kaynak

amasya üniversitesi tıp fakültesi kalp ve damar cerrahisi anabilim dalı başkanı prof. dr. hamit serdar başbuğ ile kalp cerrahisi uzmanı dr. öğretim üyesi e.k. arasında, evrak imzalama konusu yüzünden tartışma çıktı.

tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine profesör, e.k'ya saldırdı.

burnu kırılan ve aldığı darbeler sonucu yere yığılan e.k'yi mesai arkadaşları sedyeyle fakültenin karşısında bulunan amasya üniversitesi sabuncuoğlu şerefeddin eğitim ve araştırma hastanesine kaldırdı.

tedavi altına alınan e.k, beyin kanaması şüphesiyle yoğun bakıma alındı.

prof. dr. serdar başbuğ, olay sonrası şu açıklamayı yapmış;

"doktora şiddetin bu kadar ayyuka çıktığı bir dönemde doktorların kendi arasında bu şekilde bir kavga olması da tabii ki hoş değil. ben bunu önemsiyorum. böyle bir şey oldu. bir kaza gibi düşünmek lazım. kendisine de geçmiş olsun.

"bana hakaret etmeye, beni birtakım şeylerle itham etmeye başladı. benim kadromun buraya gelirken kendisine sorulmadığı ve beni burada istemediklerini söyledi. beni burada çalıştırmayacaklarını ve benim buradan gitmemi istedi. ben buraya amasya halkına hizmet etmek için geldim, profesörler gelirken doktorlara sorulmaz. daha sonra kendisi odadan ayrılırken kapımı son gücüyle çarptı, hatta kapı yerinden fırladı kasasıyla birlikte. ben de arkasından çıktım, daha sonra birbirimize fiziki olarak temas ettik, tek taraflı bir darp olmadı, benim de dirseğimde ve parmağımda kırık var, bir arbede oldu, beraber merdivenden yuvarlandık.

ayrıca kendisi sedyeyle götürüldü, yoğun bakıma yatırıldı gibi bir şey de yok, kendisi benim bu olaydan mağdur olmam için tiyatro çevirdi, doktor arkadaşlarının nüfuzuyla kendini yoğun bakıma yatırdı."


profesör doktorun kısa süre önce attığı tweet:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
vay anasını sayın seyirciler.
şiddeti önlemede eğitim şart diyoruz ama akademik kariyer yapmış titri profesör olan birinin uyguladığı şiddeti neyle ve nasıl önleyeceğiz?
öfke kontrolü olmayan bireylerin tek tek tespit edilip hepsini birer birer şiddetten uzaklaştırmak gibi ütopik fikirler geliyor aklıma.
oscar sahnesinden hastaneye, üniversiteden sokağa şiddet heryerde ve yeni yüzyılın en büyük sorunlarından biri olarak daha uzun yıllar şiddeti durduracak hamleler üzerinde konuşacağız galiba.
devamını gör...
doktor her türlü dövülüyor o halde tıp fakültesi öğrencilerine 1 yıl da savunma sanatı dersleri okutulsun. hep dayak yemek fıtratında var demek ki. şiddet eğiliminin eğitim ile ilgili olduğunu düşünen bir sürü insan var. evet özellikle sürü dedim. bilmem açıklayıcı oldu mu? fakat anlamayanlar için şöyle söyleyeyim eşek saraya girince kral olmaz ama saray ahır olur.
devamını gör...
doktor olunca dayak yeme dersi alıyorlar herhalde tıp fakültesinde.
devamını gör...
bazen bazı görüşmelerde şeytan diyor ki "çek şu herifi karşıdan yapıştır iki sağ kroşe bir de aparkat"
hatta ekliyor "dövmeye doyamazsın bunu" diye ama iş yaşamı sonuçta yapamıyorsun.
kim suçlu kim haklı bilinmediği için yoğun bakımdaki doktor sağlığına umarım tez zamanda kavuştuktan sonra varsa şahitlerin de ifadesi ile bir yargı süreci sonrası mesele çözülür umarım.
yoksa profesör seviyesinde bile işin çözümü yumruklasmaya varıyorsa durum vahim demektir.
bir doktorum bir doktoru dövmesi: tanım.
devamını gör...
doktora şiddet vaaaarr ühü ühüü, dur lan doktor doktora saldırmış. mağdurluğu oynayamazlar bu sefer. önce kendi aralarındaki problemleri halletsinler daha sonra millete sarıp mağdurluğu oynamaya devam edebilirler.
devamını gör...
dayak yiyen tiyatro çevirmiş olabilir, hastanelerde bu kadar film çevrilmesi gerçekten ilginç.
şiddet, kan ve entrikanın olmadığı tek bir gün yok. hastalar kafayı yemezse doktorlar çıldırıp birbirini dövüyor.
herkesin çok gergin olduğu bir dönemde yaşanmıştır.
devamını gör...
doktoru doktora kırdırdınız
bir olay
devamını gör...
şiddet sorunu var adamın belli. şimdi fotoğrafına da baktım da baya iri yarı sağlam bir adam. doktorun yoğun bakımlık olmasına şaşmamalı. geçmiş olsun doktora. bu toplumun çok ciddi bir şiddet sorunu var. aslında şiddet zanlıları, geçmişte özellikle de çocuklukta şiddetin bir numaralı mağdurları olur her daim. şiddet bulaşıcı bir hastalıktır. mutlu ve huzurlu ailelerde hakaret ya da dayak yemeden büyümüş hiçbir erkek eşine el kaldırmaz mesela.
devamını gör...
şiddet bir iletişim biçimi olarak da algılanabilir.
kişi duygu ve düşüncelerini ifadece edecek bir bilinç ve beyin kapasitesine sahip değilse, iletişim için şiddet dilini kullanabiliyor.
eğitimli gözüken ya da eğitimli olduğu düşünülen bu kişilerin hemen şiddete başvurmasını nasıl açıklarız?
aslında zor değil. bu kişiler gerçek anlamda eğitimli değiller.
bu kişiler sadece belirli konularda bilgi sahibi olmuşlar. düzgün bir eğitim sisteminden geçmemişler.
düzgün eğitim sisteminin en önemli çıktısı, görgülü insan yetiştirmesidir.
eğitim sisteminin iyi olduğu ülkelerdeki insan davranışlarına bakın. hiçbir biçimde otorite tarafından denetlenmediklerinde bile düzgün davranmaya devam ediyorlar. kurallara ve başkalarının haklarına saygı duyuyorlar. işte gerçek eğitim böyle bir meseledir.
bunun bilincinde olduğumuzda, meseleyi anlamak daha kolaylaşacaktır.
devamını gör...
bunlar inek olan, okumaktan kafayı yemiş tipler değil miydi? demek ki türkiyede yeterince okumadan ünvanlar alınıyor. al sana eğitimin niteliksizliğine kanıtı. nerde o eski proflar, akp dönemi der geçerim.
devamını gör...
uganda cumhuriyetinde yaşanan hadisedir.
devamını gör...
benim kadromun buraya gelirken kendisine sorulmadığı ve beni burada istemediklerini söyledi. beni burada çalıştırmayacaklarını ve benim buradan gitmemi istedi.

doktor tanıdıklardan bunu o kadar çok duyuyorsun ki. oradaki kodaman hekimler hastaneyi babalarının malı bellemiş. döner sermayeyi paylaşmamak için gelene düşman. bakanlık da diğerine "git orada çalış" demiş.

işin özü muhtemelen budur.
devamını gör...
rastgele zihin kontrolünün (saldırı amaçlı) insanlar üzerinde uygulanıp uygulanmadığı şüphesinin değerlendirilmesi gerekiyor artık.

konu ile ne ilgisi var diye soracaksınız. serbest çağrışım diyebilirim.

bunca insan örgütlü ve kasıtlı şiddet uyguluyor olabilir mi? insanlar daha önce öfke kontrolü açısından sınanmamışlar mıydı? yoksa, sorunu, liyakatsız geri kafalıların kadrolaşma istilası ile mi açıklamalıyız?

tanım: toplumumuzun kendi standartlarının da altına düştüğünün sayısız göstergsinden bir tanesi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"profesörün doktoru yoğun bakımlık etmesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim