otobüs kazası

haberi alınınca çok da şaşırtmayan kazalar.
" antalya'ya gitmekte olan kamil koç firmasına ait otobüs şarampole yuvarlandı, 9 ölü 35 yaralı..." . bu kazalarda da neredeyse bir stadyum dolusu insan kaybediyoruz. 40 veya 50 sene içerisinde bu kazalarda ölenler oldu, ağır veya hafif yaralananlar oldu, bedensel veya psikolojik hasar alanlar oldu. ama sorulması ve yanıtlanması gereken sorular da var. mesela kazayı yapan şoförün sağlık muayenesinden ne zaman geçtiği veya geçip geçmediği, şoförün ruhsal durumunun direksiyon başına geçmesine elverişli olup olmadığı, otobüs firmasının kaçıncı kazası olduğu, firma yöneticilerinin sorumluluğu ve ceza alıp almadıkları hususunda sebepler sorgulanmadıkça ve önlemler alınmadıkça böyle facia haberleri de kesilmeyecek. sebepleri sorgulamaktan ziyade de " takdiri ilahi, kader, mukadderat, vade" gibi kavramlar kullanmak çok basit geliyor.

yine bir doğu firması yine milyonlarca saat yolculuk ve yine bir kaza. bugün de bodrum van seferini yapan bir yolcu otobüsü malatya akçadağ'da yoldan çıkıp tarlaya yana devrilmiş. ağır yaralı yolcular olduğu soyleniyor.
artık buna bir önlem alınmalı. aşti otogarı transit geçiş yapan otobüslere kapatılmalı. yolcusunu ankara'da indirip başka bir otobüsle ve başka şoförlerle yola cikilmasi zorunlu hale getirilmeli. ankara merkez otogarı olmalı yani. çok mu zor bu zorunluluğu getirmek.