özdağ ile kılıçdaroğlu'nun anlaşamadığı konu

halk seçtikten sonra sırf ben sevmiyorum diye birini görevden almak demokrasi kavramına ters düşer. bir yolsuzluk, suç vs ortaya çıkarsa yargılanır o zaman gereği yapılır. demokrasi yandaşı olan bizleriz. kafasına eseni görevden alan diktatör bu ittifakta değil ümit başkan.

kılıçdar ırkçılığı tetikleyen ve bir iç ya da dış savaşa mahal verecek herşeyden kaçar, özdağ ise militaristtir. yani her yerde savaşacak birşey arayıp bulur. bu yüzden aynı potaya geleceklerini düşünmüyorum. cumhur ittifakının ise tamamı bu görüştedir. erdoğan açılım süreci zamanında dış mihrakların höt demesiyle birden militarist oldu. bu tür partiler küresel dev silah tüccarları tarafından desteklenir. yeter ki sürekli bir kızışma durumu yaratılsın, silah alınsın. aldığınız her silahın yarısını da husumet yaşanılan örgüte gönderir ki iyice ortalık gerilsin, daha fazla silah alınsın.
bir ara savaştayken azerbeycan başkanı donsuz ermenilerin silah desteği konusunda kim tarafından fonlandığını sormuştu mesela. cevap muhtemelen yine kendisi tarafından. küresel savaş sanayi, önce ermenileri gazladı, sonra azerbeycana silah sattı, yarısını da ermenistana gönderdi.
kılıçdar terör sorununa köklü bir son verme iddiasıyla geliyor. dev savaş cihazları almak terörle mücadele değil. ekonomiyi düzeltip, bilimi geliştirip teknolojik yatırımları desteklemek yerine aselsan çalışanlarını öldürüp askeriyenin üretim fabrikalarını satarsanız, 'dış güçler'den aldığınız her silahtan bir tane de pkkya almış olursunuz. savaşsever ezikler de vatanseveriz diye dolaşır durur.
ülkenin kimsenin canına falan ihtiyacı yok. eğitimine, teknolojisine, bilgisine, ekonomik gücüne ihtiyacı var.

özdağ haklı. kayyum olayını şartlı protokole bağlasınlar bence.
tekrardan teröre yardım ve yataklık yaptıkları tespit edilmesi halinde şeklinde...

hdp=pkk

kayyum isteyen = erdoğan

özdağ hdpkk'ya kayyım şartı getirmiştir kk'da kara kara düşünmüştür.