münferit

arapça kökenli başka kimselerden ayrı olan, tek, yalnız anlamındaki kelimedir.

sıla'nın bir şarkısı.
bulutlu bir hayattan
bi' gece gizliden terki divan
o münferit benimdir
haksız da değilimdir, dön bir bak.

tek, ayrı, kendi başına olan anlamlarına gelen arapça bir sözcüktür.
"ama bu münferit hayranlıklar aldatmamalı bizi."
cemil meriç

hükümet, yargı, polis tayfasının ağzında sakız olan sözcük. her olaydan sonra bu sözcükle yüreğimize su serperler.

hükümet, yargı, polis tayfasının ağzında sakız olan sözcük. her olaydan sonra bu sözcükle yüreğimize su serperler.

ben bu kelimeden etimle kemiğimle nefret ediyorum. ne zaman bir can kaybı olsa vicdansızın teki çıkıp münferit olay yaşanmıştır, normaldir deyip kendi köşesine geçiyor.

yaşıyorsunuz ama sadece onlara bir gelir kaynağı olduğunuz için, ölüyorsunuz ama istatistiklere yalnızca münferit olay olarak kaydediliyorsunuz.

afedersiniz ama bu kelimeyi de bunu kullananları da öperler.

yeklik, teklik, numunelik gibi anlamları içinde barındıran, herkesin duyduğunda cümlenin bağlamından dolayı hemen doğru bir şekilde anladığı ama konuşurken kullanmak istediğinde bir milisaniyelik gecikmeyle sözlerine kattığı kelimedir. bir milisaniyelik gecikmeye "acaba doğru mu telaffuz ediyorum" diye istemsiz düşünmenin sebep olduğu söylenebilir.

arapça kökenli bir sözcük olup munferid sözünden gelmektedir.

tek başına olan anlamı vardır.

ferdi, tek, yalniz. evet.