prenses gibi büyümüş kız

uzun yıllar boyunca arkadaşlık yaptığım kişi. evin tek kızı. annesi babası ayağında pervane. evlendi falan yine aynı. benimle olan ilişkisi de aynı. yani evlenmeden önce de aynıydı ama evlendikten sonra daha da değişti. rüzgar esse hastalanacak, yanlışlıkla koluna çarpsak uğunacak duruma geldi. aramızda ki ilişki de iyice sarsıldı gitti. çünkü sanıyor ki çevresinde ki herkes ona öyle davranır. ben onun gibi büyümedim. her şeyi kendim yaptım ben. kendi kendimin annesi babası oldum. üstelik kardeşlerime de aynı şekilde yaptım. çalışmadığım iş kalmadı diyebilirim. yani hani tırnağı kırılsa ağlar belki ben de bazen hasta yatarım kendi kendime iyileşirim. her buluştuğumuzda kendiyle beni kıyaslıyor. fazlasıyla dindar birisi zaten inancım kıt olduğu için beni yargılıyor yani bilmiyorum. o kadar şımarmış ki göremiyor kendini bence.

bunların birde erkek versiyonu vardır ki onlar daha fenadırlar.

kalbi çatır çatır kırıldığında akan rimelleri sebebiyle avon'un kötü bir tercih olduğunu ve masalın bittiğini anlayacak. bize prenses gibi büyümüş kızlar değil, uçak indirip kaldıran testisleri güçlü hanfendiler lazım.

ablamdır kendisi. herkes mükemmel olsun ister. kendisi de oldukça dindardır. benim dinsizliğimden dem vurup durur, eksik gedik ne varsa benim sıfatımdır ona göre. hiç fedakarlık yapmamıştır bizler için. bencildir. prensestir o. ben de evdeki paspas gibiyimdir. nerede iş var, yatak mı taşınacak, kavanoz mu açılacak, tuvalet mi temizlenecek. aman o yapamaz midesi bulanır, aman o yapamaz elleri yara olur, aman hasta olur eşek öksürüğü başlar. böyle insanların arkadaşı da olmaz yalnız, kendisinin de sadece kocası vardır. benim hatrı sayılır dostum çoktur, belki de kendimi feda etmekten çekinmediğimden insanlar beni seviyordur bilemiyorum.

dindarlıkla ne ilgisi var çözemedim. bir iki ultimatoma kendisini toplayacak kızdır. altta uçak indirecek bir kız var da saklıyordur. ne gerek var çünkü.

biraz aileden kaynaklanıyor ya. evin tek kızıyım ama asla prenses gibi büyütülmedim. hep bir sorumluluğum vardı. yani kendime atfettiğim "prenses" sıfatı ; aynı günde iki evi birden temizleyip, yemeği yapıp, pazar alışverişini yaptığım an yitiriliyordu.. benden olsa olsa külkedisi olur ahahahahaha.
esen rüzgardan hasta olmayı geç, geberirken bile damacanayı sırtlanıyodum.. neyse prenses görünüp*, hulk olmaya devam. *