1.
köpeklerle yapılmış enteresan bir deneydir. köpeklerin yemek yerken salya salgıladığı görülür. deneyde zamanla köpekler yemek yerken değil onlara yemek getiren kişiyi gördükçe salya salgılamaya başlar. yahut yemek kabını gördükçe salgılama olur. buna psikolojide klasik koşullanma deneyi denir.
devamını gör...
2.
klasik koşullanma mı ,
koşullandırma mı,
ya başlık yanlış, ya da tanım.
koşullandırma mı,
ya başlık yanlış, ya da tanım.
devamını gör...
3.
ikinci dünya savaşında alman tanklarına karşı sovyetlerin kullandığı savaş tekniklerinden birine de ilham olmuştur.
alman tanklarıyla baş edemeyen sovyetler, yüzlerce köpeği barınaklarda günlerce aç bıraktıktan sonra et dolu tankların önüne çıkartarak zil sesi yerine tank görünce koşullanmalarını sağlamış. daha sonra köpeklere bomba bağlayıp gelen alman tanklarının üzerlerine salmışlar. ancak kimilerine göre başarılı olmuş bir girişimken kimilerine göreyse köpeklerin çoğu daha alman tanklarına ulaşamadan patlayıp rus ordusuna zarar verdiği için başarısız olmuş bir girişim olarak anlatılır.
alman tanklarıyla baş edemeyen sovyetler, yüzlerce köpeği barınaklarda günlerce aç bıraktıktan sonra et dolu tankların önüne çıkartarak zil sesi yerine tank görünce koşullanmalarını sağlamış. daha sonra köpeklere bomba bağlayıp gelen alman tanklarının üzerlerine salmışlar. ancak kimilerine göre başarılı olmuş bir girişimken kimilerine göreyse köpeklerin çoğu daha alman tanklarına ulaşamadan patlayıp rus ordusuna zarar verdiği için başarısız olmuş bir girişim olarak anlatılır.
devamını gör...
4.
(bkz: köpeği olmuşsunuz) dedirtir.
devamını gör...
5.
ivan petroviç pavlov; sindirim sistemi üzerine nobel ödülünü de almasını sağlayan araştırmalar yapıyordu. deney amaçlı kullandığı köpeklerin midesini kesip, bir hortum yardımıyla bu salgıları alıyordu.
mide ve tükürük salgılarının nasıl olduğunu ve nelerden meydana geldiğini anlamaya çalıştığı dönemde, köpeğin henüz eti görmeden deneyi yapan kişinin ayak seslerini duyduğunda da aynı güçte salya salgılaması dikkatini çekti.
bu gözlemden sonra pavlov, köpeklerin niçin yiyecek verilmeden önce salya salgıladıkları sorusunun üzerine gitti ve araştırmalarını bu yöne kaydırdı.
pavlov, yaptığı bu gözlemlerinden sonra, aç bir köpeği ses geçirmeyen bir odaya yerleştirdi. deneye başlamadan önce, bir şekilde köpeğin salyasının ağzından dışarı çıkmasını sağladı ve daha sonra çıkan salya miktarını da kayıt altına aldı.
deneye geçildiğinde ise koşulsuz şartlanmanın oluşabilmesi için köpeğe yiyecek vermeden sadece zili çalmaya başladı. başlangıçta, normal olarak köpek herhangi bir salya tepkisi göstermedi. pavlov daha sonra zil sesinin hemen arkasından köpeğe et parçaları vermeye, doğal olarak da köpek salya akıtmaya başladı.
deneyin bir sonraki adımı ise et parçaları ile zil sesini eşleştirmekti. pavlov, et parçalarını köpeğe atmaya başladığı anda asistanları da aynı anda zili çalıyorlar, böylece köpeğin algı olarak et ile zil çalmasını eşleştirmesini istiyorlardı.
bu işlem tekrar tekrar yapıldıktan sonra, zilin çalındığı fakat arkasından et verilmediği zaman da köpeğin salya salgıladığı gözlendi. oysa normalde, köpeğin eti ağzına alınca salya akıtması gerekirdi.
deney sonunda çıkan sonuca göre köpek, sadece kulak kabartması beklenen zil sesine karşı salgı akıtmayı öğrenmiş oluyordu. bu durumda köpeğe, hiç ilgisi olmayan bir uyarıcı karşısında salya akıtması öğretilmiş oluyordu. bu olayda et, koşulsuz yani doğal uyarıcıdır.
şartlı ya da şartlandırılmış refleks denen olay da budur. pavlov, bu davranışın, psikolojik etkinlikle özdeş olan yüksek düzeyde sinir etkinliğinin belirtilerinden biri olduğunu öne sürer ve psikoloji alanında geçerli tek yaklaşımın deneysel yöntem olduğunu vurgular.
mide ve tükürük salgılarının nasıl olduğunu ve nelerden meydana geldiğini anlamaya çalıştığı dönemde, köpeğin henüz eti görmeden deneyi yapan kişinin ayak seslerini duyduğunda da aynı güçte salya salgılaması dikkatini çekti.
bu gözlemden sonra pavlov, köpeklerin niçin yiyecek verilmeden önce salya salgıladıkları sorusunun üzerine gitti ve araştırmalarını bu yöne kaydırdı.
pavlov, yaptığı bu gözlemlerinden sonra, aç bir köpeği ses geçirmeyen bir odaya yerleştirdi. deneye başlamadan önce, bir şekilde köpeğin salyasının ağzından dışarı çıkmasını sağladı ve daha sonra çıkan salya miktarını da kayıt altına aldı.
deneye geçildiğinde ise koşulsuz şartlanmanın oluşabilmesi için köpeğe yiyecek vermeden sadece zili çalmaya başladı. başlangıçta, normal olarak köpek herhangi bir salya tepkisi göstermedi. pavlov daha sonra zil sesinin hemen arkasından köpeğe et parçaları vermeye, doğal olarak da köpek salya akıtmaya başladı.
deneyin bir sonraki adımı ise et parçaları ile zil sesini eşleştirmekti. pavlov, et parçalarını köpeğe atmaya başladığı anda asistanları da aynı anda zili çalıyorlar, böylece köpeğin algı olarak et ile zil çalmasını eşleştirmesini istiyorlardı.
bu işlem tekrar tekrar yapıldıktan sonra, zilin çalındığı fakat arkasından et verilmediği zaman da köpeğin salya salgıladığı gözlendi. oysa normalde, köpeğin eti ağzına alınca salya akıtması gerekirdi.
deney sonunda çıkan sonuca göre köpek, sadece kulak kabartması beklenen zil sesine karşı salgı akıtmayı öğrenmiş oluyordu. bu durumda köpeğe, hiç ilgisi olmayan bir uyarıcı karşısında salya akıtması öğretilmiş oluyordu. bu olayda et, koşulsuz yani doğal uyarıcıdır.
şartlı ya da şartlandırılmış refleks denen olay da budur. pavlov, bu davranışın, psikolojik etkinlikle özdeş olan yüksek düzeyde sinir etkinliğinin belirtilerinden biri olduğunu öne sürer ve psikoloji alanında geçerli tek yaklaşımın deneysel yöntem olduğunu vurgular.
devamını gör...
6.
ivan petroviç pavlov; sindirim sistemi üzerine nobel ödülünü de almasını sağlayan araştırmalar yapıyordu. deney amaçlı kullandığı köpeklerin midesini kesip, bir hortum yardımıyla bu salgıları alıyordu.
mide ve tükürük salgılarının nasıl olduğunu ve nelerden meydana geldiğini anlamaya çalıştığı dönemde, köpeğin henüz eti görmeden deneyi yapan kişinin ayak seslerini duyduğunda da aynı güçte salya salgılaması dikkatini çekti.
bu gözlemden sonra pavlov, köpeklerin niçin yiyecek verilmeden önce salya salgıladıkları sorusunun üzerine gitti ve araştırmalarını bu yöne kaydırdı.
pavlov, yaptığı bu gözlemlerinden sonra, aç bir köpeği ses geçirmeyen bir odaya yerleştirdi. deneye başlamadan önce, bir şekilde köpeğin salyasının ağzından dışarı çıkmasını sağladı ve daha sonra çıkan salya miktarını da kayıt altına aldı.
deneye geçildiğinde ise koşulsuz şartlanmanın oluşabilmesi için köpeğe yiyecek vermeden sadece zili çalmaya başladı. başlangıçta, normal olarak köpek herhangi bir salya tepkisi göstermedi. pavlov daha sonra zil sesinin hemen arkasından köpeğe et parçaları vermeye, doğal olarak da köpek salya akıtmaya başladı.
deneyin bir sonraki adımı ise et parçaları ile zil sesini eşleştirmekti. pavlov, et parçalarını köpeğe atmaya başladığı anda asistanları da aynı anda zili çalıyorlar, böylece köpeğin algı olarak et ile zil çalmasını eşleştirmesini istiyorlardı.
bu işlem tekrar tekrar yapıldıktan sonra, zilin çalındığı fakat arkasından et verilmediği zaman da köpeğin salya salgıladığı gözlendi. oysa normalde, köpeğin eti ağzına alınca salya akıtması gerekirdi.
deney sonunda çıkan sonuca göre köpek, sadece kulak kabartması beklenen zil sesine karşı salgı akıtmayı öğrenmiş oluyordu. bu durumda köpeğe, hiç ilgisi olmayan bir uyarıcı karşısında salya akıtması öğretilmiş oluyordu. bu olayda et, koşulsuz yani doğal uyarıcıdır.
şartlı ya da şartlandırılmış refleks denen olay da budur. pavlov, bu davranışın, psikolojik etkinlikle özdeş olan yüksek düzeyde sinir etkinliğinin belirtilerinden biri olduğunu öne sürer ve psikoloji alanında geçerli tek yaklaşımın deneysel yöntem olduğunu vurgular.
mide ve tükürük salgılarının nasıl olduğunu ve nelerden meydana geldiğini anlamaya çalıştığı dönemde, köpeğin henüz eti görmeden deneyi yapan kişinin ayak seslerini duyduğunda da aynı güçte salya salgılaması dikkatini çekti.
bu gözlemden sonra pavlov, köpeklerin niçin yiyecek verilmeden önce salya salgıladıkları sorusunun üzerine gitti ve araştırmalarını bu yöne kaydırdı.
pavlov, yaptığı bu gözlemlerinden sonra, aç bir köpeği ses geçirmeyen bir odaya yerleştirdi. deneye başlamadan önce, bir şekilde köpeğin salyasının ağzından dışarı çıkmasını sağladı ve daha sonra çıkan salya miktarını da kayıt altına aldı.
deneye geçildiğinde ise koşulsuz şartlanmanın oluşabilmesi için köpeğe yiyecek vermeden sadece zili çalmaya başladı. başlangıçta, normal olarak köpek herhangi bir salya tepkisi göstermedi. pavlov daha sonra zil sesinin hemen arkasından köpeğe et parçaları vermeye, doğal olarak da köpek salya akıtmaya başladı.
deneyin bir sonraki adımı ise et parçaları ile zil sesini eşleştirmekti. pavlov, et parçalarını köpeğe atmaya başladığı anda asistanları da aynı anda zili çalıyorlar, böylece köpeğin algı olarak et ile zil çalmasını eşleştirmesini istiyorlardı.
bu işlem tekrar tekrar yapıldıktan sonra, zilin çalındığı fakat arkasından et verilmediği zaman da köpeğin salya salgıladığı gözlendi. oysa normalde, köpeğin eti ağzına alınca salya akıtması gerekirdi.
deney sonunda çıkan sonuca göre köpek, sadece kulak kabartması beklenen zil sesine karşı salgı akıtmayı öğrenmiş oluyordu. bu durumda köpeğe, hiç ilgisi olmayan bir uyarıcı karşısında salya akıtması öğretilmiş oluyordu. bu olayda et, koşulsuz yani doğal uyarıcıdır.
şartlı ya da şartlandırılmış refleks denen olay da budur. pavlov, bu davranışın, psikolojik etkinlikle özdeş olan yüksek düzeyde sinir etkinliğinin belirtilerinden biri olduğunu öne sürer ve psikoloji alanında geçerli tek yaklaşımın deneysel yöntem olduğunu vurgular.
devamını gör...
7.
pavlov'un köpeğinden ziyade köpekleri olacak. bir labaratuvar dolusu hemde. sindirim sistemi ve özellikle mide konusunda yoğun çalışmalar yapan pavlov bilinen deneylerinin tamamını köpekler üzerinde yapmıştır. alfred nobel 'in pavlova çalışmaları için bağışladığı para ile köpeklerinin yaşayacağı barınak, ameliyathane ve özel bakım ünitesi olarak hazırlanan laboratuvarı aynı zamanda dünyada ki ilk fizyoloji laboratuvarı olma ünvanınıda taşıyordu burada ki laboratuvarın köpeklerin mide asitleri ve sindirim sistemleri üzerinde yaptığı çalışmalar sırasında köpeklerin pavlov'un gelişinde çıkardığı sesleri duydukları andan itibaren sindirim salgıları salgılamaya başladığını fark etmiştir. bu çalışmalar sırasında kısmen tesadüf denilenebilecek bir şekilde koşullu/koşulsuz şartlanma terimleri ortaya çıkmıştır ama aslında pavlov bu olayın fizyolojik kısmıyla ilgileniyordu bu sebeple daha sonradan da çalışmalarını zihinsel aktiviteleri de fizyolojik terimlerle açıklamak oldu.
devamını gör...
8.
şüphesiz en meşhur köpeklerdendir.
devamını gör...
9.
üniversitedeyken hocamız şöyle bir şey anlatmıştı. deney başarı ile devam ederken deprem gibi doğal afet olmuş ve köpekler zile karşı tepki vermemiş. yani deney öncesi gibi davranış göstermişler. hatta gölcük depremiyle hükümet değişimini bağlamıştı. araştırdığımda böyle bir bilginin olduğu herhangi bir kaynak bulamadım. bilen varsa turuncularsa sevinirim.
devamını gör...
10.
üniversitelerde psikolojiye dair hemen hemen her derste bir kez olsun bahsedilen deney. pavlov zil sesine duyarsız olan köpeğe zilin ardından et vererek köpeği zil sesine karşı duyarlı hale getirmiştir. sonrasında zil sesini duyduğunda köpeğin et verildiğindeki tepki ile aynı tepkiyi verdiği gözlemlenir.
devamını gör...
11.
deney şudur; her zil çalındığında köpeğe yiyecek verilecektir ve köpeğin koşullanması, şartlanması gözlemlenecektir. haliyle başka başka versiyonları bulunuyor. (örneğin; butona basınca maymunun muz beklemesi deneyi)
devamını gör...
12.
zamanında sagopa kajmer pavlovun köpeği adlı şarkısında duyup araştırdığım olaydır.
işte pavlov et köpek zil muhabbetidir.
işte pavlov et köpek zil muhabbetidir.
devamını gör...
13.
uslu bir köpek olun, pavlov'un köpeği gibi. yoksa tekrar kapatırlar.
devamını gör...
14.
lisedeyken lakabım olan hede.
devamını gör...
15.
aşık insanla aynı semptomları gösterir. (bkz: köpek gibi sevmek) deyimi de buradan geliyor olabilir.
devamını gör...
16.
psikoloji alanında bir çok araştırmaya konu olmuş köpek.
devamını gör...
17.
fizyolog ivan petrovic pavlov’un şartlı koşullandırma ile ilgili deneyine konu olan köpekleridir. ancak o dönem çekilen fotoğraflarda gözüktüğü gibi 1 tane değildir.
işte isimlerden bazıları; arap, arleekin, avgust, jack, john, baikal, boy, zolotisty, druzhok, sultan, zhuchka, tygan, bierka, nalyot, golovan, rosa, mirta, norka, trezor, visgun, jurka
işte isimlerden bazıları; arap, arleekin, avgust, jack, john, baikal, boy, zolotisty, druzhok, sultan, zhuchka, tygan, bierka, nalyot, golovan, rosa, mirta, norka, trezor, visgun, jurka
devamını gör...
18.
o zamanlar için, kimsesiz çocuklarla aynı değerde olan köpek(ler)dir. pavlov´un köpeklerle olan deneylerinin aynısını, kimsesiz sokak çocukları ile de yapması pek popüler bir bilgi değildir günümüzde.
devamını gör...
19.
bir sagopa kajmer rap parçası.
devamını gör...
20.
klasik koşullanmış köpecik.
devamını gör...
"pavlov'un köpeği" ile benzer başlıklar
ivan pavlov
13