mezhebi geniş insan

bazı mezheplerin daha az tutuculuğundan yahut kimine göre bazı mezheplerin özgürlüklerin daha geniş olmasından türemiş bir söz. misal şafii'lerde köpeğe dokunanın abdesti bozulurken, hanefi'lerde böyle bir kısıtlama yoktur. bu durum mezheplerin dışına çıkarak şaka unsuru haline gelmiştir zamanla.

mezhep dediğimiz şey sadece dini manada mezhep değildir. bir nevi yaşayış tarzı,kendimize koyduğumuz kurallardır. geniş,relax yaşayan insanlara, belli ahlaki normları olmayan insanlara mezhebi geniş denir.

bu sözün altında kastedilen aslında alevileri aşağılamaktır. kimse kimseyi aptal yerine koymasın. bu topraklarda alman mı var, rus mu var ki onların yaşam biçimine 'mezhebi geniş' denilerek yapılan aşağılamayı içersin? eskiden yaşayan ermeni, rum ve yahudilerin inancı ise mezhep değil zaten, din. onların kuran tarafından korunan hakları ve devlete vergi verdikçe itibarları vardı. yaşamları da bin yıldır birlikte yaşadıkları müslümanlardan çok farklı değildi.

öyleyse kim bu mezhebi genişler? tabi ki kendilerine müslüman demelerine karşın 'imanlarından şüphe edilen, emevi islamına itibar etmeyen bu nedenle sapkın ilan edilen alevi kesimidir. buradaki mezhep genişliği de 'etik değer, çalıp-çırpmamak, erdem' falan tanımamak da değildir. doğrudan yobazın kadın cinselliğine bakış açısını yansıtır. örneğin; yüz yıl önce; eşini koluna takan, karısının kızının başını örttürmeyenin, kızının sevgilisine ses etmeyenin mezhebi geniştir.

o nedenle bu sözü masum bir ifade olarak görmek anadolu'da yobaz sünni bir kısım kitlenin imalı anlatımını hafife almaktır.
öyle ya alevilerde aile, namus kavramı yok ya. yavuzlardan, hızır paşa'lar; ebu suut'lardan şevket kazan'lara 'mum söndü yapıyorlar" diyen alçak kitlenin düşmanlık literatürünün bir parçası olan söz dilimizden tez silinse yeridir. değil alevi canlara; hangi dinden ,inançtan, inançsızlıktan olursa kimseye söylenmemesi gereken onursuz bir ithamdır.

anadolu çomarların kullanmayı sevdiği tanımlamadır.

sünnidir. sünnetler saymakla bitmez.

çevresinden hatta mahallesinden bile geçmemek lazım. böyle birini maalesef ki tanıdım, tanıdığıma o kadar pişman etti ki... sonra da mağarama geri döndüm.

mezhebi dar olanlara da bakmak lazım.

bir kişide yazmamış arkadaş...mezhep değil, meşrep.......meşrep: mizaç, huy, yaradılış. bu kelimeyi kasıtlı olarak mezhep yapanlar... neyi kastettiğinizi gayet iyi biliyoruz, kurban olun onlara...
dip: kaynak sünni tdk

tdk;

mezhebi geniş: namus konusunda aşırı hoşgörülü davranan (kimse), geniş mezhepli.
meşrepi geniş: rahat hareketler sergileyen ve her zaman davranışlarını çok rahat gösteren (kimse).

alevilikten kaynaklandığı kesin bilgi değildir. alevileri yakından inceleme fırsatım oldu *, bana kıyasla mezhebi geniş değiller diyebilirim.
aleviler hümanizm konusunda çok ileri gitmiş insanlar olsalar da tutucudurlar mezhepleri söz konusu olduğunda. öyle herkes ile pişti olmazlar. bazen insanlar sosyalist ile komünist aynı şey zannedebildikleri gibi, alevi bir hümanistin ve ateist bir insanın birbirlerine benzer kültürlere sahip olduklarını zannedebilmektedirler.

mezhebi oldukça geniş bir insanımdır ve mezhebi geniş tabirinin neden kötü anlamda kullanıldığını anlayamamışımdır ömrüm boyunca. *

hoşgülüden kelli, boşgörülü insadır. mezhebi ha olmuş aha olmamış ne çıkar.

aslına bakarsanız, bir insanı değerlendirirken onun 'mezhepli' olmasıdır asıl sorun. mezhebinin (dar,geniş,uzun,kısa) ebat özellikleri, mezheplerin biribirine yönelttiği gayrıciddi ayrıntılardır, o mezhebin doğru/yanlış, gerçek/yalan oluşuyla ilgili değildir. dinler doğuşunda mezhepsizdir ve ancak süreçte mezhepleşmeyen din yoktur.
yani din, mezhepsiz doğar mezhepli yaşar, yaşadığı süreç boyunca da mezhep üretir.
eğer, mezhepsiz din, anlamsız, yaşanamaz doğru değil ise, dinlerin daha doğuşunda eksik ve yetersizliğini kabul gerekir; yok mezhepsiz yaşanabilir deniliyorsa, mezhep uyduranları ve izleyenleri din dışı görmek gerekir. bu da mezhep tartışmasının kendisinin bile aslında bir din eleştirisi ve göstergesi olduğunun kanıtıdır.

(bkz: tarihi bir figür olarak imparator kavadh)
(bkz: g.vat demedim aslında kavas dedim)

hem hanefi hem hanbeli mi olm mezhebi nasil genis olsun. anladiniz mi espriyi. mezhep ya hani. evet.

kimi islami mezhep fıkhında, anlık kızgınlıkla bile üç kez 'boş ol' denilen kadınla olan nikah (kırk yıllık eş de olsa) düşmüş, sonlanmış sayılır. bitmedi. boşayan kişinin o kadınla yeniden evlenebilmesi için de, kadının 'mutlaka başka bir erkekle nikahlanması ve onunla cinsel ilişki yaşamış olması şarttır.'
osmanlı istanbulunda sokaklarda overlokçu gibi "hülleci geell dii" diye dolaşan hülleciler gezermiş.. (hüseyin rahmi'den ahmet rasim'den, reşat ekrem'den okuyoruz.) hülle mi ne demek, hülle yukarıda anlatılan biraz can sıkıcı şartı, şipşak halledip yerine getirmek için bulunmuş çözüm müş! efenim.. öyle ki, artık meslek edinilip para kazanılan bir tür esnaflık olmuş yani. neredeyse her ailenin, iyi kötü bir tanıdık -sır saklar- aile hüllecisi de olur muş. yani hülleci çağrılıyor, kadın ve hülleci soyunup yatağa giriyor 'şartı bi güzel yerine getiriyorlar' boşayan koca da, bu şartın -tercihine bağlı olarak görmek veya işitmek suretiyle- tanığı olduktan sonra efenim (çünkü bu da şart, nikah uyduruk olmayıp dörtbaşı mamur ve gerçek olacak. ee şaka mı bu. din ciddiyetine yakışmak zorunda.) evet nerede kalmıştık, işte hülleci final sigarasından derin bir nefes çektikten sonra, üç kez boş ol diyerek nikahı düşürüyor, koca efendi de, başından dört başı mamur bir nikah geçtiğinden emin olduğu karısını, gönül huzur ve rahatlığıyla yeniden nikahına alıyormuş.. yaa..(inanmayanlar mutlaka araştırsın. konu çok eğlenceli.)
bu durumu bir de, övgü ve şişinerek, nikahın düşmesi ve yenilenmesinin ne kadar ciddi biçimde müesseleştirildiği, öyle kafa esince boş ol denilmemesi içindir diye savunanlar olduğunu da belirtelim ki, "mezhebi geniş" liğin, kimlere yakıştığı ve aslında kimlerin kastedildiği konusunda bilgi dağarcığımız genişlesin.. şüphe kalmasın.. dimi..
bilgi notu babından da paylaşalım: alevilik bir mezhep değildir. islamda mezhepler sayısıyla belirtilmiştir. (bir kısım aleviler kendilerini caferi sayar. imam cafer'de imam hanefinin hocası ve alimidir.)
"haydi hülleciii geel dii haa nııımm.!"