1.
tappei nagatsuki tarafından 20 nisan 2012'de yazılmaya başlanan ve hala devam etmekte olan bir (bkz: light novel) serisidir. macera, dark fantasy ve iseaki türlerini barındıran novel, sıradan bir öğrenci olan natsuki subaru'nun başka bir evrene çağrılmasıyla başlar. çağrıldığı anda saldırıya uğrayan subaru yarı elf bir büyü kullanıcısı tarafından kurtarılır ona borcunu ödemek için yardım etmek isterken bir suikastçi tarafından bağırsakları deşilerek öldürülür ama bir sorun vardır subaru dünyaya ilk geldiği noktadan yeniden doğmuştur subaru bu yeteneği ile hayatının en iyi günlerini geçireceğini düşünmektedir ancak bilmediği şey hayatının en kötü günlerini geçireceğidir. 4 nisan 2016'da (bkz: anime) uyarlaması çıkmıştır. 8 temmuz 2020'de ise animenin 2. sezonu çıkmıştır.
görüşlerime gelirsek;
ilk başta anime bana birçok iseaki animesinden farklı görünmedi. başta gösterilen kıskançlık cadısıyla savaşır kazanır sonra bir harem kurar ve anime biter diye düşünüyordum ama öyle olmadı. ilk tanıştığı kız olan emilia'yı kurtardı ve roswall'ın konağına geldi. gerek konaktaki hizmetçiler tarafından, gerek (bkz: the call of cthulhu) hikayesinde cthulhu tarikatına benzeyen cadı tarikatı tarafından birçok kez suikaste uğradı. benim için subarunun her ölmesi ve tekrar doğduktan sonra herkesi kurtarmak için yeniden bir plan oluşturmasını izlemek keyifliydi.
1. sezon'u güzeldi ancak 2. sezonu bence bir başyapıt olmaya aday. 2. sezonda hikayenin gidişatı 180 derece değişti. hikayeye 7 büyük günahtan beslenen cadılar eklendi sınamalar ortaya çıktı. bu sezon hikayenin psikolojik yönü fazla ağır bastı.
çizimler; 8/10 1. sezonun çizimleri ortaydı ancak 2. sezonun çizimleri vasat pandemi dönemiyle ilgili olduğunu anlayabiliyorum
seneryo: 1. sezon 9/10 2. sezon 10/10
karakterler: 9.5/10
tembellik başpsikoposu: betelguese romane-conti en beğendiğim karakterlerden biriydi deliliğin adeta vücut bulmuş hali gibiydi. onu anmadan geçemem.
müzikler; 11/10
benim 9/10 verdiğim psikolojik, karanlık temalara sahip bir anime. her olayda power up saçma overpower karakterler yok. izlemesi keyifli. tavsiye ederim.
görüşlerime gelirsek;
ilk başta anime bana birçok iseaki animesinden farklı görünmedi. başta gösterilen kıskançlık cadısıyla savaşır kazanır sonra bir harem kurar ve anime biter diye düşünüyordum ama öyle olmadı. ilk tanıştığı kız olan emilia'yı kurtardı ve roswall'ın konağına geldi. gerek konaktaki hizmetçiler tarafından, gerek (bkz: the call of cthulhu) hikayesinde cthulhu tarikatına benzeyen cadı tarikatı tarafından birçok kez suikaste uğradı. benim için subarunun her ölmesi ve tekrar doğduktan sonra herkesi kurtarmak için yeniden bir plan oluşturmasını izlemek keyifliydi.
1. sezon'u güzeldi ancak 2. sezonu bence bir başyapıt olmaya aday. 2. sezonda hikayenin gidişatı 180 derece değişti. hikayeye 7 büyük günahtan beslenen cadılar eklendi sınamalar ortaya çıktı. bu sezon hikayenin psikolojik yönü fazla ağır bastı.
çizimler; 8/10 1. sezonun çizimleri ortaydı ancak 2. sezonun çizimleri vasat pandemi dönemiyle ilgili olduğunu anlayabiliyorum
seneryo: 1. sezon 9/10 2. sezon 10/10
karakterler: 9.5/10
tembellik başpsikoposu: betelguese romane-conti en beğendiğim karakterlerden biriydi deliliğin adeta vücut bulmuş hali gibiydi. onu anmadan geçemem.
müzikler; 11/10
benim 9/10 verdiğim psikolojik, karanlık temalara sahip bir anime. her olayda power up saçma overpower karakterler yok. izlemesi keyifli. tavsiye ederim.
devamını gör...
2.
bu anime en sevdiklerimden bir tanesidir. yazar arkadaşımız çok güzel özetlemiş. beatrice gibi tatlı bir karakteri izlemek ayrı keyifliydi. laneti anlatmaya her çalıştığında çalmaya başlayan cadının müziği muhteşemdi. müziklerini şu an bile dinliyorum. roswaal karakterini seslendiren sanatçının (takehito koyasu) sesi muhteşem ötesi. hangi anime de duysam bir hoş olurum. time loop konulu şeyleri seviyorsanız kesinlikle izleyin.
not: rem gibi mavi saçlı güzeli nasıl unuttum diyorum. özür diliyorum. şu videoyu bırakalım dinleyen olur.
not: rem gibi mavi saçlı güzeli nasıl unuttum diyorum. özür diliyorum. şu videoyu bırakalım dinleyen olur.
devamını gör...
3.
light novelinde güncele geldikten sonra bir kez daha tanım girmek istedim. öncelikle benim için her zaman yazılı eserler görsel eserlerden bir adım önde olduğu için novelden daha çok zevk aldım. animeden kalan gizemlerin aydınlanması için novele başlamıştım ancak gizemler ve dolayısıyla aklımdaki soru işaretleri yeni olan olaylarla daha da çoğaldı. ileri bölümlerde ne olacak gerçekten merak ediyorum. umarım white fox studiosu güzel bir şekilde animeleştirir. serinin animesinde puanım 9/10 noveline puanım 10/10
önceki tanımda müziklerini az övmüşüm studio'nun müzik seçimleri mükemmel
önceki tanımda müziklerini az övmüşüm studio'nun müzik seçimleri mükemmel
devamını gör...
4.
son zamanlarda izlediğim konu ve işleniş olarak en sağlam isekai animesi diyebilirim benim için.
içine çekildiği dünyada öldükten sonra belirli bir noktada ve an içerisinde tekrar hayata dönecek şekilde lanetlenmiş bir ana karakterimiz var fakat hayata döndüğü an ve yer yani spawn point belirli bir ilerlemeden sonra değişmeye başlıyor ve sevdiklerini kurtarmak için de eylemlerinde ve planlamalarında çok dikkatli olması gerekiyor ki kimseyi geride bırakmasın.
hem ana karakteri hem de izleyenleri ciddi psikolojik sınamalara sokan bu yapım da ana karakter kadar diğer karakterlerin de gerek hikayeleri gerek kişilik ve tarzları da her birisini ayrı ayrı sevmenize veya nefret etmenize sebep olabiliyor zaman zaman. fakat bazı karakterler var ki bahsetmeden geçmek mümkün değil ve bunlardan birisi de başpsikopos geuse romane-conti'dir.
ikinci sezonda daha çok karakterlerin geçmişleri ve hikayelerini izleyicilere göstermek amacıyla bol bol flashbacklere ve uzun diyaloglara yer verilmişti ve bu flashbacklerde mabetteki sınamalarda da emilia'ya gösterilen görülerde geuse'nin aslında ne kadar iyi bir insan ve görevini layıkı ile yerine getiren bir psikopos olduğunu ve sonrasında sevdiği kadını istemeden öldürmesi ile delirmesini ve ilk sezonda bize gösterilen hale gelmesini çok dramatik ve üzücü bulmuştum.
aynı şekilde açgözlülük cadısı echidna'ya verdiği sözü tutmak için de 400 yıl boyunca kütüphaneyi koruyan o şeker kız beatrice, ilk defa sevgiyi ve aşkı hisseden rem, eşinin intikamını almak için yıllarca bekleyen kılıç ustası wilhelm van astrea ve daha bir çok hikayesi müthiş karakterlerden oluşan bu animeyi izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
içine çekildiği dünyada öldükten sonra belirli bir noktada ve an içerisinde tekrar hayata dönecek şekilde lanetlenmiş bir ana karakterimiz var fakat hayata döndüğü an ve yer yani spawn point belirli bir ilerlemeden sonra değişmeye başlıyor ve sevdiklerini kurtarmak için de eylemlerinde ve planlamalarında çok dikkatli olması gerekiyor ki kimseyi geride bırakmasın.
hem ana karakteri hem de izleyenleri ciddi psikolojik sınamalara sokan bu yapım da ana karakter kadar diğer karakterlerin de gerek hikayeleri gerek kişilik ve tarzları da her birisini ayrı ayrı sevmenize veya nefret etmenize sebep olabiliyor zaman zaman. fakat bazı karakterler var ki bahsetmeden geçmek mümkün değil ve bunlardan birisi de başpsikopos geuse romane-conti'dir.
ikinci sezonda daha çok karakterlerin geçmişleri ve hikayelerini izleyicilere göstermek amacıyla bol bol flashbacklere ve uzun diyaloglara yer verilmişti ve bu flashbacklerde mabetteki sınamalarda da emilia'ya gösterilen görülerde geuse'nin aslında ne kadar iyi bir insan ve görevini layıkı ile yerine getiren bir psikopos olduğunu ve sonrasında sevdiği kadını istemeden öldürmesi ile delirmesini ve ilk sezonda bize gösterilen hale gelmesini çok dramatik ve üzücü bulmuştum.
aynı şekilde açgözlülük cadısı echidna'ya verdiği sözü tutmak için de 400 yıl boyunca kütüphaneyi koruyan o şeker kız beatrice, ilk defa sevgiyi ve aşkı hisseden rem, eşinin intikamını almak için yıllarca bekleyen kılıç ustası wilhelm van astrea ve daha bir çok hikayesi müthiş karakterlerden oluşan bu animeyi izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
devamını gör...
"re:zero kara hajimeru isekai seikatsu" ile benzer başlıklar
isekai
2