pandemide düğünlerin hız kesmeden devam etmesi

anlam veremediğim bir durumdur.
tamam evlenmek istiyorsanız kendi aranızda evlenin ama hiçbir şey olmamış gibi tüm akrabaları çağırdığınız kalabalık düğün yapmanın şimdi zamanı mı? canım kıymetli deyip gitmek istemesen bir ton laf işitiyorsun. ne bu acele.

benim küçük aklımın almadığı olaydır. bir insan böyle bir devirde neden evlenir acelen ne heyecanın ne. yüzyılda bir başa gelecek bir virüsle uğraşırken neden evleniyorsun düğününe bir sürü akraba çağırıyorsun. korona bulaştırma partisi düzenlemeye çalışıyorsun resmen. son derece aptalca bir harekettir. yangından mal kaçırmaktır. hiç bir şekilde bu avam hareketi kabul edemem. 10 yıl önce gördüğüm akrabamdan virüs kapmak hiç istemem.

pandemi döneminde evlenmiş biri olarak içerisinde bulunduğun durumdur.
marttan önce yemekli bir düğün yapma planı ile kır bahçesi ayarlamıştık , sonra koronavirüs geldi. vakalar artıp yasaklar geldikçe, düğünü ertelesek mi diye düşünüp, seneye daha iyi olmayabilir diyerek yine kır bahçesinde sakin nikah töreni yapmaya karar verdik.
sadece en yakınlarımızla oynamadan, göbek atmadan, nikah yaptık. sadece biz(gelin ve damat) dans ettik kalan kimseyi yerinden kaldırmadık. yemek vermedik, insanlar yemek yerken maskesini çıkartmasın dedik, üzerimize takı taktırmadık, hepsi bir kutunun içine kondu. gidip herkese sarılıp şapır şupur öpmedik.
kuaförde saç makyaj yaptırmadık.
sonuç ne oldu,
inanılmaz bir nikah oldu, nikahtan sonra herkes mekanın manzarasını ve gelinliğimi konuştu. kimse yemek yoktu oynamadık kurt dökemedik aman öyle düğün mü olur demedi.
düğünde yemeğe vereceğimiz parayı alıp dış çekim için harcadık, kalanı ile araba alırken kullanmak üzere yatırım yaptık.
herkese davetiye gönderdik, şehir dışında olan yaşlı olan riskli olanları aradık gelmezseniz gücenmeyiz, sağlık daha önemli dedik. gelmeyen hediyelerini birileriyle yada banka yolu ile gönderdi.
oyun havası halay vs. olmadı zaten sevmiyorduk işimize geldi.
kimse sarılıp şapır şupur öpüp makyajımı bozmadı.
en yakın kız arkadaşım annem ve yengemle evde gelin odası yapıp birbirimizin saç ve makyajlarını yaptık, düğün makyajı için kuaföre vereceğim paraya kaliteli makyaj malzemeleri aldım, hala da kullanıyorum. hem de kadın kadına daha çok eğlendik, anneme makyaj yaparken fotoğrafım var.
düğün sonrasında düğüne gelen bir kişide bile korona çıkmadı.

not: nikahı yine de düğün mekanında yaptık çünkü belediyenin nikah salonlarının aksine açık havada ve sosyal mesafeyi koruyabileceğimiz kadar büyüktü. dış çekimi de aynı yerde yaptık.

geçen gün çokta yakın olmayan bir komşunun oğlu kart getirmiş hemde şehir dışına davet ediyorlar şuursuzluğa bak evden çıkmıyoruz dügüne gelcez.bu nasıl kendini önemsemektir.

pandemide toplu taşımanın devam etmesi ve fabrikalarda üretimin devam etmesinden çok da farklı değildir.

düğünün asıl sebebi gelin-damada gelecek olan takılardır. neticede para gelecek yerden sağlık esirgenmez.

bir dönem bazı illerde düğün merasimleri yasaklandığında insanların yasak olmayan yakın çevre illerde düğün yaptıklarına şahit olduktan sonra doğruluğuna inandığım durum.

toplumun vazgeçilmeyen alışkanlıkları vardır. deprem de olsa, salgın da olsa, şehitler de olsa bu böyledir,hiç değişmez. biri acı çekerken diğeri umursamaz, sevinir. ateş düştüğü yeri yakar der, geçiştirilir. elbette ki hayat devam ediyordur ama bazı konularda duyarlı olmak hepimizin zorunlu görevi olmalı. kimseye zarar vermeden acısı da olsa saygı duyarak anlayış gösterilmeli.
bahse konu düğünler ile ilgili de, elbette devletin koymuş olduğu kurallar uygulanıp ona göre hareket edilmelidir. etrafta görülen o kadar çok şey var ki, düğüne gelmedin, yok şöyle yok böyle gereksizler boş söylemler ve dedikodular ile insanları kırmakta hoş değildir.
covid 19 salgını nedeni ile hayatımızda bir çok şeyin artık eskisi gibi olmadığını toplumun anlamasının kolay kolay olmayacağı da aşikar.

kezbanların yoğun baskısı sonucu devam eden düğünler. evlenmeyi başarı sanan toplum da normaldir.

yahu kıy nikah geç, pandemi bitince tepinirsin. ama pardon bizim milletimizde tepinmeden aynı evde yaşayamazdı nikahlılar, değil mi? elalem ne der valla a aaaaa!

hepimizin canına kast edilmesidir. bir anlamı yoktur aylarca bekleyen insanlar yine bekler.

ölüm korkusuyla gelen soyu devam ettirme güdüsü.