(1208-1284) yıllarında yaşadığı sanılan anadolu bilgesi, mutasavvıf.

************
bir gün, hoca kahvehanede otururken kendini metheder. köylüler büyük bir dikkatle onu dinlerler.

hoca: ben karanlıkta bile gündüzkü kadar net görürüm.
adam: hoca o halde geceleri niçin lambayla dolaşıyorsun?
hoca: başkaları bana çarpmasın diye!
*******
devamını gör...
parayı veren düdüğü çalar fıkrasını bilmeyen yoktur.
devamını gör...
eşeğe ters bindiğine inanılan konya akşehir'li aksakallı bilge gandalff dedemizdir. göle maya çalma hikayesi bir nesile umut olmuştur. bir de " sanane " adlı içinden derin ders çıkarılması gereken fıkrası vardır.

nasreddin hoca bir gün yolda yürüyüşe cıkmış.
yanından geçen adam hocaya " hocam az önce burdan bir adam elinde bir tepsi baklavayla geçti " demiş. hoca banane demiş. adam " ama hocam senin eve doğru gidiyordu " demiş. hoca e o zaman sanane demiş.
devamını gör...
akşehirli olarak bilinen ancak sivrihisar'ın hortu köyünde doğan nasreddin hoca burada temel eğitimini aldıktan sonra sivrihisar'da medresede eğitim görmüş ve babasının ölümü üzerine döndüğü memleketinde köy imamlığı görevini üstlenmiştir. nasreddin hoca, bir süre sonra dönemin tasavvufî düşünce merkezlerinden akşehir'e göç ederek mahmûd-ı hayrânî'nin dervişi olmuş, burada mülki görevler üstlenmiştir.

bir kaç yıl önce bir ankara seyahati sırasında, sivrihisar yakınlarındaki doğduğu köyü ve evi görme şansım olan tarihi kişilik.
devamını gör...
komşusu, hocanın kapısını çalıp hocam, sende kırk yıllık sirke bulunur mu? diye sorar. hoca da var cevabını verince komşusu sirkeden bir tas ister ve hoca da vermez ve şöyle der :
her isteyene verecek olsaydım, hiç kırk yıllık sirkem olur muydu?
devamını gör...
göle maya çalmasıyla ünlenen, kamu malına zarar verme suçundan ceza almış türk hikaye anlatıcısı.
devamını gör...
kurnazlıkta çığır açmıştır.sürekli muzurluk peşinde koşan, iflah olmaz bir yaramaz dededir.
devamını gör...
13. yüzyılda sivrihisar'da doğup akşehir'de vefat eden mizahi bir karaklere sahip olmasıyla ün kazanan kişidir. iran, yunan, bulgar, rus, çin kültüründe de hakkında değişik fıkralar anlatılmadır. kimileri böyle birinin yaşamadığını iddia etse de anadolu'ya mal olmuş güzel bir insandır.
devamını gör...
fıkraları ile bilinen eğlenceli ve neşeli kişilik.
devamını gör...
(bkz: ahi evren) selçuklu alimlerindendir.
konyalı dönek cello rumi ile aynı zamanda yaşamıştır.
lakin; dönek celloyu gram sevmez, adam yerine bile koymaz ve tekfir eder.
cello işgalci moğolları överken ve hatta "onların atları dahi oruç tutar" diyerek, etrafındaki eşekleri kandırırken..

nasreddin hoca; hanımı fatma hatun ile birlikte, selçuklu saflarında ilgalci moğollarla savaşıyordu.

aslan gibi adamdı.. allah rahmet eylesin.

nasreddin hoca ve dönek cello hakkında en adil eser, mikail bayram'ın "ahi evren ve mevlana mücadelesi” isimli kitabıdır.
devamını gör...
zamanının sıradan bir alimidir. kendisinden daha büyük alimler gördü bu topraklar.
devamını gör...
murat ağa nasreddin hoca’nın yaşadığı kasabanın en zenginlerinden biriymiş. ağa hem aklı ve zekası sayesinde zengin olduğunu düşünür, hep kendiyle övünürmüş.

işine geldiğinde hoca’ya danışır, işine geldiğinde ise onu dinlemezmiş. sadece cuma günleri camiye gelirmiş. murat ağa’nın üç katlı, kocaman bahçeli ve çok lüks bir evi varmış. bütün altınlarını ve paralarını da evinin bahçesinde saklarmış.

cuma günleri camiye gelip de hoca’nın doğruluk ve dürüstlükle ilgili sözlerini dinlerken işine gelmezse:

– hoca efendi, sen dünya işlerine karışma! din ve dünya işi ayrı, dermiş.

günlerden bir gün murat ağa’nın evinde yangın çıkınca koşarak camiye gelmiş. o sırada herkes öğle namazından çıkıyormuş. ağa, hoca’yı görünce:

– hoca koşun yardım edin evim yanıyor, demiş.

bunu duyan hoca durur mu?:

– bana din işleri ile dünya işlerini ayırmam gerektiğini sen öğrettin. mesela bu yangın benim asla karışmamam gereken bir dünya işi, demiş.
devamını gör...
hoca yaman şakacıdır, kurnazdır, hazır cevaptır. eskişehir sivrihisar'da doğmuş büyümüş, konya akşehir'de yaşamış ve burada vefat etmiştir.

bir gün, haca efendinin ineği, kadı'nın ineğini bir boynuz darbesiyle öldürür. nasreddin hoca, ineğin parasını kadı'ya ödeyecek ödemesinede aklına takılır. acaba kadı'nın inek hoca'nın ineği ödürseydi kadı ödeyecekmiydi ineğin parasını. hemen kadı'ya gider.
-kadı efendi, kadı efendi,
+buyur hoca efendi,
-senin inek benim ineği öldürdü parasını isterim.
+yahu hoca inek bu, vadesi gelmiş ölmüş. hiç inek ineği öldürdü diye para ödenir mi?
hoca içinden söylenir, -demek kadı'nın inek benim ineği öldürseydi kadı yan çizecekti.
-kusura bakma kadı efendi, ben yanlış söyledim, senin inek benim ineği öldürmedi, benim inek senin ineği gebertti, der.
devamını gör...
bodleian kütüphanesinde yer alan ve hasan abdî tarafından yazılan 3 ekim 1571 tarihli bir yazmada fıkraları vardır.....istinsah tarihi en eski yazmadır. abdî'nin iç kapağına 30 sayfa olduğunu not düştüğü yazmada başka birisi tarafından yazılan iki sayfalık ekleme vardır. sonuncusu yarım olmak üzere toplam 43 fıkra içermektedir.
ayrıca tüm dünyada fıkraları basılmış, oyunları ,filmleri yapılmıştır...heykelleri vardır...değişik tarihlerdeki yazmalarda yer almıştır..

buharadaki naseddin hoca heykeli bak
devamını gör...
hoca bir dönem sözleşmeli kadılık yaparken iki adam gelir. kavgalı olan bu iki adamı hoca sakinleştirip anlatın derdinizi der. birinci adam derdini anlatır hoca dönüp haklısın der. ikinci adam derdini anlattıktan sonra hoca o adama da haklısın der. bu arada onları uzaktan seyreden hocanın hanımı '' sen ne biçim kadısın? hiç bir kavgada iki taraf da haklı olur mu?'' dedikten sonra hoca hanımına dönüp ''hanım sen de haklısın' 'der.
devamını gör...
nasreddin hoca, sağda solda “ben şöyle yay çekerim, şöyle ok atarım.” diye konuşur durur.
bunun gerçek olup olmadığını anlamak isteyen gençler onu yarışmaya davet ederler.
hoca, ilk okunu atar, ama hedefin çok uzağına düşer. çevreden gülüşme sesleri artınca hoca;
“bu bizim subaşının atışı; o, oku böyle atar.” der.
ikinci olarak oku attığında, hedefi yine vuramaz, yine gülüşme sesleri arasında hoca;
“bu da bizim kadı efendi’nin atışı…” der.
üçüncü olarak oku atan hoca hedefi vurunca;
“bu da hoca’nın atışı…” deyiverir.
devamını gör...
tarihteki çobanoğlu nasirüddin mahmud olduğu üzerinde durulmaktadır. kesin bir kanı yoktur.

moğol baskısından bunalmış anadolu halkını eğlendirmeye çalıştığı rivayet edilir.

moğol yanlısı mevlevilerce sevilmez.
devamını gör...
ahiliğin öncüsü, moğolların düşmanı, mevlana'nın zıttaşı ahi evran olduğu da sanılan halk aşığı hodja.
+ hocam göl maya tutar mı?..
- bi bitmediniz awk.
devamını gör...
türk nüktedan, hafız. ne zaman doğduğu tam bilinmese de, kaynakların bildirdiğine göre 1208 senesinde sivrihisar'ın hortu köyünde doğmuştur. bu köyün adı günümüzde nasreddin hoca köyüdür. babası bu köyde imamlık yapardı. ilk öğrenimini de babası verdi. hafız oldu, arapça öğrendi, dinî bilgiler öğrendi... babası vefat edince de, yine hortu köyünde babası gibi imamlık yaptı. hocası mutasavvıf olan mahmud-ı hayrânî'dir. 1237 senesinde hocası akşehir'e geçince, nasreddin hoca da akşehir'e yerleşti.

peki nasreddin hoca ile ilgili fıkralar nasıl oluştu? halk, nasreddin hoca'yı çok severdi. ama öyle böyle değil, çok çok severdi. böyle olunca da, hayatı falan söylentilere de konu olmuş ve nasreddin hoca fıkraları falan öyle öyle oluşmuş. kendisinin yaşadığı söylenen fıkraların çoğunluğu uydurmadır. özellikle kendisine atfedilen ahlaksız fıkraların tümü kesin bir şekilde uydurmadırlar. sonradan sanki nasreddin hoca yaşamış gibi anlatılmıştır bazı ahlaksız hikayeler.

nasreddin hoca, vefat edene kadar akşehir'de kalmıştır. kadılık yapmıştır, müderrislik yapmıştır. işte bunlardan dolayı kendisine nasreddin hâce denmiş, ama zamanla bu ad, nasreddin hoca'ya dönüşmüştür.

hikayeye göre, nasreddin hoca vasiyeti üzerine eski bir kabre gömülmüş. münker ve nekir melekleri sorgu için geldiklerinde şöyle demiş:

ben eski ölüyüm, sorgum yapıldı. (bkz: aga be)

ama bu hikaye değiştirilerek şu hale getirilmiş: nasreddin hoca hayattayken, kendisine neden eski bir kabre gömülmek istediği sorulmuş, o da şöyle demiş: münker ve nekir gelince eski ölüyüm der sorgudan kurtulurum.
devamını gör...
günlerden bir gün hoca paraya sıkışmış. çalmış komşusunun kapısını. naber corç versene borç demiş. komşusu almanyadan gelen halasının yıllar önce harçlık olarak verdiği yüz yüroyu* hocaya vermiş. tahsilat günü hoca komşusuna yüz elli yüro vermesin mi? corç sormuş hoca bu ne iş diye. hoca durur mu yapıştırmış cevabı, senin yüro doğurdu. komşu havalara uçarak evine dönmüş. ay başı yatan tl maaşını hoca gelir de borç ister diye saklamış. çünkü elinde yürodan çok tl olduğu için daha çok kazanacağını düşünüyormuş. hoca da iyi insanmış ama varmış bir kusuru. * yine gelmiş kapıya almış lira olarak borcu. tahsilat günü gelince komşu hoplaya zıplaya* doğru hocanın kapısına gitmiş. hoca ne desin? senin liralar öldü. komşu şok. hoca bu nasıl iş hiç lira ölür mü? hoca durur mu yine şak diye yapıştırmış cevabı. zındık corç, yüronun doğurduğuna inanıyorsun da liranın öldüğüne mi inanmıyorsun?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"nasreddin hoca" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim