profesörün bizler sizin gibi cahil ve vandal halka fazlayız paylaşımı

"beni türk hekimlerine emanet ediniz" diyen bir kurucudan, nerelere geldiğimizi gösteren tweet'tir.

20 yılda bu ülkede ne askere, ne polise, ne öğretmene, ne doktora, ne hemşireye, ne hakime, ne savcıya, ne sanatçıya, ne de çiftçisine emekçisine zerre saygı, hürmet, sevgi kalmadı. her şeyin ayarıyla oynadılar, her şeyi bozdular, her şeyi yıktılar.

üzülmemek elde değil.

profesörü eleştiren tipler siz de profesör olsanız siz de aynı tepkiyi gösterirsiniz.

ulan trafikte bile önündeki araba sinyal vermediğinde çıldıran milletiz biz.

toplum bilinçli olarak o kadar kutuplaşmaya itildi ki geri dönülmez durumda şu an.
herkes sinirli, mutsuz. adalet yerini bulmuyorul. siyaset her yere nüfuz etti. her şeyi onlar belirliyor.

yav bi şey demeyeyim diyorum da... kendini öven, insanları etiketleyen kişileri hiç sevemedim.

bu kişi tıp alanında değil de başka alanda çalışıyor olsa da "bugün de bu projeyi bitirdik, biz bu sektöre fazlayız" gibi gereksiz bir paylaşımda bulunacaktı. ve yaptığı şey zaten iş tanımında olan, zaten bunun üzerinden maddi kazanç sağladığı bir şey, yani işi. ben bu tarz insanları hiç anlayamadım.

neden diğer hayat kurtaran meslektaşların kurtardığı hayatlar üzerinden reklam yapıp "ben bu halka fazlayım yiaaa" demiyorlar? ben ismini bolca duyup muayene olduğum, tedavi olduğum doktorların hiçbirinde böyle bir ego, kibir görmedim. hepsi işini layıkıyla yapmaya çalışan ama hiç de "ben mükemmelim yiaa" havasında olmayan kişilerdi. bilen bilir ali ayhan vardır şu anda başkent üniversitesi hastanesinde görev yapan. muayene olmaya ülkenin diğer ucundan kadınlar gelir. hiçbir zaman onlara 'cahil' gözüyle bakmaz, hatta şiveli bi şekilde takılır onlara. çok tatlı bi insandır.

bahsi geçen kişi eleştiriye de açık değil, gelen tepkiler üzerinden de insanları etiketlemiş. kendisini övmeyen herkes cahil onun gözünde.

azıcık tevazu sahibi olmasını beklediğim kişi.

kendisi gibiler yüzünden işini hakkıyla yapan insanlar anlamsız bir tepkiye maruz kalıyor.

değiştir! işini beğenmiyorsan, yurdunu beğenmiyorsan, evini arabanı ayakkabını çorabını çayını ve kahveni, düşünce yapını, bakış açını değiştir.
değiştirmekte özgürsün ve bu senin hakkın, sana ve herkese insancıl yaklaşılması ve davranılması gerekliliği savunulur, fakat herkesin senin gibi olmasını, düşünmesi konuşması ve davranmasını beklemek te bir nevi "cagilliktir" sayın prof.

akp, yıllardır toplumun eğitimsiz kesimini eğitimli kesimine karşı dolduruyor, kışkırtıyor.

eğitim seviyesi düşük insanların akp'yi tercih etme sebeplerinden biri de, cehaletin övülmesi, eğitim seviyesi yüksek kesimin hor görülmesidir. toplumun değerleriyle barışık olmadıkları algısını kafalara kazıma çabasıdır.
cahilim! sen irfanlısın, sen inançlısın, sen şöylesin, onlarsa bu! onlar şöyle falan filan muhabbetleri, biliyorsunuz.

profesör haklıdır.
doktor öldürmekle, polis, asker, savcı ve öğretmen öldürmenin farkı yoktur.
hepsi cahil, vandal ve teröristtir.

kendini öveceğine başkasının takdir etmesini bekleseydi keşke. biri seni övmüyorsa sen bunu bekliyorsan bunu belli etmek için kendini övdüğünde beklediğin reaksiyonu alamazsın, aksine daha da itici olursun.
aşıyı bulan çiftin ben size fazlayım yazdığını görmedim. aziz sançar ödül aldığında kendini pohpohladığını da görmedim. atatürk koskoca ülkeyi kurtardığında bile ben üstünüm, size fazlayım demedi. o zaman ki cehalet şu an olandan daha azdı sanıyorsanız gülerim. buna rağmen ulu önder bile hiçbir zaman kibirlenmeyip, daima halka efendiler diye hitap etti. bu doktorun bu üslubu doktorlara avantaj sağlamaz. aksine işte böyle şımarıklar, dayağı hakediyorlar algısı yaratır.
grev yapmalarını nasıl haklı buluyorsam şu tavrı o derece itici buldum.

cehalet ve liyakatsizligin rönesans tablosu gibi ülkeyiz vesselam.

birinin unvanının profesor olması bunu değiştirmiyor.

ha bana kalsa kadın haklı doktorlara gösterilen şiddetin haddi hesabı yok üstelik akp cehaleti iktidar yaptığı için bazı andavallar "artık doktor dovebiliyoruz." diyebiliyor.

lakin hastanin resmini cekipte biz bu ülkeye fazlayiz diyene de xtir git o zaman ben bile derim.

helal olsun doğru demiş.

akp her uygulamasında ve her siyasi hamlesinde saçmaladıkça sanki muhalifler de akp’yi haklı çıkarmak için aynı şiddette belki daha da fazla saçmalıyorlar.
halk düşmanlığının bu ülkeye hiçbir faydası olmadığını aksine cahil kitleleri otoriteye yakınlaştırdığını bilmeyen kalmadı. buna rağmen güya profesör titrli bir şaklabandan yine aynı cümleleri duyuyoruz.
bu aptalca özgüvenden ve doktor şımarıklığından gına geldi. kanser araştırmalarında olumlu sonuç alan ve abd’nin ardından dünyada ikinci sırada gelen kübalı doktorların yerinde olsaydı bizimkiler hepimizi fare gibi kobay niyetine kullanırlardı.
bu vesileyle türk tabipler birliği’ni ele geçiren pkk yapılanmasından da nefret ettiğimi belirtmek isterim. akp’ye muhalifiz diye pkk’lı şerefsizlerle işbirliği yapacak kadar düşmedik.

“bizler sizin gibi cahil ve vandal halka fazlayız" *gözlüklü emoji*

kaç yaşına gelmişsin, profesör olmuşsun; yazdıklarına, hareketlere bak.

akademik kesimden biri olarak söylüyorum, bu da dövülür be kardeşim...

dogru demiştir. hiçbir faydası olmayan ne idüğü belirsiz bir tarikat liderinin cenazesine binlerce kişi katılırken bir doktor öldürüldüğünde "ama doktorlarda haddini bilsin" diyen orman çocuklarının olduğu ülkeye ve halka fazladırlar.

e adam haklı mk

doktorun övünmek için böyle bir mesaj paylaştığını sanmıyorum.

cümlesini dikkatli okuyun.
''25 kişi, 2 saat boyunca ; bir hayat kurtarmak için seferber olduk'' diyor.

aslında ; doktor öldüren cahil, vandallara, varoşlara gönderme yapıyor.
biz bir hayat kurtarmak için 25 kişi seferber olup saatlerce uğraşırız diyor.
biz böyle insan sevgisiyle dolu bir mesleğe sahibiz diyor.

ve siz gelip, biz doktorları öldürüyorsunuz.
biz size fazlayız derken ; haklı bir serzenişte bulunuyor.
üstelik bu göndermeyi ; sadece doktor öldüren cahil ve vandallara yöneltiyor.

tüm türk halkını zan altına sokmuyor.

haklı çünkü daha bir hafta olmadı meslektaşı kafasından vurularak öldürülmüş.

çok haklı bir paylaşım. bu insanlar 21. yüzyılda teknolojik imkanların artık gözümüze girdiği bir dönemde bile falcılara, büyücülere ve üfürükçülere itibar ediyorsa cahil ve vandal tanımlaması çok hafif bile kalıyor. bu insanların bir montofon ineği kadar kıymeti harbiyesi yok.

yok beğenmiyorsa gitsin diyenler, yok istemiyorsa işini değiştirsin diyenler tek bir sorum siz değişip okumuş insana biraz daha saygı göstermeyi deneseniz nasıl olurdu. saçma sapan yaşlı dedelere bile yaşına hürmeten deyip saygı gösteren bir toplumuz, asıl saygı gösterilmesi gereken kişiler ise saygı göremiyor.

bu halkın bilgili görgülü olduğuna inanan var mı gerçekten ya. daha geçen gün doktor öldürdüler anasını satayım.