#ödüllü filmler
1978 yılında izleyici ile buluşan chantal akerman yönetmenliğinde bir filmdir.
anne silver adlı bir film yönetmen, kendi filminin tanıtım yolculuk serüveninde farklı farklı insanlar ile sohbet eder. her sohbet bir dinleyiş ve farklı hayatların varlığını öğrenme ile geçmektedir.
anne silver adlı bir film yönetmen, kendi filminin tanıtım yolculuk serüveninde farklı farklı insanlar ile sohbet eder. her sohbet bir dinleyiş ve farklı hayatların varlığını öğrenme ile geçmektedir.
yönetmen:
chantal akerman
oyuncular:
aurore clement
helmut griem
magali noel
hanns zischler
jean-pierre cassel
chantal akerman
oyuncular:
aurore clement
helmut griem
magali noel
hanns zischler
jean-pierre cassel
*chicago uluslararası film festivali (1978) - en iyi film
*belçika film eleştirmenleri derneği (1978) - andre cavens ödülü [chantal akerman]
*belçika film eleştirmenleri derneği (1978) - andre cavens ödülü [chantal akerman]
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 04.05.2024 21:19 tarihinde açılmıştır.
1.
yönetmen koltuğunda chantal akerman oturan, izlerken tuhaf bir zevk aldığım, görüntüleriyle artık kıyaslayacağım filmler listesine girebilmiş ve birkaç kez mutlaka tekrar seyredeceğim bu filmden sizlere bahsetmeliyim.
anna isminde yönetmen bir ablamız var. bu ablamızın çok yakın zamanda bir filmi vizyona girmiş, o da bu filmi tanıtmak amaçlı tren yolculukları yaparak şehirleri gezip tozuyor... zaten gündüz vakitlerini yapayalnız geçiren bu ablamız geceleri odasına insanları davet ediyor, onlarla sevişiyor, dertleşiyor, gerçi daha çok dert dinliyor diyelim. bu şekilde anna ile randevuya çıkan herkes ona bir şeyler anlatıyor ve biz de birbirinden çok farklı insanları ve hayatları tanımış oluyoruz.
sadece böyle ilerlemiyor. anna'nın cinsel konudaki kendini tanıma kısımları anlatılmış.
filmin görüntüleri benim için mükemmel ötesiydi, tam istediğim gibiydi, her kısmı sanki fotoğraf makinesinin objektifine yansımış gibiydi, bu filmi mutlaka izleyin arkadaşlar.
anna isminde yönetmen bir ablamız var. bu ablamızın çok yakın zamanda bir filmi vizyona girmiş, o da bu filmi tanıtmak amaçlı tren yolculukları yaparak şehirleri gezip tozuyor... zaten gündüz vakitlerini yapayalnız geçiren bu ablamız geceleri odasına insanları davet ediyor, onlarla sevişiyor, dertleşiyor, gerçi daha çok dert dinliyor diyelim. bu şekilde anna ile randevuya çıkan herkes ona bir şeyler anlatıyor ve biz de birbirinden çok farklı insanları ve hayatları tanımış oluyoruz.
sadece böyle ilerlemiyor. anna'nın cinsel konudaki kendini tanıma kısımları anlatılmış.
filmin görüntüleri benim için mükemmel ötesiydi, tam istediğim gibiydi, her kısmı sanki fotoğraf makinesinin objektifine yansımış gibiydi, bu filmi mutlaka izleyin arkadaşlar.
devamını gör...