markette küçük çocuğu taciz eden sapık

ruh hastası pislik!
küçücük bir kız çocuğuna dokunabilecek kadar aşağılık bir canavar bir de takkeli ve sarıklı! seni s.k.k pislik! küçücük çocuk lan o mk evladı, ne istiyorsunuz lan siz bu çocuklardan, kadınlardan! yettiniz artık be, yettiniz! çocukcağız irkilerek uzaklaşıyor, ne olduğunu çözemese de korktuğu, ürktüğü o kadar açık!
buradan

ekleme editi: bu tipler dinci, yobaz vs demekle çözülmüyor gençler. takkeli, sarıklı diye eklememin sebebi müslüman, mümin görünümlerinin arkasına çok kolay saklanabilmeleri ya da cemaatlerinden vs destek görmeleri ve olayların üstünün kapatılması, görmezden gelinmesinin önüne geçmek. kimin neye inandığı ve ne giydiği zerre umrumda değil ama senin bu şekilde giyiniyor olman müslümanlığını görünür kılmaktır bana göre. bu canavar, insan demeye dilim varmıyor, suçludur! bu kadar!
editiki: modlar düzeltene kadar daha önce açılmış başlığı kafasozluk.com/b/kucuk-bir-...

neden şaşırmadım, bu tipleri iyi takip edin yobaz pislikler.

dini sosyal yasamina perde yapan bir sapik

oooo yobaz, alırım bir dal.

işte bu sebeple, böyle tipleri gördüğün yerde telef edeceksin, açık ve net.

takkeli, çember sakallı...

sorsan müslüman?

sorsan yaptığına da kılıfı hazırdır: o kızın orada ne işi varmış der...

bu taciz olayları son zamanlarda çok arttı, sanırım cesaret buluyorlar, bu ülkede kadın çocuk yada sokak hayvanı olmak eziyet.

bazıları tarafından yüceltilmiş insan tipidir, bu tipleri yücelttiler azıcık laf söylesek bizi bölücülükle suçladılar, bu yaratıklar tarafından yüzlerce çocuk tacize uğruyor, eserinizle gurur duyun!

babası kadın satıcısı,annesi de o profesyonellerden olan şahıs. *

gene din, gelenek, görenek safsatalarıyla ömrü boyunca bastırıldığı belli olan cinsel arzunun en iğrenç şekilde, en adi biçimde, üstelik dünyanın en masum varlıkları olan çocuğa karşı dışa vurumu. çocuklarınızı asla bu sarıklıların bulunduğu ne camilere ne kuran kurslarına göndermeyin.

çocuk tacizcisi, pornocusu, katili;
hayvanlara istismar ve işkence uygulayanlar;
seri katiller ve tecavüzcüler;
orman kundakçıları..

bu saydığım insanları hapse atmak yerine insanlığa faydalı hale getirmenin daha etkili yolu var bence.

her yıl deney adı altında binlerce kobaya zarar veriyoruz. riskli bazı ilaçların faz denemeleri bu insanlar üzerinde denenebilir. böylece topluma hem de doğaya hizmetleri sağlanabilir.

bu dayı şimdi ortamlarda falan allah'tan, dinden falan bahsediyordur.
aldığı her nefes dünya'ya zarar.

sorun: küçük bir çocuğa karşı yapılan iğrenç bir sapıklık.

çözüm: idam/itlaf.

medeni/insani cezaların "yetersiz" kaldığı pislik/iğrençlik.

çocuğa/masuma/savunmasıza karşı işlenen suçların sorumlulularını yaşatmak; insanlığa karşı işlenen bir suçtur.

devlet, bu tarz konularda "caydırıcı" olamayacak ise hangi konuda olabilir?

dağdaki teröristi "indiren" devlet; şehirdeki katili/caniyi/sapığı cezaevinde "besliyor" ise; ortada büyük bir problem var demektir. insan elinden çıkma medeni! kanunların "çare" olmadığı iğrençlik.

çocuklara uzanan bir eli kesmeyen devlete yazıklar olsun.

son olarak; bu tarz bir iğrençliği, belli bir kesimin genelini itham etmek için ve ya bu pisliğin dış görünümünden yola çıkarak; içlerindeki "din/islam" öfkesini kusmaları son derece acizane bir yaklaşımdır.

örnek: m.e.b'na bağlı bir öğretmenin bu tarz bir iğrençlik içinde bulunması (bir çok örneğinde olduğu gibi) halinde yapılması gereken şey; bu iğrençliği yapanı en ağır şekilde cezalandırmak mıdır? yoksa, bakanlığı tümden kapatmak mıdır? mantıklı ol biraz!

nasıl ki bir öğretmenin/avukatın/bakkalın/manavın tacizci bir pislik olması; tüm bir meslek grubunu genelleme yoluyla "tacizci" olarak lanse etmek ne kadar saçma ise; bir kişiden yola çıkarak belli bir kesime öfke kusmakta o kadar saçma.

yapılan bir iğrençliği; başka bir iğrençliğe perde yapmanın mantığı yok. bir tane "katledilmesi" gereken şerefsizden yola çıkarak; bütün bir kesime öfke kusmanız; yapılan iğrençliği; var olan öfkenize "alet" etmektir.

madem öyle, gelin birlik olalım ve bu tarz iğrençlikleri yapan kişilerin idam edilmesi için hep mücadele edelim.

bu ve buna benzer tüm sapıkların yaşam hakkının, devlet tarafından sona erdirilmesi gerekir.

ithal edilen ve yürürlükte bulunan isviçre, fransız, italyan, alman kanunları vs. "çare" olmuyor bu tarz adi pisliklere.

çocuğa el uzatan bir yaratğın; dağdaki teröristten ne farkı var ki?

gerçi biz, askerlerini şehit eden teröristi bile yakalayınca cezaevinde besleyen bir ülkeyiz. o yüzden ne teröristimiz eksik oluyor ne de böyle aşağlık pislikler.

sen, devlet olarak bu tarz insanlara "bu tarz bir suç işlemen halinde seni yaşatmayacağımı, yaşamına son vereceğimi bil" diyemedikten sonra; biz daha çok isyan ederiz.

her gün şiddet, taciz, cinayet olayları var ve hiçbirimiz bunlardan izole değiliz, can güvenliğimiz kalmamış gibi. aşağıdaki olaylar mağdurları tanımayanlar tarafından işlenmiş suçlar, insan sokaktan geçen insanı iyi seçmeli(!) değil mi?

sahilde otururken delinin biri gelip sizi denize atarak öldürebiliyor, şort giydiniz diye darp edebiliyor, çocuksunuz sesiniz çıkmaz diyerek taciz edebiliyor, tecavüze uğrayan birini kurtarmaya çalışırken bıçaklayabiliyor, birine benzettim diyerek muştayla saldırabiliyor, ne bakıyorsun diyerek öldürebiliyor

bu kadar psikopat hep vardı da sosyal medyanın etkisiyle mi gün yüzüne çıktı yoksa son zamanlarda mı türedi bilemeyeceğim ama milletin eve kapandığı dönemlerde bile bu münferit sayılabilecek olaylar sıradanlaşarak devam etti. haber okumaya korkar oldum artık psikolojimi iyi etkilemiyor, okumayınca da duyarsız kalmış, üç maymunu oynamış gibi hissediyorum. dışarıya adımımı attığımda hiç bu günlerdeki kadar karamsarlaştığımı hatırlamıyorum. içimiz ferah yaşamak şu günlerde çok zor.

daha 2 dakika önce , idam cezasına, ülkede gerçek adalet uygulanmadığı için karşı çıkan yazar arkadaşa artı oy verdim , geldim bu taciz başlığını gördüm, okudum , ve evet idam gelsin diyenler tarafına geçtim..
bunları bulundukları şehirlerin meydanlarında şeylerin den asacaksin ve bir ay orda asılı kalacaklar.

en büyük ahlaksızlar, her zaman toplumlarının en büyük değerleri ardına saklanırlar. o yüzden toplumumuzda en büyük ahlaksızlar karşımıza dindar, türkçü, atatürkçü vb. maskeler ile çıkarlar.

linç ya da idam, hangisini beğenirseniz artık.

ınan ki sen ve inandigin sey her ne ise, yer yüzünden bir daha gelmemek uzere kalksaniz bu dunya buyuk oranda temizlenir... keske gitseniz ve bir daha hic gelmeseniz... dünya güzel, yasam güzel, siz cirkinsiniz zira... ınanciniz cirkin, aldiginiz egitim cirkin, dahil olduğunuz cevre cirkin, sahip oldugunuz gen cirkin... bu kadar unsur varken sahip oldugunuz ve bulastirdiginiz cirkinlige dair, tek bir taneniz bile kalmaksizin gidin lutfen...

yine bastırılmış cinsellik vakası .hani muhafazakar'lar söyler ya cinsellikle gelişmişliğin ne alakası var .sen kanunlar çerçevesinde insanlığı bireyselleştirirsen bitmez demiyorum ama belli bir seviyede kontrol altında tutabilirsin .

sokrates der ki ceza, suçlunun aşağılık olduğu gerçeğini değiştirmez. onu ehlileştirir ve diğerlerini ondan gelecek tehlikeden korur.
birini ölüm cezasına mahkum etmek kolaylıkla suistimal edilebilir, yargı bağımsızlığı ilkesinden şüphe duyduğumuz şu günlerde idam talebinde bulunmak günün birinde suçsuz insanların da ölümüne sebep olacak olmak demektir ki yapılan bir araştırmada idam cezalarında faillerin değil fedailerin ya da masumların öldürüldüğü görülmüştür. suçu engelleyeyim derken suça ortak olunur.
ceza muhakemesi dediğimiz şey suçluyu damgalayıp kimsesizliğe mahkum etmek değildir. elbette bu yöntem belli bir süre ceza kanunlarının yazımına egemen olmuştur ama dikkat edelim söz konusu dönem orta çağ ve nazi almanyası dönemidir.
unutmamak gerekir ki, kötülük genellikle kendiliğinden oluşmaz. bir itkiden doğar ve toplumdaki yozlaşmanın bireydeki yansımasıdır. kamusal insanın çöküşü ile birlikte bireyin kendi başına bırakılmışlığı toplumsal çöküntülerle daha da şiddetlenir ve sonucunda bu olur.
kişi kendi toplumundaki sorunların farkında ve bunları dillendirebilecek durumda ise yozlaşmanın önüne geçilir. ama kendi hikayesine izleyici olan biri kendisi adına konuşan kişinin yanlışlarına ortak olur ve hata bir kişinin sebep olduğu bir tercihe dönüşür, ben buna siyasal kötülük demeyi tercih ederim. yozlaşma dalga dalga ilerler ve nereye dönseniz bir distopyaya çarpıyormuş gibi hissedersiniz.
bu kişiyi ya da herhangi birini idam etmek size uzun vadede “ibret olsun” çözümü vermez. denenmiştir ve olmamıştır. aksi halde siyaseten katl kurumu ile infazına karar verilen kişiler sonraki yılların şehitleri olmazdı, öyle düşünün. en önemlisi anlatılanın sizin hikayeniz olduğunun farkında olmak ve açıkça “bu yanlış.” diyebilmektir. aksi halde üzücü ama hepimiz sessiz kaldığımız o başlangıçtaki suçun ortağı oluruz.

hapsi boylaması ile son bulur.

pislik demek bile az kalır böyle varlıklara ama bunlar için diyecek başka kelime bulamıyorum. o küçücük kızda yarattığı travma ve korku hiç geçer mi.

muz cumhuriyetinin maymunları bunlar. kış geliyor. o zaman saklanacak ağaç bulamayacaksınız.