millet ölüsünü yıkayacak kimseyi bulamıyordu
başlık "100 numaralı adam" tarafından 16.10.2021 09:01 tarihinde açılmıştır.
1.
cb. erdoğan'ın açıklaması.
cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, imam hatip okulları sempozyumu'nda açıklamalarda bulundu. cumhurbaşkanı erdoğan, "millet bırakın camide namaz kıldıracak imamı, ölüsünü yıkayacak ve onun namazını kıldıracak kimseyi bulamıyordu." ifadelerini kullandı. erdoğan ayrıca, "önce katsayı, bir sene sonra 4+4+4 sistemiyle imam hatipleri açarak hamdolsun bu fetret dönemini biz sonlandırdık." dedi.
kaynak: www.mynet.com/cumhurbaskani...
cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, imam hatip okulları sempozyumu'nda açıklamalarda bulundu. cumhurbaşkanı erdoğan, "millet bırakın camide namaz kıldıracak imamı, ölüsünü yıkayacak ve onun namazını kıldıracak kimseyi bulamıyordu." ifadelerini kullandı. erdoğan ayrıca, "önce katsayı, bir sene sonra 4+4+4 sistemiyle imam hatipleri açarak hamdolsun bu fetret dönemini biz sonlandırdık." dedi.
kaynak: www.mynet.com/cumhurbaskani...
devamını gör...
2.
işte bütün bu saçma sapan aciklamarin tek sebebi artık bunamaya başladı. kendimi bildim bileli akp nin bile.bozamadigi bir şey var bu ülke de cenaze işleri kusursuz ve sorunsuz ilerler.
devamını gör...
3.
4.
rahatsız'ın gönderisinden sonra boşluğuma gelen bir kahkahayla boğuluyordum, az daha beni yıkıyorlardı.
devamını gör...
5.
akepe gelene kadar cenazeyi bırak buralar dutluktu insan yoktu insan ırkını yarattılar.
devamını gör...
6.
cehape, tek parti rejiminde bütün imamları asardı. ve bu cehape 2002 yılına kadar yönetimde kaldı.
demokrasi ile tanışılan 2002 yılında hamdusenalar ola ki akp geldi. artık her apartmanın çatısında cami, her apartmanın bodrum katında gasilhane var.
2002'den önce ölülere teyemmüm yöntemi uygulardır. pamuk bile yoktu, taş kullanılırdı.
akp iyi ki var.
demokrasi ile tanışılan 2002 yılında hamdusenalar ola ki akp geldi. artık her apartmanın çatısında cami, her apartmanın bodrum katında gasilhane var.
2002'den önce ölülere teyemmüm yöntemi uygulardır. pamuk bile yoktu, taş kullanılırdı.
akp iyi ki var.
devamını gör...
7.
daha önce de buzdolabı yoktu diyordu. bir ara camiler ahır oldu diyordu.
neyse ki bu lafları yeni nesil yemiyor. hatta dalga geçiyor. telefon çıkar diyen bunak çetesi yerdi ama onlarda azaldı.
hatta eskiden bu laflar lehine olurdu. şimdi ekonomide kötü, o yüzden bu söylemler artık 2x hatta 10x ters tepiyor.
bu aklı kim veriyorsa kendisine, o ne de güzel akıldır. *
neyse ki bu lafları yeni nesil yemiyor. hatta dalga geçiyor. telefon çıkar diyen bunak çetesi yerdi ama onlarda azaldı.
hatta eskiden bu laflar lehine olurdu. şimdi ekonomide kötü, o yüzden bu söylemler artık 2x hatta 10x ters tepiyor.
bu aklı kim veriyorsa kendisine, o ne de güzel akıldır. *
devamını gör...
8.
mezar da yoktu. yer bulamadığımızdan dik gömüyorduk.
devamını gör...
9.
tabi lan!
kuru temizlemeye veriyordu.
kuru temizlemeye veriyordu.
devamını gör...
10.
ölülerimiz de yıkanıp ölselermiş keşke, ne yapalım. ama şimdi çok imam var; bir planınız varsa siz bozmayın. yıkanır yani bir şekilde, suyla falan.
t: nekrofilleri yasa boğan eski şeyler, mazi.
t: nekrofilleri yasa boğan eski şeyler, mazi.
devamını gör...
11.
haklilik payi var. chp kurultayinda dile getirilmis o zaman. bana sabah’tan link verdirdiniz ya, yuh:
www.sabah.com.tr/sozluk/egi...
yazinin tamami okunmali. talep olmadigi icin kapanmislar zamanla ama 1947 sonrasi is degismis.
alinti:
1946'da ilkokullara din bilgisi dersleri konması yönünde teklifler gündeme gelmişse de dönemin başbakanı recep peker bu talepleri reddetmiştir. ancak taleplerin artarak devam etmesi üzerine aralık 1947'de toplanan cumhuriyet halk partisi vıı. kurultayı'nda ve meclis müzakerelerinde din eğitimi tekrar tartışmaya açılmıştır. bu kurultayda hamdullah suphi tanrıöver, din görevlisi sıkıntısının ulaştığı had safhayı örneklerle anlatıyor ve ölüleri zamanında gömmek için imam bulunamadığını söylüyordu (chp yedinci kurultay tutanağı, s. 457). dönemin diyanet işleri reisi ahmet hamdi akseki de bir raporunda (sr, v/104 [1951], s. 52), camilerde halka namaz kıldıracak ve hutbe okuyacak imam ve hatip yokluğundan şikâyet ediyor, bazı köylerde cenazelerin kaldırılamadan günlerce ortada kaldığını bildiriyor, öte yandan birtakım bâtıl inanç ve yalancı tarikatların memleketin her tarafına yayılmakta olduğu uyarısında bulunuyordu. devrin maarif vekili hasan tahsin banguoğlu da bu dönemde halkın en önemli şikâyetinin din hizmetleri ve din öğretimi meselesi olduğunu bildirerek bu hususta ayrıntılı bilgi vermektedir (kendimize geleceğiz, s. 97). halkın yanında bazı aydınların, siyaset ve devlet adamlarının da hissettiği bu ihtiyaç karşısında ilk defa 15 ocak 1949'da istanbul ve ankara'da olmak üzere imam-hatip kursu adıyla on aylık bir öğretim kurumu açılmış, daha sonra bunların sayısı ona çıkmıştır. ülkenin din görevlisi ihtiyacının karşılanması düşüncesiyle ortaokul mezunlarından askerliğini yapmış olanların kabul edildiği bu kurslar 1958 yılına kadar devam etmiştir.
www.sabah.com.tr/sozluk/egi...
yazinin tamami okunmali. talep olmadigi icin kapanmislar zamanla ama 1947 sonrasi is degismis.
alinti:
1946'da ilkokullara din bilgisi dersleri konması yönünde teklifler gündeme gelmişse de dönemin başbakanı recep peker bu talepleri reddetmiştir. ancak taleplerin artarak devam etmesi üzerine aralık 1947'de toplanan cumhuriyet halk partisi vıı. kurultayı'nda ve meclis müzakerelerinde din eğitimi tekrar tartışmaya açılmıştır. bu kurultayda hamdullah suphi tanrıöver, din görevlisi sıkıntısının ulaştığı had safhayı örneklerle anlatıyor ve ölüleri zamanında gömmek için imam bulunamadığını söylüyordu (chp yedinci kurultay tutanağı, s. 457). dönemin diyanet işleri reisi ahmet hamdi akseki de bir raporunda (sr, v/104 [1951], s. 52), camilerde halka namaz kıldıracak ve hutbe okuyacak imam ve hatip yokluğundan şikâyet ediyor, bazı köylerde cenazelerin kaldırılamadan günlerce ortada kaldığını bildiriyor, öte yandan birtakım bâtıl inanç ve yalancı tarikatların memleketin her tarafına yayılmakta olduğu uyarısında bulunuyordu. devrin maarif vekili hasan tahsin banguoğlu da bu dönemde halkın en önemli şikâyetinin din hizmetleri ve din öğretimi meselesi olduğunu bildirerek bu hususta ayrıntılı bilgi vermektedir (kendimize geleceğiz, s. 97). halkın yanında bazı aydınların, siyaset ve devlet adamlarının da hissettiği bu ihtiyaç karşısında ilk defa 15 ocak 1949'da istanbul ve ankara'da olmak üzere imam-hatip kursu adıyla on aylık bir öğretim kurumu açılmış, daha sonra bunların sayısı ona çıkmıştır. ülkenin din görevlisi ihtiyacının karşılanması düşüncesiyle ortaokul mezunlarından askerliğini yapmış olanların kabul edildiği bu kurslar 1958 yılına kadar devam etmiştir.
devamını gör...