öcalan'ın kalıcı barış için garantör devlet talebi

ülke elden gidiyor.

aslında apoya ve kürtlere akıl veriliyor. amaç, türk hükümetlerinin kürt politikasındaki insiyatifini başkalarına bırakmaya razı olması. çünkü bundan daha çaresiz ve ilkesiz bir hükümet ve parlamentoyu da, bir daha yakalayamayabileceklerini biliyorlar. buna suni teneffüsle (en azından istediklerini alana kadar) ömür yaratmaya çalışıyorlar.
bu plan tutar mı: parlamento aritmetiği izin veriyor. ama sanıldığı kadar da kolay değil..
kısaca: özellikle selahattin demirtaş dışında alternatifler deneniyor. aksi halde kürt meselesindeki paradigma değişebilir ve bir daha da eskisi gibi oluşturulamayabilir. her iki tarafın milliyetçileri son kozlarını oynuyorlar. çünkü her ikisinin de kitleleri üzerindeki prestijleri kırılmış, bitmiş durumdalar. kürtlerin de türklerin de sabrı tükenmiş durumda. onlara aslında bir "çözüm olmayan bir yeni çözüm hikayesi" gerekiyor. yazılmaya ve vizyona konulmaya çalışılan şey bu. gişe başarısını hep birlikte göreceğiz.

ulan dağda kafasına sıkılıp leşinin bırakılması gerekenler akıl veriyor, şart koşuyor kafayı yiyeceğim.

garantör ülke de muhtemelen ingiltere denen anglo sakson ucubeleri olacaktır. yavşağa bak hem binlerce bebeği, kadını, masumu öldür hem de taleplerin olsun. şehit çocuklarının ahı üzerinizde.

bizler, "dem parti, pkk'nın siyasi ayağıdır." derken bir bildiğimiz varmış, değil mi? şuna bak; kürtçü bir şerefsiz, kendince kamuoyuna akıl veriyor. yetişin ahali, ülke elden gidiyor.

apo denen it hiçbir vasfı kalmamış aşağılık bir yaratıktan farksız, şunu getirip karşımıza çözüm diye koyuyor bir de cezaevinden çıkarmak istiyorlar.

kafası normal çalışan herhangi bir insanın bu ülkede aklını yitirmemesi çok zor aw.

sözlüğün yandaşları da bu konularda hep susuyor ya...
ne oldu aşkolar?
dün terörist dediğinizin şimdi kucağına oturun denildiği için mi alındınız?
ya sizde omurga yok, bunu da yalar yutarsınız ne olacak?
daha önce çok yaptınız*

bahçeli ev geniş olunca sıçacak yer çok nasıl olsa.

devler bahçeli -şu konjoktürde- kimsenin söylemeye cesaret edemeyeceği şeyi söyledi. amacı: kuzey suriye ve kuzey ırak'ta, dünya jandarması abd ve katil israil tarafından, sözde kürt devleti kurulacağını sezmesi sonrası, kürt sorunu denilen -devlet kurma- sorununu pkk'nın silah bırakması, genel affın düşünülmesi ve apo'ya şartlı af konusunu gündeme getirdi. bu bir açılım değildir. bu, sözde kürt sorununu, kürt devleti kurdurma sorununu kökten çözmek için bir hamledir. ben, kürt devleti kurulmadan daha az kayıpla, daha az acıyla bu sorununun çözüleceğine inanıyorum.

kendilerini akıllı, alemi aptal zannedenler biraz kürd mahallesindeki yorumları takip etseler iyi olur. oradaki genel kanaat devletin bir oyun kurduğu yönünde. zaten tarihte bunun örnekleri de var. çok merak edenler, gidip kürdçü tezleri okurlar. yani kürd kamuoyu biz bu filmi daha önce izledik diyorlar bu bir.

ikincisi kandil meselesi. kandil'dekiler öcalan'a sen kendini kurtardın ama biz ne olacağız demeyecekler mi ? yani 1950'lerin ortalarında doğan en genci altmış yaşlarında olan dağ kadrosu, takım elbise giyip iskandinavya'da mı oturacak ? onlar da pastadan pay isteyeceklerdir.

üçüncüsü ve çok önemli olanı hdp'nin fonksiyonu ve demirtaş meselesi. bu müzakerelerde siyasal kürd hareketinin yasal temsilcisi hdp'nin rolü sekreterlikten ve devletle apo arasında postacılıktan mı ibaret olacak ? güney afrika'da da, irlanda'da da bu müzakereleri parti sürdürdü. apo, ve devlet hdp'ye maraba muamelesi yapıyor ve demirtaş'ı denklem dışında bırakıp by pass ediyorlar. bir kaç sene ömrü kalmış ve hükmü sadece pkk'ya yeten abdullah öcalan'a tüm suriye ve ırak kürdlerine söz geçirebilirmiş gibi davranıyorlar. genç kürd kamuoyu öcalan'ın demirtaş'ın üzerine basarak hapisten çıkmasını not eder ki kendileri eski nesil gibi öcalan delisi değil.

dört, daha önce de yazdığım gibi kürdlerin artık bağımsızlıkla aralarında bir adım kaldı. kuzey suriye'yi esad çoktan ypg'ye bıraktı. ypg öcalan'ı iplemez. direkt silahi, eğitimi ve siyasi desteği abd'den alıyorlar. 50 bin kişilik bir ordu olduğundan bahsediliyor. bu işlerin buraya geleceğini 2011'de suriye ile aramızdaki mayınları israil şirketine kaldıttırırken düşüneceklerdi. birileri şam'a sultan olmak istedi ama işin sonunda ne ankara kalacak ne istanbul.

biri bir kuyuya taş attı. kırk akıllı çıkaramıyor şimdi.
sen adama umut hakkı dersen , adam da sana şart sunar , ev ödevi verir.

eğitim aldığı ülkenin insanlarını öldüren birinin barıştan bahsetmesi çok da dikkate alınmamalı hatta neden fikir alıyorsunuz ki?

bir terör örgütü liderinden fikir almak . valla barışa çok güzel adımlar atılıyor. alkışlıyorum ama götümle.

bu arada kısa bir not; kürt açılımı bahanesi ile kürt sorunu denilen ucube ve yapay soruncuğu ülke gündemine sokan ve yanı başımızdaki terör devletinin oluşumuna zemin hazırlayan basireti bağlanmış islamcı ümmetçi bakış açısıdır.ve artık miadı dolmuştur.

siyasi fahişelikler. dem partide akp de biliyor ki apo denen adam sadece bir figür. halkın algısında "bebek katili" olan birisinin bu şekilde konuşması ciddi bir tepki oluşturacağı için bu tip açıklamalar yaptırılıyor. amaç gerçekten kalıcı bir çözüm, barış vs olacaksa olsa işe selo'dan başlarlar. erdoğan çok iyi biliyor ki bu işi bitirecek olan selo. dem partililer de bunun farkında. bu yüzden selo yerine apo söylemleri ile ortalık karışıyor. meseleye ters açıdan bakın her zaman. gerçekten çözüm istense bunun adresi apo olmaz. dem parti de çözümden yana değil.

erdoğan, fetö lideri ölünce "teröristlerinin sonu böyle olacaktır" gibi bir açıklama yapmıştı. peki sormak lazım, 25 senedir beslenen terör örgütü liderinin sonu neden aynı değil? kaldı ki gülen eceli ile öldü, yargılanıp asılmadı.

siyasi oyunlar bunlar.

safmısınız ? yoksa saf taklidi mi yapıyorsunuz ?
tam 2 aydır akape heyetleri bu konu ile ilgili olarak imralıya gidip geliyromuş
dün olmadı bu iş.

hani chp gelirse apo yu hapisten çıkaracaktı ?
ne oldu o iş ?

açıkçası ben bu "oyun kuruyoruz" sanrısını doğru bulmuyorum. her zaman her olasılığı düşünmek gerekir ki sonra sıkıntı büyümesin. devlet tarafından bir oyun kuruluyor olma ihtimali dursun bir cepte. diğer cepte de birilerinin sizi buna inandırıp başka işler çevirme ihtimali dursun. hangisi doğruysa daha zararlı çıkarsınız bunu hesap edeceksiniz önce, bir fikri desteklemek için.

eğer ülkenin güvenliği bu kadar önemli olsaydı ve burada abd ve israil'e karşı bir oyun kurulsaydı, daha ilk seçimde bop muhabbeti yapılmaz, gelir gelmez mayınları temizlemezler ve ne idiği belirsiz bu kadar tip de ülkeye alınmazdı. gelişmeleri tek başına değil, birlikte düşünmeniz gerek. son 20 yıldır, tc ibaresinin oradan buradan kaldırılmasından tutun, bu son olaya kadar gerçekleşen gelişmelerin hepsini bir arada düşünürseniz bu gidişatın türkiye lehine olmadığını da anlarsınız belki.

bu ülke insanının huyudur geç uyanmak ve ders almamak ama bu sefer üzerinde uyanacağınız bir ülke bile bulamayacağınız kadar büyük bir riskten bahsediyoruz. kendinize gelin.

izrayilin bu lağım çukuru coğrafyada rus ve çin destekli diğer ülkelerle başa çıkamayacağını anlayan amariganın b planıdır.
a planı dümdüz etmekti, yemedi.
yemez zaten.
şimdi amaçları kendilerine tabi olan kürtlerden bir kalkan oluşturup iranı zapturapt ve kontrol altına almak.
ükemizde bunu yapmaya kalkan yani cesaret eden çıktı ve gereken yapıldı. şimdi de sırf kendi bilmemnelerini garantiye almak uğruna ülkeyi ateşe atmaktan bahseder olmuşlar.
bu bir sır mı?
elbette değil.*
ben sabır sükunet ve tebessümle türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının bu konuya uyanıyor olmalarını izliyorum.
brics görüşmelerini bir de bu gözle izleyin bakalım ne çıkacak.
ayrıca;
yapılan onca şeye rağmen; hukuktan, eğitimden, ekonomiden vazgeçen bu beceriksiz angaje takımına rağmen; hayat ne kadıköy publarındaki dallamalardan, ne kendine kampüs cadısı diyen kansızlardan ne milliyetçiliği sağa sola salça olarak anlayanlardan, ne de kendilerini dinin temsilcisi sayanlardan ibarettir.
bu topraklarda bundan 100 yıl önce tazelenen hala çok sağlam, binlerce yıllık bir maya vardır.
eğer o maya devreye girerse masada pazarlığa oturmaya kalkanların oturdukları yeri çok iyi seçmeleri gerektiğini anlayacaklar da iş işten geçmiş olacak.
buna lüzum kalmadan çözebilecek varsa buyursun; peşrev sırası onlardadır.