renk körlüğü

renk hissinde zayıflık ve mavi ile sarıyı veya yeşil ile kırmızıyı ayırmada zorluk olmasıdır.

erkeklerde daha çok görünmekte.

yeşil bir fotoğraf paylaştığımda hayır bunu görüyorum sarı bu demişti....

maviye bakınca kırmızı görenlerin aa bu ben dediği başlıktır.

renk körlüğü, renk hissinde zayıflık ve mavi ile sarıyı veya yeşil ile kırmızıyı ayırmada zorluk olmasıdır.

atamadaki renkli görmeyi sağlayan koni hücrelerinin kısmen veya tamamen yokluğundan kaynaklanan algılanmasını kısmen veya tamamen olmamasına bağlı tüm renkleri veya birkaç rengi özellikle kırmızı ve yeşil i birbirinden ayırt edememe ile belirttin otozomal çekinik gen eşli doğuştan oluşum bozukluğudur.

farklı çeşitleri olan kalıtsal hastalık. ben de döteranamoli'yim yani yeşile karşı duyarlılığım düşük. kırmızı-yeşil, turuncu-yeşil, sarı-yeşil, kahverengi-yeşil karıştırdığım renkler. ve de yeşilden ayrı olarak mor-mavi, gri-pembe de karıştırdığım renkler arasında.

günlük hayatta aslında çok da sorun olmazken en kötü yanı insanların kıpkırmızı bir şey gösterip bu ne renk diye sorması ve açıklamakla uğraşmam.

burdan seslenmek istiyorum kıpkırmızı bir elmayı veya yemyeşil ağacın rengini zaten anlayabiliyoruz arkadaşlar. belki sizin kadar doygun göremiyorumdur bunu anlamak imkansız çünkü zaten doğuştan geliyor ve karşılaştıralamaz ama sonuç olarak ana renklerde sıkıntı olmuyor. ama çoğu nesnenin renk paleti direkt yüzde yüz yeşil olmuyor. çoğu şey aslında ana renklerin değişik oranlarda karışımından oluşuyor ve siz bunu yeşilin tonu, morun şu tonu vs. olarak algılarken biz tam olarak hangi renk olduğuna karar veremiyoruz bazen. örneğin renk körlüğü testlerinde birbiriyle aynı koyulukta benzer tonlarda küçük dairelerden oluşan sayılar oluyor. örneğin yüzde 65 kırmızı yüzde 35 yeşil olan daireye siz kırmızı diyorsunuz. yüzde 65 yeşil yüzde 35 kırmızı olan daireye yeşil diyorsunuz. ve bunlarla bi sayı yazıldığında ayırt edebiliyorsunuz. bize göreyse bu ikisi de birbiriyle nerdeyse aynı görünüyor.

umarım açıklayabilmişimdir. bir daha bana bunu ne görüyon diye soran olursa bunu okutacağım çünkü. hala sorusu olan varsa da sorabilir.

renk korlugunde kadınların taşıyıcı erkeklerin ise renk körlüğü yaşayan taraf olduğu söylenir.
kadınlarda renk körlüğü görünme ihtimali çok nadirdir. gerçi renk koru olmayan erkeklere de renkleri anlatmak biraz zordur. *

nistagmus ile birlikte sahip olduğum görme bozukluğu.

doktorun yaptığı ölçümler, renk körlüğü olduğunu doğrulasa da bilinen bir tür değil sanırım. etrafı renkli görüyor olmama rağmen tonları ve benzer renkleri ayırt edemiyorum.

çoğunlukla x kromozomu üzerinde çekinik olarak aktarılır.
bu yüzden kadınlarda çok daha az, yaklaşık 1/200,
erkeklerde ise 8/100 oranında ortaya çıkması beklenir.
gözümüzde mavi-yeşil ve kırmızı rengi algılayan koni reseptörler bulunur. bu reseptörlerin farklı uyarılmalarına göre diğer renkleri algılarız. renk körü bireylerde koni reseptörler doğuştan tam performans çalışmadığı için renkleri karıştırabilirler, özellikle iç içe olan renkleri ayırt etmekte zorlanırlar.
nadiren tam renk körlüğü görülür. bu bireylerde tüm cisimler gri tonlarında algılanır.
henüz bir tedavisi yoktur. özel geliştirilmiş bazı lensler kesinlikle tam bir tedavi sağlamasa da özellikle güçlü ışıkta günlük yaşamı kolaylaştırabilir.

renk körü bireyler ehliyet alabilirler.

yeşilin tonlarını gri olarak gören, gri olduğunu iddia eden babamda bulunan görme bozukluğudur. bazı sarı tonlarında da sıkıntı yaşıyor kendisi.

erkeklerin renk tonlarında sıkıntı yaşanmasının sebebi de sanırım renk körlüğü oranının kadınlara oranla erkelerde fazla görülmesi.

bu hastalıktan muzdarip birini gördüğünüzde yapmanız gereken ilk şey onlara bir nesneyi gösterip hangi renk olduğunu sormaktır.

yalnızca kalıtımsal değil beyinde hasara bağlı olarak da gelişebilen körlük türü. görme merkeziyle, görüntünün yorumlandığı üst kısımlar arasında bir kopukluğa bağlı olarak da meydana gelir. bunun temel nedeni görme işleminin yalnızca retinaya yansıyan fotonların görme merkezinde birleştirilmesi değil, beyin tarafından yorumlanmasını da içermesidir. hatta nörolog oliver sacks'ın mars'ta bir antropolog kitabında popüler bir örneğine rastlarız bunun.

bilimsel adı daltonizm olan kalıtımsal hastalık.
okul öncesi eğitimin "çocuğun gelişiminin takip edilmesi ve gerekli tedavi süreçlerine en erken süreçte katılmasını sağlamak" ilkesi gereği öğretmenlerin kontrol etmesi gereken durum.
bazen o kadar sınırda durumlar oluyor ki çocuğun renk körlüğü olduğunu fark etmeniz gerçekten zaman alabiliyor. yakın arkadaşımın çocuğunun renk körü olduğu 4. sınıfa kadar anlaşılamamış ama sürekli odaklanma sorunu olduğundan şikayet edilmisti. durum farkedildikten sonra çocuğa gerekli yönlendirmeler yapıldığında bariz bir başarı artışı gözlendi.
evlendikten bir yıl sonra eşimde bulunduğunu tesadüfen öğrenmiştim. eşim kendisinde var olan bu duruma karşı gayet kayıtsız kalırken ben kahrolmustum. o beğensin mutlu olsun diye hayatımızın her alanını rengarenk boyamaya çalışırken, o pembeyi gri, kahverengi kırmızı, griyi yeşil görüyor, sarı ile yeşili siyah ile kırmızıyı ayırt edemiyordu. üstelik internetten araştırdığım kadarıyla renkleri bizimle aynı tonda da görmüyordu.
zamanla alışsam da yolda gördüğü kediye "şu yeşil kedilere bayılıyorum " dediği zaman kalbimde ince bir yer sızlar. renk körü insanlarla yaşamanın en kotu yönü renk uyumu konusunda ya da giydiğiniz bir giysi konusunda fikrini sorduğunuzda söylediğinin sizi tatmin etmemesi. renk körlüğü ile ilgili lensler de var ama ne kadar etkili bilemiyorum.

sahip kişilere bilumum rubik küp hediye edilmesi, renk körlüğünün üzerine faltaşı gibi gözlere de tanıklık etmenizi sağlar.

mahallemizdeki israfil amca hasta derecede trabzonsporlu ve renk körü. sokak ortasında trabzonspor un yenildiği bir maçın kritiğini yapıyoruz. aslında biz yapmıyoruz, israfil amcanın kritiği ile eğlenmek peşindeyiz. 'hami yeşil kart görmeseydi, siz görecektiniz' deyince, bizim için eğlencenin dibine vurmuştu.
hey gidi dünya, hey gidi hayat.israfil amca kırmızı kartı, yeşil kart sanarak gideli yıllar oldu.
zor olmalı, çaresi varmı, yokmu? merak ettiğimdir.

her şeyden çok okey oynamaya engel olmasına içerlediğim rahatsızlık.

bir çaresi yoktur. lens vardır, ancak günlük yaşama bir etkisi yok veya farkında değilim. koyu yeşil, koyu kırmızı gibi koyu renkler zor seçilebilen renklerdir. asker, polis, gemi adamı vs. gibi mesleklere elvade deyin eğer yasa falan değişmemişse. bu konuda renklerin hiçbirini göremediğinizi düşünen cahiller çok oluyor, rahatlıkla trolleyebilirsiniz.

görme bozukluğudur. görme merkezindeki pigment eksikliği veya bulunmamasıdır.

futbol hakemligi icin rapor almaya gittigim hastanede 21 yasindayken bende bulundugunu ögrendigim kalitsal hastalik.
evet 21 yasinda. bugune kadar okullarda ve üniversitede kimse kontrol etmedi.

konumuza gelelim, kadinlarda cekinik oldugu icin genelde erkeklerde rastlanir. isin garip yani, annem de 50 yasinda benim test etmemle ögrendi renk körü oldugunu.

yasadigim bazi olaylar:
- gök kusagini niye 7 renkle cizdiklerini anlamazdim. ben sari ve mavi olarak görüyorum.
- kücükken köyde komsunun bahcesinden cilek calmaya gitmistik arkadaslarla. onlar hepsini bulup agiz dolusu yediler ama ben bir türlü bulamamistim.
- ehliyet alirken sorun olmadi cünkü isiklarin yeri belli ve evrensel.