leopar adamın öyküsü

bir jack london öyküsüdür.

öyküyle ilgili tanıma başlamadan önce büyük bir jack london hayranı olduğumu belirtmem gerek. hayatın en içinden öyküleri sade bir dille anlatarak böyle derin bir etki yaratmak her yazarın harcı değildir. (bkz: jack london) hayatın öyküsünü yazar ve bazen jack london öyküleri hayatın kendisinden daha gerçektir.

bu kısacık öyküde kendine jack london diyen serserilerin efendisi bize sabırla örülmüş, zamana yayılmış, alanın elini çok fazla kirletmediği bir intikam öyküsü anlatıyor. her iyi intikam gibi bir süreç içinde ilmek ilmek dokunan bir intikam bu.

intikam alınan kişi kral lakabı takılmış olan bir aslan terbiyecisi, ki bu adam en vahşi aslanları bile dize getirebilecek bir yetenek ve cesarete sahip. dolayısıyla da herkesin saygısını ve elbette hayranlığını kazanmış bir adam.

intikam alan adam ise -basit bir şekilde anlatmak gerekirse- aslan terbiyecisinden nefret eden adam. içinde biriken öfkeyi uygun bir ana kadar biriktiren ve en sonunda mendil sallar gibi bir edayla intikamını anlatan adam.

biz de bu öyküyü en az kral aslan terbiyecisi kadar cesur olan leopar adamdan dinliyoruz ve tamamen onun yalancısıyız.