1.
'66 doğumlu alman besteci, composer. dinlerken dünyanın öbür ucunda bir yerlerde buluyorsunuz kendinizi. değişik etkileri var. yaylılar, üflemeliler ve yalanlar... gibi.
bir ara brian eno ile çalışmış, avrupayı karış karış dolaşıp aradığı ilhanı bulduktan sonra kusursuz albümler yapmıştır.
bir ara brian eno ile çalışmış, avrupayı karış karış dolaşıp aradığı ilhanı bulduktan sonra kusursuz albümler yapmıştır.
devamını gör...
2.
perfect sense adlı film için yapmış olduğu müzikler sayesinde kaybolan sağlığımı bulmuştum. ilaçtır.
devamını gör...
3.
spotify sayesinde keşfettiğim müzisyendir.
kendisinin the leftoversa yaptığı müzikleri keşfetmiş uzun yıllar dinlemiştim. diziyi müziklerini dinledikten çok sonra izlemiştim. not: dizi şiddetle tavsiye olunur.
ayrıca mubide max richter’s sleepi seyrettikten sonra kendisine hayranlığım katbekat arttı.
son olarak vivaldinin four seasons bestesini yeniden çaldı. (bkz: vivaldi four seasons recomposed by max richter)
kendisinin the leftoversa yaptığı müzikleri keşfetmiş uzun yıllar dinlemiştim. diziyi müziklerini dinledikten çok sonra izlemiştim. not: dizi şiddetle tavsiye olunur.
ayrıca mubide max richter’s sleepi seyrettikten sonra kendisine hayranlığım katbekat arttı.
son olarak vivaldinin four seasons bestesini yeniden çaldı. (bkz: vivaldi four seasons recomposed by max richter)
devamını gör...
4.
on the nature of daylight eserinin soundtrack olarak kullanıldığı daha kötü bir film görmedim. bu parçayı dinlerken hep atomlarıma ayrılmak ve huzurlu bir şekilde her yere dağılmak istiyorum. yok olmak, mutlu olmak gibi…
devamını gör...
5.
müzikte, formu karmaşık hale getiren her türlü detayı eserden ayıklayarak, tekrar eden motifleri ve basit cümleleri öne çıkarmayı hedefleyen post-minimalist bir anlayışa sahip alman besteci
max richter - the new four seasons –vivaldi recomposed - spring 1
erik satie - gymnopédie no.1
devamını gör...
6.
devamını gör...