perde

evin içinin görünmesini engelleyen camın önünde duran kalın çarşaf.

takarken ağlayan kısa boylular

annelerin olmazsa olmazı...
kapalı olmaması halinde elalem sizi izler

saten ve tüllü olan camları kapatmamıza yarayan nesne.

perde, bir tiyatro oyununun ana bölmesidir. ingiltere'de bu ayrım, antik roma oyunlarına öykünen ve oyun akışını beş perdeye bölen elizabeth dönemi yazarları tarafından sahneye konulmuştur. on dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru ise, çoğu yazar checkov ve ibsen tarafından tiyatro oyunlarının dört perdeye indirgendiği yapıyı takip etmişlerdir. günümüzde ise, tiyatro oyunları (müzikal olanlar hariç) üç perde şeklinde sahnede sergilenmektedir.

gitarda her iki fret arasına verilen isim. klasik gitarda 18 perde, elektro gitarda ise genellikle 22 veya 24 perde bulunur.

evin pencerelerini değil, sırlarımızı örtendir. istanbul sözleşmesi de hükümsüz olduğuna göre, artık her eve daha çok lazım olan şey.

beyaz olanı sinemayı simgeler. beyaz perde sinema salonlarında ekranın adı da perdedir. sanatın içinde başka başka anlamlar kazanmış olsa da asıl işlevi evimizin mahremiyetini korumaktır.
yıkayıp asması zordur, ütü istemeyen perde tercih edin ki işinizi daha zorlaştırmayın.

evin kirpikleri olurlar. evi ev yapan önemli detaydır.

aman aman olmasa millet işi gücü bırakıp full bizi izliycek, çok önemli.

evin nâmusudur

evin namusu değildir.

tıpkı taharet musluğu gibi nedense yurtdışındaki evlerde olmayan mevzu. niye lan ? niye ?

gözüme inmiş olan madde.

dışarıdakiler görmesin diye eve takılıyor.

başlığı görünce yıllardır içimde kalan şeyi söyleyeyim.
twitter'da falan sürekli perdeli capsler dönüyor, ben o videoyu izlemedim ya hep çok komikmiş gibi yapıyorum ama aslında olay bende yok.

merhaba, biz kendimeaitbiryer'in perdeleriyiz. bu devirde hala bizi kullanıyor olması ikimize de çok ilginç geliyor.
bazen internette çok modern perdelere baktığını görüyoruz ama sonra vazgeçiyor.
gündüz içeriye çok ışık girdiği için uzun olan beni balkonu kapamak için kullanıyor. gece ise yaptığı şey çok garip.
balkonun önünden beni çekiyor ve bir gıdımlık camdan dışarı bakıp duruyor oturduğu yerden.
evin karşısında sadece nokta halinde ışıklar var. gözleri de görmüyor bulanık görüyordur kesin ama öyle bakıyor işte.
bazen üzülüyor bakarken.
biz daha çok üzülüyoruz.
ama sonuçta biz birer perdeyiz. ne yapabiliriz ki...
sigara içmeye gitti mutfağa. geldiğinde bu tanımı görürse biraz korkabilir ama yine de anlatmak istedik.
neyse. biz kaçalım.odaya geliyor sanırım.

evlerinin perdeleri hep sıkı sıkı kapalı olan insanlardan korkunuz. o perdelerle ya çok büyük bir acıyı, ya bir sırrı, ya da tekinsiz kişilikleri kapatmak istemektedirler.

bizim sitede, karşı blokta oturan badem bıyıklı bir maarif müfettişi (şimdi adı bu olmuş) ve başörtülü öğretmen karısının evi de aynen öyleydi. 12. kattaki dairelerinin perdeleri gece-gündüz, yaz-kış kapalıydı. ilk taşındığımızda, bir süre evin boş olduğunu düşündük. ta ki, en küçük odasının ışıklarının akşamları yandığının fark edene dek.

tüm komşularla eften püften gerekçelerle kavgalı bu adam, aylardır ödemediği site aidatına yasal faiz işletilince; tebligatı yapan garip site görevlisine, "ben bunu ödemem, hem zaten faiz haramdır." deyip küfretmiş. ama, artık burasına kadar gelen iri kıyım yöneticiden temiz bir dayak yiyince bu evinden alelacele çıkmak zorunda kaldı. sahip olduğu bilmem kaçıncı başka evine taşındı.

bu iki tuhaf tip, ilk kez katıldığımız site toplantısında, yan komşuları olan doktor çifte musallat oldu. müfettişin karısı, kendisini uyaran komşu kadına, alakasız bir konuda birden: "biz de sizin sabah akşam, ah-oh cinsel ilişki seslerinizi dinlemek zorunda mıyız?" deyince toplantıda kadın-erkek yaklaşık 50 kişiyi uzun süre tavana baktırdı. tabi bu skandal dayak olayından epey önceydi.

bizdeki iki yüzlü ahlakçılar perdeyi ahlak ve edep göstergesi olarak görürler ya; sorun başka yerdedir oysa. perdeler de çeşit çeşittir. yalnız evimizde değil, zihnimizde, sözlerimizde, sosyal yaşantımızda. bazıları ilişkilerini perdelemeye gereksinim duymayacak kadar doğal yaşarken; bazılarının hep sıkı sıkıya kapatmaya çalıştıkları perdesinin bir yeri yırtıktır.

ört gız...

irani dillerin çoğunda aynı şekilde yer alır kökeni malûmunuz pehlevicedir. perdek kelimesinden per-dek birleşimi ile gelmektedir. per=ber≈bir nesnenin önü,bitişiği;-den dolayı,mütevellit gibisinden bir anlamı var dek≈deh dönüşümü olabilir orası meçhul biraz.