oytun erbaş'ın akademiye beslediği aşağılık kompleksi

oytun erbaş, "biz anadolu'dan gelmiş, bir şeyler yapmaya çalışan çocuklarız. o çocuklara hep dur dediler. eğer bu hükümet olmasaydı bizim öğretim üyesi olma şansımız yoktu" ifadelerini kullandı.



buradan
adam youtube videolarında garip açıklamalarıyla gündem olmuştu.
bu ülkede gündem olmak için ak yerine kara diyebilirsiniz, gerizekalı olduğunuzu düşünürler ve tt olursunuz.
geçmişini gözden geçirdim, tıp okumuş, tus'da 7 kere birinciliği varmış, üzüldüm! eğitim, bazı öküzleri ne yazık ki yontamıyor.
sen ki başarınla bir yerlere gelmişsin, yemek tarifleri ve kayırmacılıkla profesör olanları görememişsin. aldığın eğitime sıçayım.
nedir bu aşağılık kompleksi? avrupa'da doğan çocukla afrika'da doğan çocuğun eşit sayılacağı, başarısının ödüllendirileceği tek alan eğitim alanıdır.
bazıları türkiye'de doğar, çok çalışır, başarılı bir kariyer elde eder ama insan olamaz. aşağılık kompleksini aşamaz. aga sen noelini yurtdışında geçirememişsin veya kaliteli kıyafetler giyinememişsin diye ''ak parti var olsun anadolu insanları da akademisyen oluyor'' diyemezsin.
az biraz ak parti öncesi akademisyen olanlara bir bak, kalite kıyaslaması yap.
akademisyenlik günümüzde popüler bir meslek oldu deseydi, bilim değer kazandı deseydi anlardım.
elbette ülkede akademisyenlik popüler bir meslek oldu, ama bilim değer kazanamadı. akademisyenlik bazı siyasi ve dini ideolojilerin arka bahçesi oldu.
benim gözümde bir tiktok fenomeni erbaş'tan çok daha değerlidir.

ayrıca o koyu gözlüklerini de sıçmak istiyorum, sinirlerimi bozdu karaktersiz adam.

primci oytun. siz konuştukça daha çok kazanıyor.
sorunları olduguna eminim, tanışmak isterdim doğrusu.

şu "corona türkleri etkilemez" diyen kişi değil miydi oytun erbaş? haklısın sayın erbaş, akp olmasaydı sizin gibilerin öğretim üyesi olamayacağına katılıyorum.

cümlelerinde bir nebze de olsa haklı olan akademisyendir. bazı fakültelere, burjuva olmadığınızda girme şansınız maalesef söz konusu değildi. hala bazı fakültelerde hocalar hangi liseden değil hangi fransız lisesinden mezun olduğunuzu sorarlar.

bu adamdaki şive beni çok yoruyor. teşekkürler.

hikâye olay. bilenler bilir türkiye cumhuriyeti 1929 yılından beri her yıl düzenli olarak yurtdışına akademisyen yetiştirmek için bursiyer gönderir. bütün masraflarını karşılar. bugünün akpartili bir çok milletvekili, bakan, gazeteci bir sürü kişi vakti zamanında devletin verdiği bu bursla köyünden çıkıp ingiltere'de amerika'da okudu.

yersiz ve yalan yanlış argümanlara dayanır.

halamı örnek vererek çok rahat bir şekilde çürütebilirim bu iddiasını. seksenli yıllarda üniversiteyi bitirip türkiye cumhuriyeti devletinin açtığı sınava giriyor ve kazanıyor. anadolu'nun küçük bir ilçesinden çıkıp amerika'ya lisans üstü eğitime gidiyor, gelince de öğretim üyesi olarak göreve başlıyor. evet benim dedem pazarcı değildi ama o da devlet memuru idi, geliri sabitti, fabrikatör veya toprak zengini değildi. cumhuriyet verdi halama o imkanı, yoksa nasıl gidecek oralara okumaya? asıl eskiden anadolu'nun bağrından kopan gençlerin önü açıktı, tek şart başarılı olmaktı. şimdi eğer birilerinin torpil listesinde adınız yoksa, değil öğretim üyesi olmak, temizlik personeli bile olamazsınız üniversitelerde. oytun bunu bilmiyor mu? bal gibi de biliyor. sadece bunun tersini söylemek işine geliyor, belli ki çıkarı var. atın fava, bekleyin. bir danışmanlık vesaire alır yakında.

bu arada akrabalarımın arasında çok doktor, avukat, mühendis falan var. hepsi de yaşadıkları ilçe demeye bile şahit gereken, küçücük, köy gibi bir yerden çıktılar ve okudular, üstelik oranın ilköğretim okulu ve lisesini bitirerek. şimdi hepsinin çocukları özel okullarda okuyorlar. oytun efendi buna da bir açıklama yapabilir mi? çarpıtmaca yok ama!

soyadı erbaş olan kimselere karşı bende iyice önyargı oluşturan başlık.

olm oytun, meslekten men edilmeme nedenin boktan bir ülkede yaşaman bunu bil.

tus şıkkı doldurmayı bilim sanan tipe "çüş" demessen bunlar oluyor işte.

oğlum olursa adını oytun koymayı düşünüyordum bu adam popülerlesip iyice saçmaladıktan sonra vazgeçtim .
ismine rezil etti hep ...

hükümet ile bir ilgisi yok, istanbulda el değiştiren tahakküm diyelim biz ona.
veya "mediocre islam" kliği ile gelen ufak bir bundle.
dedikleri yanlış değil ama eksik.
bir tane de örnek bırakayım, "af buyurun" akit gazetesi

herkesin kendine adalet ve eşitlik istediği okumuş yobazların coğrafyasında "anadolu insanı" oytun, "bir karikatür üzerinden" abayı yine doktorlara vuruyor.
kolpadan devam mı oytun?
doktor lazım olmuyor mu?

oytun denen ağabeye böyle giderse deli gömleği giydiririz. kendisi manyak olmaya karar vermiş.

zaten gündem olmak veya tanınmak için saçma sapan söylemlerde bulunuyor.

ben bu kişinin psikolojisinin pek yerinde olmadığını düşünüyorum sadece sözlerinden değil tavırlarından da bu kendini belli ediyor kendisine en yakın zamanda psikolojik destek almasını tavsiye ederek geçmiş olsun diliyorum. bir de bu adamın sözlerini neden takıyoruz bu kadar? ben çıkıp şu cümleyi söylesem haber yapmazsınız bunu neden yapıyorsunuz?

yahu bu adam otistik değil miydi? tedex'lere cıktı falan... otistiklerin aşağılık kompleksi oluyor muymuş?

yağmur adam yalan mıydı yani?

yıkıldım şu an.

bir an ekşi'deyim sandım...sanırım birçoğumuz ekşi sözlük yazarı aynı zamanda..
oradaki başlıklar biraz sonra burada da açılıyor..yahu ne oytun'muş be kardeşim,orada şey yazılmış; biliyorum sen de burada bir yazarsın ve burayı okuyorsan....vs.vs.
oytun'cuğum eğer burada da yazarsan sen bir akrep'sin bunların biri bir kulağından girer,bir kulağından çıkar,hiç ırgalamaz seni kardeşim..boşveer goca ödemiş'li,sen benim fikriye hanım teyzemin torunusun.küçücükken hayatımda gördüğüm en güzel gülümseyen kıvırcığısın.ne yapalım böylesin,ilgiyi,sevilmeyi önde olmayı çocuksu bir büyümeyişle devam ettiriyorsun,seviyorsun.ama olsun.bir gün elbet sen de büyüyeceksin canım.burayı okursan mesaj yollarsan kim olduğumu söyleyeceğim.bakalım ablanı hatırlayacak mısın?

bence düşüncelerini çok keskin ifadeler kullanarak anlattığı için yanlış anlaşılıyor. mesela bir videosunu baştan sona izlediğimde garip çıkarımlarda bulunmuyorum. konuşmanın tamamını dinlemek gerek. bu tüm konuşmalar, olaylar için geçerli aslında. bu ne biçim açıklama dediğiniz her durum için açın baştan sona dinleyin. yoksa önünüze gelene paldır küldür saldırıyorsunuz. azıcık sakin olun.

eğitimini alıp, ne olmak istiyorsan olsaydın tamam da torpille olunca hiç anlamı kalmıyor be oytun! biz o çocuklarız diyorsun, o çocukların hepsi torpille “haksız yere” bir yerlere gelince doğru mu yapmış oldunuz?!

ve evet haklısın, bu hükumet olmasaydı torpilsiz hiç birinizden akademisyen olmazdı! tezsiz, makalesiz, eğitimsiz ama torpilli cahil doçentlere, prof.lara, öğretim görevlilerine bu ülke akp hükümeti yüzünden şahit oldu!

keşke arınızla, namusunuzla, torpilsiz, kul haksız başaramasaydınız ya da ciddi ciddi emek vererek, alın teriyle, bileğinizin hakkıyla başarsaydınız bazı şeyleri!

keşke biraz daha seçici olunsa kimin öğretim üyesi olacağı hakkında. taşradaki birçok üniversitede o kadar kalitesiz öğretim üyeleri var ki, adaleti sağlayalım derken yol geçen hanına dönmüş üniversiteler var artık. bu kadarı da olmalı mıydı gerçekten?

narsistlik de ömür boyu sürmez ki ben hoca. yıldırdın valla.

sökeli değil,izmir ödemiş doğumlu.babası pazarcı değil,banka yöneticisi söylediği tek doğru; bu hükümet olmasa akademisyen olamazdım