polisin kızılay'daki somalililere ait kafeyi boşaltması

buradan izleyebilirsiniz
polis, kızılay'daki somali kafesini boşaltmış ve "gidin esertepe'de, uyanış'ta, keçiören'de açın. kızılay'da istenmiyor. boşaltıyoruz. keçiören'de yesinler, altındağ'da yesinler. herkes ikamet ettiği yerde olacak. biz ırkçı değiliz." diye açıklamada bulunmuş.

akpve mhpliler kemdi para toplayıp somalili din kardeşlerimizin zararını karşılayalım biz ensarız osmanlıyı kurcaz ümmet bizi bekliyor.

şimdi suriye'de bir milyon suriyeli için kentler hazırlanıyormuş. bizim vergilerimiz ile onlara ev, yol, hastane, iş yeri v.s yapılacak. benim için bu sorun değil. gitmeleri için vergisini vermeye bile hazırım ama işin diğer ilginç kısmı ise bu kurulacak yeni yerler ile suriye'nin demografisi bozulabileceği konuşuyor. sosyal ve bilimsel bir yaklaşım ile bu yerler kurulmaz ise ilerde suriye'de tekrardan sorunlar ve iç karışıklar yaşanabileceğini söyleniyor. hükümet bu konularda dikkatli olmalı yoksa kabak gene bize patlar.

hiç bir bok anlamadığım haber afedersiniz, ruhsatı varsa polis nasıl kapatıyor, ruhsatı yoksa nasıl açmışlar, ayrıca bu zabıtanın işi polisin değil.

21 yaşındayım. siyahilerin şu ülkeye ne bir zarar verdiğini ne sapık sapık işler yaptığını duydum.

malum kıtanın habeş maymunlarını adam sayıp onlara ses çıkarmayan ama bu insanları rahatsız edenlere yazıklar olsun.

nasıl yani? polisin bir işletmeye girip öylece "burda istenmiyor" diyerek çıkarma yetkisi var mı? varsa feci bir şey yoksa daha feci bir durum. ruhsatsızsa zaten bu işe belediye bakmaz mı? onlar da zabıtayı görevlendirmez mi? güvenlikle ilgili bir durum varsa onu bilmem ama girip istenmiyorsunuz deyip boşaltmak nedir bu nerenin kanunu amokachi.

suriyelilerin mekanını boşaltsalar ertesi gün görevden alınırlardı.

çinli diye uygur türklerini döven milliyetçileri hatırlattı bana.
ulan millet suriyeliye pakistanlıya afgana isyan ediyor. bunlar gidip somalili kovuyor. kovduğu da birkaç km ötesi. sanki orası türk toprağı değil. bunlar tüm mevzuyu yanlış anlamış.
biz bakırköydeki suriyelileri şirinevler’e sürün demiyoruz. hatta bırak ilçeyi, istanbul’dakini mardin’e sür de demiyoruz. komple ülke dışına geldikleri yere gönderin diyoruz.
ayrıca somalililer zibilyon yıldır burdalar. ben daha bir taciz, tecavüz, bayrak yakma gibi bir olaya karıştıklarını taşkınlık yaptıklarını görmedim. mülteci sorunu neden bu heriflerin başına patladı anlamadım.
bu olayın talimatçısı kim ona da bir bakmalı. üstteki yazarların dediği gibi bu işlere polis bakmaz. tek bir kafeye operasyon yaparak bir yere de varılmaz. bir yandan her gün yüzbinlerce mülteci alıp bir kafedeki on adamı kovarak bu sorun da çözülmez. kaldı ki iç işlerinin başı her gün mülteci savunuculuğu yapıyor. olayın ankara’da olması sebebiyle burdan mansur başkana saldırmaya çalışmak için birileri tezgahlamış olabilir.

evet sayın okur-yazar arkadaşlarım, videoyu izledim ve olayların tam olarak şöyle yaşadığından mahlasımın manapınarındanhasibeninahmet olduğu kadar eminim.

öncelikle söz konusu yer kesinlikle ruhsatlı olamaz. bakın kesinlikle diyorum. daha önce bir işletmeci tarafından ruhsatlandırılmış olması muhtemeldir, ancak o yerin devredilmesi halinde söz konusu ruhsat kendiliğinden geçersiz olur. belki de bu işletme hiç ruhsat sahibi olmadı, bilemiyorum. ama şuna eminim ki bu yer ruhsatsızdır.

çünkü polis ruhsatı olan bir işletmeyi bu şekilde boşaltamaz. çünkü zaten bu gibi umuma açık istirahat ve eğlence yerlerine ruhsat verilmesi emniyet görüşüne bağlıdır. evet cafe açacaksınız, başvurunuzu yaptınız ve o yerin emniyeti belediyeye 'burası genel güvenlik ve asayiş yönünden cafe olmaya uygun değildir' dedi, açamazsınız efendim, açtırmazlar.

e peki her ruhsatsız yere polis böyle baskın yapıp mekan mı boşaltıyor diye soranınız olabilir, zaten polisin konuşmasının açıklaması da tam olarak burası. hayır efendim, zabıta gider mühürler. ama belli ki bölge esnafı durumdan rahatsız, belli ki bu arkadaşlara zarar verilme ihtimaline ait istihbarat var. ihbar var. ki başkomiserim açıkça söylüyor, 'duyum alıyoruz gidin buradan başka yere' diyor. yani aslında o arkadaşları koruyor, kalırsanız mabadınızdan kan alırlar biz de haybeden tabut-zabıt uğraşırız diyor.

durumun tam olarak böyle yaşandığına yemin edebilirim. ama ispatlayamam.

şimdi siz söyleyin, polis ırkçılık mı yapmış, kamu düzenini mi korumuş?

edit: ayı bu giriyi beğenmiş, benim yazdıklarımı beğenme ayı, seni sevmiyorum.

çok vahim bir olay bir hukuk devletinde bir polis devleti vakası içiçe geçmiş bir tezatlar manzumesi

ilginç olay.

"duyum alıyoruz" ve "nerede ikamet ediyorsanız oraya" kısımları dikkate değer. normalde ben de afrikalı insanların bir yamuğunu görmedim ama duyumdan kasıt illegal birtakım işlerse o zaman sıkıntı var demektir.

herkesin ikamet ettiği yerde dükkân açması kısmı da, bunların sadece belirli bölgeler için izin alabildiklerini ama belki de sahte adres göstererek kafeyi burada açtıklarını ya da aklıma gelmeyen bir başka antin kuntin iş çevirdiklerini düşündürdü bana.

video sonunda "biz ırkçı değiliz" derken televizyonda görünen hitler ise olayın birilerine ihale edilmek için yapılıp yapılmadığı sorusunu gündeme getiriyor sanki...