ne yaşadığından çok nasıl algılanacağını düşünmek

-rüzgara rağmen dala tutunan iki solmuş yapraktık biz, önce sen düştün bıla bıla..

belli ki aldatmış herif.

üzülme, ilkbahar gelecek yeniden yeşereceksin gibi abuk cümlelerle muhabbete giriyoruz. zorunda kalmak çok feci.. ayıp be. biz de insanız.

aldatıldığını yaz ya oraya.. kankamla işi pişirmiş adam de. yaprak nedir, dal nedir birader ?

pucca denen hatun bile erkeklerle olan hikayelerini açıkca anlattığı için sürüden ayrıldı sanırsam.

hala sonbahardasın, hala toprağa yalın ayak basmaktasın arkadaşım.

hep yanlış yoldasınız eti puflarım.

keman çalarken ağlayan fransız hatun illüstrasyonlu profil fotolarından, hızlıca reel hayata dönmek lazım.

2 siyah font 1 photoshop ile olacak iş değil ya.

çoğu insanın yaşadıklarını dürüstçe etrafındakilere anlatmaya cesaret edememe sebebidir.
çok şey yaşadım ama ya bana acırlarsa ya dalga geçerlerse ya üzüldüğüm şeyleri basite alıp küçümserlerse ya şöyle ya böyle...

keşke böyle olmasaydı ama ne yazık ki bende bazı konularda böyle düşünüyorum.
çünkü yanlış anlaşılmaktan farklı algılanmaktan korkuyorum.
sırf bu yüzden yalan söylemek zorunda kalmışlığım bile var
keşke kimsenin nasıl *algılayacağını düşünmeden hareket eden biri olsaydım her konuda

algı , günümüzde gerçeğin yerini aldı. siz kim olduğunuzu biliyorsunuz ve bir şeyi neden yapmayı seçtiğinizi izah etmekle ilgili bir zorluk yaşamıyorsunuz ama dış alem sizi sizin kriterlerinizle yargılamıyor.

mesela mobbing sebebiyle işten ayrılıp insanca çalışma koşulları talep ettiğiniz için iç dünyanızda bir ikilem yaşamıyorsunuz ama işten ayrıldığınızı ya da çalışmadığınızı söylediğiniz kişi sizi sadece sonuca bakarak işsiz olarak etiketleyebiliyor.

işte insanlar ne düşünür diye çok düşünen üstünde duran kişi onların istediği hayatı yaşamak asına kendine ihanet ediyor.

sırf belli bir yaşa geldiği için evlenmek zorunda hissedenler veya çocuk sahibi olması gerektiğini veya ikinci çocuk olması gerektiğini düşünen insanlar çoğunlukla bunu aile ya da yakın sosyal çevre baskısı ile yapıyor. çünkü tek önemsedikleri kendi çevrelerinde normal kabul edilmek.

insanı gerçek anlamda öldüren "ben ne yaşadım şimdi" dedirtecek hayat hali. ne yazık ki garip bir zevk vermektedir. yalancı bir zevk.
başkaları cehennemdir.

doğduğumuz andan itibaren beynimize kazınan "elalem ne der?" algısının dışavurumu bence.