1.
kimyasal elementlerin sınıflandırılmasını sağlayan tablodur. dmitri ivanoviç mendeleyev bulmuştur.
periyodik cetvel ya da periyodik çizelge de denmektedir.
periyodik tabloda elementler artan atom numaralarına göre sıralanmıştır.
sütunlarına grup, satırlarına ise periyot denmektedir.
periyodik cetvel ya da periyodik çizelge de denmektedir.
periyodik tabloda elementler artan atom numaralarına göre sıralanmıştır.
sütunlarına grup, satırlarına ise periyot denmektedir.
devamını gör...
2.
hergele necmi arsız karısını keserek rendeledi şeklinde ezberlediğimiz korkunç bir cümle vardı, soygazları aklımızda tutabilmek için.
devamını gör...
3.
elementleri proton sayısına göre yerleştirilmesi sayesinde elementlerin özellikleri hakkında daha kolay fikir sahibi olduğumuz tablodur. 18 grup ve 7 periyottan oluşan tablonun ilk üç a grubu metaller sonraki dört grup ametaller son grup da soygazlar olarak tanımlanmıştır. ama sanmayın ki metallerin hepsi metal ametallerin hepsi ametaldir aralarında sisteme karşı gelen sırf proton sayısı yüzünden o gruba düşmüş elementler bulunmaktadır. periyodik cetvele göre tanımlanan elementlerin özellikleri istisnalar kaideyi bozmadığından genellikle doğrudur.
devamını gör...
4.
elementlerin atom numaralarına göre sıralandığı çizelge.
periyodik tablonun bir sonunun olmasının nedeni, atom çekirdeklerindeki protonlardır. çekirdek ağırlaştıkça, yani proton sayısı arttıkça, protonlar arasındaki itme kuvveti de birbirleri tarafından daha fazla hissedilir hale gelir.
pauli dışarlama ilkesi çekirdekteki parçacıklar için de geçerlidir. yani protonlar ya da nötronlar ayrı ayrı ele alındığında, bunların aynı anda aynı kuantum durumlarında bulunmaları mümkün değildir. ancak proton-nötron arasında böyle bir kısıtlama yoktur. eğer çekirdekte elektriksel itme kuvvetleri var olmasaydı, nötron ve protonlar bir araya gelerek çok daha büyük çekirdekler oluşturabilirdi. böylece karşımızda mesela 600 atom numaralı bir çekirdeğe sahip atomlardan oluşan bir element bulabilirdik. ancak bahsi geçen sınırlamalar nedeniyle, eşit sayıda proton ve nötron sahibi olma ihtimali, çekirdek büyüdükçe azalmaya başlar. bu da periyodik tabloda belirli bir atom numarasından daha yüksek atom numarasına sahip bir elemente rastlamıyor oluşumuzu açıklar.
periyodik tablonun bir sonunun olmasının nedeni, atom çekirdeklerindeki protonlardır. çekirdek ağırlaştıkça, yani proton sayısı arttıkça, protonlar arasındaki itme kuvveti de birbirleri tarafından daha fazla hissedilir hale gelir.
pauli dışarlama ilkesi çekirdekteki parçacıklar için de geçerlidir. yani protonlar ya da nötronlar ayrı ayrı ele alındığında, bunların aynı anda aynı kuantum durumlarında bulunmaları mümkün değildir. ancak proton-nötron arasında böyle bir kısıtlama yoktur. eğer çekirdekte elektriksel itme kuvvetleri var olmasaydı, nötron ve protonlar bir araya gelerek çok daha büyük çekirdekler oluşturabilirdi. böylece karşımızda mesela 600 atom numaralı bir çekirdeğe sahip atomlardan oluşan bir element bulabilirdik. ancak bahsi geçen sınırlamalar nedeniyle, eşit sayıda proton ve nötron sahibi olma ihtimali, çekirdek büyüdükçe azalmaya başlar. bu da periyodik tabloda belirli bir atom numarasından daha yüksek atom numarasına sahip bir elemente rastlamıyor oluşumuzu açıklar.
devamını gör...