son 2 yıldır uğraştığım hadise. yeter be valide. bıhtık be kardeşim..

şu yemeği yapsana dersin, evlen de hanımın yapsın bizde yiyelim der..

bugün de şu tatlıyı mı yesek dersin, evlen de hanımın yapsın yiyelim diye cevap gelir..

ben anlayamadım, çözemedim neden böyle. 30 yaşına gelmiş olmak ve bekar kalmak suç mudur?
devamını gör...
torun isteğidir. sizin hayırlı bir evlat (ona göre) olmanızı istemesidir.
anneler evlenince insanların düzenli sorumluluk sahibi olacağını düşünürler.
devamını gör...
örülebilecek herşeyi örmüş. abartmıyorum ayakkabı örmüş, bide üstüne converse logosunu örerek yapmış. benimki sözlü olarak dile getirmese de hareketleriyle resmen ateş ediyor. sanırım sıkılmış torun sevmek istiyor. asıl sebebi bu olabilir.
devamını gör...
düzenin olsun, yalnız kalma isteğindendir.
devamını gör...
biraz ağır olacak ama bıkmıştır. içten içe evlende bende 30 yıllık sorumluluğundan kurtulayım kendi hayatıma bakayım demek istiyor olabilir. oysaki o sorumluluk hiç bitmez ama bir umut işte.
devamını gör...
(bkz: oku iş bul evlen çocuk yap öl)
çünkü sosyal toplumun devamlılığını sağlamak için tasarlanmış bir sarmaldır.
devamını gör...
gözü arkada gitmesin diye.
devamını gör...
-ölmeden mürvetlerimizi görme isteği.
-acaba hiç mi evlenmeyeceğiz diye düşünüp korkmaları.
(böyle bir şey yaşamadım tahmini nedenlerdir.)
devamını gör...
(bkz: at beslenirken kız istenirken)
devamını gör...
ölmeden önce mürüvetimizi mutlu olduğumuzu görmektir ama bre valide sultan bu gidişle ben bile göremeyeceğim gibi sen bir dur hele...
devamını gör...
her sabah patates kızartması yapmak istememesi olabilir.
devamını gör...
benim annem ters demek ki. evlenmeyin ayıp diyor .
devamını gör...
anneler bu dünyadan göçüp gittiklerinde sizler bir başınıza kalmayasınız diye isterler bunu, bence temelinde bu var. o 10 ölümsüzlük gücünde sizi düşünme içgüdüsü.
devamını gör...
sebebi yok, hep birbirlerinden görüyorlar. başka annelerle görüşmesini yasakla derim.*
devamını gör...
kendisinden sonra çocuğunun yalnız kalmaması, severek ilgilenecek birisi olsun isteğinden gelmektedir.
devamını gör...
yaşıtlarınmızın evlendiklerini görmeleriyle başlayan acaba kiminle evlenecek merakından ortaya çıkan genelde aile ve akrabaların yaptığı ısrar.
devamını gör...
annem 'sana bakacak kıza acıyorum' derdi.

bende güler geçerdim. galiba bilinçaltı oldu. kimsenin bana bakmamasını sağlamak yani. hep güçlü olmak zorunda hissettim kendimi büyürken. küfür gibi dimdik ayakta kaldım. kimseye işim düşmedi. düşse bile düşmedi. böyle olunca insan ister istemez gamsız da oluveriyor. ne büyük aşklarım bitti. ne çok kadını bir kalemde sildim. neler yapmadım ki. bunları yapabildim çünkü bu tarz üzüntüler, eninde sonunda yok olup gidiyor. beni unutacaklardı. unuttular da. her ilişki acısı bir sonraki yüzünü güldüren insanın karşına çıkmasına kadardı. benim için ölüp gideceklerini söyleyenler birbir her yerden engellediler. günler yıllar geçti.

annem, bir gün dediği gibi bana katlanacak birisi yani ömür boyu yanımda olacak birisi çıkıp geldiğinde, göremeyecek. o lisedeki ergenliğimle iddiaya girmiştim. zaman kimin haklı kimin haksız çıkacağını bile değiştirebiliyor, o hep haklı olacağını düşünerek ayrıldı bu hayattan. şimdi ben kendi dünyamda kazansam ne fayda.
devamını gör...
torun meraki olur genelde. ya da sizi evden gondermek.
devamını gör...
hazır olun! dünyanın en geniş sosyokültürel eleştirisi geliyor. şimdiden üzgünüm ama objektif olup, gerçekleri konuşmazsak; bu saçma doğmatik norm nesillerden nesillere uzanmaya devam edecek.

türk toplumunun geleneksellik açısından çok hastalıklı olduğuna inanıyorum. kadın veya erkek fark etmez, her 2 cinsiyetinde üstünde anlamsızca var olan "boğucu hatta duygusal istismara dayanan" çeşitli baskılar var.

bir kadın bu toplumda;

- yaşı geçmeden evlenmek,
- üretken olup, doğurabildiği kadar cocuk doğurmak,
- kocasını evde sakince oturup beklemek,
- çalışmamak ve dış dünyaya karşı yaratıcı olmamak( entelektüel),
- ne kadar aldatılırsa, horlanırsa, şiddet görürse kabul etmek ve eşinden boşanmamak,
- müthiş temiz, titiz ve yemek konusunda muhteşem olmak için


bir erkek ise,

- genç yaşında çalışıp, iyi bir birikime / arabaya/ eve sahip olmak,
- asık oldugu kadına kilolarca altın takarak, uzaydan bile görülebilecek büyüklükte düğün yapmak,
- hayat boyu evlendiği kadını finanse etmek,
- kendi ailesine de hiç gıcıkını çıkarmadan ölene kadar bakmak,

için doğurulmuş gibi bir tavır var. bunların hepsi tenkit yolu ile çocuga sürekli dikte ediliyor. tabi ki ailelerimize bakacağız, sevdiklerimizle düzgün hayatlar inşa edeceğiz ama bunlar zaten bizim kendi aklımızın erebildiği olgular. herkes, kendi hayatını kendi istediği düzlemde ve "hazır olduğunda" inşa eder. bakın " hazır olmak" cok önemli bir kelime grubudur. psikolojik olarak hazır veya emin değilseniz, içine sürüklendiğiniz hiç bir şeyde başarılı olamazsınız. evliliklerin, aile yaşamlarının çoğunlukla sürmemesinin sebebi budur zaten. hazır olmadan, zorla, görücü usulu dayatması ile " yaşın geçiyor, aman evlenince seversin" zorbalaması ile evlendirilmek. bazı ailelerde bu psikolojik şiddete bile dönüşebiliyor.

" bununla evlenmezsen , hakkımı/ sütümü/ analık hakkımı helal etmem!?"

pardon? bu nasıl bir haksızlıktır? beni doğurduğun için, yönetebileceğini düşündüren nedir? diye soruyorum bende böyle durumlarda çünkü kimse kendisine verilen "annelik ve babalık hakkını" karşısındaki insanın hayatını yönetmek ve yönetemediğinde onun bireysel seçim hakkını ele geçirmek için böylesine kötüye kullanamaz. bu açıkca narsisizim'dir.

" seni ne olursa olsun yöneteceğim ve istediğim her şeyi sana yaptıracağım ve sende boyun eğeceksin" demektir bu. anneler ve babalar narsist olmaz diye düşünmeyin. aksini kanıtlayabileceğim çok fazla örnek var keza psikolog ve psikiyatrların hasta listesinin cogunu cocukken psikolojik açıdan istismar edilmiş bireyler oluşturuyor.

peki sorarım size, insanlar olarak hayatlarımız bu kadar ucuz mu?

normal şartlarda, kötü şekilde büyütülmüş, baskılanmış, psikolojik/duygusal istismara maruz bırakılmış ebeveynlerin aynı kaderi cocuklarına dayatmamalarını beklersiniz. bazı ebeveynler bu farkındalığa sahip olarak çizgi çekse de, bazıları körü körüne geleneğini devam ettiriyor. bir bakıyorsunuz yaş 18/19 hemen cocuklarına birilerini bakmaya başlıyorlar. üzgünüm ama bu manyaklık. kendini tanımamış bir çocuga, başka birine bakması için vizyon yüklemek delilik.( her iki cinsiyet içinde)

18 yaşında bir kız cocugu nasıl anne olabilir? vücudu döllenebilir ama psikolojisi? anne olmanın ne olduğunu bilmeden, o cocugu nasıl yetiştireceğini bilmeden hamile kalsa ne olur?

19 yaşında bir cocuk evlense ve baba olsa ne olur? hayalleri olmadan, kendini yetiştiremeden bir anda bir sürü kişiye bakmak zorunda bırakılsa ? adil mi? - değil.

bu yüzden işte türk toplumunun psikolojik yapısı kolektif olarak çok bozuk. herkes mutsuz ve travmatize şekilde yaşıyor. herkes farklı açılardan kültürün getirdiği o saçma normlarla zorbalanıyor çünkü.

ben böyle bir aileden gelmiyorum. babam inanılmaz modern bir adam ve hayatım boyunca bunun esnekliği altında, gönlüme göre yetiştim fakat çevremde benimde aynı standartta olmayan arkadaşlarım çok oldu. bahsettiğim şey ekonomik bir takım ayrıcalıklara sahip olmak değil, bahsettiğim şey; duygusal açıdan tam ve özgür olarak yetişmek.

anne önemlidir evet ama bir kız cocugunu var eden babadır. baba, kız cocuguna eğer alan tanırsa, kendisine cok güvenen ve kendisi ile alakalı prensipleri güçlü, kendi sınırlarını kendi kafasına göre koyabilen bir kadın yetişir. bu kolay kolay yıkılabilecek bir duruş olmuyor. bu yüzden bir kadın için baba çok önemlidir.


tam aksine, bir erkek çocugu içinde anne çok önem arz eder. anne, bir erkeğin sevmeyi/ sevilmeyi/ şefkat göstermeyi/ bağışlamayı/ tolere etmeyi öğrenebileceği ana figürdür. bir erkek anne sevgisi/ ilgisi olmadan büyürse, kaybolur ve hoyratlaşır. erkeği duygusal açıdan da var eden annedir çünkü duygusal denge genelde anne tarafından sağlanır ve korunur.

hayatım boyunca 2 taraftandan da zorbalanan çok arkadaşım oldu. ( 2 ebeveyni tarafından da) bu yüzden bu duygunun sembol ettiği kötü hissi ve yaşattığı öfkeyi biliyorum.

sadece bunu yaşayan herkese bir notum var;

bu sizin hayatınız, dilediğiniz gibi yaşamakta özgürsünüz. sakın başkalarının etkisinde kalarak kararlar almayın. hatalarınız ve doğrularınız bireyseldir. hata yapacaksanız da, siz istediğiniz için yapın, başkaları direttiği için değil. kimse istiyor diye evlenmeyin, cocuk yapmayın, biri ile beraber olmayın hatta tanışmayın bile. bir kere doğuyoruz, bize verilen hayat çok değerli. dilediğiniz gibi yaşayamayacaksınız, ne anlamı var ki?

direnin ve boyun eğmeyin. günün sonunda, özgürlüğünüz size kaldığında, kendinize direndiğiniz için teşekkür edeceksiniz.
devamını gör...
1- evde kalmış olman.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"annelerin ne zaman evleneceksin ısrarının nedenleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim