mehmet barlas'ın kar üzerinden siyaset yapması

istanbul'da kar yağdığına göre allah'ın bir hikmeti var arkadaşlar.
kar siyasal bir söylem haline getiriliyor.
kar'ın yüce yaradan tarafından bizi cezalandırmak üzere yağdığına inanmışlar, bizi de inandırmaya çalışıyorlar.
mehmet barlas, "küfrederek, hakaret ederek hiçbir şeyin sağlanamayacağını tabiat, gözümüze kar yoluyla soktu." düşüncesini dile getirdi.
buradan
yazıda bolca dayanışma mesajı var. ve tabi ki imamoğlu'nun kar konusunda sınıfta kaldığından bahsedilmiş.

allam, lütfen allam bir süre doğal afetleri taksitlendirerek yolla ya da bir süre yollama.

yıllar sonra sanırım ilk kez mehmet barlas'ın bir köşe yazısını okuyorum. okumak yaklaşık 1-2 dakika da sürse, bu zamanı çok daha kaliteli geçirecek saçma sapan şeyler de yapabilirdim diye düşünüyorum. mesela, mehmet barlas'ın köşe yazısını okumak yerine, ayağımı bastığım halıyı dokuyan ustanın nereli olduğunu düşünebilirdim. bu, mehmet barlas köşe yazısı okumak yerine, zamanı daha kaliteli geçirebileceğim bir aktivite olurdu.

yazıya gelirsek de dayanışma, kar romantizmi gibi safsatalarla okuyucuya şirin görünmeye çalışıp, asıl amacı olan imamoğlu eleştirisini yazının merkezine koymuş. isteyen eleştirebilir buna takılmıyorum. hatta iktidar akp olsaydı "kardeşim doğal afet yapacak bir şey yok" diyecek iki yüzlü bir tavır içinde olacaklarını da biliyorum. benim takıldığım, bu tarz ilkokul kompozisyon seviyesinde yazılan köşe yazılarının nasıl bir gazetede yayınlanabildiği. köşe yazarlığı bu kadar basit bir şey olabilir mi? bu insanlar, bu yazılarla nasıl bu paraları kazanır aklım almıyor!

aynı kar yüzünden yeni havalimanında kargo terminalinin çatısı çöktü. 2 gündür hava trafiği yok ve binlerce insan havalimanında mahsur kaldı. metro ulaşımı olmayan bir havalimanındaki bu yaşananları muhalefet konuştuğunda siyaset yapmayın diyenler, söz konusu yollar olduğunda linç girişimi başlatıyor. ülke olarak iyice kafayı yedik. karın da siyasi bir görüşü var herhalde ki, aynı şehirdeki yollar ve havalimanındaki yaşananlarda 180 derecelik dönüşler oluyor.

kim silkler yalova kaymakamını kıvamında kişinin kimsenin silklemedigi yazısı.

depremi zinaya, yangını şükretmemeye bağlayan çağ dışı zihniyetin kar üzerinden siyaset yapmasıdır. bırakınız kendilerini küçültsünler devam etsinler en alçak en kirli yüzlerini gösterinceye kadar devam etsinler.

kışlada, camide, okulda, işyerinde siyaset yapılmamalı lafsalı tarihin en riyakar yalanlarındandır. cami hariç hepsinin başköşesinde atatürk'ün resmi var. demek ki 100 yıldır bu ülkede egemen siyaset her yerde makbul ve yapılabilir. şimdi atatürk siyasetçi miydi ulann diye sorular sorulabilir. neydi peki? evet siyasetçiydi. aksi bir söyleminiz varsa buyrun tartışalım. atatürk'ün şahsiyetinden bağımsız olarak, onun resmini arkasına almak her türlü yalanı ve zulmü yapmanın hakkı olmuştur bu ülkede yüz yıldır.
haa unutmadan. bağımsız ve tarafsız mahkemelerin de en baş köşelerinde atatürk resimleri, büstleri bulunur.

şimdiki neo kemalizm ve cumhuriyet içinde de yukarıda anlattıklarım başka bir uzun kişi kültüne dönüştürülmüş. bence düşünün.

allah'tan kar yağdıda malzeme çıktı bunlara. ıstanbul'un göbeğinde 20 küsür insan sele kapılıp öldü kimsenin gıkı çıkmadı. ha bu arada 3 gündür osb'ler lübnan'a döndü, mehmet barlaston bir kelime edebilir mi acaba ?

nasıl yağ çekeceğini bilmeyen memleketim gazetecilerinin(!) bir tarafı aşağıladığını bir tarafı da yüceltmesi olarak düşünerek yazdığı ve söylediği her türlü safsata, hurafe...