meydan larousse

90'lı yılların başlarında sabah gazetesi'nin kupon ile verdiği efsane ansiklopedi seti.
24 ciltten oluşan bu set, tüm türkiye'de yüz binlerce eve girdi.

toplamda(ansiklopedik bilgi içeren) 13 bin 18 sayfadan oluşuyor bu set.
72 sayfalık da bibliyografyası var.
125 tane yazar 31 tane de çevirmen görev aldı bu eser hazırlanırken!

maliyetini düşürmek için saman kağıda basılmış olan bu bilgi kaynağının içinde a'dan z'ye birçok terimin anlamı ve açıklaması mevcut.

80'lerin başında doğan ve de 90'lı yılları ''sürekli merak ederek'' geçiren çocuklar için bu set, bulunmaz bir kaynaktı.
yapılan yıllık ödev sayısını bir düşünün.
belki de milyonlarca!

sonra ne olduysa 21. yüzyılla birlikte oldu.
internet ortaya çıktı. gelişti de gelişti.
bilginin tek kaynağı artık kitaplar, ansiklopediler, gazeteler, dergiler olmamaya başladı...
bilgiye ulaşmak ne ki?
saniyeler sadece.
bu gelişim ve değişim, birçok yönden iyi oldu, evet.
şimdi artık, ''doğru'' bilgiye ulaşmak mesele!

meydan larousse'ta yanlış bir bilgi bulmak neredeyse imkansızdı.
ve diğer ansiklopediler... özenerek çıkarılmış haftalık, aylık dergiler, her eve giren gazeteler...
bir de radyo ve televizyon!
radyo, o dönem eğlence modundaydı hep.
tv'de de ''bilgi''den ziyade, ''popülarite'' ön plandaydı.
yine de, bilgiye ulaşabileceğimiz programlar da oluyordu tv'de o dönem...
az oluyordu ama oluyordu...
şimdi hiç yok mesela.

bu kadar!
bilgiye ulaşma kaynaklarımız bunlar.
bu nedenledir ki meydan larousse, türkiye'nin, internet öncesi dönemde faydalandığı en temel bilgi kaynaklarından biridir.

şu sıralar ne yapar ne eder?
insanoğlu vefalı mı davranıyordur?
kitaplıkların en kral köşelerini mi süslüyordur yoksa kilerde, farelerle mi cebelleşiyordur?
hala faydalanan var mıdır?

çoğu insan, daha konforlu ama küçük evlere geçiş yaparken, kurtulmaya çalıştı meydan larousse setlerinden.
bunları biliyoruz, yaşadık.
''çok yer kaplıyor... odanın yarısı larus oldu. ilk fırsatta kurtulacağım!''
''şu larousse setini oradan kaldırıp, l koltuk ya da çekyat gibi bir şey almak istiyorum.''
bak bak bak...


bu eseri yayımlayanlar;

(bkz: safa kılıçlıoğlu)
(bkz: nezihe araz)
(bkz: hakkı devrim)

ben ilköğretimde okurken babam kupon biriktirip almıştı eve. adını hatırlamıyorum ama başka bir set daha vardı fosiller vb insanlık tarihi üzerine bir de sözlük ansiklopedisi vardı altı ciltlik.

ortaokulda ve ilkokulda bütün dönem ödevlerimi, lisede de bazılarını bu ansiklopediler sen yararlanarak yapardım. ek olarak da fırsat bulursam okul çıkışı kütüphane ile desteklerdim.

benden başka elini süren de olmadı. babam hep söylenirdi, couptanbbaska kurcalayan yok diye. ama buna ironik bir şekilde de okul hayatımın önünde duran en büyük engel de kendisiydi.

neyse bir aile dramına girmek değil niyetim.

depremde yıkıntının arasından kurtulanlari temizledim baharda. annem dedi ki bunları verelim birilerine. dedim ki, kime?

ver işte diyor, yegenlerim okuyormuş.

dedim ki, kimseye veremem. okuyacak olan zaten görüyordu. kalsın odamda.

belki güncel bile değil artık ama kimin umurunda. benim gözbebeklerim.

kuponla aldığım, oraya bak buraya bak derken kötü cilt dolayısıyla dağılan sayfalarını uhuyla geri yapıştırdığım güzel bir ansiklopedi. ilginç bir şekilde kimse çalmamış ve halen bende duruyor.