murphy kanununun kozmik bir ofis gerçeği olması

joni murphy'in konuşan hayvanlar isimli romanında fotokopi makinesindeki kağıdın bir tez çıkarma işi esnasında bitmesi sonucu pek kıymetli alpaka kardeşimiz alfonzo velloso faca tarafından yapılan tespittir.

kendisi hakkında daha önce iyi yünler dilemek başlığında da bir tanım yazmıştım. kendisi kelime oyunlarını seven ve her zaman nokta atışı tespitleri ile konuşan hayvanlar aleminde önemli bir yere sahip olan bir kişidir.

beyaz yakalı alpaka alfonzo velloso faca çalıştığı ofis gereği bu cümleyi kurmuş ama biz her türde çalışma mekanı için kullanabiliriz bence. ben kendi çalışma mekanım olan okula uyarlayacağım bu tespiti.

elektrik kesintisi eski zamanlardaki kadar çok sık yaşanmasa da her zaman yaşanma ihtimali olan bir durum. ve ben okulda ne zaman dinleme sınavı yapmaya kalksam mutlaka elektrik kesilir. murphy öğrencilerimin lehine benim aleyhime çalışıyor durmadan.

yazılı sınavlarda ise ne zaman yazılı kağıtlarının çıktısını almaya çalışsam ya kağıt biter ya yazıcının kartuşu biter ya da makine bambaşka bir sorun çıkarır.

bunun artık kozmik bir gerçeklik olduğunu tıpkı alfonso velloso faca gibi ben de kabullendim. murphy senin de devranın bir gün döner.

psikolojik olarak murphy kanununun temelinde, insanların olumsuz sonuçlara veya başarısızlıklara, olumlu olanlardan daha fazla dikkat etme eğiliminde olması yatıyor derler. yani yukarıdaki örnekten devam edersek, insan aslında fotokopi makinesindeki kağıdın bir tez çıkarma işi esnasında bitmesine odaklanır. tezi düzgün yazmasına, elinde tezin orjinalinin olmasına, kırtasiyeye gidip yeni kağıt alabilecek olmasına sevinmez.

matematiksel olarak hali hazırda, "karmaşık sistemlerde risk analizi" için kullanılıyor bu kanun. ispatı da basit.
düzey dolu kültür bahçesi sözlükçülerimiz için, bu ispatı yenge teorisi ile açıklamak istiyorum.

"görev ne kadar karmaşıksa, bir şeylerin ters gitme olasılığı o kadar yüksektir"

sözlükte birbirinden bağımsız 10 adet yengenin her birinin beni kabul etme olasılıkları %99 olsun. her bir yengem, birbirinden ayrı sebeplerden beni seviyor ve kendilerini cilalatmak istiyor bana şeklinde hayal edelim (hayal kurmak iyidir)

yengelerimize > y diyelim.
yengelerin reddetme olasılığı > r olsun (ret kelimesinden türettim, bilime aşığım)
yenge sayısı ise > n olsun.

yenge reddetme fonksiyonumuzda, yenge sayısı artıkça reddedilme şansı artar. bu örnek için , y r(n) = 1 - 0.99^n dir.

bir yengeye yürürsem, reddedilme şansım %0.01 ise
iki yengeye yürüdüğümde, 1- (0.99)^2 formülünden, reddedilme şansım artar. %0.0199 olur.
10 yengeye yürürsem reddedilme ihtimalim %9.6
100 yengeye yürürsem reddedilme ihtimalim %63.4 olur.

az önce dediğim gibi, görev komplike oldukça osbir olasılığı yükselir. çok yengeye yürümek gol getirir diye bilirler ama aslında matematik bize der ki: uygun tek bir kız seçip ona dalın. ben şahsen normal sözlük'e gelişimde hata yaptım. salyalarım aktı, erkeklere bile kız sanıp yürüdüm. yeni yazar arkadaşlarımızın bunu yaşamaması için uyarıyorum. her yerden kadın çıkıyor burada. lütfen şuurunuzu yitirmeyin. matematik yanılmaz.

murphy'nin asıl başarısı, bunu hesaplamaktı. bu bir gerçek.
olay sarpa sardıkça, normalde "çok da fifi" denilen küçük, bağımsız problemlerden bir ya da birden fazlasının gerçekleşme olasılığı artıyor.

ben bu konuda bunları boşverip, annemin meşhur nazar emigasyonu yöntemi ile bakmaya alıştım. fotokopi makinesindeki kağıdın bir tez çıkarma işi esnasında bitmesi, bende nazar olduğunu gösteriyor. cidden de var.
o pislik vehbi amca, oğlunun tipini bana benzetmek için estetik yaptırdı çocuğa. benimle aynı kıyafetleri aldılar vehbi amcanın oğluna. lucifer gibi oldu çocuk. uğraşıyor kendince.

kozmik bir ofis gerçeği olarak yazıcının bakımlarını yapmıyorsan olacak olan olur. murphy kanunları en kötüsü olur demez. olacak olan olur der. islami kaynaklarda bunun yansımasına tevekkül denir. sen elinden geleni yap ve tanrı'ya güven.

kozmik ? ofis ? gerçek ? come oooonnn . bu kadar büyütmeyin bunlari..