polisi azarlayan milletvekili

öncelikle hemen link.
hangi partiden olursa olsun, hangi milletvekili bunu yapıyorsa yaptığı ahlaksızlıktır, alçaklıktır. diyor ki ben milletvekiliyim, beni durduramazsın. adam nereden bilsin senin mv. olduğunu? o resmi plakalı çakarlı audi q7 araçları haketmiyorsunuz. artık burnunuzu havadan indirip şu halka hizmet etmeye başlayın.

hareketi kesinlikle tasvip etmemekle birlikte yine at gözlüğünü takıp gelen aktroll bir arkadaşımız teşrif etmişler, hoş gelmişler gözüm üstünde.

bu arada, hatırlar mısın bizim oğlan?

milletvekili'nin yaptığı hareket son derece yakışıksız, gereksiz. görev başındaki memura bu şekilde muameleye yapamazsın.

öte yandan yap 20'li araba konvoyu öyle git. bak nasıl anlıyorlar milletvekili olduğunu. çünkü polis bu düzene alıştı. önceden haber gider, yol kapanır, mv. rahatlıkla geçer. usul budur.ne öyle tek başına.

sıradan, tek başına gidersen muamele böyle.

öncesini sonrasını bilmediğimiz bir video söz konusu ama yine de kısaca şöyle değerlendirilebilir: bu ülkede uzun zamandır kimse sesini yükseltmeden kendini anlatmıyor, kimsenin söyledikleri argoya meyletmediği sürece karşı tarafça duyulmuyor gibi. şaşırmadım.

beter olasıca polis.
bir gariban olsa hemen 800 tleyi yazar evine yollardı.
hatta bir gariban olsa orada bir de dayak atardı.
bu işin ortası yok nasıl olsa.
o yüzden ben de beter olasıca diyorum.

bu tür olaylar ne ilk ne de son olacaktır. çocukluğumdan beridir, milletvekillerinin devlet memurlarını azarladıklarını, dövdüklerini, sürdürdüklerini görür ve duyardım. bu tür olaylar geri kalmışlık göstergedir. avrupa ülkelerinde hiç bir milletvekili benzer girişimlerde bulunamaz. bazı kavramlar tamamen yerleşmiştir orada. toplumsal kurallar, ahlak ve etik bilinç daima öndedir. otokontrol vardır. bizdeki oryantalist kafa yapısı asla değişmez.

olay gerçekse tatlılıkla bitirilebilirdi, bu daha çok ego tatmini.

kendini halka hizmete adamamış bir milletvekili, görevini yapan polise makamıyla baskı kurarak, egosunu tatmin edip evde narsist narsist aynaya bakarak "ne harikayım ben be" diyerek muhteşem duygular tadacaktır.

paylaşımı yapandan dolayı olayın tamamının nasıl gerçekleştiğini daha çok merak ettiğim hadise.
son derece yanlı, taraflı, sinir bozucu, insanlara müslüman mıyız diye soracak kadar ileri gitme hakkını kendinde görebilen mert armağan isimli biri(!?) tarafından piyasaya sürüldüğü için iki defa şüphe ederim ayrıca.

valla millet x parti y partisi yapıyor ama türkiye aslında belli sayıda zenginin, güç sahibinin hayatını daha iyi idame ettirmesi için geri kalan yüzde 99unun kölelik düzeninde çalıştığı ülke. o yüzden ayrım x y partileri arasında degil, köle olan ile olmayanlar arasında.

bir yandan memleketin dört bir yanı yanarken söndürme olanaklarının yetersizliği, halkın kaderiyle baş başa bırakılmış olması gibi konuların gündemden düşmesi için salınan bir video. biz de çekebiliyor muyuz böyle durumlarda videoyu haklılığımız ispat etmek için? albumden bak öğren savunması çok yavan geldi avukat olarak daha iyi bir öneri sunabilirdi :)

başta söyleyeyim ki bir insanın bu mebusla aynı cümleleri kurması için patalojik narsist olması gerekir. muhalefetin de halkın vergileriyle kendi kirli egosunu şişirmekten başka bir halt etmediği herkesin malumudur.

lakin bugün bu halde bile sabah akşam muhalefete vurmanın hafifliğini mi yaşayacağız? son bir haftadır yanan ağaçlar kadarını zaten akp 1 ayda yandaş şirketlerine kestirip her yeri çölleştiriyor.
hatta belgelerini sunabileceğim bir olay da şöyledir. rakamları afaki söyleyeceğim. mersin ormanlarında güya yaşlı ağaçları yandaş şirketlere ağaç başı 500 vererek kestiriyor. üzerine sonra aynı şirkete 1000 verip fidan diktiriyor. tabii şirket parayı alıp bir şey de dikmiyor.

söylediklerim çölleşmenin çok küçük bir kısmıydı. yaşamın bu denli tahribatında küçük bir muhalefet milletvekili linçleyelim hadi. midem kaldırmıyor artık.

mal

özellikle hdp vekillerinin yaptığı eylem. daha doğrusu bu eylemden ziyade onların yaptığı polisle didişmek/tartışmak.
çok saçma bir eylem. halkın önünde bir farkınız yok, biriniz bizim temsilcimiz diğeriniz içeride koruyucumuz.

ülkede işleyen düzgün bir adalet mekanizması olsa, yargılanması gereken milletvekilidir.

özellikle hdpliler yapıyormuş.
ulan hiç mi utanmazsınız lan?
hdp kadar taş düşsün başınısa.
sizin polisiniz hdpli görünce aslana kesilir.
ama bilmem nerenin akapeli ilçe başkanınını yeğeninin komşusunun dahi önünde düğmesini ilikler.
sizin polisiniz hdp vekillerine direkt saldırır. ama bir akapeli görünce nereye saklanacağını bilmez.

beter olsun ve umuyorum kahrından yataklara düşer dediğim polis.
ama bunun için çok gururlu olmak gerek.
yoksa pardon filmindeki gardiyan gibi yaşayanlara koymaz bu hayat.

demokrasisi gelişmemiş ülkelerde dokunulmazlığının haddini aşan ve bunu kendine hak gören milletvekili tipi

sakil bir davranis. polisin gorevi albumden vekil bakmak degil. son derece “davarca” bir davranis. her kimsen kimsin kimlik soran devletin polisi sen de milletin vekilisin ne oldugunu gostereceksin.

mevcut iktidarın ekmeğine yağ süren, partisinin çizik imajına faça çeken, trollere orta açan, beleşe cumhur ittifakını yapan hayır sever.

türk siyasetinin bu ve bunun gibilerden kurtuluşunun tek yolu parti kanunun değişmesidir. millet vekili olmak isteyen kişileri partilerin genel başkanları değil de halk seçmelidir. yerel yönetimlerden yapılacak bölgesel seçimlerden elenerek seçilmeleri gerekmektedir.

örnek vermek gerekirse büyük şehirlerin birinci yada kaçıncı bölge fark etmeden adayların kaçı sizce o şehirlidir o şehrin o bölgesinin sorunlarına aşinadır vatandaşını tanıyordur? cevap çoğunlukla koca bir sıfır. büyük şehirlerin garanti görülen seçim bölgeleri siyası partilerin kaşar siyasetçilerinin meclise görmeyi garanti görüldüğü bir arka kapı halini almıştır. hangi adayın hangi şehirden hangi sıradan aday olacağını parti genel başkanları belirlemektedir.

milletvekili, adı üstünde, milletin vekilidir, icap ederse azarlar.
milletvekili-polis skalasında oyum vekilden yanadır.