my mister

bu yazı ağır spoi içerebilir. spoi takıntısı olanlar için rahatsız edici olabilir.
hele bir afişine bakın. sonra konuşalım.
''''
komediden gebereceğiz, güle güle öleceğiz diye düşünüyorsunuz değil mi?

o halde önce genel bilgiler;
orjinal adı, naui ajeossi olan 2018 yapımı güney kore dizisi.
yönetmenliğini kim won-seok, başrollerini kpop starı dünkü çocuk ıu vepasta, parasite gibi çalışmalardan tanıdığımız karizmatik sesli oyuncu lee sun-kyun paylaşıyor.

film ağır dram arkadaşlar.
erkek kardeşlerin arasındaki ilişki beni güldürse de, ıu'nun hayatın sillesini yemiş hali beni gerçekten yıprattı ve yordu.
''namuslu'' mühendisimizin, tüm dürüstlüğüne rağmen, karısı ve müdürleri tarafından hor görülmesi ''adaletin bu mu dünya'' diye isyan etmemize sebep oldu.
sabrı ise, saçımızı başımı yoldurdu.
içimizin yağlarını erittiği çekiçle adamın ofisini delik deşik ettiği sahnede ''keyif cigarası'' tüttürüyorduk.
dizide yer alan her bir karakterin bir hikayesi var ve bu harika işlenmiş.
diziye tek eleştirim, en büyük abinin, tapınak din adamı olması olayında, saçını kazıtmayıp bere ile geçiştirmeye çalışması idi.
kestir gitsin kardeşim kökü sende uzar nasılsa .

9,1 lik imdb puanını sonuna kadar hak eden, insan ilişkileri üzerine kurulmuş harika bir dizi.
mutlaka izleyin.

bir won suk kim dizisidir.

dizinin senaryosunu park hae young yazmıştır. filmin başrollerinde hakkında hala tanım yazamadığım parasite (film) isimli muhteşem filmde harikalar yaratan lee sun-kyun, ji-eun lee, ji-ah lee, dizide en beğendiğim oyuncu olan park ho-son, sae byeok-soon, du-shim ko, kim young-min, nara, na-ra oh ve jang ki-yong oynamıştır.

öncelikle itiraf etmem gerekir ki dünyadaki hiçbir ırktan haz etmem. hepsine karşı bir eleştirim vardır. güney kore de bunlardan biri elbette. benim için koreli de olsa japon japondur. ama son yıllarda dizi ve sinema sektöründe yaptıkları muhteşem işlerle bu önyargımı kırdılar. onların umrunda mı bilmem ama benim için önemli bir ilerleme. muhteşem bir insan bana bu diziyi önerdiği zaman tereddüt içinde idim ama sonunda harcadığım tüm zamana sonuna kadar değdi.

ailesine, mahalle arkadaşlarına, iş arkadaşlarına çok önem veren, dürüstlüğünden ve onurundan taviz vermeyen bir mühendis kendini çalıştığı şirkette devasa bir entrikanın içinde bulur. bu entrika içinde şirketin ceo'su olan eski okul arkadaşı, aralarında sürekli bir eksiklik olan eşi ve aynı ofiste çalışan ve karanlık bir geçmişi olsa da iyi bir insan olduğu belli olan genç bir kadın da vardır.

sadece bir sezon süren ve hikayeyi tadında bırakan bu dizi insanı zaman zaman güldüren zaman zaman da hüzünlendiren ama her şeyi tadında yapan, oyuncakların üst seviyede olduğu nefis bir drama. bence bir şans vermeye değer.

izlediğim ilk kore dizisi. virüs bana da bulaştı. deli gibi kore dizisi izlemek istiyorum. hatta bir kaç deneme yaptım ama sarmadı. my mister tadı alamadım.

aslında ben bu kadar yavaş akan ve bu kadar dramatik yapımlara çok yaklaşmam. olay 16 bölümde değil 8 bölümde rahatlıkla bitirilebilirdi. ama dizin garip bir çekiciliği vardı. my mister ın sakinliğinde ve olaylara gösterdiği tepkide kendimi buldum.

ayrıca kore nin sosyal yapısı, aile ilişkileri de bizimle baya benziyormuş.

my mister, insan olmanın, hayatta kalmanın, ayakta kalmaya çalışmanın hikayesi.

başrolde lee sun-kyun var, ki kendisini parasite filminden de tanıyoruz. burada park dong-hoon adında, içine atarak yaşamaya alışmış, düzgün ama kırık bir adamı canlandırıyor. tam karşısında ise ıu var, gerçek adıyla lee ji-eun. dizi boyunca o kadar sessiz, suskun ve içine kapanık ki, gözlerinin içine baktığınızda başka bir şeyin çırpındığını hemen hissediyorsunuz.

dizinin temelinde iki yalnız ruhun birbirine çarpması var. ama buradaki çarpışma, alışıldık bir aşk hikayesi değil. daha çok, iki yaralı insanın birbirine yaslanma hali. yaralarını sarma değil, sadece birbirlerinin yükünü biraz olsun taşıma çabası. hani bazı insanlar vardır, sadece yanınızda durarak bile hayatınızı hafifletir… işte bu öyle bir şey.

my mister'in temposu ağır, acele etmiyor. hikayeyi anlatırken sabırlı, bu durum bazı izleyicler için sıkıcı olabilir elbet ama aceleci bir anlatım bu karakterlerin yaşam tarzına da ters olurdu. her şey gri tonlarda, kasvetli ama samimi. mekanlar dar, sokaklar soğuk, ama izledikçe insanın içini ısıtan bir şeyler var.

dizi, işyerinde yaşanan küçük hesaplaşmalardan aile içindeki kırılmalara, ekonomik zorluklardan duygusal çöküşlere kadar çok katmanlı bir anlatı sunuyor. ama asıl derdi, hayatta kalmak. her şeye rağmen. bazen bir bardak suyla, bazen bir sessizlikle, bazen de tek bir bakışla.

müzikleri ise tam kalp hizasında çalıyor. ne zaman ıu’nun sesi arka fonda çalmaya başlasa, insan ister istemez bir an durup kendi hayatını da düşünmeye başlıyor. herkesin içinde bir dong-hoon var çünkü. ya da bir ji-an. bunu diziyi izleyen bir kaç arkadaşımdan da duydum; dizide ben varım gibi..

my mister, her şeyi anlatmıyor. bazı şeyleri boşlukta bırakıyor. izleyenin tamamlamasını bekliyor. bu yüzden herkeste farklı bir iz bırakıyor sanırım. kimisi için affetmeyi, kimisi için susmayı, kimisi içinse sadece "orada olmanın" değerini anlatıyor.

son bölüme geldiğinizde ise bir yandan buruk bir tebessüm, diğer yandan tarifsiz bir hafiflik kalıyor geriye. çünkü bu dizi bir ağırlığı omuzlarınızdan alıyor siz farkında olmadan. anlatılmaz bir yorgunluğu paylaşıyor sizinle.

bu yüzden bence my mister bir hikaye değil, bir his. ve bu hissi bir kere yaşadınız mı, kolay kolay unutamazsınız.

birbirleriyle tanıştıktan sonra teselli ve şifa bulan iki insanı ve tanımsız bir aşkı, koşulsuz bir sevgiyi anlatan, türü dram olsa da bence animelerdeki slice of life olarak geçen türde bir güney kore dizisi.
her karakterin sevdiklerini güvende tutmak için elinden geleni yapıp karşılığında hiçbir şey beklemediği bir dünya var dizide ve karakterleri izlerken olduğu gibi kabul ettirip "bu iyi", "bu kötü" gibi bir ayrım yapmaya da izin vermiyorlar resmen.
sevdiğim kore dizilerinden biri. acayip yavaş bir akışı var.
ayrıca "lee sun-kyun bey sen konuş biz dinleyelim be. o nece iç titreten bir sestir?" diyecektim ki şimdi baktım da 2023 yılında vefat etmiş. *

bu diziyi seven, my liberation notes dizisini de sevebilir.