yazar: can gürses
yayım tarihi: 2017
yazarın üçüncü romanıdır. her günü on yıl değerinde bir aşkın kahramanları olan mahur ve nafiz'in gerçeküstü, büyülü hikayesini anlatır. anlatılan olaylar 1932 yılında geçer ancak bu büyülü aşk 2020'ye kadar uzanır.
yayım tarihi: 2017
yazarın üçüncü romanıdır. her günü on yıl değerinde bir aşkın kahramanları olan mahur ve nafiz'in gerçeküstü, büyülü hikayesini anlatır. anlatılan olaylar 1932 yılında geçer ancak bu büyülü aşk 2020'ye kadar uzanır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "evernevergreen" tarafından 15.02.2021 17:53 tarihinde açılmıştır.
1.
yakın zamanda çok sevdiğim canım arkadaşımın önerisi ile can gürses'in okuduğum ve çok beğendiğim kitabı. kitabı doğal olarak çok beğendim. tabii bunda öneren kişinin çok katkısı var:) önceden ben önerip "influence" ediyordum. ama osman'dan sonra işler değişti. artık o öneriyor ben okuyorum. onun önerileri dışında da okuduklarım var ama onun önerdikleri nedense daha çok ilgimi çekiyor :) doğru listelerden doğru kitaplar koyuyor önüme, beğendiklerine bakarak zevkine güveniyorum :) demek ki benden daha iyi bir okur...
kitabı okurken dilini çok beğendim. yazarın diğer kitaplarını da aldım ancak henüz başlamadım eminim onda da güzel cümlelerle kurulmuş iyi hikayeler vardır. ancak yazarın bir röportajını dinledikten sonra kitaplarına karşı heyecanım yok oldu. uzun uzun düşünerek kelime kelime kurduğu cümleleri uzun aralıklarla söylemeye başlayınca cümlenin sonunu ve başını kaçtı haliyle. röportajı ısrarla dinlemek istesem de içime hafakanlar bastı. bu etki kaybolduğunda tabii yine okumak isterim.
birkaç alıntısı da şu şekilde
aşk politiktir. çünkü bir insanı bekleyen bir insan, bu dünyadan umudunu kesmemiştir. bir insanı beklemek, sosyalizmden hatta anarşizmden bile ütopiktir. iki âşığın buluşması, tüm ütopyaların ümididir.
kitabı okurken dilini çok beğendim. yazarın diğer kitaplarını da aldım ancak henüz başlamadım eminim onda da güzel cümlelerle kurulmuş iyi hikayeler vardır. ancak yazarın bir röportajını dinledikten sonra kitaplarına karşı heyecanım yok oldu. uzun uzun düşünerek kelime kelime kurduğu cümleleri uzun aralıklarla söylemeye başlayınca cümlenin sonunu ve başını kaçtı haliyle. röportajı ısrarla dinlemek istesem de içime hafakanlar bastı. bu etki kaybolduğunda tabii yine okumak isterim.
birkaç alıntısı da şu şekilde
aşk politiktir. çünkü bir insanı bekleyen bir insan, bu dünyadan umudunu kesmemiştir. bir insanı beklemek, sosyalizmden hatta anarşizmden bile ütopiktir. iki âşığın buluşması, tüm ütopyaların ümididir.
devamını gör...