oytun erbaş ve kendini imha süreci

doktor. radyoloji asistanı olarak başladığı hekimlik kariyerine fizyoloji ile devam etmiş ardından farmakoloji bölümüne geçmiştir.

yaptığı tedx konuşmalarında üslubu ve farklı bakış açısı ile yıldızı parlamıştır.

2020 başında koronavirüs hakkında verdiği demeçler ile televizyonlarda boy göstermiştir. ne yazık ki yaptığı tahminler ve sunduğu açıklamalar pandemi süreci ile ciddi farklar göstermiş ve oytun hoca, en azından medya da sessizliğe bürünmüştür.

kendisinin kırılamaz tus rekorlarına ve profesyonel hayatında elde ettiği başarılara sonsuz saygım vardır. fakat pandemi ile ilgili pek de emin olmadığı sularda yüzerek kendini imha ettiğini düşünmekteyim.

doğrusu olmayan adam şeklinde kolajlanan videolarını da yüzümde buruk bir gülümseme ile takip ettim.

ümidim kısa süre içerisinde insanlar ile sahip olduğu ve uzmanlık alanı dahilinde olan bilgileri tekrar paylaşmasıdır.

(bkz: herbokolog) olmanın uzun vadede sizi rezil ettiğini gösterir imha sürecidir.

deneysel tıp literatürüne 0 katkısı ile tvlerde boy gosteren bir hocamız. dersleri gayet eğlenceli ve kaynatılabilir biridir.

hiç ortalıkta görünmemesi daha iyi olduğundan, insanlık açısından faydalı bir süreç olduğunu düşünüyorum.

kendisini çok sonra bir tedx konuşmasıyla tanıdım. sempatik bir adamdı aslında ama demek ki bu herkesi esir alan yüzyılımızın hastalığı olan meşhur olma, herkesin sizin sevip tanıması isteği, insanların kafayı yemesine neden oluyor ve “aman ne yapayım da gündem olayım” derdi bir süre sonra sizi pimi çekilmiş bir bombaya dönüştürüyor. haliyle nerede patlayacağınız pek belli olmuyor. herkes insan, hata yapabilir tabi ki ama bu hatalar bana göre halis olmayan niyetlerle yapılınca, çabucak tüketip bir kenara atmaya programlı toplum sizi ya linç ediyor ya da unutuyor. (ya da ikisini bir arada yapıyor her neyse...) başka eğlencelere doğru yelken açıyor. bence aslında kimsenin derdi bilgilenmek değil. derdi bilgilenmek olan zaten bunun için ne çaba sarf edilmesi gerekiyorsa o çabayı sarf ediyor. günümüz geçsin, anı dolduralım, bu arada üç beş işe yaramaz hap bilgi öğrenir, biraz şaşırır biraz cahilliğimizin farkına varır sonra da bugün de ne çok şey öğrendim zannedersek ne ala. oytun hoca ya da esg’nin anlattığı şeyler çok kitabi, alıp götüren şeyler değil. mutlaka alanında uzman, bilgili, değerli akademisyenler ancak bunların anlattığı şeyleri biraz mürekkep yalamış, okumuş, yazmış, çizmiş herkes aşağı yukarı biliyor ama toplumun genel bilgi düzeyi o kadar yerlerdeki (celal şengör bir ara afganistan olarak tanımlıyordu. o kadar kötü mü bilmem ama) biraz değişik bir şeyler duyunca kişiler de bunu güzel satınca ilgi hemen o kişinin üstüne kayıyor.

kitabını ilk gördüğümde 2000'lerin başlarında çıkmış "little black book of psychiatry"'e benzettiğim, kendisiyle aynı ortamda olduğumda da anlatımında bir miktar eksikler bulduğum, bu nedenle de bilimsel alt yapısına pek güvenmediğim, fakat zeki bulduğum bir şahsiyettir.

uzmanı olmadığı bir konuda açıklama yaparak hem halkı kötü yönlendirmiş hem de kendini rezil ermiş meslektaşım. bazen hayattaki en önemli şey haddini bilmek. ayrıca bir insanın tusta 100 kere derece yapması onun çok zeki olduğunu değil, iyi ezber yaptığını, oyunu kuralına göre oynamayı bildiğini gösterir. doktorluk tus derecesinden bağımsız bir kavram. anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez ilçelerinde yıllarca tek başına hastaneyi çevirmeye çalışan cesur, çevik doktorlar tanıdım. koyun bakalım oralara bu insanları ne kadar dayanabiliyorlar. bir de iyi dereceler yapıp özel hastanelere kaçmayan, periferde hizmet aşkıyla yanıp tutuşan nice hayat boyu unutamayacağım örnek alınası meslektaşlarım oldu. onlar da olmasa hepten umudumu kaybederdim, iyi ki varlar.

hekim de olsa şarlatan şarlatan mış dedirtmeyi başarmış bir uyanık. yetmemiş tıbbi makale referansının bug'ını yaratmış. artık yalanlardan medet umar durumda. rating için kullanıldığını göremeyecek kadar yetersiz..zaafları nedeniyle her gün bir önceki günden daha güvenilmez olmayı göremiyor.
bir psikiyatr meslektaşına kesin ihtiyacı olduğunu (bir hekime bir avukat olarak) tavsiye etmek biraz tuhaf tabi farkındayım. ama malesef gereken de bu..

boş teneke .
aslında zihinsel engelli.
pandemi başlangıcında bende merakla izliyordum, tabi virüs ve salgın konusunun cahiliyim bu boş tenekede bir şeyler söylüyor bende mal mal dinliyorum , iki üç baktım uçmaya başladı o ara pandemi ve virüs ile ilgili bilgiler net'e düştükçe bu boş tenekenin söyledikleri palavra olduğu meydana çıktı .
ırklar konusunda atıp tutuyordu , ünlü roma-italya salgınıolmuş milat dönemi galiba, günde 5000 insan ölüyor.
roma ve italya okumuş olan bilir çok ırklı bir yapı ,bilhassa lejyon ve köleler , asya'dan ispanya'ya afrika'dan arabistan'a ,hatta ingiliz adalarına her çeşit insan var , köle-gladyatör,asker-misafir (turist) ,ticaret erbabı,yabancı çalışan ama ölenler her kesimden,roma gibi bir devlet belirli ırklardan ölen olsa kayıt tutardı.
palavracı olduğu ilgi manyağı olduğu ağzının da laf yaptığı belli oldu, zaten doktorlar genel kültür cahilidir , kendi konuları dışında konuşulacak insanlar değillerdir.
bu da öyle.
ilginç bir şey söyleyeyim de yalan dolan fark etmez,ilgi çekeyim diyen biri, tipinde davranışlarında hayır yok.

good doctor dizisinde ki olayın düşük versiyonu.