franck khalfoun yönetmenliğindeki ve oyuncu kadrosunda alice karakteriyle camille rowe ile onu öldürmeye çalışan gizemli keskin nişancı karakteriyle stasa stanic gibi isimler bulunan 2023 abd ve fransa ortak yapımı korku, gizem ve gerilim filmidir. yapımın konusu özetle şöyledir: hiçbir şeyden habersiz bir kadın gecenin bir yarısında, uzaklardaki bir benzin istasyonuna gelir ve burada ona bilmediği bir sebepten kan güden bir keskin nişancının hedefi olur. başkarakterimizin hayatta kalabilmesi için sadece bu silahlı adamın kurşunlarından kaçması yetmeyecektir; alice, aynı zamanda kendisinin ölmesini kimin ve hangi sebeple istediğini de ortaya çıkarmak zorundadır. filmin sinematografisinden steeven petitteville sorumlu.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 12.09.2024 06:20 tarihinde açılmıştır.
1.
yönetmen koltuğunda franck khalfoun oturan, tek bir mekanda geçen film arayanlar için güzel gibi gözükse de aslında insanı güzel miydi yoksa değil miydi diye uzun bir süre düşünmeye iten bu tuhaf filmden sizlere bahsetmek istiyorum.
öncelikle konusuyla başlayalım. eşini aldatan bir ablamız var... eşini aldattığı adamla birlikte gece yarısı yolculuk ederlerken benzinin bitmesi sonucu bir benzin istasyonunda durmak zorunda kalıyorlar. bir anda bir keskin nişancı etrafa ateş etmeye başlıyor ve başrolümüz olan abla da benzin istasyonunda mahsur kalıyor... geri kalan kısım tuhaf bir gizemle devam ediyor, bu adamın kim olduğunu merak ediyoruz, neden insanları öldürdüğünü düşünmeye başlıyoruz... hemen ardından gerilim yükseliyor, hayatta kalma temalı bir şeye dönüşüyor film... derken filmin cortladığı nokta burada başlıyor, keskin nişancı iletişime geçerek kadınla tartışmaya başlıyor, filmin konusu ilaç şirketlerinin insanları zehirlediğinden tutun, taaa trump fanatiklerinin kongre baskınına kadar uzanıyor... sonunda ise keskin nişancı hakkında hiçbir şey bilmediğimizle kalıyoruz, bir-iki şey söylüyor aslında yönetmen bize ama yine de hiçbir sorunun cevabına ulaşamıyoruz...
görüntü olarak güzel gibi gözüküyor ama her kısmından makarnalar, cipsler, kola ve soda markalarının reklamlarıyla beyin mıncıklanması geçiriyoruz...
bunu da geçtim, 30 dakika önce kendi hayatı için ölümüne endişe eden bir kadının başkalarını kurtarmak için kendini feda etme klişesi inanın göze çok çarpıyor...
ne izledim ben acaba diyebilirsiniz, izlemenizi pek tavsiye etmemekle birlikte çok boş zamanınız olur ve bu boş zamanda sıkılır iseniz belki bakabilirsiniz.
öncelikle konusuyla başlayalım. eşini aldatan bir ablamız var... eşini aldattığı adamla birlikte gece yarısı yolculuk ederlerken benzinin bitmesi sonucu bir benzin istasyonunda durmak zorunda kalıyorlar. bir anda bir keskin nişancı etrafa ateş etmeye başlıyor ve başrolümüz olan abla da benzin istasyonunda mahsur kalıyor... geri kalan kısım tuhaf bir gizemle devam ediyor, bu adamın kim olduğunu merak ediyoruz, neden insanları öldürdüğünü düşünmeye başlıyoruz... hemen ardından gerilim yükseliyor, hayatta kalma temalı bir şeye dönüşüyor film... derken filmin cortladığı nokta burada başlıyor, keskin nişancı iletişime geçerek kadınla tartışmaya başlıyor, filmin konusu ilaç şirketlerinin insanları zehirlediğinden tutun, taaa trump fanatiklerinin kongre baskınına kadar uzanıyor... sonunda ise keskin nişancı hakkında hiçbir şey bilmediğimizle kalıyoruz, bir-iki şey söylüyor aslında yönetmen bize ama yine de hiçbir sorunun cevabına ulaşamıyoruz...
görüntü olarak güzel gibi gözüküyor ama her kısmından makarnalar, cipsler, kola ve soda markalarının reklamlarıyla beyin mıncıklanması geçiriyoruz...
bunu da geçtim, 30 dakika önce kendi hayatı için ölümüne endişe eden bir kadının başkalarını kurtarmak için kendini feda etme klişesi inanın göze çok çarpıyor...
ne izledim ben acaba diyebilirsiniz, izlemenizi pek tavsiye etmemekle birlikte çok boş zamanınız olur ve bu boş zamanda sıkılır iseniz belki bakabilirsiniz.
devamını gör...