odasını silahlarla dolduran hakimin görevden alınması

www.haberler.com/politika/a...

ogün samast'ın hakim olmuş hali. hakimiyet kayıtsız şartsız...yok lan bu o değildi.

şeriatçı hakim profili

siyasi olarak bakacağım olaya , 80'li yılarda en tehlikeli denilen şiddet örgütü dev- sol'du yine de hakimlere tek bir hakaret küfür edilmezdi salonda savunmalarda ki yüksek ses harici.
bir saygı vardı. deniz gezmiş idam kararını bile sukunetle karşılarken olagan olanı yapmış düzeni eleştirmişti karar sonrası.
ben kadıköy adliyesine çok giderdim bir ara bir hakim bahariye yada boğanın orada yürüdüğünde tanıyan esnaf yada kadıköy'de yaşayanlar hemen önünü ilikler yada başıyla selam verirdi .
şimdi adliyenin için ipleyen yok örneğin ağır ceza hakimini .
savcılar ayrı olay polisler bile boş geç diyor savcılara .
dhkp-c'nin savcı katletmesi saçmalıktan başka bir şey değildi zaten o olaydan sonra örgüt yok oldu gitti ,sempati duyanlar bile bıraktı mahallelerde örgütü.
kolombiya'da eskobar'ı bitirende adliye kurumuna saldırmasıdır .
mahkeme kürsüsü dokunulmazdır.

adalet mekanizmasının karar ve iddia mevkii bir ülkenin en önemli yeridir ama bizde ?????
adliyenin ciddiyeti kalmamış.

anlamadığım bütün yargıcamiası o odada oturmuş çay içmiş şimdi basına yansıyınca -araştırmacı gazeteci adını hatırlayamadım halk tv de yayınladı ilk, adamla konuşmuş ve adam haber değeri görüyorsan resmi yayınlayabilirsin demiş-, dün gece programda anlattı.
ardından bir görevden almalar falan...

yine de özgür basının ne denli önemli olduğunu vurgulayan bir durumdur

(bkz: bireysel silahlanma hakkı)

"izmir adliyesi'nde bulunan dinlenme odasındaki duvara silahlar dizdiği ortaya çıkan" ?! yani kendi odası bile değil, silahlarda emniyetin ele geçirip depoda falan tuttuğu silahlar galiba.

200 kişilik sınıflarda derse devam mecburiyeti olmayan okullardan mezun olup adamlar hakim oluyor. öğretmenlere formasyon dersinden önce bu hukuk fakültelerinin mevcutları azaltılıp 40'a indirilmeli. mezunlarıda görüyoruz maalesef. açık öğretim mezunu gibiler. türkçe konuşamayan adamlar hakimlik savcılık yapıyor. ne kadar ruh hastası kadın var avukat.

kendi bile adalete güvenmiyor ki odasına küçük bir ordu kurmuş. ilkel adalet yöntemine sıkı sıkı tutunan bir medeni adalet temsilcisi.

kendisi alkolik ama alkol alanlara zulmü ile nam salmış 4.murad, devrin ikon alkoliği, bekri mustafa'yı (alkol alamasın kontrolde olsun diye) ayasofyaya imam yapmış. bekribaba çaresiz imamlığa başlamış, 4.murad da hergün bilgi istiyor.. bir gün iki gün gelen haberler iyi, normal vs. ama 4.murad biliyor bekrisini, kükremiş.. demiş dikkati artırın, vardır mutlaka bir şey, bak yoksa kelleniz gider.. demişler sultanım inanın adam kusursuz, hatta eskilerinden iyi.. tek bir fark var: cenaze namazlarında tabut omuza alınmadan, bu eğilip mevtanın kulağına bişeyler fısıldıyor, duyamıyoruz, dua ettiğini düşünüyoruz velakin böyle bir usul önceden hiç görmedik.. 4.murad, tiz getürün bekriyi demiş getirmişler.. bre densüz ne fısuldarsın mevtaya anlat demiş. bekride ses de korku da yok. asarım keserim kelle külah, bekride bir tebessüm tınmıyor bile, içkiden mahrum edilmiş, gayrısı neyler bekriye.. sultanın karizma çızılmış ama merakı da gitgide katlanmış.. zorda.. çaresiz kalınca artık demiş ki bekriye: söyle ne fısıldadığını, imamlığın da bitsin var git evine.. anlaşmışlar.
bekri demiş ki: 'mevtanın kulağına diyorum ki, şimdi öte tarafa gidince sorarlar sana dünyanın, memleketin hali ahvali nasıl diye, de ki onlara bekri mustafa ayasofyaya imam oldu, varın ötesini düşünün.. onlar anlar demiş..
kıssayı niye mi yazdım.. aha fotodaki adam duvarında adalet mülkün temelidir yazan kuruma hakim atanmış... ötesini mi düşünemeyeceğiz....

konuya dair söylenecek çok şey var ama gerek yok. bu nedenle duvarını süslediği silahlara değinmek istiyorum.

fotoğrafı çok iyi incelemedim ama 25 tabancayı yasal ruhsatlı almak çok mümkün gelmiyor.

devlet hakimlerin alacağı silahlarda tüm vergi harç vs ne varsa muaf tutsa bile bunu 25 tabancaya kadar yapmaz.

hakim maaşıyla bu tabancaları satın alıp harçlarını ödemesi zor olduğu için silahlar büyük ihtimalle imitasyondur diye düşünüyorum.

otomatik tüfek gibi görünenler zaten 36 kalibre fişek atan şarjörlü av tüfeği.

bu tüfekler piyade tüfekleri modellenerek görsel olarak onlara benzetilerek üretiliyor.

çoğu sadece show amaçlı yoksa ava bile gitmek istemezsiniz. avda otomatik tüfekler çok sıkıntı çıkarır.

şarjörlü tüfekler besleme sorununu daha çok yaratır ama tüpten beslenen otomatik av tüfekleri de ithal kaliteli istisnalar dışında tutukluk yapmaya müsaittir.

hukuken 2 den fazla fişek kapasiteli tüfeklerle ava izin verilmez. tüplü olanlarda tüpe parça takılarak kapasite düşürülür. şarjörlülerde de 2 kapasiteli minnak şarjörler de gelir tüfekle.