mandalinanın nasıl olması gerektiği

rusyaya ve avrupaya gönderdiklerimiz gibi olmalı.

bizim yediklerimiz gibi değil!

bir devlet düşün ki halkına 1. kalite meyveyi koklatmasın! onu elin rusu, avrupalısı yesin!
iç pazarda satışı olmasın.

eee işte böyle bir memleket babam.. siyaseten gavuru kötülersin, halkını gavura düşman edersin, ama en güzel, en yararlı nimetlerini de halkına koklatmaz gavura verirsin...

sorsan adı ticaret, kazanç. üreten kazanıyor, aracı kazanıyor..
millet kendi toprağından yetişen mahsülün üçüncü sınıfına razı...

allah reisi başımızdan eksik etmesin..

mümkünse sulu ve iri.çok neseli meyvedir mandalina.severim.

1 kilo aldım daha yeni yiyim tekrar tanım girerim

soğuk olmalı. kabuğunu soyarken parmakların uyuşmalı. tatlı olmalı ki yediğine değsin.

böyle şerbet gibi tatlı, epey iri ve tupturuncu olmalı. ardından kabuğu soyulup sulu sulu yenmeli. bayılırımmmm en sevdiğim meyvedir eve giderken 1 kilo alayım

limon gibi ekşi olmamalı, çekirdeği az olmalı. birde kabuğunu soyarken kabuğunun yeşili ele bulaşmamalı.

sadece çekirdeksiz olması yeter benim için. ekşiliği de tatlılığı da ayrı ayrı hoşuma gidiyor. ruh halime göre seçip yiyorum. evet. mandalina bir kültürdür. ben mandalina kadınıyım. sen seversin sevmezsin beni ilgilendirmez. ben mandalina severim.

(bkz: taşağıl) mandalinası gibi olmalı.

• kabuğu arkadaşınızın gözüne sıktığınızda iyi su fışkırtmalı.
• yine aynı arkadaşa, kabuğunu paket lastiği ile parmaklarınızın arasından fırlatırken hemen kırılıp parçalanmamalı.

ince kabuklu, cekirdeksiz, sulu ve hafif mayhos.

ekşi seviyorum ben, yeşil olacak kabuğu. ne kadar ekşi o kadar iyi. tercih meselesi tabi. bu mandalina ile de sınırlı değil elma,kivi,portakal,nar.. ekşi versiyonu olan her meyvenin ekşisini seviyorum.

§§§ ne ekşi ne tatlı veya tatlılığından bir tık daha ekşi. ama tamamen tatlı olan hiçbir turunçgili sevmiyorum. çok ekşi de sevmem. denge iyi.
§§§ çekirdeksiz olsun. zaten alttan biraz tırnak geçirip soyma dışında el kirletmeden dilimli ve lezziz. arada portakaldaki gibi minik yavruları var. §§§ hepsi yavrulu olsun. :)) onlarla ne kadar mutlu olurduk çocukken. iç ısıtırdı. yavru görünce gülerim o yüzden ve yanımda velet varsa ona veririm "mandalinanın sana hediyesi var -elimi açarken- taa daaa, kolayca ye diye sana özel." derdim ve birlikte gülerdik.
böyle dedikten sonra kendileri mandalina yerken büyükleri bana getirirlerdi. (küçük kadar büyük şartı getirmiştim yoksa çoğunu tek yemek zorunda kalırdım.) "yaa, -duraksayıp- ilk hanginizin totosunu ısırsam diye düşünüyorum. -hafiften korkup gülerek kaçışırlar- nereye yaa, tatlı yiyecektik?" derdim kahkaha atarken.
2-4 yaşındalardı, niye büyüdüler bilmiyorum. ilk sevme gösterim çok küçükler diye yanak sıkar gibi yapmak ama sıkmamak, sonra totolarına hafif vurmak veya ısırıyor gibi yapmak. çocuk beziyle yürüyüşleri çok tatlı ve komik geliyor.
bebeklikte/ erken çocukluk döneminde öpmeyi sevmiyorum bu yakınlarımın çocuğu olsa da. hem ciltleri hassas ve de bunu normalleştirmemek için. mahremiyeti ta bebeklikten sağlamak önemli, çekirdek aileden değilsen öpme hakkını kendi veletine sakla yani. bebeğin anlayacağı bir sevgi göstergesi değil o, seviyorsan başını okşa/kokla, ayaklarını ve ellerini öp ama yüzünden öpme. ben buna karşıyım. anneleri bize bırakırken başka kuzenlerim gelirdi "yüzünden öpeni görmeyeceğim, yakalarsam elimle öperim ve kendileri buradayken bir daha siz burada olamazsınız." derdim. büyüklere (yenge/amca vs.) "sevgi gösterinizde yüzden öpmeyi çıkarın. çiçekte bile koklamakla yetinirken onun kadar taze ve narin bir şeyi o kadar öpemezsiniz. yüzüne bakın, o kadar kişinin salyasına maruz kaldığı için ne hâle geldi hâlâ kendi çıkarlarınız için zarar veriyorsunuz. öpende 1 dk bile bırakmayacağım ona göre." diye diye alıştılar.
onları çok severim aptalca şeyler uğruna zarar görmelerini istemiyorum. lama gibi öperler bir de...

dilimli, turuncu kabuklu.

rengi yeşil, kabuğu ince, tadı baya ekşi olacak. *

hafif ekşi olmalı ve yoğun bir lezzeti olmalı. ve sulu tabii ki. çok yumuşak ve tatlı sevmiyorum. tam olmaya yakın mandalina favorimdir. bir de hakiki ve doğal köy mandalinasını da çok severim ama onlarda da çekirdek derdi oluyor. bilemedim... mis gibi kokuyorlar ve tatları eşsiz ama onların da.

soyup dilimlerine ayırıp bekletip dilimlerinin zarı kurusun sonra dişleyin yarılan zardan ağıza fışkıran suyu ne güzel bir histir. tatlı olması şart bence