lüks aracı ile kaza yapan öğretmen için para toplamak
başlık "insan olun biraz" tarafından 28.11.2024 13:38 tarihinde açılmıştır.
1.
türkiyenin en ilginç şehirlerinden biri olan ve ziyadesiyle yağmur alan kuzeyde bir şehirde öğretmenlik yaparken şahit olduğum akıllara zarar olaydır.
şehrin en iyi okullarından biri olan sosyal bilimler lisesindeki üçüncü senemde okula yeni bir müdür atandı. müdürün okula geleceği gün tamamen şans eseri özgür mumcu'nun yeni nesil basiretsiz idarecilerle ilgili bir yazısını okumuştum ve bu yazıda özellikle dikkatimi çeken şeylerden biri bu idarecilerin masalarının üzerinde renkli kapaklı, pavyon iklimi yaratan yöneticiliğe dair bir kişisel gelişim kitapları tepeciğinin bulunması idi. müdürün odasına ilk gittiğimde de bu tepecik ile karşılaştım.
vasat bir yönetici olan, cuma akşamları okul pansiyonuna malum tarikatın adamlarını toplayıp çocuklarla sohbet düzenleyen, her pazar öğretmenler odası balkonunda yine malum tarikata bağlı adamlarla maklube partileri düzenleyen müdürümüz bir gün elinde bir kağıt ile öğretmenler odasına girip üşümeden bütün öğretmenlere aynı ricada bulundu:
- bir öğretmen arkadaşımız 600 bin liralık aracı ile kaza yaptı. onun için yardım topluyoruz. allah rızası için katılmak ister misiniz?
durum netleşsin diye söylüyorum, o zaman ben sıfır kilometre bir polo aracı 40 bin liraya almıştım. yani bu aracın sahibi 600 bin liralık bir araca binebilecek güçte bir adam.
müdürümüz çok üzgündü. araç sahibinden bahsederken de sürekli abi demesi zaten bu arkadaşla bağlantısının nerden olduğunu açık ve net gösteriyordu.
müdürümüz canhıraş bir şekilde 600 bin liralık aracı hasar gören abisi için para toplamak için koşturdu durdu gün boyu. yanlış anlamayın, dilenci değildi müdürümüz. sadece 600 bin liralık aracı olan ve bununla kaza yapan abisi için makbuzl mukabili olmayan bir yardım toplama hevesinde idi.
sadece iki öğretmenden para alabildi. yazık oldu pahalı aracının hasar görmesine çok üzülmemiz gereken bu abi için en azından bizim okulda yeterli para toplanamaması.
müdürün yüzündeki o ifadeyi hiç unutmam. her seferinde arabanın 600 bin lira olduğunu söylerken bizim de en az onun kadar üzülmemizi bekleyen bir yavru köpek bakışı vardı yüzünde.
belki o tarikatla malum süreç yaşanmasa bu yardım çok maklube, pardon makbule geçecekti. bilemiyorum altan.
şehrin en iyi okullarından biri olan sosyal bilimler lisesindeki üçüncü senemde okula yeni bir müdür atandı. müdürün okula geleceği gün tamamen şans eseri özgür mumcu'nun yeni nesil basiretsiz idarecilerle ilgili bir yazısını okumuştum ve bu yazıda özellikle dikkatimi çeken şeylerden biri bu idarecilerin masalarının üzerinde renkli kapaklı, pavyon iklimi yaratan yöneticiliğe dair bir kişisel gelişim kitapları tepeciğinin bulunması idi. müdürün odasına ilk gittiğimde de bu tepecik ile karşılaştım.
vasat bir yönetici olan, cuma akşamları okul pansiyonuna malum tarikatın adamlarını toplayıp çocuklarla sohbet düzenleyen, her pazar öğretmenler odası balkonunda yine malum tarikata bağlı adamlarla maklube partileri düzenleyen müdürümüz bir gün elinde bir kağıt ile öğretmenler odasına girip üşümeden bütün öğretmenlere aynı ricada bulundu:
- bir öğretmen arkadaşımız 600 bin liralık aracı ile kaza yaptı. onun için yardım topluyoruz. allah rızası için katılmak ister misiniz?
durum netleşsin diye söylüyorum, o zaman ben sıfır kilometre bir polo aracı 40 bin liraya almıştım. yani bu aracın sahibi 600 bin liralık bir araca binebilecek güçte bir adam.
müdürümüz çok üzgündü. araç sahibinden bahsederken de sürekli abi demesi zaten bu arkadaşla bağlantısının nerden olduğunu açık ve net gösteriyordu.
müdürümüz canhıraş bir şekilde 600 bin liralık aracı hasar gören abisi için para toplamak için koşturdu durdu gün boyu. yanlış anlamayın, dilenci değildi müdürümüz. sadece 600 bin liralık aracı olan ve bununla kaza yapan abisi için makbuzl mukabili olmayan bir yardım toplama hevesinde idi.
sadece iki öğretmenden para alabildi. yazık oldu pahalı aracının hasar görmesine çok üzülmemiz gereken bu abi için en azından bizim okulda yeterli para toplanamaması.
müdürün yüzündeki o ifadeyi hiç unutmam. her seferinde arabanın 600 bin lira olduğunu söylerken bizim de en az onun kadar üzülmemizi bekleyen bir yavru köpek bakışı vardı yüzünde.
belki o tarikatla malum süreç yaşanmasa bu yardım çok maklube, pardon makbule geçecekti. bilemiyorum altan.
devamını gör...