niyet hayır akıbet hayır

iyi niyetle başlanan işler iyi sonuçlanır.

oysa biz böyle belledik; cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir.

niyet illa ikili ilişkileri kapsayan bir "şey" değil. hayatımız niyetlerimizden inşa oluyor.
bir öğretmeni düşünelim: "dersimi anlatır geçerim, öğrenen öğrensin. ben alacağım parama bakarım." niyetiyle ders anlatan bir öğretmenle, "bu çocuklara ne katabilirim, onları hayata nasıl hazırlarım" niyetinde ders anlatan bir öğretmenin çocuklardaki yansıması bir olabilir mi?

bir hekim, "bakayım başımdan savayım gitsin"niyetinde çalışanla "bu insana nasıl yardımcı olabilirim?" niyetinde çalışan hekimin hasta üzerindeki tesiri aynı olabilir mi?

bir şeyin rengini ve kalitesine niyet tesir eder sevgili okuyanlar. yaptığı yemeği severek ve güzel olmasına özen göstererek yapanla yapmış olmak için yapanın ürünü arasında fark olur.

biri sizden yardım istediğinde ve o yardımı "kişinin kendi erkinin gelişimine köstek olmama" niyetiyle reddetmekle, "banane" niyetiyle reddetmek farklıdır. eylem aynı, niyet farklı, sonuç farklı.

illa "öyleyse şöyle olur" diye bir algoritma kuruyor da değilim. yalnızca, niyetin eylemlerde büyük bir tesiri olduğuna dikkat çekmek niyetiyle yazıyorum. *

(bkz: gönülsüz yenen aş ya karın ağrıtır ya baş)