1.
bir ali adnan özgür filmidir.
filmin senaryosunu önder açıkbaş ve zafer külünk birlikte yazmıştır. bu filmin senaryosunu iki kişinin yazmasının nedeni ileride suçu birbirlerine atacak olmalarıdır bence. alet kullanan bir maymunun önüne bir klavye konsa tuşlara vura vura daha anlamlı bir metin ortaya çıkarabilirdi bence.
filmde daha önce kendi mizah programını da yapmış olan ve henüz iyi bir işine denk gelmediğim önder açıkbaş, turan selçuk yerlikaya, seçil buket akıncı, kahtalı mıçe, murat dalkılıç, dilber ay, gülten çelik, koray ergün, açelya elmas, bahtiyar engin, tolgahan sayışman, yüksel aytuğ ve bu tür anlamdan yoksun filmlerin son zamanlardaki en gözde oyuncusu erkan can rol almıştır.
aşırı derecede kötü bir tipleme ve bir o kadar kötü bir filmdir. böyle bir filmin çekilmiş olmasının kara para aklama ile bile açıklanması mümkün değil. daha büyük bir şey olmalı. yani bizim bilmediğimiz şeyler. belki önder açıkbaş film çekmezse dünyanın sonu gelecektir, belki ekolojik denge önder açıkbaş filmlerine bağlıdır, belki coronavirusten daha beter salgınların önleyicisidir bu tür filmler. aksi takdirde insanların toplanıp mesai harcaması ve bu filmi çekmek için para dökmesinin hiçbir anlamı yok.
mazlum kuzey isimli bir pavyon şarkıcısı tıfıl isimli yancısı ile işten kovulur ve parasız kalır. para kazanmak için bir şey yapmaları gerekir. çünkü hiç paraları kalmamıştır. tıfıl'ın böbreğini satmaya karar verirler. sonra yeni bir telefon icat etmek için bir yer açarlar ve icat ederler de ama paraları yoktur. sonra yine paraları olmadan bal üretmek için bir atölye açarlar. televizyona çıkarlar.
en sonunda malum kuzey'in babası ortaya çıkar tekerlekli sandalyeye mahkum ve çok zengin bir eski kabadayıdır baba. ve mirası almak için mazlum kuzey babasını söylediği kızla evlenmek zorundadır.
film o kadar oradan oraya atlıyor ki sanki senaryo yazılırken bütün tuşlara basılmış ve anlamlı bir bütün olması beklenmiş.
komedi filmi olma iddiasında olan bir filmin yapması gereken ilk şey olan güldürme işini bir kez bile becerememiş film. küfürle bile güldürememiş.
izlediğim en kötü filmlerden biridir.
filmin senaryosunu önder açıkbaş ve zafer külünk birlikte yazmıştır. bu filmin senaryosunu iki kişinin yazmasının nedeni ileride suçu birbirlerine atacak olmalarıdır bence. alet kullanan bir maymunun önüne bir klavye konsa tuşlara vura vura daha anlamlı bir metin ortaya çıkarabilirdi bence.
filmde daha önce kendi mizah programını da yapmış olan ve henüz iyi bir işine denk gelmediğim önder açıkbaş, turan selçuk yerlikaya, seçil buket akıncı, kahtalı mıçe, murat dalkılıç, dilber ay, gülten çelik, koray ergün, açelya elmas, bahtiyar engin, tolgahan sayışman, yüksel aytuğ ve bu tür anlamdan yoksun filmlerin son zamanlardaki en gözde oyuncusu erkan can rol almıştır.
aşırı derecede kötü bir tipleme ve bir o kadar kötü bir filmdir. böyle bir filmin çekilmiş olmasının kara para aklama ile bile açıklanması mümkün değil. daha büyük bir şey olmalı. yani bizim bilmediğimiz şeyler. belki önder açıkbaş film çekmezse dünyanın sonu gelecektir, belki ekolojik denge önder açıkbaş filmlerine bağlıdır, belki coronavirusten daha beter salgınların önleyicisidir bu tür filmler. aksi takdirde insanların toplanıp mesai harcaması ve bu filmi çekmek için para dökmesinin hiçbir anlamı yok.
mazlum kuzey isimli bir pavyon şarkıcısı tıfıl isimli yancısı ile işten kovulur ve parasız kalır. para kazanmak için bir şey yapmaları gerekir. çünkü hiç paraları kalmamıştır. tıfıl'ın böbreğini satmaya karar verirler. sonra yeni bir telefon icat etmek için bir yer açarlar ve icat ederler de ama paraları yoktur. sonra yine paraları olmadan bal üretmek için bir atölye açarlar. televizyona çıkarlar.
en sonunda malum kuzey'in babası ortaya çıkar tekerlekli sandalyeye mahkum ve çok zengin bir eski kabadayıdır baba. ve mirası almak için mazlum kuzey babasını söylediği kızla evlenmek zorundadır.
film o kadar oradan oraya atlıyor ki sanki senaryo yazılırken bütün tuşlara basılmış ve anlamlı bir bütün olması beklenmiş.
komedi filmi olma iddiasında olan bir filmin yapması gereken ilk şey olan güldürme işini bir kez bile becerememiş film. küfürle bile güldürememiş.
izlediğim en kötü filmlerden biridir.
devamını gör...