1.
mecburiyettendir. kumdan kale gibi gurur kuleleri yapmışız, peh.
birinci sebep gurur olur, diğeri de taktığımız maskeler.
matrix'te un çorbası içen amele neo'nun mesih gibi takılmasının nedeni bile buydu. uzun paltoları çekmiş haspam.. yırtık tişörtlü p.ç.
yansımamızın mükemmel olmasını istiyoruz. ister sözlük yansıması olsun ister ofis, ister kampüs. ailemize bile farklı bir kişiliğiz. her zaman diliminde farklı insanız.
kendimiz hakkında uygun gördüğümüz yansıma ile karışıyoruz zamanla. hangisi biz, hangisi hayalimiz bilemez oluyoruz.
o yüzden o gülümseyip, "ne önemi var tatlım zaten ben onu sevmiyordum" demeler. hafifçe sırıtıp, "terfi zaten senin hakkındı ahmetciğim" demeler.
bizi zayıf gösteren zaaflarımızı sakladıkça daha güçlü olacağımızı, oyunu kazanacağımızı öğretmişler, ya da kitaplardan öğrenmişiz.
herkes olmak istediğini saklıyor derinlerinde.
enteller hayvanlıklarını saklamak için "marmariste orman yandı çevre böhühühü" diyor, ben birini sevip öküz gibi aşık olmaktan kaçmak için kaba davranıyorum önüme gelene. mesele gayet açık.
maskeler düşerse çok pis zırlarız. g.tümüz yemiyor buna. mutsuzken gülümseyip, "pis f.h.şe g.t.nü ver" diyoruz. enteller de, "neden ozon tabakası delindi çok üzülüyom" diyor.
bu p.ç işlerdeki tek şey ters ironimiz belki.
birinci sebep gurur olur, diğeri de taktığımız maskeler.
matrix'te un çorbası içen amele neo'nun mesih gibi takılmasının nedeni bile buydu. uzun paltoları çekmiş haspam.. yırtık tişörtlü p.ç.
yansımamızın mükemmel olmasını istiyoruz. ister sözlük yansıması olsun ister ofis, ister kampüs. ailemize bile farklı bir kişiliğiz. her zaman diliminde farklı insanız.
kendimiz hakkında uygun gördüğümüz yansıma ile karışıyoruz zamanla. hangisi biz, hangisi hayalimiz bilemez oluyoruz.
o yüzden o gülümseyip, "ne önemi var tatlım zaten ben onu sevmiyordum" demeler. hafifçe sırıtıp, "terfi zaten senin hakkındı ahmetciğim" demeler.
bizi zayıf gösteren zaaflarımızı sakladıkça daha güçlü olacağımızı, oyunu kazanacağımızı öğretmişler, ya da kitaplardan öğrenmişiz.
herkes olmak istediğini saklıyor derinlerinde.
enteller hayvanlıklarını saklamak için "marmariste orman yandı çevre böhühühü" diyor, ben birini sevip öküz gibi aşık olmaktan kaçmak için kaba davranıyorum önüme gelene. mesele gayet açık.
maskeler düşerse çok pis zırlarız. g.tümüz yemiyor buna. mutsuzken gülümseyip, "pis f.h.şe g.t.nü ver" diyoruz. enteller de, "neden ozon tabakası delindi çok üzülüyom" diyor.
bu p.ç işlerdeki tek şey ters ironimiz belki.
devamını gör...
2.
yaklaşık bir yıl öncesine kadar bu rolü o kadar iyi yapıyordumki. artık gücüm kalmadı ama role giremiyorum. ne demiş üstad ben çok gülerim ve kimse yalan olduğunu anlamaz. benim artık yalan olduğu bariz anlaşılıyor. mutsuzluğumun beni ele geçirmedeki yaklaşan zaferini görüyorum ve bunun için hiç bir şey yapmıyorum. bitiyorum
devamını gör...
3.
çünkü mutsuzken nedenini soran az insan var. sizi dinleyenler, bunlardan çok daha az.
devamını gör...
4.
(bkz: instagram)
devamını gör...
5.
aynı zamanda güçlü görünür. tartıştığı kişiyi bu özelliğiyle gıcık da eder. hiç umursamaz havası karşı tarafın gardını düşürür. içinde neler yaşıyor bilinmez ama iyi bir özelliktir bence.
devamını gör...
6.
insanlara dinlemeyeceği ya da dinlese bile boşver cevabını alacağı problemlerini anlatıp yorulmaktansa iyi olduğuna inandırmak için takılan maske.
devamını gör...
7.
mutluyken mutsuz gorunmeye sebebiyet verir.
devamını gör...
8.
bir zaman sonra mutsuzluğunuzun nedenini unuttursun, mutluluğunuz gerçek ve daim olsun.
devamını gör...
9.
yüz kaslarını yoracak eylem, zorlama olan diğer her şey gibi.
devamını gör...