perde arkasındakiler
başlık "dört numaralı ağacın altı" tarafından 28.04.2025 01:18 tarihinde açılmıştır.
1.

insanlık tarihine bakıldığında avrupa da asiller , ruhbanlar ,serfler( köylüler) , olmak üzere toplumun 3 sınıfa ayrıldığı bunlarında krallara bağlı olduğu görülmektedir. bunun asıl nedeni ekonomik yapıdan kaynaklanmaktadır. ekonomi tarıma dayalı olduğundan sermayenin günümüzde ki gibi kolay aktarımı söz konu değildir. bu nedenle korunması gerekmektedir. sermayenin üretilebilmesi için köylü sınıfı kontrolleri içinde asiller sınıfı oluşmuştur. tarihe bakıldığında köylülerin pek öneminin olmadığı zaten bellidir. soylular ise üretilen bu sermayeyi köylülerden almakta onlara hayatlarını idame ettirecek kadar bir miktar bırakmaktadırlar. bunun sağlanması içinde asker asker kontrolü içinde şövalyeler önem arzetmekteydi. köylü sınıfı sayı bakımından fazla olduklarından dolayı kontrolden çıkmamaları için cahil bırakılmıştı. hayatı sorgulamamaları içinde din adamları tarafından kontrol altında tutulmuşlardır. zaten eğitimsiz oldukları için dini kitaplarda söylenenleri anlamaları ya da okuyarak çözmeleri mümkün değildi. içlerinden çıkan birkaç sivri isimde zaten şövalyeler tarafından etkisiz hale getiriliyordu. din adamları bu sınıf içerisinde köylülerden sonra geliyordu. fakat kiliseye yapılan yardımlar toprak bağışı ile din adamları paranın gücü ile asiller sınıfıyla eşdeğer hale geldi. soyluların hayatın olağan akışı gereği ölümleri sonrası sermayenin başkalarının eline geçmemesi için soyluluğun sülaleler arasında aktarılması gerekiyordu. bu da dük baron kont gibi ünvanların ortaya çıkmasını sağladı. hatta sülaleler arasında evlilik yolu ile paranın dış unsurlara akışının engellemesi yoluna gidildi . aksi durum karşısında zaten büyük aşk hikayeleri günümüze kadar ulaşmıştır. zamanın ilerlemesi ile ruhban sınıfının güçlü hale gelmesi kan soyu için tehlike arz etmeye başladı . ruhbanların aforoz yetkisi kral ve soylular için çok büyük tehlikeydi bu nedenle sülaleler ruhbanlara saygı göstermek ve maddi destek sağlamak durumundaydı. çünkü ruhban sınıfının yok edilmesi köylülerin kontrolünü imkansız hale getirecekti.
savaşlar ve salgın hastalık ve bazı isyanlar neticesi soylu sınıfı büyük yara almaktaydı. ayrıca bu sınıftakiler köylüler tarafından bilinen şahıslardı. yapılan bir takım uygulamaların kimlerin eseri olduğu bilinmekte ve onlara karşı nefret duygusunun gelişmesini sağlamaktaydı.
günümüzde sermayenin bankalar yolu ile hızlı aktarılması köylü sınıfı üzerinde yakından bir baskı kurulması gereğini ortadan kaldırmıştır. zaten kitle iletişim araçları ile üzerlerinde baskı kurulması oldukça kolaylamıştır. sermayenin kolay aktarılabilir olması herhangi bir sorun halinde paranın diğer ittifak devletin bankasına kolayca gönderilebilmektedir. para kontrolü açısından şövalye gibi bir sınıfın varlığı hem masraflı hem de diğer sınıflar açısından tehdit unsurudur.
insanların ömürlerini aşabilecek ya da gerçekleşmesi uzun yıllara dayalı amaçların sürdürülebilmesi tüzel kişilik in ortaya çıkmasına sebep oldu. bu kişilerden ayrı olarak malvarlığının oluşturulması ve bu malları ortaya koyan kişilerin bazı durumlar hariç sınırlı sorumlu olması esasına dayanmaktadır. bu kural ile kişiler kendilerine bir koruma sağlamaktadırlar. çünkü şirket bu kural ile malvarlığı üzerinden sorumlu tutulabilecektir.
bu durum kanun ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesinde bazı kişi ve gurupların tüzel kişiliğin arkasına gizlenebilmesi olanağı sağlamaktadır. (göz önünde olmaları halk tarafından tanınmalarına ve nefret kazanmalarına yol açabilecektir.) mesela yabancıların gayrimenkul alımlarında şirket kurmaları ve gayrimenkullerini bu şirketler adına satın aldıkları hallerde, şirketin tek mal varlığının bu gayrimenkul olduğu, gayri faal durumda tutulduğu görülmektedir. daha sonra gayrimenkul satılmak istenildiğinde, satılan gayrimenkul olmamakta, şirketin hisseleri satılmaktadır. bu yolla hem tapu harçlarından tasarruf sağlanmakta hem de satış beş yıl içinde yapılırsa ödenmesi gereken gelir vergisi devre dışı bırakılmaktadır. çünkü anonim şirket hisse devirleri, elde etmeden itibaren iki yıl geçtikten sonra yapılırsa, kazanç vergi dışı kalmaktadır.
böylelikle kötüniyetli kişiler tüzel kişilik sayesinde perde arkasında kalabilmektedirler...
devamını gör...