yazar: ray bradbury
yayın yılı: 1950
ray bradbury'nin kaleme aldığı bu eser, türkçeye mars yıllıkları olarak çevrilen bilimkurgu romanıdır.
dünyayı terk edip mars'ta bir yaşam kurmayı planlayan insanlığı, yeni gezegende beklemedikleri birileri karşılayacaktır.
insanoğlunu, kendinden oldukça farklı özelliklere sahip olan marslılarla birlikte bir yaşam kurmak için zorlayıcı günler beklemektedir.
yayın yılı: 1950
ray bradbury'nin kaleme aldığı bu eser, türkçeye mars yıllıkları olarak çevrilen bilimkurgu romanıdır.
dünyayı terk edip mars'ta bir yaşam kurmayı planlayan insanlığı, yeni gezegende beklemedikleri birileri karşılayacaktır.
insanoğlunu, kendinden oldukça farklı özelliklere sahip olan marslılarla birlikte bir yaşam kurmak için zorlayıcı günler beklemektedir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "elminster the wise" tarafından 19.12.2020 13:10 tarihinde açılmıştır.
1.
daha çok fahrenheit 451 kitabı ile tanınan amerikalı yazar ray bradbury'nin 1950 yılında yayımlanan bilim-kurgu eseri. dilimize mars yıllıkları olarak çevrilmiştir. eser kronolojik olarak ilerleyen kısa hikayelerden oluşuyor fakat her hikaye rahatsız edici bir biçimde tamamen öğütvari ve bu öğreti durumunun ucu epey kaçmış durumda yine de bradbury karmaşık ve yorucu bir anlatımdan kaçınmış, okuyucuyu yormamayı hedeflemiş. insanı sarsmasa bile zihnine yavaş yavaş nüfuz eden korku, post apokaliptik bir çizgiromandan fırlamış öyküler, ince ve detaylı işlenmiş olay örgüleri ile ikinci dünya savaşı sonrası amerikan toplumunun halet-i ruhiyesi kitapta muhteşem bir yaratıcılık ile aktarılıyor. bu kadar öğütvari bir tutum benimsemesinin nedenlerinden biri de esasında bu. insanoğlunun yaratbileceği tüm cehennemlerin ve cennetin çok minimal bir görüntüsünü sunuyor bradbury, dahası insandan ne denli korktuğunu da ortaya koyuyor. asıl ilginç olan ise kitap bilim kurgu olmasına rağmen uzun süre ötekileştirilmiş ve bu türe ait olmadığı söylenmiştir. the summer night, and the moon be still as bright ve ylla gerçek anlamda bir başyapıt olmakla beraber barış emre alkım çevirisi fena değildir .
--- alıntı ---
“ı hate being clever, thought the captain, when you don’t really feel clever and don’t want to be clever. to sneak around and
make plans and feel big about making them. ı hate this feeling of thinking ı’m doing right when ı’m not really certain ı am. who
are we, anyway? the majority? ıs that the answer? the majority is always holy, is it not? always, always; just never wrong for
one little insignificant tiny moment, is it? never ever wrong in ten million years? he thought: what is this majority and who are in
it? and what do they think and how did they get that way and will they ever change and how the devil did ı get caught in this
rotten majority? ı don’t feel comfortable. ıs it claustrophobia, fear of crowds, or common sense? can one man be right, while all
the world thinks they are right? let’s not think about it. let’s crawl around and act exciting and pull the trigger. there, and there!”
--- alıntı ---
--- alıntı ---
“ı hate being clever, thought the captain, when you don’t really feel clever and don’t want to be clever. to sneak around and
make plans and feel big about making them. ı hate this feeling of thinking ı’m doing right when ı’m not really certain ı am. who
are we, anyway? the majority? ıs that the answer? the majority is always holy, is it not? always, always; just never wrong for
one little insignificant tiny moment, is it? never ever wrong in ten million years? he thought: what is this majority and who are in
it? and what do they think and how did they get that way and will they ever change and how the devil did ı get caught in this
rotten majority? ı don’t feel comfortable. ıs it claustrophobia, fear of crowds, or common sense? can one man be right, while all
the world thinks they are right? let’s not think about it. let’s crawl around and act exciting and pull the trigger. there, and there!”
--- alıntı ---
devamını gör...