2009 yılında izleyici ile buluşan christian t. petersen yönetmenliğinde bir filmdir.
aryth diyarında yaşanan savaş sonrası kötülüğün lideri ızrador kazanır ve kendi sert yöntemi ile yönetmeye başlar. bu direnişe dayanamayan elf ve cüceler geri çekilirken insanlar ise ızrador'un kölesi olarak yaşamaktadır. peki bu kötülüğe kim dur diyecekti ?
aryth diyarında yaşanan savaş sonrası kötülüğün lideri ızrador kazanır ve kendi sert yöntemi ile yönetmeye başlar. bu direnişe dayanamayan elf ve cüceler geri çekilirken insanlar ise ızrador'un kölesi olarak yaşamaktadır. peki bu kötülüğe kim dur diyecekti ?
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "dahlvier" tarafından 25.12.2022 22:58 tarihinde açılmıştır.
1.
bilgi: bu yazım gene kısa sayılmazdı ama neredeyse sadece bu filmle alakalıydı başta. sonra, ns'ye girdiğim uzak ara en uzun tanım haline getirdim. ilk halini görenler ve "bu yazı böyle miydi ya" falan diyebilecekler için söyleyebileceğim şey: hiç de değildi. aşağıdaki yazının ilk kısmı direkt filmle alakalı ve sonlara doğru yeniden filme döndüm ve filmle bağlantılı birtakım konulara da değindim. frp mevzusuyla hiç ilgilenmiyorsanız, bu ikisinin arasındaki devasa bölümü atlayabilirsiniz elbette. bayağı teknik konuları içeren şeyler yazdım arada çünkü ve bu konularda bilgili olmayanlar için anlaşılmazlık seviyesinde olabilir oralarının ciddi kısmı. yine de fantastik alemlere ilginiz varsa, yazının orta bölümünde role-playing bazlı ve midnight'ın fantastik ve karanlık dünyasını anlattığım epey yer de var. bunu da not düşeyim.
o orta bölümde, ağırlıkla midnight setting'i için yarattığım iki karakter üzerinde durdum. ikisi de büyücü ama epey farklılar da birçok bakımdan. bu, benim açımdan hobi gibi bir şey. yani kural kitaplarını karıştırıp fantastik frp karakterleri yaratmak. çok senedir yapıyorum bunu yani. okuyan birkaç kişinin de ilgisini çekebileceğini ve hatta işine yarayabileceğini düşünüyorum o kısımların. ama aslında kendi keyfim ve zevkim için böylesi devasa bir yazıya giriştim diyebilirim. umarım midnight'ı masaüstü oyunlarda (bkz: ttrpg) oynama fırsatı/zamanı da bulurum bir gün. burada adeta bir sample npc yaratıyormuşçasına tasarladığım karakterlerden biriyle 1. seviyeden başlamak süper olurdu valla. hatta belki de sonra diğeriyle. ille de caster olacağım bu arada. şu alemde baldur's gate dışında bana hiçbir oyun, fighter falan oynatamaz! ama acaba bu yazıda dizayn ettiğim büyücü karakterlerle öyle ileri seviyelere ve kafamda kurguladığım gibi ulaşabilir miydim?.. işte o hiç belli olmaz!
böyle bir yazı yazmam beni bile şaşırttı açıkçası. demek ki bu denli ilgimi celbetmiş bu midnight. aman, sabahlar olmasın mı diyim, ne diyim?.. * yüzüklerin efendisi kitaplarını/filmlerini sevenler, midnight'ı da sever bence. veya sevebilir diyeyim. bunu film için söyleyemem gerçi. beğenenlere de rastladım da genelde beğenilmeyen bir film olmuş bu, gözlemlediğim kadarıyla. ama o beğenmediğini söyleyenlerin büyük bölümünün, fantastik filmlerden/dünyalardan olmasa da midnight'ın setting'inden habersiz oldukları kanısındayım. neyse, herkesin keyfi ve zevki kendine...
neyse, şimdi film tanıtımıyla bu destansı yazım başlıyor...
midnight chronicles
2009'da izleyicisiyle buluşan fantastik amerikan filmidir. zannımca düşük bütçeli bir yapımdır. yani bu denli "iddialı" bir prodüksiyon için. bundan tam emin olamıyorumdur zira bazı oyuncular gerçekten çok klas ama emin gibiyim zira böyle oyuncular, hiç para almadan bile bunun gibi filmlerde oynayabiliyorlar. yani yapıtta oyunculuk dersi veren bazı, tiyatro kökenli olduğunu düşündüğüm kişiler cüzdanlarını değil gönüllerini rehber yapmışlardır bu fantastik serüvenlerinde kuvvetle muhtemeldir ki. bir kritik yazısında okuduğuma göre buradaki oyuncular gerçekten de tiyatro oyuncuları, televizyon reklamı oyuncuları ve minneapolis'taki twin cities bazlı bağımsız film yeteneklerinden oluşuyormuş.
eser, düşük bütçeli olsa da cgi kullanımı / görsel efektleri gayet iyi sayılabilir ve kimi bilgisayarla yapılmış manzara görüntüleri epey inandırıcı. zaten midnight chronicles, atmosfere fazlaca ağırlık verilmiş bir yapım ve bu konuda son derece titiz çalıştıkları belli yetkililerin. buna, kostümleri ve orkları da ekleyin, bir de "the beast" ile çarpın; alın size muazzam bir fantezi filmi.
çekimleri 2006'da tamamlanmış sonrasındaki post-prodüksiyon süreci de epey uzamış sanırım. minneapolis'in hemen dışındaki bir ardiyede çekilmiş filmin iç mekan sahneleri ve bolca yeşil arka plan ve set ekipmanı kullanılmış buralarda, tahmin edileceği üzere. dış mekan çekimleri ise pepin/wisconsin ve chaska/minnesota'da gerçekleştirilmiş. özellikle de "orta çağ avrupa köyü" havasını aldığımız yerlerin pepin köyünde çekildiğini tahmin ediyorum. bunu düşündükten sonra film ekibinden birinin filmdeki tek gerçek materyal setin fantastik blackweir's gate'te geçen sahneler için pepin'de kurulduğunu söylediğini okudum mesela ki bu da tezimi güçlendiriyor. bu setin haricindekilerin hepsini stüdyoda halletmişler.
15-20 kişilik tam zamanlı çalışan bir ekip uğraşmış filmle. bu paragraftaki ve üst paragraftaki bilgileri post-prodüksiyon koordinasyonundan ve filmin internet sitesinden sorumlu olan biri bir forumda vermiş. * bütçe sorusunu biraz geçiştirmiş olsa da yine de filmin düşük bütçeli olduğunu ima ediyor bence ki bahsettiği masraflar zaten elzem olan şeyler: ulaşım, otel ücretleri, stüdyo kirası vs. 15-20 kişilik bir full-time çalışan ekip de olunca "sıfır bütçeli" bir film de olamaz bu tabii. yalnız bir de fx çekimleri olmuş ve vfx için de bir ekip epey uğraşmış stüdyoda pazartesiden cumaya her gün çalışarak. ki bunlar da o 15-20 kişiye dahil mi yoksa ayrı bir ekip mi tam anlayamadım ilgili kişinin açıklamalarından. filmin bittikten sonra çıkan "credits" kısmından bunu öğrenebilirdim de kim uğraşır şimdi bununla allasen? *
oyunculuklar da demiştim... bazı oyunculuklar cidden de muhteşem filmde ve diğerlerine de kötü diyemem. hatta yapıtın oyuncu kadrosundaki belki tüm isimler önemli ve dikkat çekici rollerde oynayabilirlermiş gibi geldi bana ama bazılarına nispeten silik rollerin/karakterlerin uygun görülmüş olması muhtemeldir. bana göre her karakterin "oyunculuk parçalamasına" gerek yok ve gerçek hayatta da silik takılan insanlar var; yani bana hep yersiz gelmiştir, çok etkileyici olmayan karakterlerin aktörlerine direkt "kötü oyuncu" yaftasının yapıştırılması.
burada oyunculuklar kadar eksantrik bazı karakterler de dikkati çekiyor ki bu girift bir konudur her zaman esasen. yani yapımda bizim dizilerde "hanımağa" denen tipte bir kadın karakter bile var ki kendisinin kostümü olsun, konuşması olsun, oyunculuğu olsun 10 numara 5 yıldız diyebilirim. veya suspiria (1977)'daki helena markos gibi ürpertici bir karakter... hakikaten bir korku filminden fırlamış gibiydi. hele o gözleri... spoiler vermeyeyim de görür görmez "gözlerinden" tanırsınız kendisini, bu bahsimden sonra. *
yapıtın konusu biraz tuhaf ama bana göre kesinlikle olumlu anlamda sıra dışı. gaelen isimli, silik bir başkahramanımız var ve kendisinin çok da önemli bir rolü yok gibi görünüyor senaryoda; lakin aslında varmış ve bunu filmin sonunda anlıyoruz ama bunu devam filmlerine saklamışlar gibi görünüyor ve o "sequel"lar bu zamana kadar gelmediyse daha da hiç gelmez herhalde.
bir de "evil" bir başkarakterimiz var eserde ve kendisi hiç de geri planda kalmıyor; zaten onun ne anasının gözü olduğu daha filmin en başlarında bellettiriliyor izleyicilerine. charles hubbell'ın başarıyla oynadığı bu mag kiln isimli büyücü/rahip cidden de d&d ve türevi fantastik alemlerde rastladığımız "evil cleric/mage" tiplemelerine uyuyor ve etkileyici olmayı başarabiliyor.
kendisi bir legate. yani bir cleric/priest aslında: dark priest of izrador.
şimdi biraz da "midnight" evreninde (campaign setting'inde) işler nasıl yürüyormuş, ona eğilelim. hatta epey bilgi de vereyim ama ağırlıkla büyüler ve büyücülerle sınırlı tutacağım alttaki uzun içeriği. sonlarda yeniden filme döneceğim.
öncelikle; midnight, fantasy flight games'in yayımladığı ve ttrpg oyunları için yaratılan/üretilen bir şey ve d20 sisteminin baz alındığı bir sistemi var. official d&d ürünlerinden olmasa da yine de bu bağlamda içeriği olan bir şey. 3rd party d&d content deniyor böyle işlere. yine de midnight'taki büyü sistemi d&d'de alışık olduğumuzdan çok farklı ki 3rd party ürünlerde aslında böylesi bir farklılığa pek rastlamayız.
midnight'taki büyü mevzusuyla girelim... bu "dünyada" büyü yapabilmek çok senedir, hatta against the shadow kaynağına göre 100 yıldır yasaklanmış bir şey ve sadece legate denen dark priest'ler/cleric'ler özgürce "divine magic"lerini yapabiliyorlar. channeler denen büyücülere nadiren rastlanabilse de bunları da legate'ler avlamakla meşgul, yakalayabilirlerse. midnight'ta üç tür büyü var: channeled, divine ve innate. divine büyüler normalde tanrılar vasıtasıyla yapılan büyüler olsalar da midnight dünyasına kötü tanrı izrador hükmettiği için burada o tanrısal mucizeler az ve hatta galiba izrador'un "dark" merifetleri dışında yok, yani karakterleri kötülüğe sürükleyen bir şey olabiliyor divine magic, bu yüzden. eredane'in son çağının mutlak ve dualara/dileklere yanıt veren tek tanrısı izrador olduğu için divine magic'in nasıl olduğunu daha fazla açmama gerek yok. innate magic ise dışarıdan değil de karakterlerin kendi içlerinden meydana gelen büyü. bu, bazı fantastik yaratıklara özgü "primal" ve tehlikeli bir büyü türü, ayrıca halfling'lerin "hedge magic"leri ve elf'lerin içgüdüsel büyüleri de bu kapsama dahil. son olaraksa oyuncuların karakterleri vasıtasıyla en çok kullandığı channeled magic var. bunlarsa etraftaki enerji ve gücün manipüle edilip mucizevi etkiler yaratılması olarak özetlenebilir.
d&d'nin core book'larındaki arcane wizard/sorcerer büyülerine ek olarak bard ve druid (bu biraz enteresan ama mantıksız da değil zira izrador'a hizmet etmeyen bir divine caster olabilmek mümkün değil midnight'ta) büyülerinin midnight'a uyarlanması olarak görebiliriz channeled büyü çeşidini. druid prestige class'ından (bu prestige class şeysiyle ilgili bayağı şeyden bahsedeceğim aşağıda) eminim de midnight'ın bir kaynağında bard diye de bir prestige class görmüş müydüm... galiba yoktu ama olabilir de. bardic magic kesin var ama. ama bu topraklarda büyücü olmak zor iş... bazen günde 1-2 büyüden fazlasını yapamazsınız midnight'ın katı kuralları yüzünden ve hatta kendi canınızdan can gitmesini göze almanız gerekebilir, spell energy point'leriniz tükenmişse... ama neyse ki spell-like ability'ler diye bir şey var. core class'ınızdan, prestige class'ınızdan veya class'larınızdan ve heroic path'ınız ve hatta o yoldan gidenler için legendary character'ınızdan böyle şeyler edinebiliyorsunuz ve bunların her birini günde birer kere ya da daha fazla uygulayabiliyorsunuz ve bunlarda spell energy point harcamak diye bir şey yok. (legendary path'larda power level'ınız başına kullanmak falan vardı galiba.)
yanlış bilmiyorsam midnight rpg'si evreninde legate'ler channeler denen "wizard"lar kadar üst büyücü güçlerine (level'dan bahsetmiyorum) ulaşamasalar da gene de efektif bir "class". yani d&d'deki "cleric" class'ı çerçevesinde değerlendirilmesi gereken tipler bunlar ama evil'lar tabii çoğu ve bir kısmı neutral (aralarında good olduğunu/olabileceğini zannetmiyorum). ve midnight evreninde gerçek anlamda "divine magic" uygulayabilen tek class zira midnight'taki diğer tanrılar nanay olmuş, izrador'un karanlık marifetleriyle. servants of shadow (gölgenin hizmetkarları) kapsamında, npc olarak yer verilmiş legate class'ına midnight campaign setting 2e'de'de yani oynanabilir/playable bir karakter değil (ilk core rulebook edisyonunda ise npc değil de core classes arasında geçiyordu galiba). legate'ler da ikiye ayrılıyor "background"ları bakımından: bir grubun ataları zaten izrador'a tapan kişiler ve bu karanlık tanrı'nın üretim/döllenme programına kendilerini teslim ediyorlar ve onların soyundan gelenler de doğuştan legate oluyor. bunlar, gölge kilisesinin (shadow church) en sadık ve kötücül üyeleri oluyor ve gölge'nin hakimiyetinde yüksek yerlere gelince yozlaşmaya en meyillileri oluyor. diğer grup ise çocukken ailesinden çalınan ve doktrinlerle gölge'nin öğretilerinin yolunu takip etmeleri sağlanan küçük çocuklardan veya kara kule theros obsidia'ya kendi karanlık ruhlarının rehberliğinde gelenlerden oluşuyor. bunlar, ilk grup göz önüne alındığında ikinci sınıf rahip sınıfında oluyorlar ve her zaman en tehlikeli görevler bu, doğuştan legate olmayanlara veriliyor. bu ikinci grup ayrıca daha az sadık oluyor ve genelde bu sınıftaki rahiplerin kendi ajandaları oluyor; yapmaları gereken görevleri dışında da bu ajandalarını takip edip ilerlemek hedefinde oluyorlar.
d&d'de normalde wizard'larla ve sorcerer'larla büyücülük kudreti bağlamında hiçbir diğer caster boy ölçüşemez ama midnight'taki ilk bakışta "cleric" class'ı gibi görülen legate'lerden tam emin olamam ve şu anda bunu anlayabilmek için campaign setting tablolarıyla ekstra haşır neşir olmak istemiyorum . midnight da official bir d&d campaign setting'i olmasa da o kurallarla yaratılmış bir "evren" ağırlıkla (ki bundan sapılan şeyleri de ilgili açıklamalarında belirtmişler) ve bence sanki burada da channeler'lar büyü gücü bakımından daha üstündür gibime geliyor. bir de midnight'ın sisteminde/kurallarında zaten büyü yapabilmek belirli sebeplerle çok kısıtlanmış bir şey. özellikle shadow church'ün bu konuda sıkı yasakları var ve izrador'un legate'leri zaten nadir olan channeler'ları avlayıp işlerini bitirmekle meşgul; bence bire bir kapışmada bunu yapamaz sıradan legate'ler ama tabii çok rahipli bir organizasyon ve tek tük takılan channeler'lardan bahsediyoruz... ve, burada adeta kötü biten bir lotr senaryosundan sonrası işleniyor gibi düşünmek lazım. yani kötü tanrı zaferini ilan ediyor ve burada "avlananlar" iyiler oluyor. bu arada midnight setting'inde de, başlığın asıl konusu olan midnight chronicles filminde de lotr'den gelen derin ilhamlar bayağı bariz. ama fantazya camiasında tolkien ilhamları normalde negatif algılanmaz zaten ve gördüğüm kadarıyla bu bağlamda da konu bu şekilde.
bu arada yukarıda ismen bahsetmiştim, midnight'ta heroic paths denen bir şey var. bunlardan bir tanesini daha ilk level'dayken seçebiliyorsunuz ve sonra core class'ınız, prestige class'ınız/class'larınız ve olursa legendary character olarak devam ettiğiniz karakterinizle birlikte bu heroic path'ta yürüyorsunuz. ciddi ability'ler, stat boost'ları falan kazandıran bir şey, bu heroic path denen şey. ve bu bağlamdaki seçenekleriniz de oldukça fazla fakat sadece bir/tek heroic path'ten yürüyebiliyorsunuz ve bunu oyunun en başında seçmeniz gerekiyor. level 20'ye kadarki progression'ları çizilmiş bunların ama aslında epik seviyelere geçmek de mümkün, midnight'ta. zaten belirli bir örüntüsü var, seviye atladıkça ne gibi ability'ler ve başka şeyler edindiğinizin ve bunu devam ettirmek de öyle zor bir şey değil. dm'inizi ikna edebilirseniz official ve hatta 3rd party d&d kaynaklarından da başka prestige class'ları midnight'a uyarlayabilirsiniz tabii ama bu bayağı bir iş... yani midnight'taki büyü sistemi cidden bayağı farklı, oralarda alışılanlardan ve çok uğraştırabilir bu tarz uyarlamalar.
heroic path'lar... bana göre legate'lerden saklanarak gezebilmek için shadow walker heroic path'ından gitmek son derece akıllıca olabilir. izrador'un gölgesinin düştüğü topraklarda siz de neden gölgemsi özelliklere sahip bir kahraman olmayasınız ki? evet, başkaları sizin de gölgelerin hizmetkarlarından biri olduğunuzu sanabilir ama vücut bütünlüğünüz için gölgelerle bir olan bir karakter olmanız son derece avantajlı ve de zaten uygun fırsatlarda, gölgelerin ardından kötülere ölümcül darbeler de vurabilirsiniz. bazen böyle kahramanlıklar, açıktan savaşmaktan bile daha efektif olabilir. bu tabii dnd'deki shadowdancer gibi bir şey, yani aslında rogue/thief gibi karakterler için biçilmiş kaftan bir şey.
yine bu izrador'dan gücünü alan gölge hizmetkarlarının ekstra kudretli elitlerinden doğrudan savaşmaktan olabildiğince kaçınılarak gidilebilecek bir yol daha var... bu da onların içine karışmak... ne demişler: "dostunu yakın, düşmanını daha yakın tut." ancak bunu her karakterle yapamazsınız. elbette ki yine greater legate'lere karşı dikkatli olmanız gerekir, bu bahsedeceğim yoldan giderseniz dahi. hatta "secretive" bir karakteri oynamayı tam beceremem derseniz de normal legate'lerle de yolunuzun pek kesişmemesini sağlamaya çalışabilirsiniz. channeler'lar için de collaborator prestige class'ı var ki bunda, golgenin hizmetkarlarıyla —en çok da orklarla ki zaten buralar hep ork sayılır ama goblin'ler ve insanlar da olabilir ve belki bunların iç içe yaşadığı çeşitli topluluklar da olabilir— blöfler veya iknalar vasıtasıyla münasebet kurabiliyorsunuz; bluff ve diplomacy skill'leri anahtar burada ve kurallara göre deceitful veya negatiator feat'lerinden birini almanız şart, bu yolda yürüyebilmeniz için. chaotic neutral veya true neutral olmanız şartı var bu prestige class'ı seçebilmeniz için ki zaten bu "evil"ların arasında bir "non-evil" olarak başka türlü rahat da edemezsiniz, alignment'ınızı gizleyebilmeniz de son derece zor olur. tabii mesela shadow walker heroic path'ını seçerseniz onlarda undetectable alignment özelliği var, günde 1-2 kere kullanabildiğiniz. yani idare edebiliteniz var durumu, belli şartlarda ama gene de o kadar da kolay bir şey değil bu.
collaborator olarak bu gölgenin hizmetkarlarını kandırabilirsiniz de onları iletişim becerilerinizle, negotiate ederek bir şeylere ikna da edebilirsiniz. hatta onların yerleşim yerlerinde bir şekilde yöneticileri gibi bir şey olabiliyorsunuz böylelikle; siz yönetimini ele aldığınız yerlerde bulunduğunuz sürece ve izrador'a açıkça düşman olduğunuzu belli eden şeyler yapmadığınız/söylemediğiniz takdirde onlara belli sınırlarla task'ler verebiliyorsunuz. mesela bir yeri soydurup oradan yağmalanan magic item'lar edindiniz, "bunlar legate'lere gidecek" diye onları kandırmanız gerekebiliyor. yalnız siz yönetimini aldığınız bölge(ler)den ayrılırsanız peşinizden gelmiyorlar. zaten bu gölge hizmetkarlarının en alt tabakasından olabilen orklar, goblinler ve/ya insanlardan oluşan, yönettiğiniz kişilerle öyle güçlü bir ordu falan kullanabilmeniz mümkün değil. ama onları kurnazca kullanırsanız umulmadık kapıları da açabilirsiniz tabii ki. sonuçta yine de servants of shadow'un en alt rank'lerindekiler de olsa, izrador'un ordularında yer alabilen kişiler bunlar. üst rütbelerdekilerle belirli münasebetlere sokabilirsiniz onları, yeterince iyi ve entrikalı planlamalar ve başarılı bir taktisyenlikle. hatta, bana göre sanki mesela en alt rütbelerdeki bir legate'in de aralarında olduğu "follower"larınız var diyelim ve o legate, sonrasında üst rütbelere ulaşırsa belki size hizmet etmez artık fakat ona hala sözünüzü geçirebilip onu kullanabilirsiniz (manipüle edebilirsiniz) belli amaçlarınız için, önceki muhabbetinizin sağlayabileceği avantajlarla.
bilhassa da role-playing için çok eğlenceli bir karakter bence collaborator ile devam edilen channeler. tehlikeli de elbette. ve bu ikisinin birleşimi olarak: heyecanlı! black tongue denen meşum dili de bilmeniz gerekiyor bir collaborator olabilmeniz için ve erenlander ırkını seçerseniz bu mümkün ki bir de bu prestige class'tan ilerledikçe obsidian tongue adlı bir beceri kazanıyorsunuz ve bunu geliştirerek mesela orc'ların mizahını becerebilip gölge'nin ajanlarının şüphesini çekmemeyi başarabilirsiniz. yalnız izrador'un hizmetkarlarından obsidian tongue ability'niz çerçevesinde taleplerde bulunursanız mütevazı takılmanız elzem. ayrıca yine aynı prestige class'ta ilerlerseniz demon'ları bile kandırabilme ve onları ikna etme güçleriniz oluyor ve level atladıkça artıyor. imp bir hireling'iniz de olabiliyor ki bu normal hireling'lerden farklı, şöyle ki siz level atladıkça o da güçleniyor.
ayrıca, immunity to fear da kazanıyorsunuz collaborator olarak level atlarsanız ki sihir bazlı olsun olmasın korku (fear) olayına tümden bağışıklık kazanıyorsunuz. bu biraz da gerekli aslında, içlerine girdiğiniz tipler göz önüne alındığında... zaten bu prestige class'tan kazandığınız spell energy point'leriniz de channler level'larındaki kazandıklarınızla "stack"leniyor ama aşağılarda bahsedip detaylandıracağım living nexus'tan ilerleyen hermetic channeler karakter gibi manyak seviyelere de ulaşamazsınız collaborator ile ki burada "character level"dan da bahsetmiyorum; o tür bir karakter (channeler - wizard - living nexus) bonus spell energy points konusunda da aşırı abarabiliyor yani. yine de, kendince çok güzellikleri de var collaborator olmanın... shadow-tapping ile birlikte izrador'un seçtiğiniz 2 domain'indeki ability'lere ve büyülere ulaşabilmenizden bahsedebilirim mesela ki bunların bildiğiniz spell school'lardan birini kapsayıp kapsamaması fark etmiyor. ama şeyi tam anlamadım... bu izrador's domains, normalde legate'ler için olan bir şey ki official d&d'de de bu domain olayları priest'ler içindir. orada da wearer of purple prestige class'ıyla belli cleric domain'lerine erişimini olabiliyor. anlamadığım nokta bu değil. "any" denmiş, seçebileceğimiz 2 domain için, collaborator ile. ama legate'ler için neutral ise evil domain'ini seçemez denmiş. bir hata mı oldu, yoksa collaborator'ın neutral iken seçebilmesi ekstra bir güzellik mi, emin olamadım. sonuçta kural kitapları esastır ve evil domain'i seçerim ben istersem, hacı. süper bir şey bu domain mevzusu, bu arada! ama gene bu bağlamdaki spell level'larınız ve spell energy point'lerinizde aynı standart uygulanıyor. zaten spell-like ability olarak verilseydi bu büyüler ve level limiti olmasaydı über güçlü bir karakter olurdunuz. neyse, collaborator'ın getirdiği kazanımların arasındaki dark invitation ile birlikte ise conjuration okulu bazında greater spellcasting feat'ini bedavaya alıyorsunuz. savvy host ise daha bile hayvani... hem augment summoning feat'ini bedavaya ve prerequisite'lerini karşılayamasanız dahi alıyorsunuz böylece, hem de 18. seviyedeki bir büyücü efektifliğinde, o caster level'ındaymışsınızcasına) ve tongues büyüsü etkisindeymişsinizcesine o summon'larınızla iletişim kurabiliyorsunuz. zaten collaborator, seçebildiğiniz seviyelerdeki iki summon monster büyüsünü size doğrudan hediye ediyor, gerekli level'lara ulaştığınızda. benim tasarladığım karakterle ikincisinde 7. seviye büyü (summon monster vii) olarak alabilirsiniz galiba ve bu da çok güçlü summon'lar demek.
diğer kaynaklara da göz atmak gerekiyor bu konuda belki ama core rulebook'a (2nd edition) baktığımda... büyü enerji puanları konusu için spell talisman ve greater spell talisman olayına da girilmesi çok mantıklı olur ve hatta bu adeta elzem bence. mesela spell talisman olarak, collaborator'dan gelen en yüksek seviyedeki summon monster büyüsü tılsımı, greater spell talisman olarak da direkt greater conjuration okulunu tümden kapsayan tılsıma sahip olmak, kulağa hiç de mantıksız gelmiyor, üst paragrafta bahsettiğim bilgiler ışığında. yine de, tüm kaynakları taramak vasıtasıyla daha iyi seçimlere de ulaşılabilir tabii ve item, feat vb. konularda da bu, kaynaklara hakim olma konusu çok mühimsenmesi gereken bir şey. bu tılsımlar, collaborator olarak devam edilen, tasarladığım karakter için bayağı gerekli ama zira yine dediğim gibi, hermetic channeler + wizard + living nexus gibi bol olmuyor harcayabileceğiniz maksimum büyü enerjisi puanlarınız ve bu tılsımlar, bu karakterle zaten az sayıda olabilen büyü puanlarınızı size daha az harcatıyor, talisman'lar için seçtiğiniz büyü okulu (greater) ve büyü (normal) söz konusu olduğunda (ve stack'leniyor bu etkiler, uyumlu seçerseniz). mis. talisman feat'leriyle birlikte ritual magic feat'i ve dolayısıyla ritual'ları da değerlendirmek güzel olur, büyü enerjilerinizde ve efektifliğinizde daha da fazla avantajlar elde edebilmeniz için. işin aslı, midnight'ın tüm kaynaklarını tarayıp bu bağlamda size avantajlar sağlayacak her şeyi değerlendirmelisiniz.
ama tabii aşağıda bahsedeceğim, benim tercih ettiğim speaker yerine dragonblooded heroic path'ını seçerseniz de bu bakımdan ve hatta genel olarak "büyücülük" bakımından daha da efektif bir karakter de yaratabilirsiniz ama tabii her ikisinin de birbirine karşı avantajları ve dezavantajları olur; dragonblooded'da, speaker'ın sağladığı charisma boost'u yok mesela ki bu (charisma), benim tasarladığım karakterin büyüleri için baz alınan stat. biraz da herkesin tercihine kalmış. ben, göreceğiniz gibi speaker'ı daha uygun gördüm kendime, ve özellikle de bu karaktere; hem bahşettiği kazanımları beğendim hem de role-playing açısından bana daha uygun göründü o yol; ezcümle, collaborator ve speaker, birbirini müthiş iyi tamamlıyor bence. oraya buraya büyü yağdırırım ben sürekli diyenler için de dragonblooded, core rulebook'ta duruyor. (bu arada "core rulebook" diye bahsediyorum hatta kaynaklar arasına da öyle yazacağım alta ama "midnight 2nd edition rulebook" da denmiş buna. bu, kaynağın kapağında böyle yazmasa da midnight'ın ana kural kitabı bu, sonuçta. core rulebook denince official d&d 3.5 core rulebook gibi anlaşılmaması gerekiyor.)
collaborator prestige class'ında level 10'a ulaştığınızda ise respect geliyor çok önemli bir kazanım olarak. gölgenin hizmetkarları bu vesileyle artık size saygı duyuyor ve leadership feat'ini de elde ettiğiniz için size hizmet ediyorlar bu karanlık varlıklar. tabii ki burada kudretli gölge hizmetkarlarından bahsetmiyorum zira onları en düşük rütbelerdeki gölge hizmetkarları ve ayaktakımıyla karıştırmak ölümcül bir hata olur. lakin, bu demek değil ki collaborator'ın getirdiği kazanımları kullanmayı sadece bu alt rütbelerdeki gölge hizmetkarları ve ayaktakımıyla ilgili şeylerle sınırlamak zorundasınız... elbette değilsiniz. obsidian tongue ability'nizin tanımında "servants of izrador" denmiş ve bunların arasında greater legate'ler de olabilir, buna göre. hatta über güçlü night kings denen varlıklardan biriyle talihsizce yollarınız kesişirse, onların üzerinde de kendinizi sıyırmak için bu ability'yi kullanabilirsiniz, en azından bunu deneyebilirsiniz. bunların hepsi "servants of shadow", neticede. yani; gölge'nin hizmetkarları ile olan interaksiyonlarınızda bluff, diplomacy, ve gather ınformation check'lerinize +10 bonus alıyorsunuz, level 9 bir collaborator olup da obsidian tongue bonusunuz maksimize olunca. bu, özellikle de mesela sizin bir nevi hükmettiğiniz bir bölgeye teftiş için gelen legate'ler üzerinde çok işe yarayabilir. şüphe çekmemeniz gerekiyor sonuçta ve diplomacy kullanmanız önemli ve yeri geldiğinde onlara blöf de yapmanız gerekebilir. ayrıca gather information da mühim tabii. ve gölge ajanlarıyla girdiğiniz interaksiyonlarda bu check'lerin hepsinde +10 bonus kazandırıyor obsidian tongue. mis. demin bahsettiğim respect ile ilgili de şunu ekleyeyim: leadership score'unuz değişirse bu, bulunduğunuz bölgeden ayrılıp başka bir yerde yeni "followers" edinirseniz dahi sizinle birlikte geliyor. yani öyle "temiz bir sayfa açmak" diye bir şey yok. gavurların deyişiyle, "word travels quickly". bu sebeple de bu score'unuzu yüksek tutmalısınız.
bu, yukarıda bahsettiğim collaborator, birçok bakımdan benim için çok ideal bir seçim, gerçekten de. heroic path olarak da speaker'ı seçerim ve olayı bitiririm ki channeler/collaborator class'larıyla birlikte seçilebilecek en iyi heroic path bu zaten, en azından benim açımdan. yukarıda bahsettiğim obsidian tongue ile birlikte speaker'dan gelen persuasive speaker ability'si de süper ki bunda, servants of shadows da dahil olmak üzere herkes ve her tür yaratıkla verbal persuasion gerektiğindeki charisma-based check'lerinize çok iyi bonuslar alıyorsunuz. comprehend languages ve tongues büyülerini de spell-like ability olarak yapmanıza olanak sağlıyor bu heroic path ki adeta bir iletişim canavarı oluyorsunuz yani böylelikle. channeler'dan sonra collaborator prestige class'a geçtiğiniz için bir specialist wizard olmasanız da teknik olarak (mesela channeler'dan wizard'a geçerseniz bir nevi öyle oluyorsunuz "wizardcraft" ability'niz dolayısıyla), her büyü okuluna da, en azından çok ileriki level'lara çıkmadan hakim olamazsınız. divination büyü okulunu da seçmezsiniz herhalde, belki çok ileriki level'larda seçebilirsiniz tabii ama öncelikle bir büyü okulunun greater'ını seçmeniz de daha mantıklı olabilir. o yüzden, bu iki spell-like ability önemli (ki aslında sahip olacağınız tüm spell-like ability'ler mühim, hem bu bakımdan hem de zaten çok olmayan spell energy point'lerinizi harcamamaları yönünden) ki comprehend languages'de bilmediğiniz/anlamadığınız diller gibi yazılı metinleri anlama becerisi de kazanıyorsunuz ama bunları konuşma veya yazma becerisini kazanamıyorsunuz. tongues'da ise dokunduğunuz herhangi zeki ve konuşabilen bir kişi veya varlığı anlayıp onunla konuşabiliyorsunuz, belirli bir süre. language savant'tan da aşağıda bahsedeceğim. zaten collaborator olmak için de true neutral veya chaotic neutral olmak şartı var (bundan galiba bahsetmiştim) ki kendimi hep chaotic neutral biri olarak görmüşümdür. charismatic channeler ve collaborator birbirlerini çok iyi tamamlıyorlar ki zaten collaborator olabilmeniz için gereken "skills: bluff 8 ranks, diplomacy 8 ranks, sense motive 8 ranks" requirement'larını hermetic channeler karşılayamıyor veya çok ileriki level'larda karşılayabilir zaten (onun cross-skill'leri bunlar). charismatic channeler ise bunu karşılıyor zira additional class skill'leri arasında bu üçü de var.
speaker da karakteri derinleştirip daha da güçlendiriyor ki charisma score boost'ları muazzam mesela; ek olarak da sadece kelimelerinizle kapıları yerle bir edebiliyorsunuz ve buna benzer, karakterleri de dize getirebildiğiniz power word'leriniz var. persuasive speaker da oluyorsunuz ve bu, charisma based skill check'lerinize çok iyi bonuslar veriyor, mevzubahis konuşma bazlı persuasion gerektiren vaziyetlerse. bundan da galiba bahsetmiştim. haha. speaker olmanızın beraberinde getirdiği en hayvani iyi şeylerden biriyse bir language savant olabilmeniz. herhangi ama herhangi bir dil, siz konuşanları duyabilirken, 10 dakika konuşulduğunda o dili tamamen öğrenebiliyorsunuz ve günün geri kalanında sanki o dil ana diliniz gibi konuşabiliyorsunuz. yani bu tarz fantastik eserlerde ne yaratıklar var... onlardan herhangi biri ile ilk defa karşılaştınız mesela. ilk defa gördüğünüz bu yaratıklar 10 dakika kendi aralarında konuştular yanınızda veya bir yere gizlenip onların diyaloglarını dinlediniz... hoop, o dili tamamen öğrenip onlarla diyalog kurabiliyorsunuz. işte bundan ilk defa bahsediyorum. hehe. speaker'ın bazı ability'leri de özellikle de izrador'a hizmet etmediğinizin, yani bir gölge hizmetkarı olmadığınızın anlaşılmaması veya anlaşıldığında kendinizi ilgili ortamdan kurtarabilmeniz için de kilit rol oynayabilir. veya, mesela bir orka, normalde foyanızın ortaya çıkacağı bir komut vermek istediğinizde. sonuçta "sözünüzü geçirebilen" birisiniz. *
yani şöyle bir karakter böyle bir tiplemeyle oynayabilmek için biçilmiş kaftan: lvl 15 cn speaker - channeler 5 / collaborator 10. midnight'taki büyü sisteminin epey farklı olduğunu söylemiştim. burada karakter level'ınızı ikiye böldüğünüzdeki sayıdaki level'da büyü yapabiliyorsunuz, büyü puanlarınız yetiyorsa (işte asıl farklılık bu. slot'lar ve büyü öğrenme/yapma sınırı falan yok bu sistemde. enerjiniz yettiğince büyü yapabiliyorsunuz). ama channeler level'larınız ve mevzubahis collaborator level'larınız üst üste ekleniyor (stack) ve channeler (ve stack'lenen class) level'larınız başka prestige class'ınızınkinden (varsa) yüksekse +1 bonus oluyor. yani bahsettiğim level 15 karakter, bu bağlamda level 16 gibi değerlendiriliyor ve 8. seviyedeki büyüleri yapabiliyor böylelikle ki bu zaten çok güçlü bir büyücü olmanız demek. (üstlerde monster summoning'de bahsettiğim 7. level'ı da böyle hesaplamıştım; 13. seviye olunuyor ilgili yerde ve level 14 gibi hesaplanıyor.) ek olarak, channeler'ın hit die'ı d6 iken (ki bu official d&d 3e/3.5e'deki sorcerer ve wizard'ların d4'ünden zaten üstün), collaborator'a geçtiğiniz anda hit die'ınız d8 oluyor ve bu süper bir şey bir büyücü için. ayrıca, charismatic channeler, collaborator ve speaker'ın hiçbir önemli ability'si birbiriyle çakışmıyor, yani ingilizce deyişle "redundant" olmuyor ve bu da çok önemli. örneğin "charismatic" diye (evet, ismi bu) yine charisma'ya bonuslar veren bir heroic path de var, speaker'ın yerine seçilebilecek olan. ama bundaki leadership bonus feat'i ve collaborator class'ında 10. seviyeye ulaştığınızdaki "respect (ex)" aynı görevi görüyor ki bu, bunlardan birinin boşa gitmesi anlamına geliyor.
bu karakter yaratımındaki gözüme çarpan tek ciddi falso, bonus feat'ler konusunda çok sınırlı kalması. channeler olarak level 4'te bir bonus feat alabiliyorsunuz (level 5'ten sonra collaborator'a geçildiğini varsayarsak). seçtiğiniz ırkınız da 1 veya 2 ekstra feat veriyor ve birkaç level'da bir birer feat kazandırıyor. o kadar. collaborator prestige class'ı da bazı önemli feat'ler edinmenize vesile olsa da, cidden kazanabildiğiniz feat sayısı, hermetic tradition'dan gidip wizard ve living nexus'a geçilen karakterin yanından bile geçemez. yani, altlarda oluşturduğum epik hermetic channeler karakter adeta feat'lere boğuluyor diyebiliriz. bir de speaker olarak level 20'lik bir karakter yaratmadığım için power word: charming, greater shout gibi bazı ability'leri ve 4. charisma score boost'unu alamıyorum bu heroic path'ten (bunlar da bu prestige class'ın verdiği şeyler, ancak level 20'ye ulaşabildiğinizde). belki günün birinde bu karakteri level 20 yaparım, kaynakları yeniden bir tarayıp "işte budur!" diyebileceğim bir prestige class daha bulursam. yine de, böyle de gayet süper bir karakter oldu bence zaten, o kadar da kusuru olsun. tüm bunlara rağmen, altta bahsedeceğim tabloda living nexus için feat'lerimin yarısından çoğunu feda etmeyi de düşünebilirim, collaborator olarak ilerledikten sonra. yani buna değebilir de... ama, bunu iyi düşünmek lazım. öncelikle, wizard'ın belli class avantajları yok ki salt" büyücülük kudreti" bakımından o, bir nevi specialist olduğu için daha önde. mesela spell energy point'lerim ne kadar yeterli olabilir?.. role-playing açısından ise... collaborator'ın servants of shadow'larla çok içli dışlı olabilirken aynı zamanda da sürekli power nexus (bu kavramdan, yazının ilerilerinde bahsedeceğim) arayışında olabilmesi ne kadar makul olur... ki zaten nadir olan bu power nexus'ların birinin bile yerini tespit edebilmeniz için aylarınızı harcamanız gerekiyor normalde ki bu süre, bir living nexus olsanız bile kısalsa da, yine de höt deyince bulamazsınız bunlardan. ayrıca, bir living nexus iseniz, legate'lerin öncelikli hedefisiniz. zaten bir living nexus olduğunuz ortaya çıkarsa bunun cezası istisnasız ölüm. collaborator olarak ise fazla şüphe çekmemeniz gerekiyor ve bunu yapabilirsiniz; role-playing açısından yeterince akıllı davranarak ve becerilerinizi doğru kullanarak. hem collaborator hem de living nexus olmak... işte bu çok büyük bir challenge gibi görünüyor.
bu arada mage başlığında "generalist wizard"ı yeğlediğimi söylemiştim ama midnight'ın setting'inde bana böyle bir karakter veya karakterler diyeyim, daha uygunmuş gibi geldi ve daha eğlenceli... ayrıca gene de sade karakterler aslında üstte çizdiklerim, benim felsefeme ters de sayılmaz ve d&d 3.5e'de sorcerer'da örneğin, düz sorcerer olarak level 20 olabilirsiniz ama wizard'da bir şekilde prestige class'larla devam etmek çok daha cazip. ben normalde d&d 3e/3.5'de de genelde generalist'liğinden fazla taviz vermeyen büyücü karakterler yaratırdım, yani prestige class'larını ona göre seçerdim. midnight da aynı d&d edisyonunu kullansa da burada collaborator'ın bahsettiğim avantajları ve özellikle de gölge'nin hizmetkarlarıyla bir şekilde iyi geçinebilmesi ve hatta onlara belli şeyleri yaptırabilmesi görmezden gelinemeyecek bir avantaj ve role-playing bakımından da müthiş zevkli bir tercih, bana göre. bunu da kim bilir kaç kere vurgulamışımdır. haha. yine de aslında channeler 5 / collaborator 10 ve x (başka bir prestige class) 5 şeklinde bir level 20 karakter de yaratılabilir, yani tek cazip seçenek living nexus olmayabilir bu konuda. yani üzerine daha fazla eğilirsem bu konunun ve elimdeki farklı kaynak kitapları bir kez daha o gözle karıştırırsam daha ideal bir karakter de yaratabilirim belki. ama midnight'taki prestige class'lar arasında bunu leve 20'ye tamamlayacak bir sınıf da yok gibi görünüyor sanki. living nexus, göz önünde tutulabilir gerçi, yukarıda bahsettiğim gibi. aslında diğer d&d kaynaklarındaki prestige class'ların da midnight'a adapte edilebileceği söylenmiş kural kitabında ama bunun üzerinde biraz fazla çalışmak gerekiyor zira dediğim gibi, buradaki büyü sistemi resmi d&d 3e/3.5e'dekinden bayağı farklı. gelgelelim hermetic channeler olarak gidilirse epik bir ideal karakter yaratılabiliyor... bazı şeyleri yineliyorum zira yazı inanılmaz uzadı ve hatırlatmalar iyi olabilir diye düşünüyorum. neyse, şimdi o epik karatere tam gelelim.
channeler 7 / wizard 10 / living nexus 5 - yani toplamda 22. seviyede epik bir karakter. living nexus, bir legendary character. bu da tıpkı heroic path gibi, midnight'ın yarattığı orijinal bir üst prestige class gibi bir şey. biraz d&d 4e'deki epic destiny'yi akla getiriyor ki bu daha sonra gelen bir şey aslında. hermetic tradition'dan gitmeyen bir büyücü için böyle bir legendary character olabilmeniz pek mümkün olmayabilir. en azından üstlerde oluşturduğum karakter charismatic tradition'dan gidiyordu ve kendisinin living nexus'un requirement'ları arasında olan feat'leri karşılayabilmesi mümkün olsa bile bu requirement'lar için feat'lerinizin yarısından çoğunu falan bu uğurda harcamanız gerekiyor ki bu çok da ideal bir tablo gibi görünmüyor. yine de bu konuya eğileceğim bir zaman. yani bu az sayıdaki feat'imi living nexus olmak için harcasam bile, belki de buna değer. bakmışsınız collaborator bir living nexus olmuşum! *
role-playing olarak da bir mantığa oturtulması gerekiyor bunun tabii. üstlerde bahsettiğim gibi, hem collaborator hem de living nexus olmak hiç de rasyonel bir tercih olmayabilir. hermetic tradition'dan gidilirse ise ile hem class bazındaki available bonus feats olarak requirement'lar arasındaki item creation feat'lerinden almanız mümkün hem de prestige class olarak wizard'dan yürürseniz zaten sayısız feat daha kazanabiliyorsunuz. hele bir de heroic path olarak wiser'ı seçerseniz adeta feat içinde yüzüyorsunuz (speaker'ın sağladığı bonus feat'ler yok). ayrıca hermetic channeler -> wizard -> living nexus, bu class'ların uyumu ve role-playing açısından da daha ideal gibi. sonuçta yalnız başınıza olabileceğiniz için istediğiniz kadar zamanınızı power nexus'ları aramak için harcayabilirsiniz. ayrıca ulaştığınız level ve power nexus'lardan aldığınız kudret de birleştiğinde, izrador'un "dava"sına büyük zararlar verebilirsiniz, böyle bir karakterle. şu bilgiyi de mutlaka eklemek gerekiyor: living nexus olabilmeniz için sense nexus feat'ine sahip olabilmeniz de gerekiyor ki bu, aşırı nadir bir feat. bunu, bir party'de sadece bir karakter edinebiliyor ve o da anca dm'iniz izin verirse... zaten şöyle bir düşününce... 4-5 tane 22. seviye epik living nexus, izrador'u bitirebilir bile. yani bir deity'yi yok edemezler herhalde ama onun midnight dünyasındaki etkinliğine devasa darbeler vurabilirsiniz. bu denli "overpowered" olunamaması için de böyle bir sınırlandırma getirilmiştir diye düşünüyorum.
tabii benim kendime daha uygun bulduğum collaborator ile de izrador'a ciddi problemler yaşatabilirsiniz zira bu tür frp'lerde role-playing'le de inanılmaz şeyler başarılabiliyor. her şey kudret değil yani. ama tabii greater legate'lere falan level 15'ken pek bulaşmamanız akıllıca olur, teke tek yakalamadığınız sürece birini ve karşınızdaki sizden çok daha üst bir level'daysa. veya onlarla yolunuz kesişirse de channeler temelli ve gölge'ye hizmet etmeyen biri olduğunuzu veya amacınız kendi totonuzu korumak ve kurtarmak değilse de daha soylu bir ideal için savaşıyorsanız da bunu da ulu orta legate'lere açık etmemelisiniz. bir party iseniz farklı ve daha karmaşık entrikalar içeren yollar da izleyebilirsiniz elbette ama. party olmak. yani birkaç kişilik bir adventurer ekibi olmak... netice... "ver, ver elini, yıkalım karanlığı" mı olur, yoksa "nerde çokluk orada orkluk" mu?.. * tabii belki de dm'iniz sizi öyle yerlere sürükler ki bu anlattıklarımdan da bambaşka cinsten role-playing olaylarına girmeniz de gerekebilir. ben ağırlıkla "single player" içinmiş gibi tasarlamalar ve kurgular üretsem de aslında bu oyunlar genelde bir party olarak oynanır. gene de ben genelde, "el şeyiyle gerdeğe girmekten" pek hoşlanmadığımdan, kendisine de yeten karakterler yaratmayı tercih ederim normalde. bu demek değil ki party'deki diğerlerine ihtiyacım olmaz, öyle bir oyun oynuyorsam. işte yukarılarda bahsettiğim "generalist wizard" muhabbetiyle alakalı, bu dediğim şey. yani her durumda yapabilecek bir şeylerim olmalı diye düşünür ve planlamamı o şekilde hallederim.
keşke collaborator üzerinden gidilip sonrasında living nexus olunabilmesi ideal bir yol olsaymış demekten de demekten kendimi alamıyorum (belki de öyledir aslında) zira bunun verdiği ability'lerden biri enhanced charisma ki charisma da burada oluşturduğum karakterdense üstlerde bahsettiğim charisma tradition'ından giden karakterin işine yarardı asıl. yine de living nexus'un kazandırdığı ability'ler arasından 5 tanesini seçebiliyorsunuz ve charisma dışında da çok işe yarayan başkaları var. hermetic tradition'dan gidilip living nexus olabilmek son derece ideal olmaya devam ediyor, bu yüzden. bu, epik level'ları hedefleyen bir karakter yaratmak istesem midnight'ta izleyeceğim yol olurdu muhtemelen. power nexuses denen şeyler var midnight evreninde ve bunlarla uyumlanmanız (attune) normalde çok kısıtlı olan büyü güçlerinizi muazzam artırıyor ve living nexus legendary character'ının, çoğu bunlarla ilgili olan verdiği ability'ler cidden de süper. hatta ve hatta, kendiniz bile bir power nexus gibi oluyorsunuz, bir bakıma. en zayıf power nexus'ların bile yerleri sıkı bir sır. ama living nexus, sense nexus feat'i sayesinde bunların 5 mil yanına yaklaşınca varlıklarını sezebiliyorlar ve onların tam yerlerini saptayabiliyorlar (wisdom check'lerinde başarılı olurlarsa) ki improved sense nexus'taki power level'larla birlikte bu alan daha da genişletilebiliyor. şunu da belirtmem gerekir ki midnight: core rulebook'un ilk edisyonunda wizard'ın skill requirement'ları 8 ve bu da demek oluyor ki channeler olarak 5 level'dan sonra direkt wizard prestige class'ından yürüyebiliyorsunuz. yani epik level'lara ulaşmadan da şöyle bir karakter yapabilirsiniz o kurallara göre: channeler 5 / wizard 10 / living nexus 5 ve yine wiser heroic path'ından giderek. ancak sanki ikinci edisyonu temel almak daha mantıklı gibi.
bu arada "wiser" yolundan gidilmesi şart değil tabii ve ideal de olmayabilir aslında. ilk bakışta bana en mantıklısı o gibi gelse de yukarılarda dragonblooded diye bir heroic path'tan bahsetmiştim. bu, daha iyi bir seçim de olabilir. kaldı ki, ben daha çok collaborator karakteriyle ilgilendiğimden, bu living nexus'lu karakter konusunda çok derinleştiğimi iddia edemem. böyle tercihlerde "powergaming"i mi ön plana alırsınız, bir yok etme makinası olmak yerine role-playing'i mi önceliğini yaparsınız... böyle değişkenlere göre tercihler farklı olabilir. hatta belki de böyle bir oyunu onlarca kere oynayıp size mantıklı gelen her kombinasyonu denersiniz tek tek, farklı oyunlarınızda. önceden "mükemmel olacak" diye kurguladığınız bir karakter hiç de umduğunuz gibi ilermeleyebilir veya, "bu pek olmadı galiba" diye düşündüğünüz bir tanesi ise sizi şaşırtarak süper efektif de olabilir. "yaşayarak öğrenmek" diye bir şey varsa "oynayarak anlamak" diye bir şey de var. önemli olan, uykusuz 2 gece 3 gün durmadan frp oynayacak kadar manyak olmamak. * benim sabahın ileri saatlerine, belki öğlene kadar uyumayıp oynadığım olmuştu ama 2 gece uyumadan oynamak... yoo dostum. ben uykuyu seviyorum ve sağlığımı seviyorum. haha! gerçi bir seferinde de diablo ii'ye kendimi kaptırıp bir gece uyumadığım olmuştu. böyle münferit olaylar her genç gamer'ın başına gelmiştir ve gelir herhalde ya. hehe.
şuna da değinmek lazım ki, midnight'ta level 20'nin üstüne çıkmak, yani epik level'lara ulaşmak hedefindeyseniz bu işlere büyük bir tehlike katıyor zira epik level'lara çıkmanız demek izrador'un "davasına" ciddi zarar verip onun dikkatini çekmeniz demek ve night kings denen über güçlü gölge hizmetkarlarından birinin sizi hedefi yapması manasına geliyor. ayrıca üstteki legendary character kapsamındaki living nexus'lar zaten gölgenin hizmetkarları tarafından en çok aranan kişilerden biri olmanız manasına geliyor, doğrudan. bu level'lara çıkıp bir night king ile böyle majör bir çatışmaya girmekten tek kaçışınız kariyerinizin geri kalanında caradul denen yerde gizlenmek. bu varlıkları tümden yok etmek imkansıza yakın olsa da onları zayıflatıp yenilgiye uğratmak gayet mümkün, hatta level 20 veya biraz altındaki karakterler için bile. bu, biraz tercih meselesi aslında ama bu uğurda şehit olmayı göze alan karakterler genelde lawful good'lar falan olur herhalde. ben mesela bir chaotic neutral olarak böyle bir işe girişmezdim. ama girişenler de neden olmasın. bazıları içinse kötülükle mücadele etmenin en iyi yolu yine kötülüktür ve böyle bakan bir collaborator da olabilir ve kendisinin nihai amacı izrador'u alt etmek olabilir. burada farklı değişkenler de devreye girebilir tabii. mesela eleman chaotic neutral bir collaborator'dır ama mesela köyünü izrador'un hizmetkarları yok etmiştir. o da kendini bunun intikamını almaya adamıştır ve o yüzden böyle bir yol izlemektedir.
ırk olayını da unutmayayım: channeler üzerinden ilerleyen karakterler için midnight'taki human (insan) ırklarından sarcosan ve erenlander gayet ideal. ama ilk oluşturduğum collaborator diye devam eden karakter için erenlander, diğer living nexus olarak sonlanan karakter içinse sarcosan bence daha uygun. öncelikle... collaborator'ın requirement'larından biri black tongue denen dili bilmek, yukarılarda bahsettiğim gibi ve erenlander'ın bonus languages'ı olarak "any" denirken, sarcosan'ın bonus dilleri arasında black tongue yok. yani galiba teknik olarak sarcosan ile collaborator prestige class'ını alabilmek zaten mümkün olmayabilir. belki diğer kaynaklardaki background varyantları arasından bunu mümkün bulan bir şey vardır ama şimdi kaynak taramaya üşeniyorum bunun için. veya bir şekilde black tongue konuşanların arasında yetişmiş biriymişsiniz gibi bir background'u da dm'inize kabul ettirebilirsiniz belki. neyse ya, seç erelander'ı, olay bitsin. fazla kasmaya gerek yok bence.
burada erenlander üzerinden gidersem... bonus language olarak her dil seçilebildiği için black tongue'u seçebiliyoruz haliyle ve ona sadece 1 skill point harcamak yeterli zira bu dil, diğer birçoğu gibi 3 değil sadece 1 seviyeden oluşuyor (pidgin level). izrador'un ajanları ve ordularının kullandığı bu dil oldukça basit aslında, ve genelde bu ünitelerin kamp yaparlarken, devriye gezmelerinde veya savaşırlarken aralarında kullandıkları dil. diyelim ki 15 intelligence score'unuz var (ki charismatic channeler için zaten daha üstü makul olmaz), diller için 2 intelligence modifier'ınızdan gelen 4 skill point'iniz olabiliyor languages için kullanabileceğiniz ve diğer üçünü de farklı bir dilde fluent olabilmek için veya 3 ayrı dilde başlangıç seviyesi için kullanıp sonra ilerletebilirsiniz, her level'da 1'er artırmak vasıtasıyla. erenlander'lar kendi dillerinde fluent olarak başlıyorlar, yani 3., en üst seviyede. ve bonus dil olaraksa istedikleri dilleri seçebiliyorlar. yukarılarda bahsettiğim gibi, collaborator ve speaker üzerinden ilerleyen bir channeler'ın zaten önemli ability'leri var ve birkaç dil dışında, skill point'lerinizi önünüze gelen her dilde fluent olmak için harcamanız hiç de şart değil. gene de orcish, yani orkların dilini öğrenmek iyi bir stratejik karar olabilir mesela bence, zira onlarla çok iç içe olacaksanız collaborator iseniz. courtier dili için; bilim, felsefe ve politikanın dili deniyor. bu da mesela düşünülebilir. hem kendi kişisel gelişiminiz için böyle bir dil güzel olur, hem de mesela çok okumuş etmiş bir greater legate ile yollarınız kesişti... nasıl blöf falan yapabilirsiniz ki cahillikten kırılıyorsanız? diplomacy'de bile sıçabilirsiniz. bazı dillerin birbiriyse sinerjileri olduğundan da aslında iyi bir planlamayla birkaç, size gerekli olabileceğini düşündüğünüz dilde daha fluent olabilirsiniz daha az skill point harcayarak. bu, biraz da duruma göre... zaten 1. seviyeden sonrasında da, uygun gördüğünüz level'larda skill point'lerinizden harcayarak farklı dilleri öğrenebiliyorsunuz.
ben yine de erenlander'ı collaborator için ve sarcosan'ı wizard/living nexus için —sarcosan'ın bir varyantının black tongue'u öğrenebilmesi bir şekilde mümkünse bile— neden daha uygun ırklar olarak gördüğümü biraz daha açayım: öncelikle collaborator, charisma tradition'ından giden bir karakter ve prime stat'ı charisma olacak haliyle ve intelligence'ı çok yüksek olamayacak. intelligence'ın yüksek olmaması demek daha az skill point demek. bunları zaten söylemiştim. erenlander'ların skill bonus'ları sarcosan'ların iki katı ve bu, charismatic channeler üzerinden giden bir karakter için aşırı önemli. ayrıca üstlerde yazdığım gibi bu yoldan yüründüğünde ciddi sayıda az feat kazanıyorsunuz ve erenlander'ların sarcosan'lara göre 1 fazla feat'leri oluyor ki 1 feat bile önemlidir böyle oyunlarda. ayrıca erenlander'ın seçtiğiniz bir item creation skill'ine +4 bonusla başlaması da iyi bir şey, mesela yazının yukarılarında bahsettiğim talisman'lar için kullanılabilir ve spesifik olarak da craft greater spell talisman için.
bu arada charismatic channeler, hatta bambaşka bir karakter/class'tan dahi olsanız sizin de bu power nexus denen şeylere bir nevi ihtiyacınız var aslında, bazı önemli şeyler için. yani, siz de bir adventurer'sınız sonuçta ve bir living nexus olmasanız bile arada serüvenlere çıkıp power nexus'lardan bulmalı, onlarla uyumlanmalı ve onlardan faydalanmalısınız. evet, bunu living nexus'lar kadar kolay başaramazsınız ama inanın bu serüvenlere değer. yani mesela bu talisman'ları craft edebilmeniz için gerekli olan materyal ve kaynakları satın alamasanız —midnight setting'inde bir "common currency" yok— fakat, tipik frp'lerdeki gibi, başkasına craft ettirebilirsiniz (ki bu zor bir şey), birilerini öldürüp onlardan çıkarsa alarak (bu da düşük bir ihtimal) veya bir yerleri loot'layarak da edinebilirsiniz yeterince şanslıysanız ama power nexus'ları da neden bu bağlamda kullanmayasınız? hatta mutlaka kullanmalısınız! magic item'lar craft edebilmeniz için power nexuses denen büyü enerjisi kaynaklarından yardım almanız, yani onlarla uyumlanmanız şart, özetle.
ve spell energy point'lerinizi dramatik sayıda artırabiliyorsunuz bu power nexus'larla uyumlanarak ve channeler temelli bir karakter için bu aşırı önemli bir şey, hatta talisman'lardan da önemli ancak talisman'lar "kalıcı" şeyler olduğu ve ne durumda olursanız olun bunların faydasını göreceğiniz için önce o mevzudan bahsettim. yani, bazı başka şeyler için de bu power nexus'lar oyunda/karakterinizde kilit rol oynayacaktır. pek tabii, şimdi power nexus'larla ilgili verilen tüm bilgileri buraya taşıyamam ama midnight'ta bunlar cidden inanılmaz önemli/değerli. tabii, ulaştığınız power nexus'ların farklı kıstasları ve sınırlandırmaları olabiliyor, bunların hepsini de istediğiniz gibi kullanamazsınız diye anlayın bunu. collaborator'sınız diye sürekli bir yerde çakılı kalmak zorunda da değilsiniz zaten. arada, midnight setting'i sınırları içindeki muhtelif yerleri gezerek ve buralarda çeşitli maceralara atılarak hem muazzam kazanımlar elde edebilirsiniz hem de hayatınıza bir heyecan gelir. power nexus'lar için de gözlerinizi her zaman açık tutun! hatta dm'iniz izin verirse sense nexus feat'ini de, hangi tür bir channeler olursanız olun almaya bakın. benim oluşturduğum collaborator karakterinde feat seçimleriniz bayağı sınırlı olsa da, buna kesin değer. yani, bu feat'in sağladığı, bir power nexus'un 5 mil yanına yaklaşınca onları sezebilmeniz elbette bir power nexus'u arayış/buluş sürenizi çok kısaltacaktır. işin aslını soracak olursanız, sense nexus feat'iniz yoksa ve bir power nexus'un nerede olduğuyla ilgili gizli bir bilgiye ulaşmamışsanız, işiniz şansa kalıyor. bir serüvene çıktığınızda denk gelebilirsiniz bunlara, örneğin. o feat'iniz varsa da gene rastlantısal olabilir tabii durumlar ama mesela antik bir yapıyı loot'lamak için bir maceraya atıldınız ve oranın 5 mil yakınında bir power nexus var... işte bunu seziyorsunuz wisdom check'inizde başarıya ulaşırsanız ve onun tam yerini saptayabiliyorsunuz o gün içinde, bir diğer wisdom check'inizde daha başarılı olursanız.
peki sarcosan neden living nexus olarak sonlanan * karakter için daha ideal?.. sarcosan'ların intelligence ve charisma skorlarına +2 bonus varken, wisdom'ları ise -2 düşüyor. zaten living nexus olmak demek, sürekli müthiş tehlikelere atılmak demek. o yüzden wisdom'larındaki penalty, role-playing açısından da mantıklı. yani, deli cesaretine sahip bir karaktersiniz. charisma score boost'u da mesela düştüğünüz tehlikeli durumlarda bluff ve/ya diplomacy skill'lerinizi kullanırken size avantaj sağlayabilir. anlaşılabileceği gibi, bu charisma ve intelligence boost'u collaborator temelli çizdiğim karakter için de süper olsa da, wisdom işte... benim gözümün önüne getirdiğim collaborator'ın 14'ten düşük bir wisdom skoru olmamalı. eh, charicmatic tradition'ından giden bir karaktere minimum 16 wisdom skoru atamanız gerekiyor bunun için, ki -2 olunca 14 olabilsin. böyle bir karakterin ability score atamalarında 16 puan asla wisdom'a verilmez, normal şartlarda. yani, 90 üzeri total zar atsanız bile (108 üzerinden) gene de wisdom'a 16 vermezsiniz. ben vermem diyeyim, en azından.
ad&d 2e'de mesela mage'ler için wisdom çok önemli olabiliyor. hele bir de necromancer'sanız zaten minimum 16 olması gerekiyor bu skorun. ama burada d&d 3e/3.5e'yi esas alıyoruz ve normal şartlarda wisdom'a bu kadar yüksek bir skor atanmaz, böylesi karakterler için. intelligence... bu biraz size bağlı. yani intelligence'ın da normal şartlarda, büyü efektifliğini charisma score'undan alan bir karakter için çok büyük değeri yoktur. ama fazlasıyla skill-based bir karakter yaratacaksanız önemli de olabilir bu skor. veya role-playing açısından çok zeki bir karakteri oynamak istediyseniz. bu sefer de bazı daha önemli ability score'larınızdan dezavantajlar yaşayabilirsiniz ama, böyle bir karar almanızın neticesi olarak. gene de, biraz da kişisel tercihlerinize göre şekillendirebileceğiniz şeyler bunlar. d&d 3e/3.5e'de inanılmaz seçenekleriniz olabiliyor önünüzde. o kadar çok official kaynak var ki... bunların bazıları sadece belli campaign'lerle sınırlandırılmış olsa da çoğunu da herhangi bir setting'de ilerleyeceğiniz karakteriniz için kullanabiliyorsunuz. örneğin bir lich olmayı kafasını koyan bir sorcerer olarak başlayabilirsiniz ve constitution skorunuzu düşük atarsınız, undead olduktan sonra bu bir işe yaramayacağı için ve onun yerine intelligence'ınızı çok yüksek yaparsınız. evet, lich olana kadar büyük sıkıntılar çekebilirsiniz bu yüzden ama bunu başarabildiğinizde de hayvani charisma skorunun yanında yüksek intelligence skoru da olan bir lich olursunuz, bir dolu skill'inizle birlikte. bu müthiş bir şey olurdu!
living nexus olarak devam eden hermetic channeler karakterine dönersek... ayrıca bu karakterin, erenlander'ın sağladığı feat ve ekstra skill'lere hiç ihtiyacı yok gerçekten. hem intelligence'ları artıyor, sarcosan olurlarsa hem de bluff, diplomacy gibi skill'lere ekstra bonus puanları oluyor ki bunlar da yeri geldiğinde çok önemli olabiliyor bu tür oyunlarda. bunlara da collaborator'ın hiç ihtiyacı yok denebilir. yani bu özelliklere asıl onların ihtiyacı var ama bu konuda fazlasıyla gelişmiş bir karakter oldu zaten bu oluşturduğum collaborator, dahası şart değil. erenlander'ların ise seçtiğiniz bir ability score'una +2 ekleniyor, yine seçtiğiniz bir tanesineyse -2 geliyor. elbette charisma'ya +2 veriyoruz ve normalde strength'e -2 veririz, bir büyücü olarak. wisdom'ımımız da etkilenmiyor. mis. ki bu collaborator karakteri için wisdom, epey mühim. bu arada bu ability score'lar cidden de sadece kuralsal/teknik bazda değil, role-playing açısından da çok önemli. sarcosan'ların biraz "daredevil" olabildikleri ve başarılarıyla çok gurur duydukların pek dikkatli ve öngörülü olamayabildikleri tanıtımlarında da yazıyor. yazmasaydı bile, ability score'larınıza ters role-playing yaparsanız dm'iniz size bayağı zorluklar çıkarabilir. collaborator için uygun gördüğüm erenlander'ın da sarcosan'daki gibi ekstra +2 intelligece boost'u olsa iyi olurdu tabii ama sadece skill point'ler için. gene de hiç şart değil zira bu oluşturduğum karakter, fazla fazla olmasa da yeterince skill point kazanabiliyor zaten. ayrıca erenlander'ların, dorn'lar veya sarcosan'lar gibi gölge'ye çok derin bir kini olmayabiliyor zira onlar gibi, atalarından miras kalan, izrador ve hizmetkerlarının yerle bir ettiği çok kadim bir geçmişleri yok. ayrıca ve alakalı olarak "adaptable" bir insan ırkı oldukları ve yollarına daha rahat bakabildikleri için de collaborator prestige class'ı ile ekstra uyumlanıyor erenlander'lar. ben böyle görüyorum en azından. başka noktalar da var bu hususta da, hepsini yazarak zaten çok uzayan bu yazıyı extra uzatma niyetinde değilim.
[ekleme: burada çok önemli bir detayı unutmuşum: living nexus için power nexus'ların yerini tespit etmede wisdom check'leri çok önemli. yani bu konuda yazdığım her şeyi, bu sonradan aklıma gelen şeyi de göz önünde tutarak değerlendirmek lazım. hatta belki de hermetic channeler + wizard + living nexus için de erenlander daha iyi bir seçim olabilir. gene de sadece -1 etki eder, 2 düşük wisdom score'u. ve başka seçimler ve kazanımlarla bunu rahatlıkla kompanse de edebilirsiniz. göz önünde tutmakta fayda var gene de, bunu...]
ama şunu eklemem lazım: midnight'ta gnome'ların +4 charisma boost'u var ve dwarrow'ların da penalty'siz +2 charisma boost'u var. hatta wood elf'lerden "natural channeler" diye bahsediliyor ve bu ırkın intelligence, wisdom veya charisma boost'ları olmasa da büyülere doğal yatkınlıkları var ve hem ekstra büyüler hem de bonus spell energy point'ler kazanabiliyorlar. diğer elf'lerde de böyle bir şey var ama caransil denen, özünde wood elf olan alt elf ırkı channeling magic'te ekstra avantajlı. adeta elf değil de zwölf'ler. * yani büyücü karakteri için insan dışında alternatif bir ırk düşünenler bunları da göz önünde tutabilir. bu arada "black tongue" konusunda bu ırkların da sıkıntısı olabilir, hatta vardı galiba. yani collaborator için en uygun ırk galiba gerçekten de erenlander. ben role-playing açısından da genelde human oynuyorum böyle oyunları. bir de bu oluşturduğum collaborator için erenlander human'ın ekstra feat'leri gerçekten de önemli. bunun bir daha altını çizeyim.
bir de destiny and shadow kaynağında erenlander varyantları sunulmuş (sarcosanlar için bunu araştırmadım). belli drawback'ler ile belli trait'leri takas edebiliyorsunuz. mesela skill'lerinizin yarısını feda ederek başka bir yönden karakterinizi güçlendirebilirsiniz. ek olarak, burada background varyantları da eklenmiş; örneğin urban erenlander (core rulebook'ta urban sarcosan vardı) veya free erenlander gibi seçimler yapabiliyorsunuz ve bu karakterinizin özelliklerini dramatik bir mahiyette etkiliyor. ve pale legate diye çok ilginç non-evil bir prestige class'ta var bu kaynakta. bu class'ta ilerleyenler, zamanında legate olup bir nevi tövbe eden ve artık izrador'a yani gölge'ye düşman olanlar oluyor. deny izrador’s power diye bir ability'leri bile var. ki zaten bu oyunu oynamayı düşünenler zaten bu kaynak kitapların hepsini taramalı bence zira core rulebook'lar'ın kapsamı belli ve bu gibi official kaynaklardan faydalanarak çok daha ideal karakterler yaratabilirsiniz, büyüler ve başka kapsamlarda da çok daha geniş bir havuzdan seçimlerinizi yapabilirsiniz böylelikle. hatta mesela ilk core rulebook'ta philosopher heroic path'ı varken bunu nedense ikinci edisyona koymamışlar. çok dikkatli analiz etmedim ama sanki onu da kaynak olarak kabul edip, hermetic channeler karakteriniz için bu yolu seçebilirsiniz gibi gelmişti bana. sonraki edisyonda onu neden kaldırmışlar bilmiyorum, belki de dikkatli incelemek gerekiyordur ve aslında kusurlu bir yaratımdır. bunun da wiser gibi intelligence boost'ları var, 20 level'ı tamamlayabilirseniz toplam 4 puan. ancak muhakkak ki üstlerde oluşturduğum ve living nexus ile sonlanan karakterde wizard prestige class'ının requirement'larıyla ilgili bilgi mevzusunda bana göre ikinci edisyonu baz almalıyız, üstlerde belirtmiştim bunu galiba. sadece ilkinde olan ama ikincide olmayan şeylerde ikisini de kullanmamız mümkün olabilir, oyun mekanikleriyle net bir çakışma/çelişme görmediğimiz müddetçe. ayrıca 1e core rulebook'un, çıktığı tarih itibarıyla d&d3e'yi temel aldığı ve 2e'nin de d&d 3.5e'ye göre revize edildiğini de unutmamak gerekli. 3e, 3.5e ile aynı edisyon sayılabilir de, sayılmayabilir de. yani 3e'deki bazı şeyleri de hala kullanabilirsiniz 3.5e temelli bir oyununuzda. ama işte, bazılarını da kullanamazsınız... mümkün olduğunca ilgili edisyonun en yeni core rulebook'larına sadık kalmak gerekli.
tabii normalde böyle karakter yaratmak diye bir şey yok. yani "sample npc" gibi bir yöntem izledim ben, burada. yoksa normalde kan-ter-gözyaşı ekseninde böyle level'lara ulaşabilirsiniz bunu masaüstü rol yapma oyunu olarak oynadığınızda ve karakterlerinizi bu seviyelere taşıyabilmeniz aylar sürer/sürebilir ki bunu başarabilmenizde de beceri ve zekanızla birlikte talihe de ihtiyacınız olabilir. ben aslında bu yazı için bu konuyla ilgilendikçe kendime bahsettiğim gibi bir —lvl 15 cn erenlander speaker - channeler 5 / collaborator 10— karakter yarattım. böyle şeyleri daha önce de yapmıştım ama midnight özelinde bu, bir ilk oldu. ability score'lar için zar bile attım ki çok iyi skorlar denk geldi. anormal iyi, hatta. şu andaki internet personamda da bu karakterle "ilerliyorum". hayırlısı. * böyle bir olayım var benim cidden, senelerdir. hatta bu bağlamda yarattığım favori karakterim d&d 3.5 official kaynaklar/kurallar temelinde: beguiler 1 / wizard 3 / ultimate magus 10 / archmage 5 şeklindeki 19. seviye bir büyücüydü. ki, bunu oluşturabilmem cidden epey zamanımı almış, birçok kaynak karıştırmamı gerektirmişti. normalde wizard 4 olmadan ultimate magus'a geçemiyorsunuz mesela. ama kurallarda bunu yapabilmenizin sıra dışı bir yolu da var. ama asıl olay, böyle bir karakteri tümden tasarlamak. işte bu cidden hem çok zorlayıcı hem de çok zevkliydi. ki bu inanılmaz güçlü bir wizard karakter olmuştu. neyse, bu konuda sizi detaylara boğmam bu başlıkta yersiz olur. belki günün birinde bir ultimate magus başlığı açarım ve orada anlatırım. hatta bu karakterin epik level'lar için yolunu da çizmiştim ki d&d 3.5 bu konuda cidden de özel bir d&d edisyonudur. canabulum kadar ultra-epik bir yol veya bir time dragon gibi akılalmaz derecede güçlü bir karakter çizmemiştim elbette ama. hatta larloch gibi 30'lu seviyelere kadar bile çizmemiştim. bir yerden sonra da işin zevki kaçar bence. direkt bir deity daha tercih sebebi, öyle bir şeylerle uğraşmak yerine.
yineleyeyim ki, bunu ben makul ve bana uygun bir npc yaratıyormuşçasına bir yol izledim. ama bakarsınız günün birinde level 1'den böyle bir karakterle bir masaüstü rol yapma oyununa başlarım ve görürüm bakalım hayal ettiğime ulaşabilecek miyim... böyle bir persona yaratmak ve bunu kullanmak da güzel ama bence. sonuçta nasıl ki bu tür fantastik içeriklerde sample npc'ler veya direkt özel npc'ler yaratılıyor, ben de kendiminkini yarattım neticede. yani ha gwydiesin, azalin rex, elminster, larloch falan gibi önceden yaratılan bir npc'nin personasına bürünmüşüm ha kendi yarattığım personaya bürünmüşüm. yani, rule'lar ekseninde makul bir karakter yaratmak da gayet okey, benim perspektifimden. ki gwydiesin gibi, unique ve d&d kurallarını delip geçen bir karakter de yaratmadım en nihayetinde. gayet de kitabıma uydurmaktansa kitaplara uydum yani, kural kitaplarını esas aldım ve oyunu kuralına göre oynadım. haha. ama gene de bu tasarladığım collaaborator karakter ile sıfırdan bir oyuna başlamak da ayrı güzel olurdu tabii. belki de makul bulduğum kimi standartları bile aşabilirdim hatta; evet, hayal ettiğim karakteri gerçekleştirememem gibi onu aşmam da oldukça mümkün. ki ben zar atmada normalden daha şanslı biriyimdir aslında. onu da göz önünde tutuyorum. sözlükte ilk frp oynadığımdaki anormal şansımdan bahsetmiştim hatta bir başlıkta da şimdi hangisidir bilemiyorum zira üzerinden seneler geçti. bu konuyu kapatırken, bahsettiğim erenlander speaker: channeler/collaborator karakterini oluşturmamın henüz tam olarak bitmediğini de not düşeyim. ama gerisi kolay iş, cidden. bir oturduğumda birkaç saatte halledebilirim, tüm detaylarıyla birlikte. kaldı ki, bu karakteri her an kenara da kaldırabilirim. sonuçta böyle bir karakter yarattım ve tüm bilgilerini bir dosyada saklayacağım. istediğim zaman kullanırım bir online persona olarak, istediğim zaman kullanmam. siz bu yazıyı okurken kullanıyor olur muyum. hmm... belli olmaz. *
evet, d&d'deki en kudretli büyücüler normalde arcane büyü üzerinde uzmanlaşan ve wizard kapsamındaki karakterlerdir ama gene de mag kiln'i ayırmalıyız zira filmde de "he is no ordinary legate" deniyor. yani o muhtemelen çok kudretli bir channeler'ı tek başına haklayabilir. zaten karşısına net bir "hero" koymazsanız böyle "chosen one" denen karakterleri yenemezsiniz normalde. ayrıca legate'ler hiyerarşisinde greater legate'lerin olduğundan bahsetmiştim (belirtilen tarihte 87 tanelermiş ve 16 ve üstü level'lardaki karakterler bunlar) ve bunların birçoğu yüzlerce veya binlerce yıldır yaşıyorlarmış, kimisi de undead imiş ve çok bilge, zeki ve kurnazlarmış. bir de en tepede first legate var ki kendisinden the night king sunulael diye bahsediliyor. işte bu karakterden cidden korkulur zira izrador kendisini en güçlü legate kılmış ve kudretini hayal bile edemiyorum. üstte yarattığım iki karakterden, charismatic tradition'dan giden ve 15. seviye olan ilki kendini akıllıca geliştirmişse tek başına bir greater legate'i haklayabilir. oluşturduğum ikinci yani living nexus üzerinde sonlanan 22. seviyedeki karakter ise first legete'i harcayabilir mi acaba... bilemiyorum. bunu söyleyebilmek için kaynak kitapları çok iyi taramam lazım. official d&d setting'lerinde bile böyle şeyler çok fark edebiliyor. mesela greyhawk setting'inde 22. seviye olmak acayip ötesi güçlü olmak demek. yani ravenloft'un kudret abidesi lich'i azalin rex bile 18. seviyede. ancak forgotten realms'te 22. seviye öyle inanılmaz bir şey değil. larloch 32. seviyede mesela burada, ioulaum ise 41. seviyedeydi galiba. (bunlar d&d 3e/3.5e istatistikleri.) midnight'taki legate'lerin fraksiyonları falan da var da bunlara da girersem yazı çok uzayacak... belki günün birinde bir legate başlığı açarım. hatta burada "bakınız" verdiğim farklı d&d ve midnight ile alakalı başlıklar da açarım ve oralarda sizi full detaylara boğarım. zaten d&d ile ilgili başlıklar da hiç açmadım değil şimdiye kadar. hatta görece çok sayıda başlık açtığım bile iddia edilebilir, bu hususta.
üstlerde epey bahsettim ama burada biraz daha netleştireyim bir konuyu: burada channeler'ları 3'e ayırmışlar: hermetic, spiritual ve charismatic tradition'larını (gelenek) takip edenler olarak. hermetic'ler bildiğimiz wizard'lar gibi intelligence score'larıyla, charismatic'ler tahmin edilebileceği gibi charisma score'larıyla, spiritual'lar ise wisdom score'larıyla büyülerini yapıyorlar. bunlar midnight campaign setting'de epey detaylandırılıyor tabii. mesela hermetic tradition'ı takip edenler simyacı, matematikçi veya alim oluyorlar. loremaster'ı d&d'yi bilenler bilir. hah, bunlar hermetic olurlar. wizard da prestige class'lardan biri ve hermetic'ler bu yoldan yürüyebiliyor burada. charismatic'ler de tahmin edilebileceği gibi liderlik eden karakterler olabilirler. ama aslında bunları d&d'deki sorcerer'lar gibi de düşünmemek lazım tam olarak. o başlıkta anlatmıştım galiba. sorcerer ve wizard, d&d'nin 2000'lerde sunduğu edisyonlarda birbirlerinden inanılmaz farklılar. midnight'taki charisma ve intelligence temelli büyü yapan class'lar arasındaki farklılıklar, onun yanında devede kulak kalır. veya midnight'ta druid bile bir prestige class ve spiritual tradition'dan giden channeler'lar druid olabiliyorlar. prestige class deyince de akıllarak d&d 3e/3.5e gelmeli elbette ki yazıda bunu yeterince vurgulamış olmalıyım. neyse daha fazla detaya girmem lüzumsuz olur bu konuda şimdi. ama şunları eklemem lazım. tüm bu farklılıklar "değişik olsun diye" yapılmış şeyler değiller; oyundaki büyü sisteminin çok farklı olması bunu bir nevi şart kılmış. midnight'ta feat bazlı bir büyücülük var ve her class ilgili feat'i alarak önemli büyü güçlerine ulaşabiliyor. o yüzden monk falan gibi hem fighter olan hem de belirli büyü güçleri olan class'lara burada yer verilmemiş.
ben üstteki yazının neredeyse tümünde büyücülere odaklansam da şunun altını çizeyim: bu, tamamen benim (b)ilgi alanımın bu olmasıyla alakalı. yoksa gayet de dövüşçü falan olarak da dilediğiniz gibi oynayabilirsiniz bu oyunu, ttrpg'ler ile ilgileniyorsanız. gerçekten beğenilen bir setting'dir midnight ve sadece official d&d ürünleriyle kendilerini kısıtlamayan birçok oyuncunun ilgisini çeken bir şey olmuştur bu "game". zaten belki de biliyorsunuzdur zira aşırı "underground" bir setting de sayılmaz midnight, bu tür masaüstü rol yapma oyunlarıyla ilgilenenler açısından.
ki "midnight" başlığı bir filmle ilgili olduğu için (metalı başlık ayrıca), bu konu(lar)dan bahsedebileceğim yegane başlık da buydu. gene de filmin geldiği rol yapma oyunu hakkında biraz detayın bilinmesi de iyi bir şey bence. zaten bu midnight içerikli üretimler de 2009 senesinde, yani bu filmin çıktığı sene durmuş. bu işte de mi bir uğursuzluk var bilemesem de midnight evreni kesinlikle tekinsiz. bunu, üstte bahsettiğim kimi detaylardan da anlayabilirsiniz, filmi izlerseniz direkt görürsünüz zaten.
şimdi filme dönelim... geç oldu ama güç bizimle olsun!
filmde midnight ttrpg'sindeki o karanlık havayı çok iyi yansıtmışlar/resmetmişler bence. yukarıda uzun uzun midnight evreniyle ilgili birtakım bilgiler versem ve yorumlar yapsam da filmde böyle detaylar pek yok, baştan söyleyeyim. hatta filmin fokus noktası da bir legate, yani bir channeler değil ve onun yaptığı kimi "divine" büyüler dışında fazla büyü sahnesine de rastlamıyoruz yapımda. keşke en azından bir devam filmi gelseymiş demekten de kendimi alamıyorum midnight chronicles'ın. hem midnight'taki daha fazla içeriği görebilirmişiz hem de ilk filmdeki olaylar bir nihayete erebilirmiş böylece. yine de sonunu beğendim aslında ben bu "tek" filmin. en azından bir şeyler havada kalmıyor ve bir nokta konuyor. nokta'dan sonra ayrı bir paragraf açılsa ve mag kiln'in karanlık yolunda ona meydan okuyan gaelen'ın hikayesini izleyebilsek nefis olurdu elbette ancak bu, bu saatten sonra olmaz gibi görünüyor.
peki, bir erenlander kasabası olan blackweir'e bir misyonla gönderilen mag kiln, burası ve belki de daha önemlisi kendisi hakkında neler keşfedecektir?.. evet, bu film bir nevi kiln'in kendisini keşfetmesinin de hikayesi. işte devam filmi gelseymiş, iyilerin tarafındaki gaelen'in de böylesi bir karakter geliş(tiril)imine şahitlik edebilecektik muhtemelen ve bu ikisinin kuvvetle muhtemek bir epik kapışmasına...
sona gelirken, bu film herkes için değil şüphesiz ve zaten öyle bir film de yoktur sanırım; yani gevelediğim şey şudur ki midnight chronicles hem dar bir izleyici kitlesine, hem de o kitlenin de azına hitap eden bir çalışma. bunu hem imdb'deki oylanma sayısından, eleştiri yazılarından ve aldığı "reyting" ortalamasından anlayabilirsiniz, hem de filmi izledikten sonra da "bu filmi mi beğendin de o kadar tanıttın ettin..." diye bana çemkirirken aklınıza gelebilir bu.
bir kişi bile beğense kardır ama aranızdan!
ne demişler:
"kanaryayı cannes'da altın palmiye'ye kondurmuşlar, 'ah vatikan' demiş."
kaynaklar: (bkz: midnight: 2nd edition core rulebook), (bkz: midnight: sorcery & shadow), (bkz: midnight: destiny and shadow), (bkz: midnight: against the shadow)
ayrıca, midnight chronicles: the heart of erenland adlı, 2009 çıkışlı bir macera modülü de var aslında ve filmi izlemeden evvel bunun okunması (veya mümkünse oynanması) eğlenceli olabileceği gibi çok faydalı da olabilir. 2009'da çıktığı için d&d 4e edisyonu kapsamında bir ürün bu, elbette. ben filmi izledikten daha sonra keşfettim bunu maalesef. burada, midnight chronicles filminde geçen olayların aşağı yukarı 10 sene öncesi resmediliyor yani bir nevi yazılı bir prequel eser bu, tanıttığım filme. eredane'in bir bölgesi olan westlands'de geçen bu macerada, filmi izleyenlerin aşina olacakları belli karakterler ve yerler var: yer olarak blackweir kasabası, karakterlerdense loren landring ve genç oğlu (filmden 10 sene öncesinde geçiyor ya) gaelen, yazının ilk kısmında bahsettiğim "hanımağa" tipli kurnaz ve sinsi lesher, mistik ve sırlarla dolu grimnor - filmde bu karakteri oynayan richard ooms müthiş bir iş çıkarmış. yoksa iki iş mi çıkarmış?.. olaya biraz gizem katayım dedim, yazıyı sonlandırırken.
işte mag kiln!
ekstra olarak da warhammer 40k ile ilgili hayran yapımı olan damnatus adlı alman yapımı, 2008 çıkışlı bir film var, o aklıma geldi. bu film, midnight chronicles'a göre çok daha fazla beğenilmiş gibi duruyor izleyenlerin genelince (imdb'yi baz alırsak az bilinen bir yapım gerçi). ne zamandır bende var bu film aslında ama bir türlü oturup izleyemedim henüz. midnight chronicles kadar bütçesi olamaz bu filmin elbette fakat yine de bu şart da değil her zaman. böyle oyun evrenleriyle ilgili yapılan her türlü filme varım diyorum. önemli olan tutkuyla yapılmaları ve o fantastik alemlerin atmosferini bizlere güzel yansıtmaları. bilhassa yapay zekanın "gücü ele geçirmesi"nden önce çekilen bu tür filmlerin benim gönlümde özel bir yeri var.
ekleme/düzeltme: yazıda "devam filmi/filmleri" falan dedim fakat wikipedia'da demin gördüğüme göre bu film aslında bir tv dizisi için pilot film olarak çekilmiş ancak kimse bu prodüksiyonu almadığı/üstlenmediği için böyle tek bir film olarak kalmış. ben başka bir yerde bu "tv dizisi" muhabbetinden bahsedildiğini gördüğümü hatırlamıyorum. wiki haklı da olabilir, olmayabilir de (ki citation needed yazıyor bu bilgiyle alakalı olarak) zira bilenlerin bildiği üzere wiki'de yazılan her şeye tamamen güven olmaz.
son olarak ise gene wiki'de fantasy flight studios'un midnight'ın haklarını edge studios'a sattığı yazıyor (bu, film değil de midnight oyunuyla alakalı bir bilgi). edge studios da 2022 senesinde, d&d 5e kural sistemiyle midnight: legacy of darkness adında bir ürün çıkarmış. buna henüz bakmadığımdan kişisel yorum yapamayacağım. şu midnight dünyasını daha kapsamlı ve detaylı ele alan en azından bir animasyon dizisi çıkarsalar hiç fena olmazdı aslında. bu konuda da edge studios'tan bir hamle bekliyorum. gerçi ben baldur's gate'in animasyon filmleri veya dizileri çıksın diye de bekliyorum asırlardır. o kadar popüler bir oyunda bile bu dileğim gerçekleşmedi. neyse ya, naapalım. bu film var en azından elimizde ve gelecekten ümit kesilmez. bakarsın öyle bir zaman gelir ki bu gibi oyunların ekrana uyarlanması adeta bir furyaya dönüşür ve hangi birini izleyeceğimizi şaşırırız. noolur öyle olsun. ne demişler?.. olmayacak duayı izrador'a etme bulma dünyası... yoksa o söz, "gölge etme başka midnight istemem" miydi? şu atasözümüzü de çok severim, yeri gelmişken: (bkz: güüneşte yanmayan gölgenin kıymetini bilmez) ama biz izrador'a gene de hizmet etmeyelim. kendisi "kıymetlimisss" değil, biz de gollum değiliz sonuçta.
bariz bir gerçeği vurgulayarak da yazımı noktalıyorum: gölge iyidir ama izrador kötüdür. ve; (bkz: evil'lık kutsal bir müessesedir). yani, bir deity sonuçta. elbette kutsal olacak. bu işin doğası böyle.
ve nihayet final. *
o orta bölümde, ağırlıkla midnight setting'i için yarattığım iki karakter üzerinde durdum. ikisi de büyücü ama epey farklılar da birçok bakımdan. bu, benim açımdan hobi gibi bir şey. yani kural kitaplarını karıştırıp fantastik frp karakterleri yaratmak. çok senedir yapıyorum bunu yani. okuyan birkaç kişinin de ilgisini çekebileceğini ve hatta işine yarayabileceğini düşünüyorum o kısımların. ama aslında kendi keyfim ve zevkim için böylesi devasa bir yazıya giriştim diyebilirim. umarım midnight'ı masaüstü oyunlarda (bkz: ttrpg) oynama fırsatı/zamanı da bulurum bir gün. burada adeta bir sample npc yaratıyormuşçasına tasarladığım karakterlerden biriyle 1. seviyeden başlamak süper olurdu valla. hatta belki de sonra diğeriyle. ille de caster olacağım bu arada. şu alemde baldur's gate dışında bana hiçbir oyun, fighter falan oynatamaz! ama acaba bu yazıda dizayn ettiğim büyücü karakterlerle öyle ileri seviyelere ve kafamda kurguladığım gibi ulaşabilir miydim?.. işte o hiç belli olmaz!
böyle bir yazı yazmam beni bile şaşırttı açıkçası. demek ki bu denli ilgimi celbetmiş bu midnight. aman, sabahlar olmasın mı diyim, ne diyim?.. * yüzüklerin efendisi kitaplarını/filmlerini sevenler, midnight'ı da sever bence. veya sevebilir diyeyim. bunu film için söyleyemem gerçi. beğenenlere de rastladım da genelde beğenilmeyen bir film olmuş bu, gözlemlediğim kadarıyla. ama o beğenmediğini söyleyenlerin büyük bölümünün, fantastik filmlerden/dünyalardan olmasa da midnight'ın setting'inden habersiz oldukları kanısındayım. neyse, herkesin keyfi ve zevki kendine...
neyse, şimdi film tanıtımıyla bu destansı yazım başlıyor...
midnight chronicles
2009'da izleyicisiyle buluşan fantastik amerikan filmidir. zannımca düşük bütçeli bir yapımdır. yani bu denli "iddialı" bir prodüksiyon için. bundan tam emin olamıyorumdur zira bazı oyuncular gerçekten çok klas ama emin gibiyim zira böyle oyuncular, hiç para almadan bile bunun gibi filmlerde oynayabiliyorlar. yani yapıtta oyunculuk dersi veren bazı, tiyatro kökenli olduğunu düşündüğüm kişiler cüzdanlarını değil gönüllerini rehber yapmışlardır bu fantastik serüvenlerinde kuvvetle muhtemeldir ki. bir kritik yazısında okuduğuma göre buradaki oyuncular gerçekten de tiyatro oyuncuları, televizyon reklamı oyuncuları ve minneapolis'taki twin cities bazlı bağımsız film yeteneklerinden oluşuyormuş.
eser, düşük bütçeli olsa da cgi kullanımı / görsel efektleri gayet iyi sayılabilir ve kimi bilgisayarla yapılmış manzara görüntüleri epey inandırıcı. zaten midnight chronicles, atmosfere fazlaca ağırlık verilmiş bir yapım ve bu konuda son derece titiz çalıştıkları belli yetkililerin. buna, kostümleri ve orkları da ekleyin, bir de "the beast" ile çarpın; alın size muazzam bir fantezi filmi.
çekimleri 2006'da tamamlanmış sonrasındaki post-prodüksiyon süreci de epey uzamış sanırım. minneapolis'in hemen dışındaki bir ardiyede çekilmiş filmin iç mekan sahneleri ve bolca yeşil arka plan ve set ekipmanı kullanılmış buralarda, tahmin edileceği üzere. dış mekan çekimleri ise pepin/wisconsin ve chaska/minnesota'da gerçekleştirilmiş. özellikle de "orta çağ avrupa köyü" havasını aldığımız yerlerin pepin köyünde çekildiğini tahmin ediyorum. bunu düşündükten sonra film ekibinden birinin filmdeki tek gerçek materyal setin fantastik blackweir's gate'te geçen sahneler için pepin'de kurulduğunu söylediğini okudum mesela ki bu da tezimi güçlendiriyor. bu setin haricindekilerin hepsini stüdyoda halletmişler.
15-20 kişilik tam zamanlı çalışan bir ekip uğraşmış filmle. bu paragraftaki ve üst paragraftaki bilgileri post-prodüksiyon koordinasyonundan ve filmin internet sitesinden sorumlu olan biri bir forumda vermiş. * bütçe sorusunu biraz geçiştirmiş olsa da yine de filmin düşük bütçeli olduğunu ima ediyor bence ki bahsettiği masraflar zaten elzem olan şeyler: ulaşım, otel ücretleri, stüdyo kirası vs. 15-20 kişilik bir full-time çalışan ekip de olunca "sıfır bütçeli" bir film de olamaz bu tabii. yalnız bir de fx çekimleri olmuş ve vfx için de bir ekip epey uğraşmış stüdyoda pazartesiden cumaya her gün çalışarak. ki bunlar da o 15-20 kişiye dahil mi yoksa ayrı bir ekip mi tam anlayamadım ilgili kişinin açıklamalarından. filmin bittikten sonra çıkan "credits" kısmından bunu öğrenebilirdim de kim uğraşır şimdi bununla allasen? *
oyunculuklar da demiştim... bazı oyunculuklar cidden de muhteşem filmde ve diğerlerine de kötü diyemem. hatta yapıtın oyuncu kadrosundaki belki tüm isimler önemli ve dikkat çekici rollerde oynayabilirlermiş gibi geldi bana ama bazılarına nispeten silik rollerin/karakterlerin uygun görülmüş olması muhtemeldir. bana göre her karakterin "oyunculuk parçalamasına" gerek yok ve gerçek hayatta da silik takılan insanlar var; yani bana hep yersiz gelmiştir, çok etkileyici olmayan karakterlerin aktörlerine direkt "kötü oyuncu" yaftasının yapıştırılması.
burada oyunculuklar kadar eksantrik bazı karakterler de dikkati çekiyor ki bu girift bir konudur her zaman esasen. yani yapımda bizim dizilerde "hanımağa" denen tipte bir kadın karakter bile var ki kendisinin kostümü olsun, konuşması olsun, oyunculuğu olsun 10 numara 5 yıldız diyebilirim. veya suspiria (1977)'daki helena markos gibi ürpertici bir karakter... hakikaten bir korku filminden fırlamış gibiydi. hele o gözleri... spoiler vermeyeyim de görür görmez "gözlerinden" tanırsınız kendisini, bu bahsimden sonra. *
yapıtın konusu biraz tuhaf ama bana göre kesinlikle olumlu anlamda sıra dışı. gaelen isimli, silik bir başkahramanımız var ve kendisinin çok da önemli bir rolü yok gibi görünüyor senaryoda; lakin aslında varmış ve bunu filmin sonunda anlıyoruz ama bunu devam filmlerine saklamışlar gibi görünüyor ve o "sequel"lar bu zamana kadar gelmediyse daha da hiç gelmez herhalde.
bir de "evil" bir başkarakterimiz var eserde ve kendisi hiç de geri planda kalmıyor; zaten onun ne anasının gözü olduğu daha filmin en başlarında bellettiriliyor izleyicilerine. charles hubbell'ın başarıyla oynadığı bu mag kiln isimli büyücü/rahip cidden de d&d ve türevi fantastik alemlerde rastladığımız "evil cleric/mage" tiplemelerine uyuyor ve etkileyici olmayı başarabiliyor.
kendisi bir legate. yani bir cleric/priest aslında: dark priest of izrador.
şimdi biraz da "midnight" evreninde (campaign setting'inde) işler nasıl yürüyormuş, ona eğilelim. hatta epey bilgi de vereyim ama ağırlıkla büyüler ve büyücülerle sınırlı tutacağım alttaki uzun içeriği. sonlarda yeniden filme döneceğim.
öncelikle; midnight, fantasy flight games'in yayımladığı ve ttrpg oyunları için yaratılan/üretilen bir şey ve d20 sisteminin baz alındığı bir sistemi var. official d&d ürünlerinden olmasa da yine de bu bağlamda içeriği olan bir şey. 3rd party d&d content deniyor böyle işlere. yine de midnight'taki büyü sistemi d&d'de alışık olduğumuzdan çok farklı ki 3rd party ürünlerde aslında böylesi bir farklılığa pek rastlamayız.
midnight'taki büyü mevzusuyla girelim... bu "dünyada" büyü yapabilmek çok senedir, hatta against the shadow kaynağına göre 100 yıldır yasaklanmış bir şey ve sadece legate denen dark priest'ler/cleric'ler özgürce "divine magic"lerini yapabiliyorlar. channeler denen büyücülere nadiren rastlanabilse de bunları da legate'ler avlamakla meşgul, yakalayabilirlerse. midnight'ta üç tür büyü var: channeled, divine ve innate. divine büyüler normalde tanrılar vasıtasıyla yapılan büyüler olsalar da midnight dünyasına kötü tanrı izrador hükmettiği için burada o tanrısal mucizeler az ve hatta galiba izrador'un "dark" merifetleri dışında yok, yani karakterleri kötülüğe sürükleyen bir şey olabiliyor divine magic, bu yüzden. eredane'in son çağının mutlak ve dualara/dileklere yanıt veren tek tanrısı izrador olduğu için divine magic'in nasıl olduğunu daha fazla açmama gerek yok. innate magic ise dışarıdan değil de karakterlerin kendi içlerinden meydana gelen büyü. bu, bazı fantastik yaratıklara özgü "primal" ve tehlikeli bir büyü türü, ayrıca halfling'lerin "hedge magic"leri ve elf'lerin içgüdüsel büyüleri de bu kapsama dahil. son olaraksa oyuncuların karakterleri vasıtasıyla en çok kullandığı channeled magic var. bunlarsa etraftaki enerji ve gücün manipüle edilip mucizevi etkiler yaratılması olarak özetlenebilir.
d&d'nin core book'larındaki arcane wizard/sorcerer büyülerine ek olarak bard ve druid (bu biraz enteresan ama mantıksız da değil zira izrador'a hizmet etmeyen bir divine caster olabilmek mümkün değil midnight'ta) büyülerinin midnight'a uyarlanması olarak görebiliriz channeled büyü çeşidini. druid prestige class'ından (bu prestige class şeysiyle ilgili bayağı şeyden bahsedeceğim aşağıda) eminim de midnight'ın bir kaynağında bard diye de bir prestige class görmüş müydüm... galiba yoktu ama olabilir de. bardic magic kesin var ama. ama bu topraklarda büyücü olmak zor iş... bazen günde 1-2 büyüden fazlasını yapamazsınız midnight'ın katı kuralları yüzünden ve hatta kendi canınızdan can gitmesini göze almanız gerekebilir, spell energy point'leriniz tükenmişse... ama neyse ki spell-like ability'ler diye bir şey var. core class'ınızdan, prestige class'ınızdan veya class'larınızdan ve heroic path'ınız ve hatta o yoldan gidenler için legendary character'ınızdan böyle şeyler edinebiliyorsunuz ve bunların her birini günde birer kere ya da daha fazla uygulayabiliyorsunuz ve bunlarda spell energy point harcamak diye bir şey yok. (legendary path'larda power level'ınız başına kullanmak falan vardı galiba.)
yanlış bilmiyorsam midnight rpg'si evreninde legate'ler channeler denen "wizard"lar kadar üst büyücü güçlerine (level'dan bahsetmiyorum) ulaşamasalar da gene de efektif bir "class". yani d&d'deki "cleric" class'ı çerçevesinde değerlendirilmesi gereken tipler bunlar ama evil'lar tabii çoğu ve bir kısmı neutral (aralarında good olduğunu/olabileceğini zannetmiyorum). ve midnight evreninde gerçek anlamda "divine magic" uygulayabilen tek class zira midnight'taki diğer tanrılar nanay olmuş, izrador'un karanlık marifetleriyle. servants of shadow (gölgenin hizmetkarları) kapsamında, npc olarak yer verilmiş legate class'ına midnight campaign setting 2e'de'de yani oynanabilir/playable bir karakter değil (ilk core rulebook edisyonunda ise npc değil de core classes arasında geçiyordu galiba). legate'ler da ikiye ayrılıyor "background"ları bakımından: bir grubun ataları zaten izrador'a tapan kişiler ve bu karanlık tanrı'nın üretim/döllenme programına kendilerini teslim ediyorlar ve onların soyundan gelenler de doğuştan legate oluyor. bunlar, gölge kilisesinin (shadow church) en sadık ve kötücül üyeleri oluyor ve gölge'nin hakimiyetinde yüksek yerlere gelince yozlaşmaya en meyillileri oluyor. diğer grup ise çocukken ailesinden çalınan ve doktrinlerle gölge'nin öğretilerinin yolunu takip etmeleri sağlanan küçük çocuklardan veya kara kule theros obsidia'ya kendi karanlık ruhlarının rehberliğinde gelenlerden oluşuyor. bunlar, ilk grup göz önüne alındığında ikinci sınıf rahip sınıfında oluyorlar ve her zaman en tehlikeli görevler bu, doğuştan legate olmayanlara veriliyor. bu ikinci grup ayrıca daha az sadık oluyor ve genelde bu sınıftaki rahiplerin kendi ajandaları oluyor; yapmaları gereken görevleri dışında da bu ajandalarını takip edip ilerlemek hedefinde oluyorlar.
d&d'de normalde wizard'larla ve sorcerer'larla büyücülük kudreti bağlamında hiçbir diğer caster boy ölçüşemez ama midnight'taki ilk bakışta "cleric" class'ı gibi görülen legate'lerden tam emin olamam ve şu anda bunu anlayabilmek için campaign setting tablolarıyla ekstra haşır neşir olmak istemiyorum . midnight da official bir d&d campaign setting'i olmasa da o kurallarla yaratılmış bir "evren" ağırlıkla (ki bundan sapılan şeyleri de ilgili açıklamalarında belirtmişler) ve bence sanki burada da channeler'lar büyü gücü bakımından daha üstündür gibime geliyor. bir de midnight'ın sisteminde/kurallarında zaten büyü yapabilmek belirli sebeplerle çok kısıtlanmış bir şey. özellikle shadow church'ün bu konuda sıkı yasakları var ve izrador'un legate'leri zaten nadir olan channeler'ları avlayıp işlerini bitirmekle meşgul; bence bire bir kapışmada bunu yapamaz sıradan legate'ler ama tabii çok rahipli bir organizasyon ve tek tük takılan channeler'lardan bahsediyoruz... ve, burada adeta kötü biten bir lotr senaryosundan sonrası işleniyor gibi düşünmek lazım. yani kötü tanrı zaferini ilan ediyor ve burada "avlananlar" iyiler oluyor. bu arada midnight setting'inde de, başlığın asıl konusu olan midnight chronicles filminde de lotr'den gelen derin ilhamlar bayağı bariz. ama fantazya camiasında tolkien ilhamları normalde negatif algılanmaz zaten ve gördüğüm kadarıyla bu bağlamda da konu bu şekilde.
bu arada yukarıda ismen bahsetmiştim, midnight'ta heroic paths denen bir şey var. bunlardan bir tanesini daha ilk level'dayken seçebiliyorsunuz ve sonra core class'ınız, prestige class'ınız/class'larınız ve olursa legendary character olarak devam ettiğiniz karakterinizle birlikte bu heroic path'ta yürüyorsunuz. ciddi ability'ler, stat boost'ları falan kazandıran bir şey, bu heroic path denen şey. ve bu bağlamdaki seçenekleriniz de oldukça fazla fakat sadece bir/tek heroic path'ten yürüyebiliyorsunuz ve bunu oyunun en başında seçmeniz gerekiyor. level 20'ye kadarki progression'ları çizilmiş bunların ama aslında epik seviyelere geçmek de mümkün, midnight'ta. zaten belirli bir örüntüsü var, seviye atladıkça ne gibi ability'ler ve başka şeyler edindiğinizin ve bunu devam ettirmek de öyle zor bir şey değil. dm'inizi ikna edebilirseniz official ve hatta 3rd party d&d kaynaklarından da başka prestige class'ları midnight'a uyarlayabilirsiniz tabii ama bu bayağı bir iş... yani midnight'taki büyü sistemi cidden bayağı farklı, oralarda alışılanlardan ve çok uğraştırabilir bu tarz uyarlamalar.
heroic path'lar... bana göre legate'lerden saklanarak gezebilmek için shadow walker heroic path'ından gitmek son derece akıllıca olabilir. izrador'un gölgesinin düştüğü topraklarda siz de neden gölgemsi özelliklere sahip bir kahraman olmayasınız ki? evet, başkaları sizin de gölgelerin hizmetkarlarından biri olduğunuzu sanabilir ama vücut bütünlüğünüz için gölgelerle bir olan bir karakter olmanız son derece avantajlı ve de zaten uygun fırsatlarda, gölgelerin ardından kötülere ölümcül darbeler de vurabilirsiniz. bazen böyle kahramanlıklar, açıktan savaşmaktan bile daha efektif olabilir. bu tabii dnd'deki shadowdancer gibi bir şey, yani aslında rogue/thief gibi karakterler için biçilmiş kaftan bir şey.
yine bu izrador'dan gücünü alan gölge hizmetkarlarının ekstra kudretli elitlerinden doğrudan savaşmaktan olabildiğince kaçınılarak gidilebilecek bir yol daha var... bu da onların içine karışmak... ne demişler: "dostunu yakın, düşmanını daha yakın tut." ancak bunu her karakterle yapamazsınız. elbette ki yine greater legate'lere karşı dikkatli olmanız gerekir, bu bahsedeceğim yoldan giderseniz dahi. hatta "secretive" bir karakteri oynamayı tam beceremem derseniz de normal legate'lerle de yolunuzun pek kesişmemesini sağlamaya çalışabilirsiniz. channeler'lar için de collaborator prestige class'ı var ki bunda, golgenin hizmetkarlarıyla —en çok da orklarla ki zaten buralar hep ork sayılır ama goblin'ler ve insanlar da olabilir ve belki bunların iç içe yaşadığı çeşitli topluluklar da olabilir— blöfler veya iknalar vasıtasıyla münasebet kurabiliyorsunuz; bluff ve diplomacy skill'leri anahtar burada ve kurallara göre deceitful veya negatiator feat'lerinden birini almanız şart, bu yolda yürüyebilmeniz için. chaotic neutral veya true neutral olmanız şartı var bu prestige class'ı seçebilmeniz için ki zaten bu "evil"ların arasında bir "non-evil" olarak başka türlü rahat da edemezsiniz, alignment'ınızı gizleyebilmeniz de son derece zor olur. tabii mesela shadow walker heroic path'ını seçerseniz onlarda undetectable alignment özelliği var, günde 1-2 kere kullanabildiğiniz. yani idare edebiliteniz var durumu, belli şartlarda ama gene de o kadar da kolay bir şey değil bu.
collaborator olarak bu gölgenin hizmetkarlarını kandırabilirsiniz de onları iletişim becerilerinizle, negotiate ederek bir şeylere ikna da edebilirsiniz. hatta onların yerleşim yerlerinde bir şekilde yöneticileri gibi bir şey olabiliyorsunuz böylelikle; siz yönetimini ele aldığınız yerlerde bulunduğunuz sürece ve izrador'a açıkça düşman olduğunuzu belli eden şeyler yapmadığınız/söylemediğiniz takdirde onlara belli sınırlarla task'ler verebiliyorsunuz. mesela bir yeri soydurup oradan yağmalanan magic item'lar edindiniz, "bunlar legate'lere gidecek" diye onları kandırmanız gerekebiliyor. yalnız siz yönetimini aldığınız bölge(ler)den ayrılırsanız peşinizden gelmiyorlar. zaten bu gölge hizmetkarlarının en alt tabakasından olabilen orklar, goblinler ve/ya insanlardan oluşan, yönettiğiniz kişilerle öyle güçlü bir ordu falan kullanabilmeniz mümkün değil. ama onları kurnazca kullanırsanız umulmadık kapıları da açabilirsiniz tabii ki. sonuçta yine de servants of shadow'un en alt rank'lerindekiler de olsa, izrador'un ordularında yer alabilen kişiler bunlar. üst rütbelerdekilerle belirli münasebetlere sokabilirsiniz onları, yeterince iyi ve entrikalı planlamalar ve başarılı bir taktisyenlikle. hatta, bana göre sanki mesela en alt rütbelerdeki bir legate'in de aralarında olduğu "follower"larınız var diyelim ve o legate, sonrasında üst rütbelere ulaşırsa belki size hizmet etmez artık fakat ona hala sözünüzü geçirebilip onu kullanabilirsiniz (manipüle edebilirsiniz) belli amaçlarınız için, önceki muhabbetinizin sağlayabileceği avantajlarla.
bilhassa da role-playing için çok eğlenceli bir karakter bence collaborator ile devam edilen channeler. tehlikeli de elbette. ve bu ikisinin birleşimi olarak: heyecanlı! black tongue denen meşum dili de bilmeniz gerekiyor bir collaborator olabilmeniz için ve erenlander ırkını seçerseniz bu mümkün ki bir de bu prestige class'tan ilerledikçe obsidian tongue adlı bir beceri kazanıyorsunuz ve bunu geliştirerek mesela orc'ların mizahını becerebilip gölge'nin ajanlarının şüphesini çekmemeyi başarabilirsiniz. yalnız izrador'un hizmetkarlarından obsidian tongue ability'niz çerçevesinde taleplerde bulunursanız mütevazı takılmanız elzem. ayrıca yine aynı prestige class'ta ilerlerseniz demon'ları bile kandırabilme ve onları ikna etme güçleriniz oluyor ve level atladıkça artıyor. imp bir hireling'iniz de olabiliyor ki bu normal hireling'lerden farklı, şöyle ki siz level atladıkça o da güçleniyor.
ayrıca, immunity to fear da kazanıyorsunuz collaborator olarak level atlarsanız ki sihir bazlı olsun olmasın korku (fear) olayına tümden bağışıklık kazanıyorsunuz. bu biraz da gerekli aslında, içlerine girdiğiniz tipler göz önüne alındığında... zaten bu prestige class'tan kazandığınız spell energy point'leriniz de channler level'larındaki kazandıklarınızla "stack"leniyor ama aşağılarda bahsedip detaylandıracağım living nexus'tan ilerleyen hermetic channeler karakter gibi manyak seviyelere de ulaşamazsınız collaborator ile ki burada "character level"dan da bahsetmiyorum; o tür bir karakter (channeler - wizard - living nexus) bonus spell energy points konusunda da aşırı abarabiliyor yani. yine de, kendince çok güzellikleri de var collaborator olmanın... shadow-tapping ile birlikte izrador'un seçtiğiniz 2 domain'indeki ability'lere ve büyülere ulaşabilmenizden bahsedebilirim mesela ki bunların bildiğiniz spell school'lardan birini kapsayıp kapsamaması fark etmiyor. ama şeyi tam anlamadım... bu izrador's domains, normalde legate'ler için olan bir şey ki official d&d'de de bu domain olayları priest'ler içindir. orada da wearer of purple prestige class'ıyla belli cleric domain'lerine erişimini olabiliyor. anlamadığım nokta bu değil. "any" denmiş, seçebileceğimiz 2 domain için, collaborator ile. ama legate'ler için neutral ise evil domain'ini seçemez denmiş. bir hata mı oldu, yoksa collaborator'ın neutral iken seçebilmesi ekstra bir güzellik mi, emin olamadım. sonuçta kural kitapları esastır ve evil domain'i seçerim ben istersem, hacı. süper bir şey bu domain mevzusu, bu arada! ama gene bu bağlamdaki spell level'larınız ve spell energy point'lerinizde aynı standart uygulanıyor. zaten spell-like ability olarak verilseydi bu büyüler ve level limiti olmasaydı über güçlü bir karakter olurdunuz. neyse, collaborator'ın getirdiği kazanımların arasındaki dark invitation ile birlikte ise conjuration okulu bazında greater spellcasting feat'ini bedavaya alıyorsunuz. savvy host ise daha bile hayvani... hem augment summoning feat'ini bedavaya ve prerequisite'lerini karşılayamasanız dahi alıyorsunuz böylece, hem de 18. seviyedeki bir büyücü efektifliğinde, o caster level'ındaymışsınızcasına) ve tongues büyüsü etkisindeymişsinizcesine o summon'larınızla iletişim kurabiliyorsunuz. zaten collaborator, seçebildiğiniz seviyelerdeki iki summon monster büyüsünü size doğrudan hediye ediyor, gerekli level'lara ulaştığınızda. benim tasarladığım karakterle ikincisinde 7. seviye büyü (summon monster vii) olarak alabilirsiniz galiba ve bu da çok güçlü summon'lar demek.
diğer kaynaklara da göz atmak gerekiyor bu konuda belki ama core rulebook'a (2nd edition) baktığımda... büyü enerji puanları konusu için spell talisman ve greater spell talisman olayına da girilmesi çok mantıklı olur ve hatta bu adeta elzem bence. mesela spell talisman olarak, collaborator'dan gelen en yüksek seviyedeki summon monster büyüsü tılsımı, greater spell talisman olarak da direkt greater conjuration okulunu tümden kapsayan tılsıma sahip olmak, kulağa hiç de mantıksız gelmiyor, üst paragrafta bahsettiğim bilgiler ışığında. yine de, tüm kaynakları taramak vasıtasıyla daha iyi seçimlere de ulaşılabilir tabii ve item, feat vb. konularda da bu, kaynaklara hakim olma konusu çok mühimsenmesi gereken bir şey. bu tılsımlar, collaborator olarak devam edilen, tasarladığım karakter için bayağı gerekli ama zira yine dediğim gibi, hermetic channeler + wizard + living nexus gibi bol olmuyor harcayabileceğiniz maksimum büyü enerjisi puanlarınız ve bu tılsımlar, bu karakterle zaten az sayıda olabilen büyü puanlarınızı size daha az harcatıyor, talisman'lar için seçtiğiniz büyü okulu (greater) ve büyü (normal) söz konusu olduğunda (ve stack'leniyor bu etkiler, uyumlu seçerseniz). mis. talisman feat'leriyle birlikte ritual magic feat'i ve dolayısıyla ritual'ları da değerlendirmek güzel olur, büyü enerjilerinizde ve efektifliğinizde daha da fazla avantajlar elde edebilmeniz için. işin aslı, midnight'ın tüm kaynaklarını tarayıp bu bağlamda size avantajlar sağlayacak her şeyi değerlendirmelisiniz.
ama tabii aşağıda bahsedeceğim, benim tercih ettiğim speaker yerine dragonblooded heroic path'ını seçerseniz de bu bakımdan ve hatta genel olarak "büyücülük" bakımından daha da efektif bir karakter de yaratabilirsiniz ama tabii her ikisinin de birbirine karşı avantajları ve dezavantajları olur; dragonblooded'da, speaker'ın sağladığı charisma boost'u yok mesela ki bu (charisma), benim tasarladığım karakterin büyüleri için baz alınan stat. biraz da herkesin tercihine kalmış. ben, göreceğiniz gibi speaker'ı daha uygun gördüm kendime, ve özellikle de bu karaktere; hem bahşettiği kazanımları beğendim hem de role-playing açısından bana daha uygun göründü o yol; ezcümle, collaborator ve speaker, birbirini müthiş iyi tamamlıyor bence. oraya buraya büyü yağdırırım ben sürekli diyenler için de dragonblooded, core rulebook'ta duruyor. (bu arada "core rulebook" diye bahsediyorum hatta kaynaklar arasına da öyle yazacağım alta ama "midnight 2nd edition rulebook" da denmiş buna. bu, kaynağın kapağında böyle yazmasa da midnight'ın ana kural kitabı bu, sonuçta. core rulebook denince official d&d 3.5 core rulebook gibi anlaşılmaması gerekiyor.)
collaborator prestige class'ında level 10'a ulaştığınızda ise respect geliyor çok önemli bir kazanım olarak. gölgenin hizmetkarları bu vesileyle artık size saygı duyuyor ve leadership feat'ini de elde ettiğiniz için size hizmet ediyorlar bu karanlık varlıklar. tabii ki burada kudretli gölge hizmetkarlarından bahsetmiyorum zira onları en düşük rütbelerdeki gölge hizmetkarları ve ayaktakımıyla karıştırmak ölümcül bir hata olur. lakin, bu demek değil ki collaborator'ın getirdiği kazanımları kullanmayı sadece bu alt rütbelerdeki gölge hizmetkarları ve ayaktakımıyla ilgili şeylerle sınırlamak zorundasınız... elbette değilsiniz. obsidian tongue ability'nizin tanımında "servants of izrador" denmiş ve bunların arasında greater legate'ler de olabilir, buna göre. hatta über güçlü night kings denen varlıklardan biriyle talihsizce yollarınız kesişirse, onların üzerinde de kendinizi sıyırmak için bu ability'yi kullanabilirsiniz, en azından bunu deneyebilirsiniz. bunların hepsi "servants of shadow", neticede. yani; gölge'nin hizmetkarları ile olan interaksiyonlarınızda bluff, diplomacy, ve gather ınformation check'lerinize +10 bonus alıyorsunuz, level 9 bir collaborator olup da obsidian tongue bonusunuz maksimize olunca. bu, özellikle de mesela sizin bir nevi hükmettiğiniz bir bölgeye teftiş için gelen legate'ler üzerinde çok işe yarayabilir. şüphe çekmemeniz gerekiyor sonuçta ve diplomacy kullanmanız önemli ve yeri geldiğinde onlara blöf de yapmanız gerekebilir. ayrıca gather information da mühim tabii. ve gölge ajanlarıyla girdiğiniz interaksiyonlarda bu check'lerin hepsinde +10 bonus kazandırıyor obsidian tongue. mis. demin bahsettiğim respect ile ilgili de şunu ekleyeyim: leadership score'unuz değişirse bu, bulunduğunuz bölgeden ayrılıp başka bir yerde yeni "followers" edinirseniz dahi sizinle birlikte geliyor. yani öyle "temiz bir sayfa açmak" diye bir şey yok. gavurların deyişiyle, "word travels quickly". bu sebeple de bu score'unuzu yüksek tutmalısınız.
bu, yukarıda bahsettiğim collaborator, birçok bakımdan benim için çok ideal bir seçim, gerçekten de. heroic path olarak da speaker'ı seçerim ve olayı bitiririm ki channeler/collaborator class'larıyla birlikte seçilebilecek en iyi heroic path bu zaten, en azından benim açımdan. yukarıda bahsettiğim obsidian tongue ile birlikte speaker'dan gelen persuasive speaker ability'si de süper ki bunda, servants of shadows da dahil olmak üzere herkes ve her tür yaratıkla verbal persuasion gerektiğindeki charisma-based check'lerinize çok iyi bonuslar alıyorsunuz. comprehend languages ve tongues büyülerini de spell-like ability olarak yapmanıza olanak sağlıyor bu heroic path ki adeta bir iletişim canavarı oluyorsunuz yani böylelikle. channeler'dan sonra collaborator prestige class'a geçtiğiniz için bir specialist wizard olmasanız da teknik olarak (mesela channeler'dan wizard'a geçerseniz bir nevi öyle oluyorsunuz "wizardcraft" ability'niz dolayısıyla), her büyü okuluna da, en azından çok ileriki level'lara çıkmadan hakim olamazsınız. divination büyü okulunu da seçmezsiniz herhalde, belki çok ileriki level'larda seçebilirsiniz tabii ama öncelikle bir büyü okulunun greater'ını seçmeniz de daha mantıklı olabilir. o yüzden, bu iki spell-like ability önemli (ki aslında sahip olacağınız tüm spell-like ability'ler mühim, hem bu bakımdan hem de zaten çok olmayan spell energy point'lerinizi harcamamaları yönünden) ki comprehend languages'de bilmediğiniz/anlamadığınız diller gibi yazılı metinleri anlama becerisi de kazanıyorsunuz ama bunları konuşma veya yazma becerisini kazanamıyorsunuz. tongues'da ise dokunduğunuz herhangi zeki ve konuşabilen bir kişi veya varlığı anlayıp onunla konuşabiliyorsunuz, belirli bir süre. language savant'tan da aşağıda bahsedeceğim. zaten collaborator olmak için de true neutral veya chaotic neutral olmak şartı var (bundan galiba bahsetmiştim) ki kendimi hep chaotic neutral biri olarak görmüşümdür. charismatic channeler ve collaborator birbirlerini çok iyi tamamlıyorlar ki zaten collaborator olabilmeniz için gereken "skills: bluff 8 ranks, diplomacy 8 ranks, sense motive 8 ranks" requirement'larını hermetic channeler karşılayamıyor veya çok ileriki level'larda karşılayabilir zaten (onun cross-skill'leri bunlar). charismatic channeler ise bunu karşılıyor zira additional class skill'leri arasında bu üçü de var.
speaker da karakteri derinleştirip daha da güçlendiriyor ki charisma score boost'ları muazzam mesela; ek olarak da sadece kelimelerinizle kapıları yerle bir edebiliyorsunuz ve buna benzer, karakterleri de dize getirebildiğiniz power word'leriniz var. persuasive speaker da oluyorsunuz ve bu, charisma based skill check'lerinize çok iyi bonuslar veriyor, mevzubahis konuşma bazlı persuasion gerektiren vaziyetlerse. bundan da galiba bahsetmiştim. haha. speaker olmanızın beraberinde getirdiği en hayvani iyi şeylerden biriyse bir language savant olabilmeniz. herhangi ama herhangi bir dil, siz konuşanları duyabilirken, 10 dakika konuşulduğunda o dili tamamen öğrenebiliyorsunuz ve günün geri kalanında sanki o dil ana diliniz gibi konuşabiliyorsunuz. yani bu tarz fantastik eserlerde ne yaratıklar var... onlardan herhangi biri ile ilk defa karşılaştınız mesela. ilk defa gördüğünüz bu yaratıklar 10 dakika kendi aralarında konuştular yanınızda veya bir yere gizlenip onların diyaloglarını dinlediniz... hoop, o dili tamamen öğrenip onlarla diyalog kurabiliyorsunuz. işte bundan ilk defa bahsediyorum. hehe. speaker'ın bazı ability'leri de özellikle de izrador'a hizmet etmediğinizin, yani bir gölge hizmetkarı olmadığınızın anlaşılmaması veya anlaşıldığında kendinizi ilgili ortamdan kurtarabilmeniz için de kilit rol oynayabilir. veya, mesela bir orka, normalde foyanızın ortaya çıkacağı bir komut vermek istediğinizde. sonuçta "sözünüzü geçirebilen" birisiniz. *
yani şöyle bir karakter böyle bir tiplemeyle oynayabilmek için biçilmiş kaftan: lvl 15 cn speaker - channeler 5 / collaborator 10. midnight'taki büyü sisteminin epey farklı olduğunu söylemiştim. burada karakter level'ınızı ikiye böldüğünüzdeki sayıdaki level'da büyü yapabiliyorsunuz, büyü puanlarınız yetiyorsa (işte asıl farklılık bu. slot'lar ve büyü öğrenme/yapma sınırı falan yok bu sistemde. enerjiniz yettiğince büyü yapabiliyorsunuz). ama channeler level'larınız ve mevzubahis collaborator level'larınız üst üste ekleniyor (stack) ve channeler (ve stack'lenen class) level'larınız başka prestige class'ınızınkinden (varsa) yüksekse +1 bonus oluyor. yani bahsettiğim level 15 karakter, bu bağlamda level 16 gibi değerlendiriliyor ve 8. seviyedeki büyüleri yapabiliyor böylelikle ki bu zaten çok güçlü bir büyücü olmanız demek. (üstlerde monster summoning'de bahsettiğim 7. level'ı da böyle hesaplamıştım; 13. seviye olunuyor ilgili yerde ve level 14 gibi hesaplanıyor.) ek olarak, channeler'ın hit die'ı d6 iken (ki bu official d&d 3e/3.5e'deki sorcerer ve wizard'ların d4'ünden zaten üstün), collaborator'a geçtiğiniz anda hit die'ınız d8 oluyor ve bu süper bir şey bir büyücü için. ayrıca, charismatic channeler, collaborator ve speaker'ın hiçbir önemli ability'si birbiriyle çakışmıyor, yani ingilizce deyişle "redundant" olmuyor ve bu da çok önemli. örneğin "charismatic" diye (evet, ismi bu) yine charisma'ya bonuslar veren bir heroic path de var, speaker'ın yerine seçilebilecek olan. ama bundaki leadership bonus feat'i ve collaborator class'ında 10. seviyeye ulaştığınızdaki "respect (ex)" aynı görevi görüyor ki bu, bunlardan birinin boşa gitmesi anlamına geliyor.
bu karakter yaratımındaki gözüme çarpan tek ciddi falso, bonus feat'ler konusunda çok sınırlı kalması. channeler olarak level 4'te bir bonus feat alabiliyorsunuz (level 5'ten sonra collaborator'a geçildiğini varsayarsak). seçtiğiniz ırkınız da 1 veya 2 ekstra feat veriyor ve birkaç level'da bir birer feat kazandırıyor. o kadar. collaborator prestige class'ı da bazı önemli feat'ler edinmenize vesile olsa da, cidden kazanabildiğiniz feat sayısı, hermetic tradition'dan gidip wizard ve living nexus'a geçilen karakterin yanından bile geçemez. yani, altlarda oluşturduğum epik hermetic channeler karakter adeta feat'lere boğuluyor diyebiliriz. bir de speaker olarak level 20'lik bir karakter yaratmadığım için power word: charming, greater shout gibi bazı ability'leri ve 4. charisma score boost'unu alamıyorum bu heroic path'ten (bunlar da bu prestige class'ın verdiği şeyler, ancak level 20'ye ulaşabildiğinizde). belki günün birinde bu karakteri level 20 yaparım, kaynakları yeniden bir tarayıp "işte budur!" diyebileceğim bir prestige class daha bulursam. yine de, böyle de gayet süper bir karakter oldu bence zaten, o kadar da kusuru olsun. tüm bunlara rağmen, altta bahsedeceğim tabloda living nexus için feat'lerimin yarısından çoğunu feda etmeyi de düşünebilirim, collaborator olarak ilerledikten sonra. yani buna değebilir de... ama, bunu iyi düşünmek lazım. öncelikle, wizard'ın belli class avantajları yok ki salt" büyücülük kudreti" bakımından o, bir nevi specialist olduğu için daha önde. mesela spell energy point'lerim ne kadar yeterli olabilir?.. role-playing açısından ise... collaborator'ın servants of shadow'larla çok içli dışlı olabilirken aynı zamanda da sürekli power nexus (bu kavramdan, yazının ilerilerinde bahsedeceğim) arayışında olabilmesi ne kadar makul olur... ki zaten nadir olan bu power nexus'ların birinin bile yerini tespit edebilmeniz için aylarınızı harcamanız gerekiyor normalde ki bu süre, bir living nexus olsanız bile kısalsa da, yine de höt deyince bulamazsınız bunlardan. ayrıca, bir living nexus iseniz, legate'lerin öncelikli hedefisiniz. zaten bir living nexus olduğunuz ortaya çıkarsa bunun cezası istisnasız ölüm. collaborator olarak ise fazla şüphe çekmemeniz gerekiyor ve bunu yapabilirsiniz; role-playing açısından yeterince akıllı davranarak ve becerilerinizi doğru kullanarak. hem collaborator hem de living nexus olmak... işte bu çok büyük bir challenge gibi görünüyor.
bu arada mage başlığında "generalist wizard"ı yeğlediğimi söylemiştim ama midnight'ın setting'inde bana böyle bir karakter veya karakterler diyeyim, daha uygunmuş gibi geldi ve daha eğlenceli... ayrıca gene de sade karakterler aslında üstte çizdiklerim, benim felsefeme ters de sayılmaz ve d&d 3.5e'de sorcerer'da örneğin, düz sorcerer olarak level 20 olabilirsiniz ama wizard'da bir şekilde prestige class'larla devam etmek çok daha cazip. ben normalde d&d 3e/3.5'de de genelde generalist'liğinden fazla taviz vermeyen büyücü karakterler yaratırdım, yani prestige class'larını ona göre seçerdim. midnight da aynı d&d edisyonunu kullansa da burada collaborator'ın bahsettiğim avantajları ve özellikle de gölge'nin hizmetkarlarıyla bir şekilde iyi geçinebilmesi ve hatta onlara belli şeyleri yaptırabilmesi görmezden gelinemeyecek bir avantaj ve role-playing bakımından da müthiş zevkli bir tercih, bana göre. bunu da kim bilir kaç kere vurgulamışımdır. haha. yine de aslında channeler 5 / collaborator 10 ve x (başka bir prestige class) 5 şeklinde bir level 20 karakter de yaratılabilir, yani tek cazip seçenek living nexus olmayabilir bu konuda. yani üzerine daha fazla eğilirsem bu konunun ve elimdeki farklı kaynak kitapları bir kez daha o gözle karıştırırsam daha ideal bir karakter de yaratabilirim belki. ama midnight'taki prestige class'lar arasında bunu leve 20'ye tamamlayacak bir sınıf da yok gibi görünüyor sanki. living nexus, göz önünde tutulabilir gerçi, yukarıda bahsettiğim gibi. aslında diğer d&d kaynaklarındaki prestige class'ların da midnight'a adapte edilebileceği söylenmiş kural kitabında ama bunun üzerinde biraz fazla çalışmak gerekiyor zira dediğim gibi, buradaki büyü sistemi resmi d&d 3e/3.5e'dekinden bayağı farklı. gelgelelim hermetic channeler olarak gidilirse epik bir ideal karakter yaratılabiliyor... bazı şeyleri yineliyorum zira yazı inanılmaz uzadı ve hatırlatmalar iyi olabilir diye düşünüyorum. neyse, şimdi o epik karatere tam gelelim.
channeler 7 / wizard 10 / living nexus 5 - yani toplamda 22. seviyede epik bir karakter. living nexus, bir legendary character. bu da tıpkı heroic path gibi, midnight'ın yarattığı orijinal bir üst prestige class gibi bir şey. biraz d&d 4e'deki epic destiny'yi akla getiriyor ki bu daha sonra gelen bir şey aslında. hermetic tradition'dan gitmeyen bir büyücü için böyle bir legendary character olabilmeniz pek mümkün olmayabilir. en azından üstlerde oluşturduğum karakter charismatic tradition'dan gidiyordu ve kendisinin living nexus'un requirement'ları arasında olan feat'leri karşılayabilmesi mümkün olsa bile bu requirement'lar için feat'lerinizin yarısından çoğunu falan bu uğurda harcamanız gerekiyor ki bu çok da ideal bir tablo gibi görünmüyor. yine de bu konuya eğileceğim bir zaman. yani bu az sayıdaki feat'imi living nexus olmak için harcasam bile, belki de buna değer. bakmışsınız collaborator bir living nexus olmuşum! *
role-playing olarak da bir mantığa oturtulması gerekiyor bunun tabii. üstlerde bahsettiğim gibi, hem collaborator hem de living nexus olmak hiç de rasyonel bir tercih olmayabilir. hermetic tradition'dan gidilirse ise ile hem class bazındaki available bonus feats olarak requirement'lar arasındaki item creation feat'lerinden almanız mümkün hem de prestige class olarak wizard'dan yürürseniz zaten sayısız feat daha kazanabiliyorsunuz. hele bir de heroic path olarak wiser'ı seçerseniz adeta feat içinde yüzüyorsunuz (speaker'ın sağladığı bonus feat'ler yok). ayrıca hermetic channeler -> wizard -> living nexus, bu class'ların uyumu ve role-playing açısından da daha ideal gibi. sonuçta yalnız başınıza olabileceğiniz için istediğiniz kadar zamanınızı power nexus'ları aramak için harcayabilirsiniz. ayrıca ulaştığınız level ve power nexus'lardan aldığınız kudret de birleştiğinde, izrador'un "dava"sına büyük zararlar verebilirsiniz, böyle bir karakterle. şu bilgiyi de mutlaka eklemek gerekiyor: living nexus olabilmeniz için sense nexus feat'ine sahip olabilmeniz de gerekiyor ki bu, aşırı nadir bir feat. bunu, bir party'de sadece bir karakter edinebiliyor ve o da anca dm'iniz izin verirse... zaten şöyle bir düşününce... 4-5 tane 22. seviye epik living nexus, izrador'u bitirebilir bile. yani bir deity'yi yok edemezler herhalde ama onun midnight dünyasındaki etkinliğine devasa darbeler vurabilirsiniz. bu denli "overpowered" olunamaması için de böyle bir sınırlandırma getirilmiştir diye düşünüyorum.
tabii benim kendime daha uygun bulduğum collaborator ile de izrador'a ciddi problemler yaşatabilirsiniz zira bu tür frp'lerde role-playing'le de inanılmaz şeyler başarılabiliyor. her şey kudret değil yani. ama tabii greater legate'lere falan level 15'ken pek bulaşmamanız akıllıca olur, teke tek yakalamadığınız sürece birini ve karşınızdaki sizden çok daha üst bir level'daysa. veya onlarla yolunuz kesişirse de channeler temelli ve gölge'ye hizmet etmeyen biri olduğunuzu veya amacınız kendi totonuzu korumak ve kurtarmak değilse de daha soylu bir ideal için savaşıyorsanız da bunu da ulu orta legate'lere açık etmemelisiniz. bir party iseniz farklı ve daha karmaşık entrikalar içeren yollar da izleyebilirsiniz elbette ama. party olmak. yani birkaç kişilik bir adventurer ekibi olmak... netice... "ver, ver elini, yıkalım karanlığı" mı olur, yoksa "nerde çokluk orada orkluk" mu?.. * tabii belki de dm'iniz sizi öyle yerlere sürükler ki bu anlattıklarımdan da bambaşka cinsten role-playing olaylarına girmeniz de gerekebilir. ben ağırlıkla "single player" içinmiş gibi tasarlamalar ve kurgular üretsem de aslında bu oyunlar genelde bir party olarak oynanır. gene de ben genelde, "el şeyiyle gerdeğe girmekten" pek hoşlanmadığımdan, kendisine de yeten karakterler yaratmayı tercih ederim normalde. bu demek değil ki party'deki diğerlerine ihtiyacım olmaz, öyle bir oyun oynuyorsam. işte yukarılarda bahsettiğim "generalist wizard" muhabbetiyle alakalı, bu dediğim şey. yani her durumda yapabilecek bir şeylerim olmalı diye düşünür ve planlamamı o şekilde hallederim.
keşke collaborator üzerinden gidilip sonrasında living nexus olunabilmesi ideal bir yol olsaymış demekten de demekten kendimi alamıyorum (belki de öyledir aslında) zira bunun verdiği ability'lerden biri enhanced charisma ki charisma da burada oluşturduğum karakterdense üstlerde bahsettiğim charisma tradition'ından giden karakterin işine yarardı asıl. yine de living nexus'un kazandırdığı ability'ler arasından 5 tanesini seçebiliyorsunuz ve charisma dışında da çok işe yarayan başkaları var. hermetic tradition'dan gidilip living nexus olabilmek son derece ideal olmaya devam ediyor, bu yüzden. bu, epik level'ları hedefleyen bir karakter yaratmak istesem midnight'ta izleyeceğim yol olurdu muhtemelen. power nexuses denen şeyler var midnight evreninde ve bunlarla uyumlanmanız (attune) normalde çok kısıtlı olan büyü güçlerinizi muazzam artırıyor ve living nexus legendary character'ının, çoğu bunlarla ilgili olan verdiği ability'ler cidden de süper. hatta ve hatta, kendiniz bile bir power nexus gibi oluyorsunuz, bir bakıma. en zayıf power nexus'ların bile yerleri sıkı bir sır. ama living nexus, sense nexus feat'i sayesinde bunların 5 mil yanına yaklaşınca varlıklarını sezebiliyorlar ve onların tam yerlerini saptayabiliyorlar (wisdom check'lerinde başarılı olurlarsa) ki improved sense nexus'taki power level'larla birlikte bu alan daha da genişletilebiliyor. şunu da belirtmem gerekir ki midnight: core rulebook'un ilk edisyonunda wizard'ın skill requirement'ları 8 ve bu da demek oluyor ki channeler olarak 5 level'dan sonra direkt wizard prestige class'ından yürüyebiliyorsunuz. yani epik level'lara ulaşmadan da şöyle bir karakter yapabilirsiniz o kurallara göre: channeler 5 / wizard 10 / living nexus 5 ve yine wiser heroic path'ından giderek. ancak sanki ikinci edisyonu temel almak daha mantıklı gibi.
bu arada "wiser" yolundan gidilmesi şart değil tabii ve ideal de olmayabilir aslında. ilk bakışta bana en mantıklısı o gibi gelse de yukarılarda dragonblooded diye bir heroic path'tan bahsetmiştim. bu, daha iyi bir seçim de olabilir. kaldı ki, ben daha çok collaborator karakteriyle ilgilendiğimden, bu living nexus'lu karakter konusunda çok derinleştiğimi iddia edemem. böyle tercihlerde "powergaming"i mi ön plana alırsınız, bir yok etme makinası olmak yerine role-playing'i mi önceliğini yaparsınız... böyle değişkenlere göre tercihler farklı olabilir. hatta belki de böyle bir oyunu onlarca kere oynayıp size mantıklı gelen her kombinasyonu denersiniz tek tek, farklı oyunlarınızda. önceden "mükemmel olacak" diye kurguladığınız bir karakter hiç de umduğunuz gibi ilermeleyebilir veya, "bu pek olmadı galiba" diye düşündüğünüz bir tanesi ise sizi şaşırtarak süper efektif de olabilir. "yaşayarak öğrenmek" diye bir şey varsa "oynayarak anlamak" diye bir şey de var. önemli olan, uykusuz 2 gece 3 gün durmadan frp oynayacak kadar manyak olmamak. * benim sabahın ileri saatlerine, belki öğlene kadar uyumayıp oynadığım olmuştu ama 2 gece uyumadan oynamak... yoo dostum. ben uykuyu seviyorum ve sağlığımı seviyorum. haha! gerçi bir seferinde de diablo ii'ye kendimi kaptırıp bir gece uyumadığım olmuştu. böyle münferit olaylar her genç gamer'ın başına gelmiştir ve gelir herhalde ya. hehe.
şuna da değinmek lazım ki, midnight'ta level 20'nin üstüne çıkmak, yani epik level'lara ulaşmak hedefindeyseniz bu işlere büyük bir tehlike katıyor zira epik level'lara çıkmanız demek izrador'un "davasına" ciddi zarar verip onun dikkatini çekmeniz demek ve night kings denen über güçlü gölge hizmetkarlarından birinin sizi hedefi yapması manasına geliyor. ayrıca üstteki legendary character kapsamındaki living nexus'lar zaten gölgenin hizmetkarları tarafından en çok aranan kişilerden biri olmanız manasına geliyor, doğrudan. bu level'lara çıkıp bir night king ile böyle majör bir çatışmaya girmekten tek kaçışınız kariyerinizin geri kalanında caradul denen yerde gizlenmek. bu varlıkları tümden yok etmek imkansıza yakın olsa da onları zayıflatıp yenilgiye uğratmak gayet mümkün, hatta level 20 veya biraz altındaki karakterler için bile. bu, biraz tercih meselesi aslında ama bu uğurda şehit olmayı göze alan karakterler genelde lawful good'lar falan olur herhalde. ben mesela bir chaotic neutral olarak böyle bir işe girişmezdim. ama girişenler de neden olmasın. bazıları içinse kötülükle mücadele etmenin en iyi yolu yine kötülüktür ve böyle bakan bir collaborator da olabilir ve kendisinin nihai amacı izrador'u alt etmek olabilir. burada farklı değişkenler de devreye girebilir tabii. mesela eleman chaotic neutral bir collaborator'dır ama mesela köyünü izrador'un hizmetkarları yok etmiştir. o da kendini bunun intikamını almaya adamıştır ve o yüzden böyle bir yol izlemektedir.
ırk olayını da unutmayayım: channeler üzerinden ilerleyen karakterler için midnight'taki human (insan) ırklarından sarcosan ve erenlander gayet ideal. ama ilk oluşturduğum collaborator diye devam eden karakter için erenlander, diğer living nexus olarak sonlanan karakter içinse sarcosan bence daha uygun. öncelikle... collaborator'ın requirement'larından biri black tongue denen dili bilmek, yukarılarda bahsettiğim gibi ve erenlander'ın bonus languages'ı olarak "any" denirken, sarcosan'ın bonus dilleri arasında black tongue yok. yani galiba teknik olarak sarcosan ile collaborator prestige class'ını alabilmek zaten mümkün olmayabilir. belki diğer kaynaklardaki background varyantları arasından bunu mümkün bulan bir şey vardır ama şimdi kaynak taramaya üşeniyorum bunun için. veya bir şekilde black tongue konuşanların arasında yetişmiş biriymişsiniz gibi bir background'u da dm'inize kabul ettirebilirsiniz belki. neyse ya, seç erelander'ı, olay bitsin. fazla kasmaya gerek yok bence.
burada erenlander üzerinden gidersem... bonus language olarak her dil seçilebildiği için black tongue'u seçebiliyoruz haliyle ve ona sadece 1 skill point harcamak yeterli zira bu dil, diğer birçoğu gibi 3 değil sadece 1 seviyeden oluşuyor (pidgin level). izrador'un ajanları ve ordularının kullandığı bu dil oldukça basit aslında, ve genelde bu ünitelerin kamp yaparlarken, devriye gezmelerinde veya savaşırlarken aralarında kullandıkları dil. diyelim ki 15 intelligence score'unuz var (ki charismatic channeler için zaten daha üstü makul olmaz), diller için 2 intelligence modifier'ınızdan gelen 4 skill point'iniz olabiliyor languages için kullanabileceğiniz ve diğer üçünü de farklı bir dilde fluent olabilmek için veya 3 ayrı dilde başlangıç seviyesi için kullanıp sonra ilerletebilirsiniz, her level'da 1'er artırmak vasıtasıyla. erenlander'lar kendi dillerinde fluent olarak başlıyorlar, yani 3., en üst seviyede. ve bonus dil olaraksa istedikleri dilleri seçebiliyorlar. yukarılarda bahsettiğim gibi, collaborator ve speaker üzerinden ilerleyen bir channeler'ın zaten önemli ability'leri var ve birkaç dil dışında, skill point'lerinizi önünüze gelen her dilde fluent olmak için harcamanız hiç de şart değil. gene de orcish, yani orkların dilini öğrenmek iyi bir stratejik karar olabilir mesela bence, zira onlarla çok iç içe olacaksanız collaborator iseniz. courtier dili için; bilim, felsefe ve politikanın dili deniyor. bu da mesela düşünülebilir. hem kendi kişisel gelişiminiz için böyle bir dil güzel olur, hem de mesela çok okumuş etmiş bir greater legate ile yollarınız kesişti... nasıl blöf falan yapabilirsiniz ki cahillikten kırılıyorsanız? diplomacy'de bile sıçabilirsiniz. bazı dillerin birbiriyse sinerjileri olduğundan da aslında iyi bir planlamayla birkaç, size gerekli olabileceğini düşündüğünüz dilde daha fluent olabilirsiniz daha az skill point harcayarak. bu, biraz da duruma göre... zaten 1. seviyeden sonrasında da, uygun gördüğünüz level'larda skill point'lerinizden harcayarak farklı dilleri öğrenebiliyorsunuz.
ben yine de erenlander'ı collaborator için ve sarcosan'ı wizard/living nexus için —sarcosan'ın bir varyantının black tongue'u öğrenebilmesi bir şekilde mümkünse bile— neden daha uygun ırklar olarak gördüğümü biraz daha açayım: öncelikle collaborator, charisma tradition'ından giden bir karakter ve prime stat'ı charisma olacak haliyle ve intelligence'ı çok yüksek olamayacak. intelligence'ın yüksek olmaması demek daha az skill point demek. bunları zaten söylemiştim. erenlander'ların skill bonus'ları sarcosan'ların iki katı ve bu, charismatic channeler üzerinden giden bir karakter için aşırı önemli. ayrıca üstlerde yazdığım gibi bu yoldan yüründüğünde ciddi sayıda az feat kazanıyorsunuz ve erenlander'ların sarcosan'lara göre 1 fazla feat'leri oluyor ki 1 feat bile önemlidir böyle oyunlarda. ayrıca erenlander'ın seçtiğiniz bir item creation skill'ine +4 bonusla başlaması da iyi bir şey, mesela yazının yukarılarında bahsettiğim talisman'lar için kullanılabilir ve spesifik olarak da craft greater spell talisman için.
bu arada charismatic channeler, hatta bambaşka bir karakter/class'tan dahi olsanız sizin de bu power nexus denen şeylere bir nevi ihtiyacınız var aslında, bazı önemli şeyler için. yani, siz de bir adventurer'sınız sonuçta ve bir living nexus olmasanız bile arada serüvenlere çıkıp power nexus'lardan bulmalı, onlarla uyumlanmalı ve onlardan faydalanmalısınız. evet, bunu living nexus'lar kadar kolay başaramazsınız ama inanın bu serüvenlere değer. yani mesela bu talisman'ları craft edebilmeniz için gerekli olan materyal ve kaynakları satın alamasanız —midnight setting'inde bir "common currency" yok— fakat, tipik frp'lerdeki gibi, başkasına craft ettirebilirsiniz (ki bu zor bir şey), birilerini öldürüp onlardan çıkarsa alarak (bu da düşük bir ihtimal) veya bir yerleri loot'layarak da edinebilirsiniz yeterince şanslıysanız ama power nexus'ları da neden bu bağlamda kullanmayasınız? hatta mutlaka kullanmalısınız! magic item'lar craft edebilmeniz için power nexuses denen büyü enerjisi kaynaklarından yardım almanız, yani onlarla uyumlanmanız şart, özetle.
ve spell energy point'lerinizi dramatik sayıda artırabiliyorsunuz bu power nexus'larla uyumlanarak ve channeler temelli bir karakter için bu aşırı önemli bir şey, hatta talisman'lardan da önemli ancak talisman'lar "kalıcı" şeyler olduğu ve ne durumda olursanız olun bunların faydasını göreceğiniz için önce o mevzudan bahsettim. yani, bazı başka şeyler için de bu power nexus'lar oyunda/karakterinizde kilit rol oynayacaktır. pek tabii, şimdi power nexus'larla ilgili verilen tüm bilgileri buraya taşıyamam ama midnight'ta bunlar cidden inanılmaz önemli/değerli. tabii, ulaştığınız power nexus'ların farklı kıstasları ve sınırlandırmaları olabiliyor, bunların hepsini de istediğiniz gibi kullanamazsınız diye anlayın bunu. collaborator'sınız diye sürekli bir yerde çakılı kalmak zorunda da değilsiniz zaten. arada, midnight setting'i sınırları içindeki muhtelif yerleri gezerek ve buralarda çeşitli maceralara atılarak hem muazzam kazanımlar elde edebilirsiniz hem de hayatınıza bir heyecan gelir. power nexus'lar için de gözlerinizi her zaman açık tutun! hatta dm'iniz izin verirse sense nexus feat'ini de, hangi tür bir channeler olursanız olun almaya bakın. benim oluşturduğum collaborator karakterinde feat seçimleriniz bayağı sınırlı olsa da, buna kesin değer. yani, bu feat'in sağladığı, bir power nexus'un 5 mil yanına yaklaşınca onları sezebilmeniz elbette bir power nexus'u arayış/buluş sürenizi çok kısaltacaktır. işin aslını soracak olursanız, sense nexus feat'iniz yoksa ve bir power nexus'un nerede olduğuyla ilgili gizli bir bilgiye ulaşmamışsanız, işiniz şansa kalıyor. bir serüvene çıktığınızda denk gelebilirsiniz bunlara, örneğin. o feat'iniz varsa da gene rastlantısal olabilir tabii durumlar ama mesela antik bir yapıyı loot'lamak için bir maceraya atıldınız ve oranın 5 mil yakınında bir power nexus var... işte bunu seziyorsunuz wisdom check'inizde başarıya ulaşırsanız ve onun tam yerini saptayabiliyorsunuz o gün içinde, bir diğer wisdom check'inizde daha başarılı olursanız.
peki sarcosan neden living nexus olarak sonlanan * karakter için daha ideal?.. sarcosan'ların intelligence ve charisma skorlarına +2 bonus varken, wisdom'ları ise -2 düşüyor. zaten living nexus olmak demek, sürekli müthiş tehlikelere atılmak demek. o yüzden wisdom'larındaki penalty, role-playing açısından da mantıklı. yani, deli cesaretine sahip bir karaktersiniz. charisma score boost'u da mesela düştüğünüz tehlikeli durumlarda bluff ve/ya diplomacy skill'lerinizi kullanırken size avantaj sağlayabilir. anlaşılabileceği gibi, bu charisma ve intelligence boost'u collaborator temelli çizdiğim karakter için de süper olsa da, wisdom işte... benim gözümün önüne getirdiğim collaborator'ın 14'ten düşük bir wisdom skoru olmamalı. eh, charicmatic tradition'ından giden bir karaktere minimum 16 wisdom skoru atamanız gerekiyor bunun için, ki -2 olunca 14 olabilsin. böyle bir karakterin ability score atamalarında 16 puan asla wisdom'a verilmez, normal şartlarda. yani, 90 üzeri total zar atsanız bile (108 üzerinden) gene de wisdom'a 16 vermezsiniz. ben vermem diyeyim, en azından.
ad&d 2e'de mesela mage'ler için wisdom çok önemli olabiliyor. hele bir de necromancer'sanız zaten minimum 16 olması gerekiyor bu skorun. ama burada d&d 3e/3.5e'yi esas alıyoruz ve normal şartlarda wisdom'a bu kadar yüksek bir skor atanmaz, böylesi karakterler için. intelligence... bu biraz size bağlı. yani intelligence'ın da normal şartlarda, büyü efektifliğini charisma score'undan alan bir karakter için çok büyük değeri yoktur. ama fazlasıyla skill-based bir karakter yaratacaksanız önemli de olabilir bu skor. veya role-playing açısından çok zeki bir karakteri oynamak istediyseniz. bu sefer de bazı daha önemli ability score'larınızdan dezavantajlar yaşayabilirsiniz ama, böyle bir karar almanızın neticesi olarak. gene de, biraz da kişisel tercihlerinize göre şekillendirebileceğiniz şeyler bunlar. d&d 3e/3.5e'de inanılmaz seçenekleriniz olabiliyor önünüzde. o kadar çok official kaynak var ki... bunların bazıları sadece belli campaign'lerle sınırlandırılmış olsa da çoğunu da herhangi bir setting'de ilerleyeceğiniz karakteriniz için kullanabiliyorsunuz. örneğin bir lich olmayı kafasını koyan bir sorcerer olarak başlayabilirsiniz ve constitution skorunuzu düşük atarsınız, undead olduktan sonra bu bir işe yaramayacağı için ve onun yerine intelligence'ınızı çok yüksek yaparsınız. evet, lich olana kadar büyük sıkıntılar çekebilirsiniz bu yüzden ama bunu başarabildiğinizde de hayvani charisma skorunun yanında yüksek intelligence skoru da olan bir lich olursunuz, bir dolu skill'inizle birlikte. bu müthiş bir şey olurdu!
living nexus olarak devam eden hermetic channeler karakterine dönersek... ayrıca bu karakterin, erenlander'ın sağladığı feat ve ekstra skill'lere hiç ihtiyacı yok gerçekten. hem intelligence'ları artıyor, sarcosan olurlarsa hem de bluff, diplomacy gibi skill'lere ekstra bonus puanları oluyor ki bunlar da yeri geldiğinde çok önemli olabiliyor bu tür oyunlarda. bunlara da collaborator'ın hiç ihtiyacı yok denebilir. yani bu özelliklere asıl onların ihtiyacı var ama bu konuda fazlasıyla gelişmiş bir karakter oldu zaten bu oluşturduğum collaborator, dahası şart değil. erenlander'ların ise seçtiğiniz bir ability score'una +2 ekleniyor, yine seçtiğiniz bir tanesineyse -2 geliyor. elbette charisma'ya +2 veriyoruz ve normalde strength'e -2 veririz, bir büyücü olarak. wisdom'ımımız da etkilenmiyor. mis. ki bu collaborator karakteri için wisdom, epey mühim. bu arada bu ability score'lar cidden de sadece kuralsal/teknik bazda değil, role-playing açısından da çok önemli. sarcosan'ların biraz "daredevil" olabildikleri ve başarılarıyla çok gurur duydukların pek dikkatli ve öngörülü olamayabildikleri tanıtımlarında da yazıyor. yazmasaydı bile, ability score'larınıza ters role-playing yaparsanız dm'iniz size bayağı zorluklar çıkarabilir. collaborator için uygun gördüğüm erenlander'ın da sarcosan'daki gibi ekstra +2 intelligece boost'u olsa iyi olurdu tabii ama sadece skill point'ler için. gene de hiç şart değil zira bu oluşturduğum karakter, fazla fazla olmasa da yeterince skill point kazanabiliyor zaten. ayrıca erenlander'ların, dorn'lar veya sarcosan'lar gibi gölge'ye çok derin bir kini olmayabiliyor zira onlar gibi, atalarından miras kalan, izrador ve hizmetkerlarının yerle bir ettiği çok kadim bir geçmişleri yok. ayrıca ve alakalı olarak "adaptable" bir insan ırkı oldukları ve yollarına daha rahat bakabildikleri için de collaborator prestige class'ı ile ekstra uyumlanıyor erenlander'lar. ben böyle görüyorum en azından. başka noktalar da var bu hususta da, hepsini yazarak zaten çok uzayan bu yazıyı extra uzatma niyetinde değilim.
[ekleme: burada çok önemli bir detayı unutmuşum: living nexus için power nexus'ların yerini tespit etmede wisdom check'leri çok önemli. yani bu konuda yazdığım her şeyi, bu sonradan aklıma gelen şeyi de göz önünde tutarak değerlendirmek lazım. hatta belki de hermetic channeler + wizard + living nexus için de erenlander daha iyi bir seçim olabilir. gene de sadece -1 etki eder, 2 düşük wisdom score'u. ve başka seçimler ve kazanımlarla bunu rahatlıkla kompanse de edebilirsiniz. göz önünde tutmakta fayda var gene de, bunu...]
ama şunu eklemem lazım: midnight'ta gnome'ların +4 charisma boost'u var ve dwarrow'ların da penalty'siz +2 charisma boost'u var. hatta wood elf'lerden "natural channeler" diye bahsediliyor ve bu ırkın intelligence, wisdom veya charisma boost'ları olmasa da büyülere doğal yatkınlıkları var ve hem ekstra büyüler hem de bonus spell energy point'ler kazanabiliyorlar. diğer elf'lerde de böyle bir şey var ama caransil denen, özünde wood elf olan alt elf ırkı channeling magic'te ekstra avantajlı. adeta elf değil de zwölf'ler. * yani büyücü karakteri için insan dışında alternatif bir ırk düşünenler bunları da göz önünde tutabilir. bu arada "black tongue" konusunda bu ırkların da sıkıntısı olabilir, hatta vardı galiba. yani collaborator için en uygun ırk galiba gerçekten de erenlander. ben role-playing açısından da genelde human oynuyorum böyle oyunları. bir de bu oluşturduğum collaborator için erenlander human'ın ekstra feat'leri gerçekten de önemli. bunun bir daha altını çizeyim.
bir de destiny and shadow kaynağında erenlander varyantları sunulmuş (sarcosanlar için bunu araştırmadım). belli drawback'ler ile belli trait'leri takas edebiliyorsunuz. mesela skill'lerinizin yarısını feda ederek başka bir yönden karakterinizi güçlendirebilirsiniz. ek olarak, burada background varyantları da eklenmiş; örneğin urban erenlander (core rulebook'ta urban sarcosan vardı) veya free erenlander gibi seçimler yapabiliyorsunuz ve bu karakterinizin özelliklerini dramatik bir mahiyette etkiliyor. ve pale legate diye çok ilginç non-evil bir prestige class'ta var bu kaynakta. bu class'ta ilerleyenler, zamanında legate olup bir nevi tövbe eden ve artık izrador'a yani gölge'ye düşman olanlar oluyor. deny izrador’s power diye bir ability'leri bile var. ki zaten bu oyunu oynamayı düşünenler zaten bu kaynak kitapların hepsini taramalı bence zira core rulebook'lar'ın kapsamı belli ve bu gibi official kaynaklardan faydalanarak çok daha ideal karakterler yaratabilirsiniz, büyüler ve başka kapsamlarda da çok daha geniş bir havuzdan seçimlerinizi yapabilirsiniz böylelikle. hatta mesela ilk core rulebook'ta philosopher heroic path'ı varken bunu nedense ikinci edisyona koymamışlar. çok dikkatli analiz etmedim ama sanki onu da kaynak olarak kabul edip, hermetic channeler karakteriniz için bu yolu seçebilirsiniz gibi gelmişti bana. sonraki edisyonda onu neden kaldırmışlar bilmiyorum, belki de dikkatli incelemek gerekiyordur ve aslında kusurlu bir yaratımdır. bunun da wiser gibi intelligence boost'ları var, 20 level'ı tamamlayabilirseniz toplam 4 puan. ancak muhakkak ki üstlerde oluşturduğum ve living nexus ile sonlanan karakterde wizard prestige class'ının requirement'larıyla ilgili bilgi mevzusunda bana göre ikinci edisyonu baz almalıyız, üstlerde belirtmiştim bunu galiba. sadece ilkinde olan ama ikincide olmayan şeylerde ikisini de kullanmamız mümkün olabilir, oyun mekanikleriyle net bir çakışma/çelişme görmediğimiz müddetçe. ayrıca 1e core rulebook'un, çıktığı tarih itibarıyla d&d3e'yi temel aldığı ve 2e'nin de d&d 3.5e'ye göre revize edildiğini de unutmamak gerekli. 3e, 3.5e ile aynı edisyon sayılabilir de, sayılmayabilir de. yani 3e'deki bazı şeyleri de hala kullanabilirsiniz 3.5e temelli bir oyununuzda. ama işte, bazılarını da kullanamazsınız... mümkün olduğunca ilgili edisyonun en yeni core rulebook'larına sadık kalmak gerekli.
tabii normalde böyle karakter yaratmak diye bir şey yok. yani "sample npc" gibi bir yöntem izledim ben, burada. yoksa normalde kan-ter-gözyaşı ekseninde böyle level'lara ulaşabilirsiniz bunu masaüstü rol yapma oyunu olarak oynadığınızda ve karakterlerinizi bu seviyelere taşıyabilmeniz aylar sürer/sürebilir ki bunu başarabilmenizde de beceri ve zekanızla birlikte talihe de ihtiyacınız olabilir. ben aslında bu yazı için bu konuyla ilgilendikçe kendime bahsettiğim gibi bir —lvl 15 cn erenlander speaker - channeler 5 / collaborator 10— karakter yarattım. böyle şeyleri daha önce de yapmıştım ama midnight özelinde bu, bir ilk oldu. ability score'lar için zar bile attım ki çok iyi skorlar denk geldi. anormal iyi, hatta. şu andaki internet personamda da bu karakterle "ilerliyorum". hayırlısı. * böyle bir olayım var benim cidden, senelerdir. hatta bu bağlamda yarattığım favori karakterim d&d 3.5 official kaynaklar/kurallar temelinde: beguiler 1 / wizard 3 / ultimate magus 10 / archmage 5 şeklindeki 19. seviye bir büyücüydü. ki, bunu oluşturabilmem cidden epey zamanımı almış, birçok kaynak karıştırmamı gerektirmişti. normalde wizard 4 olmadan ultimate magus'a geçemiyorsunuz mesela. ama kurallarda bunu yapabilmenizin sıra dışı bir yolu da var. ama asıl olay, böyle bir karakteri tümden tasarlamak. işte bu cidden hem çok zorlayıcı hem de çok zevkliydi. ki bu inanılmaz güçlü bir wizard karakter olmuştu. neyse, bu konuda sizi detaylara boğmam bu başlıkta yersiz olur. belki günün birinde bir ultimate magus başlığı açarım ve orada anlatırım. hatta bu karakterin epik level'lar için yolunu da çizmiştim ki d&d 3.5 bu konuda cidden de özel bir d&d edisyonudur. canabulum kadar ultra-epik bir yol veya bir time dragon gibi akılalmaz derecede güçlü bir karakter çizmemiştim elbette ama. hatta larloch gibi 30'lu seviyelere kadar bile çizmemiştim. bir yerden sonra da işin zevki kaçar bence. direkt bir deity daha tercih sebebi, öyle bir şeylerle uğraşmak yerine.
yineleyeyim ki, bunu ben makul ve bana uygun bir npc yaratıyormuşçasına bir yol izledim. ama bakarsınız günün birinde level 1'den böyle bir karakterle bir masaüstü rol yapma oyununa başlarım ve görürüm bakalım hayal ettiğime ulaşabilecek miyim... böyle bir persona yaratmak ve bunu kullanmak da güzel ama bence. sonuçta nasıl ki bu tür fantastik içeriklerde sample npc'ler veya direkt özel npc'ler yaratılıyor, ben de kendiminkini yarattım neticede. yani ha gwydiesin, azalin rex, elminster, larloch falan gibi önceden yaratılan bir npc'nin personasına bürünmüşüm ha kendi yarattığım personaya bürünmüşüm. yani, rule'lar ekseninde makul bir karakter yaratmak da gayet okey, benim perspektifimden. ki gwydiesin gibi, unique ve d&d kurallarını delip geçen bir karakter de yaratmadım en nihayetinde. gayet de kitabıma uydurmaktansa kitaplara uydum yani, kural kitaplarını esas aldım ve oyunu kuralına göre oynadım. haha. ama gene de bu tasarladığım collaaborator karakter ile sıfırdan bir oyuna başlamak da ayrı güzel olurdu tabii. belki de makul bulduğum kimi standartları bile aşabilirdim hatta; evet, hayal ettiğim karakteri gerçekleştirememem gibi onu aşmam da oldukça mümkün. ki ben zar atmada normalden daha şanslı biriyimdir aslında. onu da göz önünde tutuyorum. sözlükte ilk frp oynadığımdaki anormal şansımdan bahsetmiştim hatta bir başlıkta da şimdi hangisidir bilemiyorum zira üzerinden seneler geçti. bu konuyu kapatırken, bahsettiğim erenlander speaker: channeler/collaborator karakterini oluşturmamın henüz tam olarak bitmediğini de not düşeyim. ama gerisi kolay iş, cidden. bir oturduğumda birkaç saatte halledebilirim, tüm detaylarıyla birlikte. kaldı ki, bu karakteri her an kenara da kaldırabilirim. sonuçta böyle bir karakter yarattım ve tüm bilgilerini bir dosyada saklayacağım. istediğim zaman kullanırım bir online persona olarak, istediğim zaman kullanmam. siz bu yazıyı okurken kullanıyor olur muyum. hmm... belli olmaz. *
evet, d&d'deki en kudretli büyücüler normalde arcane büyü üzerinde uzmanlaşan ve wizard kapsamındaki karakterlerdir ama gene de mag kiln'i ayırmalıyız zira filmde de "he is no ordinary legate" deniyor. yani o muhtemelen çok kudretli bir channeler'ı tek başına haklayabilir. zaten karşısına net bir "hero" koymazsanız böyle "chosen one" denen karakterleri yenemezsiniz normalde. ayrıca legate'ler hiyerarşisinde greater legate'lerin olduğundan bahsetmiştim (belirtilen tarihte 87 tanelermiş ve 16 ve üstü level'lardaki karakterler bunlar) ve bunların birçoğu yüzlerce veya binlerce yıldır yaşıyorlarmış, kimisi de undead imiş ve çok bilge, zeki ve kurnazlarmış. bir de en tepede first legate var ki kendisinden the night king sunulael diye bahsediliyor. işte bu karakterden cidden korkulur zira izrador kendisini en güçlü legate kılmış ve kudretini hayal bile edemiyorum. üstte yarattığım iki karakterden, charismatic tradition'dan giden ve 15. seviye olan ilki kendini akıllıca geliştirmişse tek başına bir greater legate'i haklayabilir. oluşturduğum ikinci yani living nexus üzerinde sonlanan 22. seviyedeki karakter ise first legete'i harcayabilir mi acaba... bilemiyorum. bunu söyleyebilmek için kaynak kitapları çok iyi taramam lazım. official d&d setting'lerinde bile böyle şeyler çok fark edebiliyor. mesela greyhawk setting'inde 22. seviye olmak acayip ötesi güçlü olmak demek. yani ravenloft'un kudret abidesi lich'i azalin rex bile 18. seviyede. ancak forgotten realms'te 22. seviye öyle inanılmaz bir şey değil. larloch 32. seviyede mesela burada, ioulaum ise 41. seviyedeydi galiba. (bunlar d&d 3e/3.5e istatistikleri.) midnight'taki legate'lerin fraksiyonları falan da var da bunlara da girersem yazı çok uzayacak... belki günün birinde bir legate başlığı açarım. hatta burada "bakınız" verdiğim farklı d&d ve midnight ile alakalı başlıklar da açarım ve oralarda sizi full detaylara boğarım. zaten d&d ile ilgili başlıklar da hiç açmadım değil şimdiye kadar. hatta görece çok sayıda başlık açtığım bile iddia edilebilir, bu hususta.
üstlerde epey bahsettim ama burada biraz daha netleştireyim bir konuyu: burada channeler'ları 3'e ayırmışlar: hermetic, spiritual ve charismatic tradition'larını (gelenek) takip edenler olarak. hermetic'ler bildiğimiz wizard'lar gibi intelligence score'larıyla, charismatic'ler tahmin edilebileceği gibi charisma score'larıyla, spiritual'lar ise wisdom score'larıyla büyülerini yapıyorlar. bunlar midnight campaign setting'de epey detaylandırılıyor tabii. mesela hermetic tradition'ı takip edenler simyacı, matematikçi veya alim oluyorlar. loremaster'ı d&d'yi bilenler bilir. hah, bunlar hermetic olurlar. wizard da prestige class'lardan biri ve hermetic'ler bu yoldan yürüyebiliyor burada. charismatic'ler de tahmin edilebileceği gibi liderlik eden karakterler olabilirler. ama aslında bunları d&d'deki sorcerer'lar gibi de düşünmemek lazım tam olarak. o başlıkta anlatmıştım galiba. sorcerer ve wizard, d&d'nin 2000'lerde sunduğu edisyonlarda birbirlerinden inanılmaz farklılar. midnight'taki charisma ve intelligence temelli büyü yapan class'lar arasındaki farklılıklar, onun yanında devede kulak kalır. veya midnight'ta druid bile bir prestige class ve spiritual tradition'dan giden channeler'lar druid olabiliyorlar. prestige class deyince de akıllarak d&d 3e/3.5e gelmeli elbette ki yazıda bunu yeterince vurgulamış olmalıyım. neyse daha fazla detaya girmem lüzumsuz olur bu konuda şimdi. ama şunları eklemem lazım. tüm bu farklılıklar "değişik olsun diye" yapılmış şeyler değiller; oyundaki büyü sisteminin çok farklı olması bunu bir nevi şart kılmış. midnight'ta feat bazlı bir büyücülük var ve her class ilgili feat'i alarak önemli büyü güçlerine ulaşabiliyor. o yüzden monk falan gibi hem fighter olan hem de belirli büyü güçleri olan class'lara burada yer verilmemiş.
ben üstteki yazının neredeyse tümünde büyücülere odaklansam da şunun altını çizeyim: bu, tamamen benim (b)ilgi alanımın bu olmasıyla alakalı. yoksa gayet de dövüşçü falan olarak da dilediğiniz gibi oynayabilirsiniz bu oyunu, ttrpg'ler ile ilgileniyorsanız. gerçekten beğenilen bir setting'dir midnight ve sadece official d&d ürünleriyle kendilerini kısıtlamayan birçok oyuncunun ilgisini çeken bir şey olmuştur bu "game". zaten belki de biliyorsunuzdur zira aşırı "underground" bir setting de sayılmaz midnight, bu tür masaüstü rol yapma oyunlarıyla ilgilenenler açısından.
ki "midnight" başlığı bir filmle ilgili olduğu için (metalı başlık ayrıca), bu konu(lar)dan bahsedebileceğim yegane başlık da buydu. gene de filmin geldiği rol yapma oyunu hakkında biraz detayın bilinmesi de iyi bir şey bence. zaten bu midnight içerikli üretimler de 2009 senesinde, yani bu filmin çıktığı sene durmuş. bu işte de mi bir uğursuzluk var bilemesem de midnight evreni kesinlikle tekinsiz. bunu, üstte bahsettiğim kimi detaylardan da anlayabilirsiniz, filmi izlerseniz direkt görürsünüz zaten.
şimdi filme dönelim... geç oldu ama güç bizimle olsun!
filmde midnight ttrpg'sindeki o karanlık havayı çok iyi yansıtmışlar/resmetmişler bence. yukarıda uzun uzun midnight evreniyle ilgili birtakım bilgiler versem ve yorumlar yapsam da filmde böyle detaylar pek yok, baştan söyleyeyim. hatta filmin fokus noktası da bir legate, yani bir channeler değil ve onun yaptığı kimi "divine" büyüler dışında fazla büyü sahnesine de rastlamıyoruz yapımda. keşke en azından bir devam filmi gelseymiş demekten de kendimi alamıyorum midnight chronicles'ın. hem midnight'taki daha fazla içeriği görebilirmişiz hem de ilk filmdeki olaylar bir nihayete erebilirmiş böylece. yine de sonunu beğendim aslında ben bu "tek" filmin. en azından bir şeyler havada kalmıyor ve bir nokta konuyor. nokta'dan sonra ayrı bir paragraf açılsa ve mag kiln'in karanlık yolunda ona meydan okuyan gaelen'ın hikayesini izleyebilsek nefis olurdu elbette ancak bu, bu saatten sonra olmaz gibi görünüyor.
peki, bir erenlander kasabası olan blackweir'e bir misyonla gönderilen mag kiln, burası ve belki de daha önemlisi kendisi hakkında neler keşfedecektir?.. evet, bu film bir nevi kiln'in kendisini keşfetmesinin de hikayesi. işte devam filmi gelseymiş, iyilerin tarafındaki gaelen'in de böylesi bir karakter geliş(tiril)imine şahitlik edebilecektik muhtemelen ve bu ikisinin kuvvetle muhtemek bir epik kapışmasına...
sona gelirken, bu film herkes için değil şüphesiz ve zaten öyle bir film de yoktur sanırım; yani gevelediğim şey şudur ki midnight chronicles hem dar bir izleyici kitlesine, hem de o kitlenin de azına hitap eden bir çalışma. bunu hem imdb'deki oylanma sayısından, eleştiri yazılarından ve aldığı "reyting" ortalamasından anlayabilirsiniz, hem de filmi izledikten sonra da "bu filmi mi beğendin de o kadar tanıttın ettin..." diye bana çemkirirken aklınıza gelebilir bu.
bir kişi bile beğense kardır ama aranızdan!
ne demişler:
"kanaryayı cannes'da altın palmiye'ye kondurmuşlar, 'ah vatikan' demiş."
kaynaklar: (bkz: midnight: 2nd edition core rulebook), (bkz: midnight: sorcery & shadow), (bkz: midnight: destiny and shadow), (bkz: midnight: against the shadow)
ayrıca, midnight chronicles: the heart of erenland adlı, 2009 çıkışlı bir macera modülü de var aslında ve filmi izlemeden evvel bunun okunması (veya mümkünse oynanması) eğlenceli olabileceği gibi çok faydalı da olabilir. 2009'da çıktığı için d&d 4e edisyonu kapsamında bir ürün bu, elbette. ben filmi izledikten daha sonra keşfettim bunu maalesef. burada, midnight chronicles filminde geçen olayların aşağı yukarı 10 sene öncesi resmediliyor yani bir nevi yazılı bir prequel eser bu, tanıttığım filme. eredane'in bir bölgesi olan westlands'de geçen bu macerada, filmi izleyenlerin aşina olacakları belli karakterler ve yerler var: yer olarak blackweir kasabası, karakterlerdense loren landring ve genç oğlu (filmden 10 sene öncesinde geçiyor ya) gaelen, yazının ilk kısmında bahsettiğim "hanımağa" tipli kurnaz ve sinsi lesher, mistik ve sırlarla dolu grimnor - filmde bu karakteri oynayan richard ooms müthiş bir iş çıkarmış. yoksa iki iş mi çıkarmış?.. olaya biraz gizem katayım dedim, yazıyı sonlandırırken.
işte mag kiln!
ekstra olarak da warhammer 40k ile ilgili hayran yapımı olan damnatus adlı alman yapımı, 2008 çıkışlı bir film var, o aklıma geldi. bu film, midnight chronicles'a göre çok daha fazla beğenilmiş gibi duruyor izleyenlerin genelince (imdb'yi baz alırsak az bilinen bir yapım gerçi). ne zamandır bende var bu film aslında ama bir türlü oturup izleyemedim henüz. midnight chronicles kadar bütçesi olamaz bu filmin elbette fakat yine de bu şart da değil her zaman. böyle oyun evrenleriyle ilgili yapılan her türlü filme varım diyorum. önemli olan tutkuyla yapılmaları ve o fantastik alemlerin atmosferini bizlere güzel yansıtmaları. bilhassa yapay zekanın "gücü ele geçirmesi"nden önce çekilen bu tür filmlerin benim gönlümde özel bir yeri var.
ekleme/düzeltme: yazıda "devam filmi/filmleri" falan dedim fakat wikipedia'da demin gördüğüme göre bu film aslında bir tv dizisi için pilot film olarak çekilmiş ancak kimse bu prodüksiyonu almadığı/üstlenmediği için böyle tek bir film olarak kalmış. ben başka bir yerde bu "tv dizisi" muhabbetinden bahsedildiğini gördüğümü hatırlamıyorum. wiki haklı da olabilir, olmayabilir de (ki citation needed yazıyor bu bilgiyle alakalı olarak) zira bilenlerin bildiği üzere wiki'de yazılan her şeye tamamen güven olmaz.
son olarak ise gene wiki'de fantasy flight studios'un midnight'ın haklarını edge studios'a sattığı yazıyor (bu, film değil de midnight oyunuyla alakalı bir bilgi). edge studios da 2022 senesinde, d&d 5e kural sistemiyle midnight: legacy of darkness adında bir ürün çıkarmış. buna henüz bakmadığımdan kişisel yorum yapamayacağım. şu midnight dünyasını daha kapsamlı ve detaylı ele alan en azından bir animasyon dizisi çıkarsalar hiç fena olmazdı aslında. bu konuda da edge studios'tan bir hamle bekliyorum. gerçi ben baldur's gate'in animasyon filmleri veya dizileri çıksın diye de bekliyorum asırlardır. o kadar popüler bir oyunda bile bu dileğim gerçekleşmedi. neyse ya, naapalım. bu film var en azından elimizde ve gelecekten ümit kesilmez. bakarsın öyle bir zaman gelir ki bu gibi oyunların ekrana uyarlanması adeta bir furyaya dönüşür ve hangi birini izleyeceğimizi şaşırırız. noolur öyle olsun. ne demişler?.. olmayacak duayı izrador'a etme bulma dünyası... yoksa o söz, "gölge etme başka midnight istemem" miydi? şu atasözümüzü de çok severim, yeri gelmişken: (bkz: güüneşte yanmayan gölgenin kıymetini bilmez) ama biz izrador'a gene de hizmet etmeyelim. kendisi "kıymetlimisss" değil, biz de gollum değiliz sonuçta.
bariz bir gerçeği vurgulayarak da yazımı noktalıyorum: gölge iyidir ama izrador kötüdür. ve; (bkz: evil'lık kutsal bir müessesedir). yani, bir deity sonuçta. elbette kutsal olacak. bu işin doğası böyle.
ve nihayet final. *
devamını gör...