ne zaman evleneceksin diye soran insan iticiliği

dış kapının mandalı, üzerine vazife olmayan, kendini uzaktan yakından ilgilendirmeyen, laf olsun-sohbet olsun diye konuyu açan ama başına kalmışsın gibi endişelere bürünüp, hatta zamanın gelip geçmesiyle ilgili kararı veren, ağzına yapıştırılası karakter.

inan ben de çok merak ediyorum diye cevap verilebilir.

evlendiğinde de, eee ne zaman çocuk yapacaksın diye soran insandır. yani bir türlü yakanı bırakmazlar.

bulduğumda haber vereceğim ama önce bulmalıyım.

ben evlendim zaten ama biz seni çağırmadık diyerek kurtulacağınız insan grubudur.

(bkz: türklere özgü davranışlar)*

o soruyu soranların hepsi evlenene kadar yüzüne bakılmamış, saygı görmemiş, adam yerine koyulmamış (kendileri tarafından bile..) insanlar genelde..
evlenince bir sıfat kazanmışlar.. tanımlanabilir cisim olmuşlar, görünür olmuşlar, kendileriyle ilgili söyleyecek birşeyleri olmuş, kısacası adam olmuşlar..
ama tipler hala aynı silik insanlar.. çünkü hasbelkader ne olduğunu bilmeden yaptığı ve asla sonlandıramayacağı net olan evliliğinde, aynı sebepten eşide kendiside birbirine değer vermiyor, insan içinde boşanma sebebi laflarla birbirini küçük düşürüp kırıyorlar, insanlar eşlerinin yanında "evlilik sadece çocuk için yapılır" filan diyebiliyor, rahat rahat.. orada yanımdaki kadın/erkek "0" sıfır diyor yani.. +bir değeri yok.. bir "var"lık yok yanımda, "sadece" çocuk için araç diyor.. işte bu tipler zannediyorki evlenmiş insan değer verilen insan.. işte bizim insanımızın kıslandığı şey bu değer.. bekar insana evlenecek değeri görmemiş insan muamelesi yapıyorlar..
halbuki o bekar insan, kimsenin kendisine hakaret etmesine, değersiz muamelesi yapmasına, üzmesine, saygısızlık edilmesine izin vermeyecek kadar kendine değer verdiği için bekar..
siz akşamları, eşinize laf sokmak için fırsat kollayıp bir yandan istemeyerek ve bunu belli ederek çocuğunuzla güya ilgilenirken (büyük çoğunluk onuda yap"mı"yor..) sonrada, bu evlilik ve çocuk/lar gerçekten gereklimiydi/istiyormuydum diye kafanızda konuşma baloncuklu yorgun vücudunuzla yatağa girerken, bekarların çoğu daha mutlu ve huzurlu bence..
tabiiki birbirine değer veren, sınırlar haklar evlide olunsa çiğnendiğinde anında "farkedip" , tavrını gösteren, kabul etmeyeceğini hissettiren ve hissettirdiğinide yapabilecek, taksitlerden sahip olunan mal mülkden bağımsız karakterli kadın ve erkekler vardır, huzurla evlilikleri süren ama ben görmedim..
o sürekli eşine aşkını ilan edenlerede pek inanmıyorum açıkcası...
o yüzden bu soruları soranları artık duymuyorum bile, yeni kulaklık aldım bloototh, kablosuda yok çıkmıyor etmiyor diyene kadar, yanlarından geçmiş oluyorum, asansöre binerken dikkatli olun ama orda kaçış yok.

edit: 40 yıl aynı koordinatta yaşayınca bu konuda uzman oluyor insan.. adam beni 5 yaşımdan beri tanıyor ve vazgeçmiyor arkadaş, vazgeçmiyor..
1- iş/ssk
2-evlilik....

bir erkek olarak ikide bir maruz kalsam da bana itici gelmiyor kadınlar genelde bu soruya hemen bir tribe giriyor. şu başlığı açanın bile yazı diline bakınca anlaşılıyor. insanlar aklı sıra iyi niyetinden sorar bunu, kişi kendi kompleksinden saçma sapan triplere girer yoksa millete ne ister evlen ister tursunu kur, 50 inden sonra yersin. çok da lülü adama.
insanlardan çok anne babanın öyle yada böyle sorması rahatsız ediyor. rahatsız etmesinin sebebi de haliyle evladınin bekarlığı onlara manevi bir yük oluyor ve omuzlarından bu yükü kaldırmak istiyorsun.

görgü kuralları gereği sorulmaması gereken bir soru, ama pek çok kişi bu kurallardan bihaber.

ne zaman okulu bitireceksin, ne zaman çocuk yapacaksın, bak çocuk tek olmaz yanına kardeş yapmayacak mısın vs. gibi pek çok konuda özel hayatınızla ilgili pek meraklı ve bunları her ortamda soran enteresan bulduğum insan tipi. kötü niyetli yapılmasa da özel hayat üzerinde baskı oluşturduğunu düşündüğümden davranışlarını pek doğru bulmadığım bir insan türü. benden uzak olsun.

evlenmiyorum ,hadi bakalım ne yapacaksın şeklinde savuşturulması gerek böyle insanların.

sora sora bir hal olan kişilerdir.

bir sonraki levelında araba, ev, cocuk vardır. cocuktan sonra da ikinci cocuk düsünmüyor musunuz gelir. ben daha birinci leveldayım bakalım.

bu soruyu sürekli soranlara siz de şaka yollu sürekli şu cevabı verin :
" evlenmek için maddi imkanım yetersiz, sponsora ihtiyacım var, sponsor olursan eğer evlenirim" deyin.
bu şakayı ciddiye alırlar büyük olasılıkla ve sormaktan vazgeçerler.

bu insanlar kendilerini asla ilgilendirmeyen başkalarının hayatlarındaki önemli kararlarla ilgili kendilerince meraklarını dile getirme, fikirlerini söyleme, tavsiye verme haklarını kendilerinde bulurlar. evlenecek olursa, çocuk yapacak olursa vs zaten haberin olur. bunu yapamayan ya da yapmak istemeyen insanlara sanki yapmaları zorunlulukmuş gibi böyle soru sormaları baskıdan başka bir şey değildir.

"ben mutsuzum sen ne zaman mutsuz olacaksın hayırlısıyla?" diye sormanın başka bir versiyonu olduğu durumlar da vardır.

"sence ne zaman evleneyim?" diyerek iticiliğine bir de dumur katılacak insan türüdür.

ortadoğu insanının ilgilendiği konudur. ülkemizde bolca rastlayabilirsiniz. :)

zamanların en iyisinde ve en kötüsünde, hem akıllılık hem de aptallık çağında, inanç ve kuşku devrinde, hem aydınlık hem karanlık mevsimde , varlığın ve yokluğun bir arada olduğu bir dönemde diye cevap verilmesi gereken durum.
(bkz: charles dickens)

sende gözüm var deyin hepsi kırmızıya dönüşüyor.