sünnilik mezhebi ve ebu süfyan

islam'da 4 mezhep var;
* hanefilik
*şafilik
*hanbelilik
* malikilik

başka yok sayın yazar.

edit: başlık açan yazar arkadaşın entry'si silinmiş.

tabi kardeşim sünniliği emeviler kurduğu için imam hanife'yi işkenceden geçirdiler.

ebu süfyan, mekke'nin alınmasıyla, müslüman olmuş. uhud ve hendek savaşlarında, inanmayanların komutanlığını yapmıştır. inananları bu savaşlarda katletmiştir. hayatı boyunca, muhammed resul'e karşı savaşıp, ancak elçinin zaferi kesinleşince, o'na katılan adamla, müslümanlığın ilk çıkış döneminde, ilk müslümanların en büyük koruyucusu ve dayanağı muhammed resul'ün 4. en küçük amcası, hamza bin abdulmuttalib'i, 23 mart 625- uhud savaşında kölesi vahşi'ye öldürtüp, müsle yaptıktan sonra ciğerini yiyen kadından olma, muhammed resul'ün damadı ve manevi oğlu ali bin ebu talib'in hilafetini tanımayan, ilk müslüman ve sahabilerin istisnasız kendisine karşı savaştığı muaviye ve bu adamdan olma, muhammed'in torunları hasan'ı eşi cade'ye 670'te zehirleterek öldürten, 10 ekim 680 kerbela'da hüseyin'i öldürten, peygamber şehri medine'yi 27 ağustos 683 harra vakkası ile basıp, 10.000 insanı katleden, yezit'in biçimlendirdiği mezhebin adıdır. sunnilik emeviler tarafından yapılandırıldığından beri en derin buhranını 11. yy da yaşamıştır. muaviye'nin misyonunu oğlu yezit tamamlamıştır.

islamiyette mezhep yoktur. emevilerin; islamı ideolojileştirmesi ile mezhepler ortaya çıkmış, ve günümüze kadar gücü elinde tutanların, grupların kişilerin zümrelerin sindirme adına her türlü zulüm yapabildikleri bir despot politikaları haline getirilmiştir. nice çıkarlar ayrışmalar neticesinde kelime kökeni silm, barış olan islamiyet kandan ve gözyaşından, yokluk ve yoksulluktan nemalanan şeytanların eline düşürülmüştür. siz inandığınız peygamberin aksine mezhep oluşturabilir misiniz ? eğer bu yazım da silinecekse o zaman başlığı da silin.

katılmadığım önermedir. gerçi başlık öyle bir şekilde açılmış ki, neye katılmadığım da anlaşılmıyor. öncelikle, islam'da sünnilik yahut başka bir mezhep yoktur demek, bu konuda olan bilgisizliğin açık bir göstergesidir. çünkü bir mezhebi benimseyen hiçbir insan, mezheplerin islam'da yani hz. muhammed'in yaşadığı dönemden beri var olmadığını bilir. bizim mezhepleri benimsememizin sebebi, bir alimin görüşünü benimsememizden kaynaklanır. örneğin imam şafii'nin görüşlerini benimsersin sana şafii derler, ya da benim gibi imam hanife'nin görüşlerini benimsersin, hanefi olursun. mezhep, din gibi sağlam bir şey değildir. çünkü mezhep, herhangi bir dinî konunun yorumuna dayanır. dolayısıyla herhangi bir mezhep imamı da, bir dinî konuyu yorumlarken yanlış yapabilir. bu konuda benim en çok verdiğim örnek, istimnâ örneğidir. imam ahmed bin hanbel, istimnâ'yı helal sayarmış. imam şafii de, ilk önce helal olduğunu düşünmüş, sonra caiz olmadığı görüşünü benimsemiş. yani görüyoruz ki, alimlerin görüşleri değişkendir ve illâ doğru olacaktır diye bir şey yoktur. ki biz mezhep mensupları da, asla böyle bir şey söylemeyiz. bu yüzden, mezhep bidat'tır, şudur, budur demenin bir alemi yok. çünkü mezhep demek, islam'a dahil olmuş herhangi bir ibadet ve s. bir batıl inanç falan değildir. sadece belirli alimlerin görüşlerinin cemîdir. yani olay bu kadar basittir.

gelelim ebu süfyan meselesine. ebu süfyan hayatının belli döneminde hata yapmış olabilir. tıpkı hz. ömer'in de yaptığı gibi! ki hz. ömer'in bir zamanlar dindar bir putperest olduğunu biliyoruz! fakat bu yüzden kimse eleştirilemez. kimse geçmişteki hataları için eleştirilemez. önemli olan kişinin müslüman olduktan sonraki halidir. ebu süfyan'ın imanının tamlığını şüphesiz sadece allah bilir. fakat bir insanlar, ebu süfyan'a bu durumda dâhiline göre değil, zâhirine göre muamele yapmalıyız. ki ebu süfyan, taif gazasında ya da yermük savaşında bir gözünü kaybetmiş bir adam! dolayısıyla kimse ebu süfyan'ın imanının tamlığını, geçmişte yaptığı hatalar yüzünden eleştiremez. ebu süfyan'ın iman ettikten sonra bir kötülüğü görülmüş mü? hayır. bu durumda, kimsenin, öncelerden bahis açıp, şöyledir, şöyledir diye ahkâm kesmeye hakkı yoktur.

diğer bir konu, muaviye meselesidir ki, muaviye için de ebu süfyan hakkında söylediklerimiz geçerlidir. bir insanın müslüman olmadan önce kötü yapması, müslüman olduktan sonra da onu (müslümanlıktan önce kötüydü diye) kötü yapmaz. muaviye'nin imanının tamlığını şüphesiz sadece allah bilir. bu durumda, biz muaviye'nin müslüman olduktan sonraki hâlinin, dâhiline bakamadığımıza göre, zâhirine bakmalıyız. kimse, kimseyi geçmişteki hataları yüzünden eleştiremez. ve birinin imanının tamlığını sorgulamak da, elbette kimsenin haddine değildir.

peki, sünnilik, yezit'in şekillendirdiği bir mezhep mi? sünnilik, yezit'in şekillendirdiği bir mezhep olsa, bugün biz sünnilerin yezit hakkında çok iyi şeyler düşünmemiz, onu öve-öve bitiremememiz lazımdı. fakat öyle bir şey var mı? yok. tamam da, yezit, sünniliği şekillendiren kişiyse, neden o "uydurma"(!) rivayetlere, kendini çok çok iyi bir insan biçiminde dahil etmemiş? demek ki, sünnilik, yezit'in şekillendirdiği bir mezhep değil!

ve yine madem, sünnilik, emevilerin, emevi yönetiminin oluşturduğu bir mezhepse, bu mezhebin en büyük üstadlarından olan imam-ı azam ebu hanife hazretleri, emevi saltanatı sahiplerine neden boyun eğmemiştir? çünkü, sünnilik, emevilerin şekillendirmiş olduğu bir mezhep değil!

son olarak, başlığı açan kişi, falanca adam şunu yaptı, şu şunu yaptı derken, bu haberleri rivayetlerden mi almış? evet öyle. fakat rivayetleri kimler yazmış? bir sünni kısım vardır, bir de şii kısım. bu durumda, rivayetleri yazmış olanlar, mezhep mensupları değil mi? evet öyle! bu ne yaman çelişki..

bu kadardı, yine de herkesin görüşlerine saygı duymak lazım.

islam dininde mezhepler yoktur ve dolayısıyla sünnilik de yoktur: www.kurandakidin.com/catego...

şu an fırsatını bulsalar, tarikatlar da mezhebe dönüşür. tarihte de aynı bu şekilde olmuştur. sözü geçenlee toplumu cepheleştirmiş, bizden sizden ayrımı ile mezhepler oluşmuştur.

ardından da, yine sözü geçenler mezar sorgusu safsatasını çıkarmış. yanlış hatırlamıyorsam "itikatte mezhebin nedir" sorusunun sorulacağı gelmiştir.

fakat, allah'ın elçisi hz muhammed'e vahiy gelebiliyor iken ve başka elçi olmayacak iken, sonradan çıkan bu mezhep v. 01 güncellemesi, diğer alemden bize ne yolla bize ulaşmıştır?

islam dininde mezheb vardır. 1400 sene önce alemlere rahmet efendimiz zamanında mezhebe gerek yoktu. çağlar geçtikçe sahih hadislerin ve kur'an'ın büyük imamlar tarafından tefsir edilmesi sonucu mezheb tanımı ortaya çıktı.