ne zaman evleneceksin diye soran insan iticiliği

iticilik gibi iticiliktir hatta iticilik demek bile az gelir eğer soran kişi ailenden değilse o insanla ilişkiyi kesme sebebidir.

ailede bir kere daha bu soruya maruz kalırsam çığlık çığlığa bağıracam artıkın yeter.

densiz insanlara densizcr cevap verilmelidir. mesela bı soruyu soran kişi yaşlıysa sen ne zaman ölmeyi düşünüyorsun diye savuşturabilirsiniz. mesela bana 3 yıl oldu evleneli bak yaşın geçiyo yapın bi çocuk diyen darlayıp duran bi akrabaya olmuyo bizim çocuğumuz kısırm ben dedim küçğk çaplı bi şokun ardından oldu o zaman biz kalkalaım deyip gittiler kendileri. bi daha da cüret edemedi çocuğun ç sini söylemeye. size ne arkadaş ya ne meraklısınız milletin cinsel hayatıns. evlenirim evlenmem ürerim üremem size ne

(bkz: ne zaman çocuk yapacaksınız) milletin burnu o****u olmuş her halta sokar oldular.

karşı tarafın benden daha çok ümidi var sorduğuna göre birgün kesin evleniyorum yani.

bunu soran tipler başkalarının hayatına karışmayı meslek edinmişlerdir yemezler içmezler kimin ne zaman kimle evlendiğine karışırlar. e yeni dedikodular lazım tabi. bu yüzden önemserler evlenmenizi. eğer evlenmemiş iseniz size "evde kalmış" muamelesi yapmaları da çok olasıdır. cevap olarak sanane demek suretiyle elinizin tersiyle tokatlamanız yerinde olacaktır. deneyiniz efenim

bu insan tipi nişanlanınca da bitmiyor. biriyle tanışmışsın, onu sevmişsin, aileler tanışmış, nişanlanmışsın bir de "ne zaman evleniyorsun?" diye sormanın ne manası var? yakında işte yakındaaa!

karı bul evleneyim diyerek cevap verdiğim kişidir.

bunu yapan son akrabama ne oldu be canım beni mi beğendin? diye sorduğum için uzun zamandır almıyorum bu soruyu.

arkadaş,akraba,komşular ve uzunyol otobüsünde yanına oturup sohbet etmeye çalışan teyzeler in dert edindiği kişiyi depresyon ve intihara sürüklemeye çalışanları açıklamak için açılan başlıktır.

haha. millet ne derdinde ben neyin derdinde. kırmızı buton nerede. bana ondan lazım. hani dertle ilgili kırmızı buton

"napcan benim pıtıma ne zaman girilip çıkılacağı bilgisi seni niye ilgilendiriyor ben senin pıtınla kocanın işinin bitip bitmediğini soruyor muyum" diyorum hayatlarının şokunu yaşıyorlar baktım başka türlü bu sorudan kurtulamıyorum artık sabitledim bu cevabı benden alan kimse bir daha aynı soruyu soramıyor.

kimsenin evlenmek zorunda olmadığını öğrenememiş insandır.

karısından boşanmasını bekliyorum dediğim insandır.

not : erkeğim.

dün ofisteyken kadının birinin şahsıma yönelttiği sorudur. ben de bir güzel ağzının payını verdim.

evlenmek istiyormuşsun da kimse seninle evlenmiyormuş gibi bir tavrı oluyor bir de kimisinin.

inşaat izlemek ata sporumuzsa, bu soru da ata sorusu olacak sorudur.

insanımız meraklıdır, haddi olmayan soruları sormakta ise daha da meraklıdır. en güzel cevap ‘sanane’ dir ama ben kibarlığımdan diyemedim bir türlü.

ben bir çoklarına göre geç bir yaşta evlendim. 39 yaşımdaydım evlendiğimde. bu süre boyunca bu soruya kaç kere maruz kaldığımı sizin hayal gücünüze bırakıyorum.

bir de o yaşlara gelince sorular yön değiştiriyor. misal, direk evli misin diye soruluyor. hayır denince de ikinci soru geliyor: boşandınız o zaman?. yani o yaşta hiç evlenmemiş olma ihtimalim düşünülmek bile istenmiyor. bu soruya da hayır hiç evlenmedim şeklinde cevap verince de konu kapanmıyor. bu sefer de ,’niye evlenmedin?’ sorusu geliyor ki artık insana da gına geliyor.

neyse evlendik 3 yıl kadar önce. ama halkımızın merakını başka bir şey kurcalamaya başladı: ne zaman çocuk yapacaksınız? çevremden arkadaşlarıma kadar herkesten bu soruyu duymaktan bıktım efendim, aha burama kadar geldi hatta. bir iki tanesine, olmuyor çocuk falan dedim, yine durmadı. bu sefer de ‘olur ya, tüp bebek falan deneyin, bak başkaları doğuruyor bu yaşlarda,vb bla bla bla. belki istemiyorum o tüp bebek stresini ya da çocuk istemiyorum belki.

yani demem o ki, ne milletin merakı ne de soruları biter. benim burama kadar geldi; ilk soracak kişiye, kibarlığı bırakıp ‘sanane’yi yapıştıracağım.

kalabalık içinde size bu soru sorulduysa; sakince gülümseyerek bir şey demeden yerinizden kalkın, soru soran kişinin kulağına usulca eğilin ve kulağını yalayın. ne yapıyorsun sen ya? diye bir tepki alırsanız hiç paniklemeyin. sakince ona gülümseyerek hiç bir şey demeden yerinize usulca oturun ve ona şu cevabı verin. (samimiyete göre) bak biraz önce yaptığım hareketten çok rahatsız oldun ve bana tepki verdin. ben de aynı şekilde senin bana sorduğun sorudan çok rahatsız oldum. demek ki neymiş birbirimize rahatsız olacağımız şeyler yapmamalıymışız.
emin olun o zaman bu yaşadığı travma yüzünden kimseye bu soruyu soramaz. bir kişiyi daha tedavi etmiş oluruz.

evlendikten sonra da çocuk ne zaman diye sorarlar.

evlilik sözcüğünü hayatımda sessize alınan kelimelerden biri hâline getirdim demekle savuşturlabilir. böyle sürekli olarak evlilik sorusu soranları direkt hayatınıza engellenmiş insanlar listesine ekleyin. gına geliyor artık bir süre sonra.