kilidi açmak için kaydırın, kilidi açmak için deseni girin, kilidi silkeleyin, kilidi başta koyan siz olduğunu bilerek işlemleri tekrarlayın.
alın alın, telefonunu elinize alın, döndürün, kafanıza koyun ve sonra gözünüzün içine tutarak basın yan tuşuna.
sallayın gitsin. salın gitsin hatta birilerinin ekranlarına birilerinin duygu durumundaki anlık haykırmalara göz bebeklerinizdeki donukluğu ve mutlu olun.
piyano sesi essin arka planda görüntünüzle birlikte. saksafonlar türkü çığırsın.
bu kadar da emir veren yazar olur mu demeyin. ya da deyin. ben hemen şimdi şuracıkta vazgeçebilirim emir vermekten ve bir kedi girer odama, tüyleri koltuğun kıyafetlerin kenarlarında, alırım kucağıma konuşurum açık açık. bakın kedi geldi ya odaya şimdi unuttum sizi olduğu gibi burada.
oysa derdim sizinleydi. evet siz. kilidi kaydıran, kilidi açan, silkeleyen, başta koyup sonra pişman olan.
devamını gör...
barın köşesinde oturuyordu adam.
adam çirkindi bildiğin
barın köşesinde oturuyordu adam ve saçları tepesinde toplanmıştı
bir yumurta yuvası değildi saçları ne de yağlı bir kek kağıdı
oturmuştu adam elinde cep telefonu
açık kahverengi deri çantadan cildi
kot montunun yakasında dün geceki rujun izi
oturur gibi yapıyordu adam bazen gözleri ellerinde
orada olmadığı aşikarken zihni, bedeni sabit görünüyordu benim oturduğum yerden
ve dün geceki rujun hikayesini merak eden ben
oturuyordum barın diğer köşesinde
ben çirkindim bildiğin
barın diğer köşesinde oturuyordum ve saçlarım salınmıştı omuzlarımın üzerine
bir yumurta sarısı değildi saçlarım ya da bir kek kadar kokulu değil.
oturmuştum elimde kağıtlarım
beyaz bir elbiseden bozma cildim
pantolonumun üzerinde dünün ketçap lekesi
oturur gibi yapıyordum bazen gözlerim diğer masalarda
burada olmadığı aşikarken zihnim, bedenim hareketli de görünüyordu osman’ın oturduğu yerden.
ve dün geceki ketçap lekesini merak eden osman
oturuyordu barın tepesinde
osman yakışıklıydı bildiğin
barın tepesindeydi ve saçlarını kazıtmıştı her zamanki gibi
bir yumurtanın matlığında değildi kafası ya da cıvık bir kek hamuru renginde
oturmuştu tepede osman elinde şişelerle
soluk bir tahta bezinden hallice cildiyle
tişörtünün üzerinde hayallerinin katili
oturur gibi yapıyordu barın tepesinde osman bazen gözleri bardakların kirlerinde
orada olmadığı aşikarken düşünceleri bedeni parendeler atıyordu barın tepesinde
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"progresif minimal gece öyküleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim