ortaokuldaydım, küçük değilim yani, beden eğitimi hocamız her hafta tırnak kontrolü yapardı üstüne vazifeymiş gibi. ben de uzun tırnaklarını seven bir çocuktum. haftalarca üst üste uzun tırnaklarla gittiğim için parmaklarıma davul tokmağıyla vurduktan sonra bir gün elinde tırnak makasıyla gelip sınıfın ortasında tırnak diplerimi kanata kanata kesmişti tırnaklarımı
devamını gör...
ortaokulda cemaat yurdunda kalıyordum çünkü evimiz köydeydi ve köyün okulu beklendiği gibi iyi değildi. müzik hocası nerden öğrendiyse öğrenmiş yurtta kaldığımızı, bütün sınıfın ortasında bağıra bağıra "siz neden yurtta kalıyorsunuz, anneniz babanız yok mu?" bilmem ne diyerek azar attı. zaten yeni bir okula gelmişsin insanlarla iletişim kurmaya, ortama alışmaya çalışıyorsun tam böyle bir anda öyle bir azar attı ki o gün kaybolan özgüvenimi yıllar boyu zor topladım. ulan koskaca öğretmensin hiç mi bir çocuğu herkesin içinden azarlamanın nelere yol açaçağıni düşünemedin. kaç yaşında insansın hiç mi empati yapamadın. bak aklıma geldi durduğum yerde sinirlendim yine. sana da flütüne de lanet gelsin. zaten o kadar çirkindi ki belliydi içinin çirkinliğinin dışına vurduğu.
devamını gör...
ilkokulda öğretmeniz ceza olarak kulak mememizi ikiye katlar öyle çekerdi. acısını şimdi bile hissediyorum.
devamını gör...
bizim bir öğretmenimiz sınıf arkadaşlarımdan birini camdan sarkıtmıştı. sinirden gözleri dönmüştü adeta. bir de yine aynı kişi sürekli cin gördüğünden bahsederdi. titreye titreye dinlerdik lavuğu. doğru mu bilmem ama hakkında tacizci diye dedikodular dönerdi. allah'ın cezası herif
devamını gör...
çok dertli olduğum bir konudur. ortaokul matematik öğretmenim bana gerçekten kendimi hep gerizekalı gibi hissettirdi. matematik özürlüsü olduğumu düşündüm hep. özgüvenimi hep düşüren cümlelerle beni yaralamıştır. bende hep kendimi suçlardım. ama sonra liseye geçtim mükemmel bir matematik öğretmenimiz vardı. öyle bir matematik anlatırdı ki sınıfın en haylaz bile ders dinlerdi. gerçekten öğretmen var, öğretmen var. ortaokul matematik öğretmenime hakkım hiç helal değildir. gerçekten çok ağlattı beni derste öyle hakaretler ederdi ki hüngür hüngür ağlatırdı. ki ben çok ağlayan bi,insanda değilimdir.
devamını gör...
anaokul öğretmenim yüzünden öğretmenler benim gözümde yemeyen içmeyen s.çmayan insanüstü hatta isterse uçup öğrencilerini evde izleyebilen yaratıklar olmuştu. birinci sınıfta bu algımı değiştirecek muhteşem bir öğretmenim olmasa belki bir ömür öğretmenlerden korkabilirdim. daha 6 yaşındaydım ve yağmurlu gecelerde gökgürültüsünden korkup annelerin yanında uyurdum. anasınıfı öğretmenim olacak kadın beni nasıl korkuttuysa gökgürültülü bir gece aşırı korktığum halde öğretmen uçarak gelip görür korkusuyla annemlerin odasına girememiştim. yatak odasının kapısında betonda yatıp ağlayarak uyuyakalmışım. sonra da çok sağlam hastalanmıştım. bu da böyle trajikomik bir anımdır.
devamını gör...
kopya çekerken yakalamasi, insan görmezden gelir, birde egitimci olacaklar.
devamını gör...
ortaokulda matematik öğretmeni bize matematiği sevdirmek yerine nefret etmemizi sağlamıştı

bende sayılarla anlaşamayıp kelimelerle arkadaşlık etmeye başlamıştım
devamını gör...
"bi kızla bi erkeğin birbirinden hoşlanması doğaldır. seninle iki saat oturup konuşsak ben de senden hoşlanırım bu doğaldır." demişti kelek herif
devamını gör...
favorilerimizden tutup yukarı doğru çeken yusuf öğretmen umarım ölmüşsündür.
devamını gör...
"öğretmenin vurduğu yerde gül biter" safsatasının sebep olduğu derin izler.
devamını gör...
ortaokulda kadın bir müzik hocası, flütte yanlış notaya bastığım için flütü kafama çalmıştı. çok bozulmuş çok ağlamıştım o ara bu olaya.
lisenin ilk günü, ilk ders müzik. kadın ben ortaokuldan mezun olmadan 1 sene önce okul değiştirmişti. meğerse benim liseye geçmiş. tanıdı beni, iki senelik olduğumu sandı. dedim yok hocam ortaokuldan tanırsınız, kafama flütle vurmuştunuz deyince bozuldu :)
gördüğüm en burnu havada, en suratsız öğretmendir kendisi. lise boyunca bir kez bile almadım müzik dersi bu kadın yüzünden. lisenin müzik grubuna bile bu kadınla muhatap olmamak için girmedim. kadını görünce ilkokul-ortaokuldaki bütün kötü anılarım aklıma geliyordu.
devamını gör...
katkı payını ödemeyenleri, herkesin içinde tek ayak üstünde tahtaya kaldırıyorlardı. ne büyük rezillikmiş, özellikle de öğretmen kişisi için.
devamını gör...
6. sınıfta yaşlı bir matematik hocası vardı.anlatamazdı bile. size şöyle açıklayayım. biz ebob ekok konusunu bile anlamadığımız için 6 haftada işledi.ee ne zaman anladık biliyor musunuz? stajyer öğretmen gelip anlattığı zaman.yani o hoca anlatamıyordu . neyse onu geçtim . size anımı anlatayım.
ortaokulda sınıfın en çalışkan öğrencisiydim.yazılıda kopya vermezdim. direkt kağıdın üstüne kapanırdım.*ben nefes bile alamazdım.
neyse yazılı olduğumuz gün arkamda çalışkan olmayan notları düşük biri vardı. şöyle anlatayım ben tüm yazılılardan 90 üstü alırken o 70 civarlarında alırdı .
yazılı açıklandı. ben 94 almışım.arkamdaki çocuk 92 almış.hoca sınıfın ortasında bana bağırmaya başladı. sen ona nasıl kopya verirsin.kopya çekmekten kötü bir şey varsa kopya vermektir.sen ne iğrenç insansın.( millet her b..u yer bir şey olmaz ben bir şey yapmadığım halde her şey bana patlar.12 yaşında dinsiz , sahtekâr, insanlıktan yoksun ilan edildim.)
işte ders bitti , hoca çıktıktan sonra ben başladım sınıfın ortasında bağıra bağıra ağlamaya.her zaman çalışkan olduğum için çoğu zaman nefret edilen kişiydim. ama gelin görün ki o gün sınıftakiler bana destek çıkıyor.hocanın arkasından sövüyorlar . o çocuğa da kızdılar hep sen ondan kopya çektin diye kızın yemediği azar kalmadı diye.ben o çocuğun kopya çektiğini düşündüm ama her nedense onun yüzüne bunu söylemedim.
bu olaydan sonra hoca, arkamda oturan çocuğa derste sürekli sorulara kaldırdı. bakıyoruz çocuk baya iyi çözüyor soruları.ilk başta hoca afalladi tabii.içimden dedim iyi ki çocuğa kopyacı dememişim.yoksa kendimi kötü hissederdim valla . yani çocuk ders çalışmaya başlamış. ama gelin görün ki hoca benden özür dilemedi.çocuk soruları çözdükçe hoca aferin derdi .
proje döneminde *en az ortalamam matematik olduğu için projeyi matematik dersinden seçtim.hoca bir hata uydurup projeye 90 verdi ve ortalamam düştü tabii. hayatımda ilk ve tek yaptığım proje yüzünden notum düşmüştü.
yıl sonunda bizim sınıftaki bir çocukla olan olay *yüzünden. çocuk hocaya maddi ve manevi tazminat davası açıp kazandı.hoca o yıl emekli olacaktı artık.
yıl sonunda ödevlerimizi gösterirken çalışkanlardan bazılarına okuma kitabı , test kitabı vs. hediye etti. bana da gazatede son sayfada bulunan çözülmüş bulmaca verdi.yıl boyunca seni sınadım falan. bu ne lan! kafamdan kaynar su döküldü. özür dilerim cümlesi ağzından geçmedi.özrü kabahatinden beter.sen kimsin de beni sınarsın ha! bari işe yarar bir şey ver !
lisede sayısalcı olmama rağmen matematikten nefret etmemi sağladı o hoca.
8. sınıfta teog 2 günü ben en arka sıradaydım.sınıfa gözetmen olarak ise o matematik hocasının ikiz erkek kardeşi geldi. *kitapçık dağıtırken hata yaptı ve en arka üçlüye aynı kitapçık denk geldi. ben orta sıradayım.yanlarımdakiler ise çalışkan olmayan ,sürekli kopya çekenler. bu konuda tüm okul o ikisini tanıyordu. hoca dedi ki kopya çekenin de kopya verenin de sınavını iptal ederim.zaten sınav heyecanım vardı . bir de o travmayla beraber acaba 6. sınıfta olan şey yine mi olacak diye daha da kötü oldum.
sınav esnasında hoca sandalyesini alıp benim sırama yapışık bir biçimde oturdu .sürekli kağıdıma ve bana baktı. o sınav süresince o kadar stresliydim ki ölecektim.çok şükür kağıt alma olayı falan olmadı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"öğretmenlerin neden olduğu travmalar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim