radyasyondan korunma yöntemleri

bildiğiniz üzere bu ukraynalılar rusyanın zaporijya nükleer santralinine bomba yerleştirdiğini idda etti kaynak: buradan
ee bu santral patlarsa ülkemize büyük ölçüde mülteci radyasyon gelecek

şimdi prof dr erkan topuz abim şunları önermiş;


-kuersetin
-meyan kökü
-biberiye
-ginseng (sibirya - ameirkan ginsengi)
-yulaf ezmesi ( yulafın kepeği ön planda)
- bol su içmek
- zerdeçal
- sarımsak
- yoğurt
- çinko
- a - c -e vitaminleri


kaynak video linkleri

www.youtube.com/shorts/cdQJ...
www.youtube.com/shorts/hjny...

bunu unutmuşsun başkanım. bir zamanlar her bilgisayarın başında vardı bu. radyasyondan koruyormuş. şey gibi gerçi bu iş.
alışverişi hep en ucuz yerden yap. ne yedin içtin dikkat etme ama sağlıklı yaşam sigara alkol uyku ay doğal domates yerim de gibi.

bunu şöyle kullanmak lazımmış. kaktüsün üstüne oturuyorsun daha çok koruyor radyasyondan. basura da iyi geliyormuş.

evinizde dikenli bitkiler yetiştirin, bir de şungit taşı radyasyonu çeker. ister takı olarak, isterse amorf dekoratif taş olarak bir yerde bulundurabilirsiniz.

olm hiç etrafınıza bakmıyor musunuz zaten ülkece hepimiz radyasyon yemiş gibiyiz.

hâl böyleyken neyinden korunalım, terasa havluyu serip yatarım anasını satayım.

yoktur
net
yok evinize şunu koyun bunu koyun diyende arka taraftan o ürünleri pazarlamaya çalışan şaklaban takımıdır

radyasyondan korunmazsın
net

radyasyonu elle tutamazsın, gözle göremezsin
akape sayesinde son 20 yılda öyle bir radyasyona maruz kaldık ki
bu beklenen bişey yapmaz, artık derimiz kösele oldu aw.

eğer bir korunma yöntemi olsa
bu millet böyle celladına aşık olmazdı.

radyasyondan korunmak için elinizde çok güçlü bir silah var. o da radyasyona maruz kalmamak.

diş hekimliği fakültesinde anabilim dalı başkanımız öğrencilere "radyasyondan korunma" dersini anlatırken "en iyi doz alınmayan dozdur" şeklinde bir cümle kullanmıştı. radyasyon enerjinin bir ortamda parçacık veya dalga şeklinde yayılması anlamına gelir.
radyasyonun iki türü vardır: iyonizan radyasyon ve iyonizan olmayan radyasyon. iyonizan olmayan radyasyon günlük hayatımızda kullandığımız televizyon, radyo, mikrodalga gibi cihazların yaydığı radyasyondur. insan vücuduna zarar vermez. iyonizan radyasyon ise bir madde ile karşılaştığında elektron alınıp verilmesine yani iyonizasyona neden olduğu için canlılara zararlıdır. iyonizan radyasyon tanı amacıyla kullanılan x-ışınlı röntgen cihazlarında, radyoaktif materyallerde ve nükleer santrallerde bulunur. tanı için kullanılan cihazlarda düğmeye basılırken ışın verilir düğmeye basılmazken ışın yoktur. ayrıca röntgen görevlileri ile hasta arasında kurşun paravan bulunur. hastanın ışın alması istenmeyen organları için kurşun önlük gibi koruyucular kullanılır.
diş röntgeni gibi pek çok röntgen türünün radyasyon dozu çevremizden aldığımız 3-4 günlük doğal radyasyon dozuna eşittir. yani tek bir film oldukça güvenlidir. buna rağmen hastalardan zorunlu olmadıkça röntgen çekilmemelidir. çünkü iyonizan radyasyonun deterministik ve stokastik etki olmak üzere iki çeşit etkisi bulunur. deterministik etkide bir eşik doz vardır. yani hasta bu eşik dozun üzerinde doz alırsa hasar oluşur. oysa stokastik etkide eşik dozun çok altında bir doz bile alınsa kanser gibi ağır hasarlar ortaya çıkabilir. bu hasarın kimde olacağı da (genç, yaşlı, kadın, erkek, zayıf, şişman, vb.) öngörülemez. o nedenle sadece gerekliyse hastadan röntgen alınmalı ve mümkün olan en düşük dozlu seçenek tercih edilmelidir.
nükleer santrallerden yayılan radyasyon ise radyoaktif materyallerden kaynaklanır. bu materyaller parçacık şeklinde radyasyon yayarlar. bunların etkisi yayılımın olduğu bölgeye yakınlığınıza göre ve radyoaktif materyalin yarılanma ömrüne göre değişir. örneğin çernobil ve fukuşima'dan yayılan sezyum 137 izotopunun yarılanma ömrü 30 yıldır. nükleer santral patlamasında radyasyondan korunmak için beton ve kurşunla kaplı bir odada en az 30-35 yıl kalmanız gerekir. hugh wilson'ın yönettiği blast from the past (geçmişin sığınağı) filmi evlerine çarpan bir uçağı nükleer patlama zanneden bir ailenin evlerinin bodrumundaki sığınağa inmelerini ve burada doğan oğullarının 35 yıl sonra yeryüzüne çıkmasını anlatır.