1.
şans diye bir şey olmadığını iddia eden düşünce teorisidir. laplace'ın şeytanı, pierre-simon laplace tarafından 1814'te yayınlanan bir makalede ilk kez belirtilmiştir.
hiçbir şeyin belirsiz olmadığını, her şeyin kendinden önceki bir sebenin sonucu olduğunu savunur.
örneğin bir parayı havaya attığımızda, yazı mı tura mı geleceği şansa değil bazı sebeplere bağlıdır bu görüşe göre. elimizin parayı tutuş şekli, paranın büyüklüğü, ortamın ısısı, rüzgarın hızı ve yönü ayrıca paraya uygulanan kuvvete bağlı olduğu savunulur. bu etmenleri göz önüne alarak bir sonuca ulaşabileceğimiz belirtilir. tabi insan beyninin bütün bu değişkenleri göz önüne alıp değerlendirebilmesi mümkün mü orası da ayrı bir araştırma konusu.
hiçbir şeyin belirsiz olmadığını, her şeyin kendinden önceki bir sebenin sonucu olduğunu savunur.
örneğin bir parayı havaya attığımızda, yazı mı tura mı geleceği şansa değil bazı sebeplere bağlıdır bu görüşe göre. elimizin parayı tutuş şekli, paranın büyüklüğü, ortamın ısısı, rüzgarın hızı ve yönü ayrıca paraya uygulanan kuvvete bağlı olduğu savunulur. bu etmenleri göz önüne alarak bir sonuca ulaşabileceğimiz belirtilir. tabi insan beyninin bütün bu değişkenleri göz önüne alıp değerlendirebilmesi mümkün mü orası da ayrı bir araştırma konusu.
devamını gör...
2.
adam fawer'in olasılıksız isimli kitabında uzunca anlatılan teori.hatta kitabın ana karakteri,kendini yakalamak isteyen bilim adamlarınca laplace'ın şeytanı olarak nitelendiriliyordu.
devamını gör...
3.
nedensellik ilkesi baz alınarak bakıldığında spinoza düşüncesiyle paralellik gösteren bir teori.
spinoza düşüncesine göre de, evrende hiçbir şey kendiliğinden, nedensiz olarak ortaya çıkmaz. var olan her şeyin, gerçekleşen her olayın, beliren her düşüncenin ortaya çıkmasını zorunlu kılan bir ya da birden çok neden vardır.
ve ortaya çıkmış olan bu şey ya da düşüncenin kendisi de yine zorunlu olarak bir başka şeyin ya da düşüncenin ortaya çıkmasında neden olur.
spinoza düşüncesine göre de, evrende hiçbir şey kendiliğinden, nedensiz olarak ortaya çıkmaz. var olan her şeyin, gerçekleşen her olayın, beliren her düşüncenin ortaya çıkmasını zorunlu kılan bir ya da birden çok neden vardır.
ve ortaya çıkmış olan bu şey ya da düşüncenin kendisi de yine zorunlu olarak bir başka şeyin ya da düşüncenin ortaya çıkmasında neden olur.
devamını gör...
4.
laplace'ın şeytanı bir bakıma islam inancındaki allah'tır, zira allah da geçmişi, geleceği bilir. bu bağlamda da özgür iradeden bahsedemeyiz.
şimdi allah'ı, laplace'ın şeytanını boş verelim... bir ultra-mega-süper bilgisayar düşünelim. bu bilgisayar evrendeki her objenin, her atomun, her atom altı parçacığın konumunu, yönünü, enerjisini bilsin. bir nefes aldığınızda hangi alveolünüze kaç tane o², co², n vs gireceğini, bu moleküllerden hangilerinin hangi alyuvara bağlanacağını, beyninizdeki her elektriksel akımı (düşünceler, duygular, aşk vs), şu an nereye bakacağınızı, yutkunup yutkunmama kararınızı bilebilir bu bilgisayar.
sonuçta her şey ama her şey bir sebep sonuç ilişkisine dayanmıyor mu? "gözümü kapatacaktım ama iki saniye sonra kapatmaya kendi hür irademle karar verdim" diyemezsiniz. sonuçta bunu düşünmeniz de bu yazıyı okumanızla oldu ve süper bilgisayar bunu düşüneceğinizi biliyordu.
laplace'ın şeytanı, süper bilgisayar veya islam'daki tanrı bizi sadece bir sebep sonuç ilişkisinin kuklaları yapıyor maalesef.
sonuç olarak sen ne diyon lan deňişik? dediğinizi duyar gibiyim. gece gece de çokça felsefe iyi gitmiyor. özet olarak allah varsa hiiiiç kusura bakmasın, yaptıklarım benim elimde değildi. hadi laplace'ın şeytanı rahatlık versin, iyi geceler.
şimdi allah'ı, laplace'ın şeytanını boş verelim... bir ultra-mega-süper bilgisayar düşünelim. bu bilgisayar evrendeki her objenin, her atomun, her atom altı parçacığın konumunu, yönünü, enerjisini bilsin. bir nefes aldığınızda hangi alveolünüze kaç tane o², co², n vs gireceğini, bu moleküllerden hangilerinin hangi alyuvara bağlanacağını, beyninizdeki her elektriksel akımı (düşünceler, duygular, aşk vs), şu an nereye bakacağınızı, yutkunup yutkunmama kararınızı bilebilir bu bilgisayar.
sonuçta her şey ama her şey bir sebep sonuç ilişkisine dayanmıyor mu? "gözümü kapatacaktım ama iki saniye sonra kapatmaya kendi hür irademle karar verdim" diyemezsiniz. sonuçta bunu düşünmeniz de bu yazıyı okumanızla oldu ve süper bilgisayar bunu düşüneceğinizi biliyordu.
laplace'ın şeytanı, süper bilgisayar veya islam'daki tanrı bizi sadece bir sebep sonuç ilişkisinin kuklaları yapıyor maalesef.
sonuç olarak sen ne diyon lan deňişik? dediğinizi duyar gibiyim. gece gece de çokça felsefe iyi gitmiyor. özet olarak allah varsa hiiiiç kusura bakmasın, yaptıklarım benim elimde değildi. hadi laplace'ın şeytanı rahatlık versin, iyi geceler.
devamını gör...