yazar: juan rulfo
yayım yılı: 1955
büyülü gerçekçilik akımının ilk örneği olarak kabul edilen ve gabriel garcia marquez'in yüzyıllık yalnızlık adlı eserine ilham veren eserdir. yazarın yayımlanmış olan tek romanıdır. saf kötülüğün temsilcisi olan zalim toprak sahibi pedro páramo'yu ve yaşadığı kasabadaki insanların yaşamını konu alır.
yayım yılı: 1955
büyülü gerçekçilik akımının ilk örneği olarak kabul edilen ve gabriel garcia marquez'in yüzyıllık yalnızlık adlı eserine ilham veren eserdir. yazarın yayımlanmış olan tek romanıdır. saf kötülüğün temsilcisi olan zalim toprak sahibi pedro páramo'yu ve yaşadığı kasabadaki insanların yaşamını konu alır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "sestod" tarafından 26.05.2021 21:53 tarihinde açılmıştır.
1.
bir juan rulfo kitabıdır.
bu kitap latin amerika edebiyatının palto’su olabilir. neden bu zamana kadar bu kitaba tanım yazmadığımı bilmiyorum. bu benim okuduğum şaheserlerden biri olan ve her satırından büyük bir keyif aldığım, hacimsiz ama çarpıcı bir kitap. franz kafka’nın dediği gibi bu kitap “içimdeki donmuş denize bir balta gibi indi.”
pedro paramo kötüdür. kötü kalpli bir adamdır. ama öyle marvel ya da dc kötüleri gibi yapay bir kötülük değildir pedro paramo’nun kötülüğü. o görkemli kötülüklerin adamı değildir. sıradan yaşamakta çöken bir karabasan gibi kötüdür.
comala köyünde dolaşan ve bir türlü huzura eremeyen hayaletlere de kötülüğü dokunmuştur pedro paramo’nun.
juan preciado ise bu uğultulu ve saydam köye annesinin vasiyetini yerine getirip babasını bulmak için gelir. hiçbir yolculuk, hiçbir arayış kolay değildir ancak juan preciado’nun işi göründüğünden çok daha zordur.
hayalet bir köyde kötülüğün saf halini içinde barındıran bir adam ve kişisel kıyametine doğru büyük bir arayışa girmiş başka bir adamın hikayesi pedro paramo. kötülük o kadar da görkemli bir şey değildir belki de.
bu kitap latin amerika edebiyatının palto’su olabilir. neden bu zamana kadar bu kitaba tanım yazmadığımı bilmiyorum. bu benim okuduğum şaheserlerden biri olan ve her satırından büyük bir keyif aldığım, hacimsiz ama çarpıcı bir kitap. franz kafka’nın dediği gibi bu kitap “içimdeki donmuş denize bir balta gibi indi.”
pedro paramo kötüdür. kötü kalpli bir adamdır. ama öyle marvel ya da dc kötüleri gibi yapay bir kötülük değildir pedro paramo’nun kötülüğü. o görkemli kötülüklerin adamı değildir. sıradan yaşamakta çöken bir karabasan gibi kötüdür.
comala köyünde dolaşan ve bir türlü huzura eremeyen hayaletlere de kötülüğü dokunmuştur pedro paramo’nun.
juan preciado ise bu uğultulu ve saydam köye annesinin vasiyetini yerine getirip babasını bulmak için gelir. hiçbir yolculuk, hiçbir arayış kolay değildir ancak juan preciado’nun işi göründüğünden çok daha zordur.
hayalet bir köyde kötülüğün saf halini içinde barındıran bir adam ve kişisel kıyametine doğru büyük bir arayışa girmiş başka bir adamın hikayesi pedro paramo. kötülük o kadar da görkemli bir şey değildir belki de.
devamını gör...
2.
juan rulfo imzalı eser olup juan preciado karakterinin annesinin vasiyeti ardından babasını bulmak için yola düşmesini ve yaşananları anlatır.
okurken biraz sıkıcı gelebilir ama fena bir kitap değil.
gece yine yağdı yağmur. yağmurun tıkırtısını dinledi uzun süre, sonra uyudu; gözlerini açtığında ince bir yağmur çiseliyordu. pencereye yağmurdan bir cam geçmişti, koca damlalar gözyaşları gibi süzülüyordu.
damlaların düşüşünü gözlüyordum susana, şimşeğin parıltısında her soluk bir iç çekişiydi, her düşüncem sen.
okurken biraz sıkıcı gelebilir ama fena bir kitap değil.
gece yine yağdı yağmur. yağmurun tıkırtısını dinledi uzun süre, sonra uyudu; gözlerini açtığında ince bir yağmur çiseliyordu. pencereye yağmurdan bir cam geçmişti, koca damlalar gözyaşları gibi süzülüyordu.
damlaların düşüşünü gözlüyordum susana, şimşeğin parıltısında her soluk bir iç çekişiydi, her düşüncem sen.
devamını gör...