müdavim

bir yerin yerlisi 'gibi' olmak.
mesela bir mekâna sık gelip giden birisi, oranın müdavimidir.
devamlı müşteri gibi.

bir mekanı daimi kullanan kişiyle mekan ilişkisini anlatan kelime. kişi, mekandan bağımsız olarak müdavim olamadığı gibi mekan da kişiden bağımsız algılanamaz.

bir yerin, yörenin ya da mekanın müdavimliği hem aynı kişinin daimi bulunması hem de o mekanın daimi orada olmasıyla mümkündür. kısıtlı arapça bilgime göre müdavim kelimesi daimi olunan yer manasına gelmekte. haliyle edilgen yapısı gereği etken olmadan boş mekan statüsünde kalacağından sözlük manasından çok etken kişiler için kullanılır.

aynı mekana düzenli olarak gitmektir. bazı ünlü yazarların öyle olduğu söylenir. müdavimlik mekana aidiyet hissetmektir. müdavim olunan mekan ikinci bir ev gibidir.

bir mekana girdiğinizde ooooo kaymak hoş geldin denen emektar biri çıkıyorsa müdavimler derneğini uğrayıp üye kartı alabilirsiniz. salaş meyhanelere çok yakışır müdavimlik. hacı abii selamlar, pandemiden sonra damlıcam inşallah hazırla mezeleri.(bkz: swh) lakabıyla tezat meyhanede şef garson kendisi. bana sen ne iş yapıyorsun dediydi ilaç sektöründeyim dedim, o zamandan beri benim adım ilaççı kaymak.(bkz: lol)

isanbul'da bir dönercinin eski ismidir. şu sıralar akden döner olarak biliniyor.

bir mekana sıklıkla gidip gelen kişiye verilen isim. müdavim, gittiği mekanı ayakta tutan kişidir. bu yüzden, müdavimlik eskiden gelen bir kültür.

kafa yormadan 'her zamankinden' deme rahatligi.

aynı mekan, aynı masa, aynı çay, aynı sigara, aynı şarkılar, kimse ile konuşmama özgürlüğü, çayın nerde biteceğini bilen mekan yetkilileri, ilk biraya kadar kişisel ve elde olmayan ciddiyet, sonrası goygoy.